TÜRKİYE TURİZMİ AĞIR YARA ALDI

İSTANBUL- Taksim Gezi Parkı direnişine karşı polisin gaz bombası ve kimyasal su ile orantısız güç şeklinde halkın üzerine saldırısı tam anlamıyla Türk turizmini yerin dibine batırdı. Dünya basını, sosyal medya ve internet gazeteleri Taksim’de meydana gelen olayları verirken turizm sezonun başında meydana gelen olaylar nedeniyle rezervasyonlar iptal edilirken turizmciler kan ağlamaya başladı. Bu arada dünyanın her ülkesinde yapılan yünüyüşlerle Taksim Gezi Parkı direnişine destek verildi. Dünya basını olayları manşetten verdi.

ONLARCA KİŞİ YARALANDI
Gezi Parkı'nda altı gündür süren eylem polisin çok sert müdahalesi ile kırılmaya çalışıldı. Gezi Parkı, Taksim, İstiklal Caddesi ve Gümüşsuyu çevresinde yoğunlaşan müdahalelerde şu ana kadar aralarında milletvekili ve turistlerin de olduğu onlarca kişi yaralandı.Gün boyu fotoğraf karelerine yansıyan görüntüler Gezi Parkı'ndaki çok sert müdahalenin adeta özetiydi

Tahrir'den kaçtı Taksim'de vuruldu. Polisin attığı gaz bombalarından biri de Mısırlı bir kadına isabet etti. Yere yığılan ve kendinden geçip titreyerek yardım isteyen kadının kafatasının çatladığı ve ameliyata alındığı öğrenildi









FOTOĞRAF KARELERİ OLAYLARIN AYNASI
Taksim, İstiklal Caddesi ve Gümüşsuyu çevresinde polisin giderek artan çağdışı müdahaleleri sonucu aralarında milletvekili ve turistlerin de olduğu onlarca kişi yaralandı. Gün boyu fotoğraf karelerine yansıyan görüntüler Gezi Parkı'ndaki çok sert müdahalenin özetini oluşturdu.
Olaylar sırasında insanlara kapılarını açmayan işyerleri protesto edildi. Turizimciler "Polisin saldırısından kaçan insanlara kapılarnı açıp, su dağıtan, ilkyardım hizmeti veren Divan Otel’e sonsuz teşekkürler. Kapılarını kapatan Starbucks'u ise protestoya davet ediyorum" dediler.


Polisten kaçan eylemciler Taksim Metro istasyonuna sığındı ancak polis oraya bile gaz bombası attı. İçerde anneleriyle birlikte küçük bebekler de bulunuyordu.

TURİZM SEKTÖRÜ YALNIZ KALDI
İstanbul’un en önemli turizm bölgesi Taksim’de meydana gelen olaylar nedeniyle turistlerin tasını tarafını toplayarak ülkeyi terk ettiğini belirten turizmciler bağlı bulundukları sivil toplum kuruluşlarının böyle olaylarda kendilerini yalnız bıraktığından yakındılar. Polisin oteller bölgesi ve seyahat acentelerinin bulunduğu bölgede hiçbir önlem almadığını belirten ve bağlı bulundukları sivil toplum kuruluşlarının kendilerini yalnız bıraktığını belirten turizmciler “Milli içkimiz artık biber gazı oldu” dediler.
Türk turizminin en güçlü sosyal paylaşım platformu olan tursapnet’te turizmciler, eylemcilerin arasına provatörler girdi ve iş çığırından çıktı. Asıl sorun polise bu kadar sert müdahale emrini veren kişilerdedir. Doğrudan halka biber gazı sıkılması, gaz bombası atılması, plastik mermi sıkılması sonucu bir çok insan yaralandı. Aralarında yaralanan turistler bulunuyor. Turizmi bir seviyiyi kadar taşıdık. Artık gere sayıyoruz “Zor günler geçiriyoruz” diyerek herkesi sakin olmaya çağırdı.

ELMADAĞ 'DA 2.KATTA GAZ YEDİK
IATA Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı ve Glory Tur Genel Müdürü Selma Yılmaz’da yaşadıklarını yazdı. Selma Yılmaz'ın yazısı şöyle.
Gezi dukkanlarindaki isyerimizde oldugumuzda gaz bombasina kolaylikla maruz kalirdik ama birisi Elmadag 'da 2.katta gaz yiyecegimizi soylese kesinlikle inanmazdim!
Gezi Parki AVM ve Rezidans olmasin diye gonullu,doga ve insan sever yurekli kisilerin son bir bucuk yildir kar, kis demeden verdikleri mucadeleye ragmen Taksim'in Topcu Kislasi adi altinda on tarafi AVM ,arka denize bakan tarafida rezidans olmak uzere yapilasmaya acilmasi kararlastirilmisti.
Herseyden once Mimarlar Odasi ve Taksim Platformu bu projeye karsi cikarken Taksim 'in daha fazla betonlastirilmasina karsi cikmislardi.
Gecen Temmuz ayinda Talimhane deki Otellerle yapilan toplantida proje tanitilmis ve proje ile otellerin degerinin daha fazla degerlenecegi ve Taksim'in yayalastirilmasi ile musteri sayilarininda artacagi Buyuk Sehir Belediyesi yetkilileri tarafindan otel sahip ve yoneticilerine anlatilmisti.Bu yuzden de Divan Otelinin onunden Tunel cikisi Talimhane 'nin Taksim girisinde Tunel girisi olmasina ragmen hic kimse sesini cikartmamisti
Simdi yapilan insaat yavas yavas ortaya cikmaya ve 1964 yilinda hizmete acilan Sarachane Hasim Iscan Gecitinden cok da fazla farkinin olmadigi belli olmaya basladi.
Bizim Belediyecilik anlayisimiza gecen 50 yil fazla bir birikim katmadigi gibi olan yesil alanlari tamamen betonlastirma ve yok etmeye donusmus!
Gecidin getirecegi eksoz yogunlugu ve merdivenlerle Taksim Meydanina cikis zorlugu sanirim yine hic dusunulmemis.
Beyoglu bolgesinin tek yesil alani olan Gezi Parki ozellikle emeklilerin ve transit olarak bolgeden gecenlerin birazcik dinlendigi ve para odemeden oturabildigi tek alandi.
Topcu Kislasi adi altinda yapilacak AVM ve Rezidans 'a ucretini odememeden hickimse giremeyecegi ve Taksim bolgesinin son kalan yesil alanida elden gidecegi icin hakli olarak insanlar yapilasmaya karsi tepki veriyorlar
Dun aksam parkda 50.000 uzeri insan vardi ve ugrayip gidenlerle bu sayi daha bile fazlaydi.
Bugun ise gelirken Taksim 'de Metro dan ciktigimda Gezi parki cikisinin kapatildigini gordum ve sicakta Meydan cikisindan Elmadag'a kadar yurumek zorunda kaldim.
Saat 10 civarindada Polislerin gaz siktigini gordum ve 2.katta bogazim rahatsizlandi.Sokakdaki turistler ve yolda yuruyenler daha fazla gaza maruz kaldilar.
Inanin bu gunku goruntulere cok uzuldum.Oncelikle bizim polisimiz emir verildi diye karsisindaki insan mi,yaralanir mi,olur mu diye dusunmeden gaz sikiyor.
Bu gaz konusunun kesinlikle herkes tarafindan ele alinip polisimizi gaz sikmaktan vaz gecirmemiz gerekmektedir.Yoksa hepimiz sagligimizi kaybedecegiz.
Ayrica butun bu olumsuz davranis ve goruntuler yillarca ulkemize turist getirmek icin yapilan ugraslari sifirlamaktadir.

OTELLER BÖLGESİ POLİSTEN ŞİKAYETÇİ
Talimhane Oteller Adına Grand Öztanık Hotel’in Genel Müdürü Metin Tarlacı
Başbakanlık Makamına, açıklama yaptı.
Turizm sektörüne yaptığınız atılımların ve desteklerin bilincindeyiz, Memleketimize döviz kazandırmak için bütün çabalarımızla çalışmaktayız fakat İstanbul Talimhane bölgesinde hafta başından beri yapılan gösterilerden dolayı Emniyet güçlerinin kullanmış olduğu biber gazlarından Talimhane bölgesinde bulunan otelimizde ve takriben 40’a yakın otelde konaklayan misafirler ağlayarak aşağıya inmekte ve otelleri terk etmek istemektedirler. Ayrıca bölgemizde gerek dilenciler , gerek tinerciler , anutçular sokaklarda ve caddelerde dolaşan turistleri taciz etmekte ve kap-kaç yapmaktadırlar Güvenlik güçlerine bu konuda şikayetlerimizi dile getirdiğimiz halde herhangi bir önlem alınmamaktadır.
Bu konuda yardımlarınızı bekleriz
Saygılarımızla

TUROB REZERVASYON İPTALLERİ GELİYOR
Ardından TUROB Başkanı Timur Bayındır açıklama yaptı
Taksim’de yaşanan olayları dehşet ve üzüntü içinde izliyoruz. Gelişmeleri ülkemiz ve sektörümüz açısından fevkalade tehlikeli buluyoruz.
Kolluk kuvvetlerinin yoğun ve kontrolsüz güç kullanımı, otellerimizi ve turistleri de etkilemiştir. Taksim ve civarındaki otellerde konaklayan misafirlerimiz, korku ve panik içerisindedir.
Bazı ülkelerin yurtdışına çıkacak vatandaşlarını Türkiye konusunda uyardığını ve buna paralel olarak rezervasyon iptalleri gelmeye başladığını öğrenmiş bulunmaktayız.
Yaşanan çatışmaların dış basındaki yansımaları ise sektörümüz açısından ayrı bir endişe kaynağıdır. Bakanlığımızdan, endişelerimize kulak vermesini ve karşı karşıya kaldığımız krizin yönetimini üstlenmesini bekliyoruz.
TUROB olarak bir an önce sükûnetin sağlanmasını, ülkemiz ve sektörümüz adına yetkililerden talep ediyoruz. Toplumumuzun tüm kesimlerine sağduyu, diyalog ve sorumluluk tavsiye ediyoruz

EMRE PEKİN: SİYASETEN, SİYASETEN...
Türk turizminin değerli turizmcilerinden Emre Pekin’de tursapnet’te yaptığı açıklama ile herkesi sükunete davet etti:
Başbakan diyor ki, "Taksim'e yürüyeceklermiş' dediler. Bırakın yürüsünler dedim."Yani bu konuda dahi karar Sayın Başbakan'a kalmış ise, bundan 5 - 6 saat öncesine kadar Taksim'e, Gezi Parkına gitmek isteyenleri Gaz Bombası ya da Tazyikli Su Manyağı yapan Polislerin emri nereden almış olduklarını düşünmek gerekir
Halkımıza şiddet uyguluyor ve bunlar bizim Medyamızda yer bulmasa dahi Uluslararası Kanallar'da geniş bir şekilde yayınlanıyor. Bizim doğal olarak Meslek Kuruluşumuzun olaylara tepki göstermesini beklemek hakkımız ama suskunluk oralara kadar bulaşmış.
Şu ana kadar Ülkemiz Turizmi ve Mesleğimiz inanılmaz boyutlarda zarar görmüştür.
Ama düşünebiliyor musunuz, ülkemiz çıkarlarına, doğasına, güzelliğine sahip çıkmak üzere herşeyi göze alan bu değerli yurttaşlarımız arasına 3 - 5 provakatör karışır ve doğrudan polise saldırırsa, ya da başını örterek yaşamını sürdürmek isteyen kardeşlerimize saldırırsa, başımıza gelebilecekleri düşünebiliyor musunuz?
Ortaya çıkabilecek manzaranın ülkeyi ve geleceğini, özellikle mesleğimiz turizm açısından getireceği noktayı düşünebiliyor musunuz?Bu nedenle karar verme noktasındaki herkesi itidale -anlayışa- çağırıyorum.
Meslek Birliğimiz TÜRSAB Başkanının bu karmaşayı önlemede herhangi bir gücü olmadığını biliyorum ama mutlaka bu kenti yönetenlere, Sayın Valimiz dahil olmak üzere ulaşabileceğine ve bir şekilde akl-ı selim hususunda itidal çağrısında bulunabileceğine inanıyorum.
Emre Pekin’in yazısı şöyle:

Değerli Meslektaşlarım,
Çok zor günler yaşıyoruz meslek olarak, ama özellikle ülke olarak.
Umarım bir an önce akl-ı selim tezahür eder.
(Yenilerin deyimiyle, akıl üstesinden gelir)
Yani genel olarak, ortak akıl bir yerlerde buluşur.
Yoksa korkarım Taksim, Tahrir'e dönecek.
Öyle bir noktadayız ki belli başlı gazetelerin internet sayfaları, artık son beş - altı saattir konu ile ilgili masum yorumları dahi yayınlamıyorlar...
Ben televizyon seyreden biri değilim, ama yavrumun bir arkadaşının Doğum Günü Partisine gitmiş olmasından yararlanarak böyle bir günde televizyon kanallarına bakmak istedim.
Bu kadar önemli bir günde ve bu kadar önemli olayların yaşandığı bir ülkede "Ulusal Kanal" dışında olayları veren hiçbir TV Kanalı yoktu.
Sadece Taksim'e girişlerin serbest bırakıldığı saatleri takiben NTV yayın yapmaya başladı.
Bu noktada platforma yazan bazı arkadaşları yanıtlamanın gereği, ya da anlamı yok...
Sayın Başbakan diyor ki, "Taksim'e yürüyeceklermiş' dediler. Bırakın yürüsünler dedim."
Yani bu konuda dahi karar Sayın Başbakan'a kalmış ise, bundan 5 - 6 saat öncesine kadar Taksim'e, Gezi Parkına gitmek isteyenleri Gaz Bombası ya da Tazyikli Su Manyağı yapan Polislerin emri nereden almış olduklarını düşünmek gerekir.
Ülkem çok zor bir dönemeçten geçiyor.
Bu Ülkeyi yönetenleri sağ duyuya çağırıyorum.
Şu anda dahi yurdumun çeşitli yerlerinde Ankara'da, İzmir'de vb Polis Halkımıza şiddet uyguluyor ve bunlar bizim Medyamızda yer bulmasa dahi Uluslararası Kanallar'da geniş bir şekilde yayınlanıyor.
Bizim doğal olarak Meslek Kuruluşumuzun olaylara tepki göstermesini beklemek hakkımız ama suskunluk oralara kadar bulaşmış.
Şu ana kadar Ülkemiz Turizmi ve Mesleğimiz
inanılmaz boyutlarda zarar görmüştür.
Ama düşünebiliyor musunuz, ülkemiz çıkarlarına, doğasına, güzelliğine sahip çıkmak üzere herşeyi göze alan bu değerli yurttaşlarımız arasına 3 - 5 provakatör karışır ve doğrudan polise saldırırsa, ya da başını örterek yaşamını sürdürmek isteyen kardeşlerimize saldırırsa, başımıza gelebilecekleri düşünebiliyor musunuz?
Ortaya çıkabilecek manzaranın ülkeyi ve geleceğini, özellikle mesleğimiz turizm açısından getireceği noktayı düşünebiliyor musunuz?
Bu nedenle karar verme noktasındaki herkesi itidale -anlayışa- çağırıyorum.
Meslek Birliğimiz TÜRSAB Başkanının bu karmaşayı önlemede herhangi bir gücü olmadığını biliyorum ama mutlaka bu kenti yönetenlere, Sayın Valimiz dahil olmak üzere ulaşabileceğine ve bir şekilde akl-ı selim hususunda itidal çağrısında bulunabileceğine inanıyorum.
Şu an -saat geceyarısını geçti, 02 Haziran, 00.45- İstanbul Sokaklarında halen silah sesleri duyuluyor, halen gaz bombaları atılıyor, halen insanlar cadde ve sokaklarda yürüyüp, korna çalarak bazı şeyleri protesto ediyor.
Lütfen itidal...
Malûm fıkrada yazıldığı gibi... Siyaseten, siyaseten...
Saygılarımla,
Emre Pekin

BAKAN ÇELİK: VATANDAŞ DEMOKRATİK TEPKİSİNİ GÖSTEREBİLİR
Muğla’nın Bodrum ilçesinde otel açılışına katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Taksim’deki Gezi Parkı eylemlerinde yaşanan olaylarla ilgili olarak, vatandaşların demokratik tepkisini gösterebileceğini söyledi.
Vogue Otel’in açılış galasına katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, açılış öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çelik, AK Parti’nin attığı her adımın Türkiye’nin geleceği için olduğunu belirterek, “Vatandaşlarımızın bir kısmı belli konulardaki demokratik tepkilerini tabi ki gösterebilir. Belli hassasiyetlerini demokratik protestoya tabi ki dönüştürebilirler. Sivil itaatsizliklerini kullanabilirler. Sivil itaatsizlik eylemlerinde bir takım seslerini duyurmalarına kulak kabartırız, Türkiye hepimizin Türkiye’si. Hiç kimse kimsenin alternatifi değil, rakibi değil. Türkiye’nin büyümesinden hepimiz faydalanıyoruz. Temel mesele şudur aslında. Demokratik protestonun, demokratik hak arayışının asla bir şiddet eylemine, bir takım kışkırtıcıların, siyasi istismarcıların zeminlerine dönüşmemesi gerekir. Fakat Türkiye’nin rakibi olan ülkelerin kanallarında Türkiye’de sanki müthiş bir istikrarsızlık varmış gibi haberler çıkıyor. Bu haberlerde kullanılan malzemelerde oraya gelen normal vatandaşlarımızın kendi demokratik haklarını kullanmaları ile ilgili haberler değil. Bu eylemler aslında provokatörlerin, bir takım kışkırtıcıların yaptıkları, yıktıkları tesislerle ilgili, araçlarla ilgili, devletin götürdüğü hizmetlerle ilgili haberler yapılıyor, görüntüler veriliyor. Bunun tabi dış dünyada Türkiye’ye çok büyük bir zarar verme ihtimali var. Şuana kadar ciddi bir olumsuzlukla ilgili karşı karşıya değiliz. Hepimizin dikkat etmesi gereken şey Türkiye’den dünyaya istikrarsızlık görüntüsü çıkmamasıdır. Biz normal vatandaşlarımızın demokratik hak taleplerini, seslerini duyurma haklarını çok iyi bir şekilde ayırt ediyoruz. Meseleyi siyasi istismara dönüştürmek isteyenlerden veya bir takım provokatörlerden ayırt ediyoruz. Vatandaşlarımızın hakkıdır seslerini duyurmaları, belli hassasiyetlerini gidermeleri. Fakat belli bir aşamadan sonra bu eylemler bir takım provokatörlerin zemini haline geliyorsa hepimizin bu konuda hassas olması gerekir. Turizm sezonuna çok güçlü bir şekilde giriyoruz. Müthiş bir cazibe merkeziyiz. Bütün dünyanın gözü kulağı üstümüzde. Ama rakiplerimiz bir takım görüntülerden yola çıkarak kendi ulusal kanallarında ve bazı ulusal kanallarda Türkiye’de bir istikrarsızlık varmış gibi imaj oluşturmaya çalışıyorlar. Hepimiz dikkat edelim ülkemizden rakiplerimizin Türkiye aleyhine kullanacağı kozlar verilmemesi konusunda hassas olalım. Demokratik haklarını kullanıp eylem yapan vatandaşlarımızın hepsinin sesini duyduk, hepsini değerlendiriyoruz. Her gün yeni bir değere imza atan bir ülkeyiz. Her türlü hayat tarzının başımızın üstünde yeri vardır. Hiçbir hayat tarzı dışlanmamalıdır. Bu saatten sonra hassas olalım. Artık eylemler yapıldı ve birtakım istenmeyen durumlar çıktı. Başbakanımız güvenlik güçlerinin vatandaşa karşı orantısız güç kullanımına karşı tedbirler alınacağını ve soruşturma yapılacağını söyledi. Artık önümüze bakalım, iletilmek istenilen mesajlar iletildi. Türkiye’nin olimpiyatlara giden süreçte ya da turizm sezonuna girerken bu ivmeğe zarar vermek isteyenlere koz vermeyelim, biz bir istikrar ve demokrasi ülkesiyiz” dedi.

67 İLDE 3-5 ÇAPULCU MU?
Bu arada Başbakan “Birkaç çapulcunun tahrikine seyirci kalmayız. 3-5 çapulcu bizi yönetemez” derken İçişleri Bakanı olayların 67 ilde binlerce kişinin katılımıyla sürdüğünü söyledi. Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı için yapılan protestoları eleştirmeye devam etti. Erdoğan, Taksim'e Topçu Kışlası'nın yanında iki proje daha yapılacağını belirterek "AKM inşallah yıkılacak. Muhteşem bir opera olarak kültür merkezi yapacağız. Evet cami de yapacağız. Ben bunun iznini gidip de birkaç çapulcudan alacak değilim" dedi.

CHP BAŞBAKAN HALKTAN ÖZÜR DİLEMELİ
Başbakan olayların CHP’nin işi olduğunu ileri sürdü.
CHP lideri olaylarla ilgilerinin olmadığını, halkın tepkisi olduğunu açıkladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Taksim Gezi Parkı olaylarına ilişkin Başbakan Erdoğan'ın halktan özür dilemesi gerektiğini söyledi. Eyleme sivil bir yurttaş olarak katıldığını belirten Kılıçdaroğlu, "fırsatçılık yapmadık" dedi.

HİTLER SANKİ YENİDEN DOĞDU, STALİN İŞBAŞINDA
Bu arada Başbakan hakkında en sert açıklamayı MHP lideri iktidarın Türkiye için artık bir tehdit unsuru oluşturmaya başladığını öne sürerek, "Başbakanın 'ustalık' diye nitelendirdiği 3. iktidar yılları öfkenin, kinin, kabalığın, rezaletin, kadir bilmezliğin ve bölücülüğün içine gömülmüştür. Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir devrinde böyle şımarık, böylesine çizmeyi aşan ve bu derece küstahlaşan bir başbakan görülmemiştir. Hitler sanki yeniden doğmuş, Stalin sanki yeniden iş başı yapmıştır” dedi.

Haber ve Fotoğraflar: Gazeteler