TÜRKİYE'DE FARK YOK: HA CHP, HA TÜRSAB

Vatan gazetesinde Zülfü Livaneli’nin yazısı hepimize birşeyler hatırlatıyor.
Türkiye’de her yer birbirine benziyor.
Ha CHP, ha TÜRSAB...
Okuyunca birşeyler bulacaksınız
Zülfü Livaneli şöyle yazmış:

Bir ara “Bunları ordu durdursun!” dendi, olmadı.

“Anayasa Mahkemesi durdursun!” talepleri yükseldi.

Yine olmadı.

Peki bu kadar zorlama ve geri tepeceği belli önlemler düşünmek yerine, niye kimsenin aklına halkı ikna etmek ve AKP’den daha çok oy almak gelmiyor?

Yani tek meşru çareye başvurulmuyor?

Çünkü herkes biliyor ki Deniz Baykal bu kulvarı tıkamıştır lumpenleştirdiği delegeleriyle, çıkar hesapları içinde birbirinin gözünü oyan yerel yönetimleriyle, merkez yönetimde bırakın ses çıkarmayı, liderinin yüzüne bile bakmaya cesaret edemeyen kullarıyla, karanlıklar prensi genel sekreteriyle koca CHP’yi eritmiş marjinal bir parti sınırına getirmiştir.

O bu durumdan memnun.

Çünkü hiçbir zaman iktidar sorumluluğunu almak istemiyor 25 milyon dolara yaptırdığı lüks ofisinde oturup, her yıl yeni modelini getirttiği lüks arabasına binerek, seyahatlerini özel uçaklarla yaparak, beslenmesine sporuna dikkat ederek mutlu bir hayat sürüp gidiyor.

Hiç kuşkunuz olmasın bugüne kadar ne yaptıysa bundan sonra da onu yapacak.

CHP şimdi yüzde 17, gelecek seçimlerde yüzde 13, ondan sonra da baraj altı.

O, durumdan memnun da peki siz memnun musunuz?

Bir ülke kaybetmeyi içinize sindirebiliyor musunuz?

Niye isyan etmiyorsunuz, niye sesinizi yükseltmiyorsunuz, niye laik cumhuriyetin yok oluşuna seyirci kalıyorsunuz, niye sokağa çıkmıyorsunuz?

Deniz Baykal bir yana Cumhuriyet bir yana demek daha mı çok işinize geliyor?

***

Bugün cumhuriyeti korumak isteyen laikler AKP’yi bırakıp esas CHP’yi tartışmalıdır. Çünkü yaranın kaynağı orada.