İZMİR- Türsab Başkan Adayı Hasan Erdem, Türsab TV’ye çıkmaması konusunda program moderatörü Cemal Kızıltan’a hem yazılı, hem de videolu verdiği cevapta
“Firuz Bağlıkaya soruları hazırlıyor ve Cemal Kızıltan ile Hasan Erdem’i birbirine kırdırmak istiyor. Ben bu tuzaklara düşmem. Hayatım boyunca kimseyi maşa olarak kullanmadım ve kullanan kişileri de sevmem” dedi.

TARAFLI SORULAR SORAMAZSINIZ
Hasan Erdem, böyle bir programın moderatörünün tarafsız olması gerektiğini hatırlatarak “Oraya konuk ettiğiniz herkes arkadaşınız ve meslektaşınızdır. Firuz Bağlıkaya’yı destekleyici sorular soramazsınız. Türsab Başkan Adayı Tansu Demir’e sorduğunuz soruların ve tavrınız bende taraflı olduğunuz kanaatini uyandırdığı için programa katılmadım ve katılmayacağımı bildirdim” şeklinde konuştu.

BEN KİMSEDEN KORKMAM
Hasan Erdem, Cemal Kızıltan’ın daha önce programa katılan Türsab Başkan Adayı Tansu Demir’e sorduğu soruların ve tavrının taraflı olduğu kanaatini uyandırdığı için programa katılmadığını belirterek “Benim korkup kaçtığımı iddia ediyorsunuz. Ben asla kimseden korkmam ve kaçmam. Beni bilen bilir”dedi.

BİRİLERİNİ MAŞA OLARAK KULLANAN KİŞİLERİ SEVMEM
“Firuz Bağlıkaya soruları hazırlıyor ve Cemal Kızıltan ile Hasan Erdem’i birbirine kırdırmak istiyor. Ben bu tuzaklara düşmem. Hayatım boyunca kimseyi maşa olarak kullanmadım ve kullanan kişileri de sevmem” dedi.
Hasan Erdem. Cemal Kızıltan’ın iddialarına her yaptığı toplantıda cevap verdiğini hatırlatarak “Acente buluşmalarıma katılsaydınız, sorduğnuz soruların cevaplarını alırdınız” dedi.



TÜRSAB TV’Yİ İZLEYEN YOK
Türsab TV’yi 4 kişinin izlediğini belirten Hasan Erdem, Türsab TV’nin sanıldığı gibi çok izleyicisi olmadığını bilterek şunları söyledi: “TV’yi izleyen 4 arkadaşın da isimlerine bakarsak hepsi bizim arkadaslar. Adları ise Ayse, Funda, Aydın, Cevdet. O kadar önemsediklerive çok para yatırdıkları Türsab TV’ye izleyici bile toplayamıyorlar.”



Hasan Erdem videolu açıklamasının ardından yazılı olarak şu açıklamayı yaptı:

Sayın Kızıltan, öncelikle şunu belirtmeliyim ki kötü söz sahibini bağlar. Hakaretamiz ifadelerinizi aynen iade ederek sözlerime başlamak ve sorularınıza, eleştirilerinize yanıt vermek istiyorum.

TOPLANTILARA GELMELİYDİNİZ
Toplantılarımıza teşrif eder ve basın bültenlerimizi dikkatlice takip etseydiniz TÜRSAB yönetiminden her seferinde hesap sorduğumu, her seferinde ısrarla aynı sorulara cevap beklediğimi dile getirdiğimi bilirdiniz. Ben söylemekten sormaktan usandım, bazı “kulaklar” da duymazlıktan gelmekten usanmadı.

Hamasi sözleri bırakın. İçeriğinde benim neden aday olduğuma ve projelerime dair hiçbir soru yok. TÜRSAB’a ait olan ve her acentanın hakkının olduğu bir TV’de bir moderatör herhangi bir aday için olumlu ve taraflı sözlerde bulunamaz; tarafını beyan edemez. Nokta.

DOĞRU BİLDİĞİMDEN ŞAŞMAM
Hayatım boyunca çizgimden şaşmadığıma biraz elini vicdanına koyarsan sen bile referans olabilirsin. Çok şükür şartlar ne olursa, karşımda kim olursa olsun Elif gibi dimdik durmaya ve doğru bildiğimden şaşmamaya da devam ettim ve edeceğim.

GELMEYECEĞIMI ASISTANıM BILDIRDIRDI
Sayın Kızıltan, herkes benim sözümün esiri olduğumu bilir. Ahde vefa, yani söze sadakat şu hayatta hiçbir zaman taviz vermeyeceğim davranışların başında gelir; bilenler/tanıyanlar iyi bilir. Gelmekten vazgeçme kararımızın temel nedeni sizin bilerek veya bilmeyerek takındığınız taraflı tutumdur ve akabinde gelmeyeceğimizi de asistanım TÜRSAB TV müdürü Mesut Kanat’a bildirmiştir. Ben de ayrıca whatsapp gruplarında yazdım. Özetle, gelmeyeceğimi TÜRSAB TV müdürü Mesut Kanat ve diğer arkadaşlar biliyorken beni bununla suçlayarak kendinizi de TÜRSAB’ı da komik duruma düşürüyorsunuz ve kanalın da, programın da ciddiyetini sorgulatıyorsunuz. Daha birbirinizden haberiniz yok!

GÖREVİ ACENTELER VERDI
İstifa etmeme konusuna gelince. Yine at gözlüğüyle değil de açık ve anlamaya çalışır gözlerle etrafınıza baksaydınız, benim her buluşmada ve her açıklamamda ısrarla altını çizdiğim gibi istifa etmeme nedenimin acentaların menfaatlerini korumak ve kapalı kapılar ardında işler dönmesini engellemek için olduğunu; bu temsiliyet yetkisinin bana acentalar tarafından verilmiş olduğunu söylediğimi bilirdiniz. Bilmek yetmez, anlardınız da.

BEN GIRINCE TOPLANTıYı TERKEDENLERE SORUN
Herkes şunu iyi bilmelidir. Ben, olağan yönetim kurulu toplantılarının tamamına katıldım. Ta ki Firuz Bağlıkaya ve arkadaşları “senin katılmanı istemiyoruz, sen katılırsan biz katılmayız” diyene kadar. Ben her toplantıya girdiğimde toplantıyı terk eden insanlara tek bir soru sorabildiniz mi bu konuya dair? Ben, toplantılara bu nedenle katılmadığımda da acentaların hakkının takipçisi oldum. Şerh koymam gereken kararları da olağan toplantılarda değil olağanüstü toplantılarda aldıklarından haberim olmuyordu. Çoğunluk onlarda olduğundan istedikleri kararı oy çokluğuyla alabiliyorlardı. Dolayısıyla bana teknik olarak şerh koyma imkânı tanınmamıştır. Sorsaydınız bunları bilirdiniz.

TÜRSAB TV’Yİ 4 KİŞİ İZLİYOR
Bizde yayının kaydı var. İzleyici sayısı 4 (bizim arkadaşlarımız), soru sayısı 9. Sorulara bakıyoruz, nedenleri açık. Bize karşı yaklaşımlara ve söylemlere bakıyoruz, niyet açıkça okunuyor. Kimse kusura bakmasın ama bizler bu kadar haklıyken bizleri bu duruma düşürmeye çalışıp bizim üzerimizden seçimde “birilerine” pay çıkarılmasına da hiçbir zaman izin vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz.

TANITIM VİDEOSUNU ELDEN YOLLADIK
Yolladığımız tanıtım videosu konusunda ise, program başladı diye almamışlar. Biz de elden yolladık. Yaptığınız yayında moderatör olarak kanal müdürü dahil kimseyle doğru dürüst kurum içi iletişim kuramamışsınız ya, onu da ben söyleyeyim.

DENGELERİNİZ BOZULMUŞ
1992’den beri tüm genel kurullarına katıldığım bir kurumda beni “tutarsız tip” olarak yaftalamak ve korkup kaçmakla suçlamak da en hafif deyimiyle dengesizliktir. Dengeleriniz bozulmuş belli ki. Bu durumdan da oldukça memnunum çünkü biz dengeleri de bozmaya geldik, geliyoruz.

TARAF OLDUĞUNUZ BELLİ OLUYOR
Tutarlı, samimi ve güvenilir olup olmadığımıza da siz değil bırakın acentalar karar versin. Zirâ şu ifadeleriniz taraf ve çanak tutmayan birinin ifadeleri gibi gelmiyor kulağa.

Saygılarımla

Hasan ERDEM