TÜRKİYE’Yİ DÜNYAYA KİM TANITIYOR?

Az değil…
Türk turizmini 1970’den beri izliyorum.
‘Türkiye’nin dünya turizminde söz hakkı var mı?’ diye sorarsanız, bu sorunun cevabı ‘yok’ tur.
Çünkü Türk turizminin temsil ettiği ileri sürülen bazı kuruluşların dünya turizm arenasında yeterince yer almadıklarını görürüz.

Bu kuruluşların yıllardan beri çözümü sadece fuarlarda derme çatma ve gayri ciddi stand kurmakta aradığını görürsünüz.
Bu gibi fuarlarda sadece açılış günü, o da bakan varsa ‘görüntü’ olarak yer alırlar, sonra ‘sıvışıp’ giderler.
Sorarsanız çok meşguldürler.
Mazeretleri vardır.
Çok çalıştıkları sanılsın isterler.
Sonra… Sonrası eski hamam eski tas… Havanda su dövülür.
İşin başları bu gibi etkinliklerde yer almayıp, olaya sahip çıkmayınca iş tavsar ve faydasız kalır.
Atıp tutmaya gelince lafın en çoğu onlardadır.
Geride binlerce turizmci ve Türk turizmine umut bağlamış milyonlarca Türk insanı uyutulur.

Peki buna kim dur diyecek?
Kimse diyemeyecek.  Çünkü Nasreddin Hoca’nın dediği gibi parayı veren düdüğü çalıyor. Geriye ne kalıyor. Türkiye’yi dünyaya kim tanıtıyor. Kim pazarlıyor?

Bakalım bu konuda hangi kuruluşlar ne kadar başarılı?

SKAL’DEN BAŞARILI BİR DÜNYA KONGRESİ
Yaptığımız incelemede TUROB ile SKAL’in başa baş gittiğini görüyoruz.
Skal Dünya 2. Başkanı bir Türk kadını. Hülya Aslantaş ve uluslararası yönetimde daima  birileri yer almıştı. Ayrıca yenileri de geliyor.
SKAL,  Antalya’da çok başarılı bir dünya kongresi yaptı.  68 ülkenin turizm profesyonelleri Türkiye’ye geldi.  Dünyanın 68 ülkesinde aylarca Türkiye konuşuldu.

SKALİTE ÖDÜLÜ DÜNYAYA ÖRNEK OLDU
Türkiye SKAL’i Skalite ödülünü yarattı. Dünya bunu örnek aldı ve uyguluyor. Geçtiğimiz dönemlerde Youg Skal kuruldu ve bunu da dünya örnek aldı.
Yani SKAL’in çalışkanlığı ve yaratıcı çalışmaları tüm dünyaya örnek oldu.
SKAL’in aylık yemeklerine Türkiye’de bulunan yabancı misyon ve elçilik temsilcileri katılıyor. SKAL üzerine düşen tanıtım görevini bu toplantılarda sürdürüyor.

TUROB BAŞKANI EASYJET’İ GETİRDİ
TUROB’a gelince hiçte aşağı kalır yanı yok.
TUROB Başkanı 2 dönemdir Dünya Otelciler Birliği İH&RA’nin yönetim kuruluna seçildi.
Aynı yönetimde birlikte olduğu Easyjet’in patronunu ikna etti. Easyjet Türkiye’ye seferlere başladı. Şimdi otel yeri arıyor ve yaz aylarında gemi seferlerine başlıyor.
Ayrıca TUROB her yıl dünyada 40’ın üzerinde fuara yönetim düzeyinde katılıyor. Yılmadan tanıtım yapıyor. Broşürler CD’ler dağıtıyor.
Bunun dışında her ay bir otelde toplantı yapıyor. Devlet büyükleri, uzmanlar yanında yabancı ülkelerin temsilcilerini ağırlayarak sürekli tanıtım yapıyor. Böylece Türk turizmi ile yabancı ülke temsilcileri arasında diyalog kuruyor. Sürekli tanıtım yapıyor.
TUROB’un içinde yer aldığı TÜROFED ise daha genç bir kuruluş. Bu yıl yurtdışı temaslara ağırlık vermeyi düşünüyor. Aslında TUROB sayesinde zaten dünya arenasında yerini aldığı için bundan sonra TUROB’a vereceği destek önünü daha da açar diyoruz.

TÜRSAB’IN KAÇIRDIĞI TARİHİ FIRSAT
TÜRSAB ise 10 yıldanberi uluslararası arenada sessiz kalıyor. Dış ilişkiler komisyonu var, ama ne yaptığı meçhul.
Türkiye’de Antalya'da Alman Seyahat Acenteleri Birliği-DRV kongresi yapıldı. Alman turizmine hükmeden yaklaşık 1200 Alman seyahat acentesi Antalya’da idi. Çok değerli konuşmacılar Türkiye ve Almanya hakkında önemli şeyler söylerken TÜRSAB ortada yoktu.
TÜRSAB başkanı Antalya Cam Piramit’te yapılan ve hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan toplantıya katılıp kimseyi ilgilendirmeyen bir konuşma yaptı ve gitti.
Sonra Antalya’da o çok değerli kongre yapıldı. Yani bakanlıktan gelecek olan 200 milyon euroluk tanıtım bütçesine ihtiyaç olmadan orada olsalardı tüm Alman acenteleri yanlarındaydı.  Hem de üç gün birlikte yiyip için yemek yenildi.
Şimdi ise ülkemiz aynı adamlara ulaşmak için dünya kadar para harcayıp randevular peşine düştü ve Almanya sokaklarını afişlerle donattı.
Bizim acenteler ise Almanya Berlin fuarında aynı kişileri görebilir miyiz diye hazırlanıyorlar.
Yazık ki ne yazık…
Bunu Turizm Tanıtma eski Genel Müdürü ve TOBB Turizm Danışmanı Hüsnü Gümüş ,Kültür ve Turizm Bakanlığı Daire Başkanı Recai Karaca, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü Özgür Özaslan’la konuştuk ve hep birlikte Türkiye adına  üzüldük…
Çünkü 1200 Alman acente ile birlikte olup 2008 bağlantılarını yapmak için tarihi bir fırsat kaçırılmıştı.

UFTAA KONGRESİ DE BİR FIRSATTI
 Kazablanka’da  UFTAA dünya kongresi oldu.
TÜRSAB danışmanı ünvanı olduğu halde kendisine hiçbirşey danışılmayan Nihat Böytüzün onur üyesi olduğu için toplantıya katıldı. Ancak toplantıya TÜRSAB’tan yönetim düzeyinde kimse katılmadı.
Hasbelkader TÜRSAB’dan biraz yabancı dil bilen biri olsaydı yönetime girerdi. Hatta başkan bile olabilirdi.
Ama kim o toplantıya katılıp kürsüye çıkıp konuşma yapabilecekti ki?
TÜRSAB  uluslararası arenada 10 yıldan beri yerinde sayıyor.
Bir iki yıl daha sayacak… Yani başladığı yerde duruyor…
Uluslararası arenada yok, hiç te olmadı…
Dünya TÜRSAB’ı tanımıyor bile… TÜRSAB ta kim var, ne iş yapar bilmiyorlar…

TÜRSAB ÜYELERİ ASTA ÜYESİ OLMAKTAN GURUR DUYUYOR
Bir ASTA komitesi var, Amerikan Seyahat Acenteleri Birliği-ASTA ile ikili ilişkileri düzenlemeye çalışıyor. Yani acentelere bir faydası yok… Amerika’dan gelen turist yıllar önce hangi sayıda ise hala o sayıda duruyor… Bu sayıda da TÜRSAB’ın hiç payı yok.
Birkaç acentenin kişisel gayreti ile Amerikalı turist ülkemize geliyor.
Bir çok TÜRSAB üyesi ASTA üyesi olmuşlar ve  ASTA üyesi olmakla gurur duyuyorlar.
Öyle ki yurt dışına gittiklerinde fuarlara veya bir toplantıya katıldıklarında ASTA üyesi olmanın ayrıcalığını yaşadıklarını söylüyorlar.
Dikkat edin gurur duydukları TÜRSAB yani Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği üyesi olmak değil ASTA, yani Amerikan Seyahat Acenteleri Birliği üyesi olmaktır. Aynı şekilde TÜRSAB’ın ASTA komitesi de böyle aktivitelerde ASTA üyesi olmanın ayrıcalığını yaşıyor.
Hatta TÜRSAB’ın ASTA üyeleri daha ileri giderek “TÜRSAB’ı  kapatalım hepimiz ASTA üyesi olalım” diyorlar.
ASTA üyeleri yurtdışında fuarlar ve kendilerini ilgilendiren toplantılar hakkında ASTA’dan sürekli bilgi verildiğini söylüyorlar.
Gitmek isterlerse birinci sınıf servis verildiğini belirtiyorlar. Fuarlarda ise ASTA’nın hazırladığı ortamlarda krallar gibi ağırlandıklarını söylüyorlar.  Bu imkanları TÜRSAB’ın sunmasını hayal etmek bile mümkün değil diyorlar:
Düşünün Türkiye’nin pazarlama gücü olan acentelerin hali böyle..
TÜRSAB’tan değil ASTA’dan medet umuyorlar.

TYD TESİSLERİN PAZARLANMASINI BEKLİYOR
TYD için pek fazla konuşamıyoruz. Yurtiçindeki yatırımlarını garantiye almak için mücadele ederken TÜRSAB gibi kuruluşlardan ülkenin tanıtımının  ve pazarlamasının yapılarak tesislerinin doldurulmasını bekliyorlar.

Bundan sonra bu gibi incelemelerimiz olacak..
Ta ki Türk turizmi ehil kişilerin eline geçtiği ve dünyayı kucaklayarak Türkiye’nin pazar payını  artırmayı düşünenler ortaya çıktığı zamana kadar.
Çünkü Türkiye’yi giren bir euro’da bile sokaktaki simitçinin hakkı vardır diye düşünüyoruz.
Türk turizminin ihmale ve oyunlara tahammülü olmadığını görüyoruz.
Ağzından çıkan sözün altında kalmayıp sonuna kadar arkasında duranları bekliyoruz.
Kürsülerde atıp tutanların turizme zarar vermesini istemiyoruz
Ben siyaset bilmem diyerek, en katı siyaseti yapanların aklını başlarına almalarını bekliyoruz.
İşte o gün, Türk turizminin istenilen seviyeye geleceğini düşünüyoruz.
TurkiyeTurizm.com bağımsız, özgür ve Türk turizmine doğru hizmet verenlerin yayın organıdır
Doğru olmayanların Türk turizmi adına her zaman karşısındadır