İSTANBUL- Turizmciler hükümetin vergi borçları faizlerinin kaldırması üzerine 20 yıldanberi krizlerle boğuşan ve yaşamak için banka kredilerinden medet uman turizmcilerde kredi borçları faizlerinin kaldırılmasını istiyor. 2022 yılında bankacılığın kâr marjının, kârlılığının arttığını ve batık kredi oranının tarihi düşük seviyelere geldiğini belirten turizmciler “Bankalar kar ederken turizmciler batıyor. Bunun çaresi kredi borçlarının kaldırılmasıdır” dediler.

Borcu olmayan turizm yatırımının olmadığını belirten turizmciler “Bağlı bulundukları sivil toplum kuruluşlarının harekete geçerek Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere yetkili kurumlarla görüşerek “faizin faizi”ne çözüm getirilmesi ve “kaldırılması” gerektiğini söylediler.

2023'TE BATıK KREDI ORANı ARTABILIR

QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, geride bıraktığımız 2022 yılında bankacılığın kâr marjının, kârlılığının arttığını ve batık kredi oranının tarihi düşük seviyelere geldiğini söyledi. Artan enflasyonla birlikte özsermaye kârlılıklarının da yüzde 49'a kadar yükseldiğini anlatan Tan, "Ancak enflasyonu dikkate aldığımızda özsermaye kârlılığı açısından çok da başarılı olduğumuz söylenemez" dedi.

LİKİDİTE İMKANLARI AZALACAK

Ömür Tan, 2023'de likidite imkanının azalmasını beklediklerini belirterek bu nedenle ve aynı zamanda 2022'de tahsilat oranı yüksek olduğu için baz etkisiyle batık kredi oranında bir miktar artış beklediklerini söyledi. Bu yıl büyümenin geçen yıl gibi olmayacağını kaydeden Tan, "Enflasyonun ilk 6 ayda yüzde 30'lara kadar gelebileceğini tahmin ediyoruz. Diğer yandan geçen yıl elde ettiğimiz enflasyona endeksli tahvil (TÜFEX) kârı olmayacak. Mevduat ile kredi faizleri arasındaki marjın azalacağını" diye konuştu.

SON VURAN PANDEMİ KRİZİ OLDU
Turizm sektörü yaklaşık 20 yıldan bu yana yaşadığı krizler nedeniyle bankalardan aldığı kredilerle yaşamını sürdürmeye çalışıyordu. Ancak son dönemde ortaya çıkan pandemi krizi bu borçların ödenmesini engelledi ve faizlerin daha da artmasına yol açtı. Böylece pandemi döneminde çalışanlarını korumayan turizm tesisleri pandemi sonrası yeniden açılınca personel sıkıntısı çekmeye başladı.

YENİ KRİZLER ORTAYA ÇIKTI
Pandemi sonrası yeni krizlar daha ortaya çıktı. Dövizdeki dalgalanmalar, dünyada iklim krizi ve enerji maliyetlerindeki artışlar, ABD’nin tetiklediği ve Avrupa Birliği’nin işin içine kattığı Rusya –Ukrayna savaşı turizm sektörünün sıkıntıya girmesine yol açtı.
Turizmin ana girdilerindeki artışlar nedeniyle, turistik tesislerde yeniden işe alınacak olan personelin maliyetleri arttı. Maliyetin giderek yükselmesi karşısında turizmciler aldıkları kredilerin fcaizlerini bile ödeyemez hale geldiler. Hatta borçlaına faizlerin faizleri de bindi.
Hükümetin seçim öncesi getirdiği bazı iyileştirmeler ve vergi affının turizmde kredi kullanan kuruluşlar için fırsat olduğunu belirten turizmciler, giderek artan kredi borçlarının faizlerinin kaldırılmasıni istiyorlar

"SEKTÖR CAN ÇEKİŞİYOR"

Turizm işletmelerinin yaşadığı sorunları yakından inceleyen Antalya ve Bodrum otelcileri gelinen noktada turizmin yeni bir krizle baş başa olduğunu söyledi.
Sektörde yaşanan nakit krizine dikkat çeken otelciler, işletmelerin borç batağı tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Hep söylüyoruz, turizm matematiktir. Matematiğe göre kalkıp bu tür patlayan çatlayan rezervasyonlardan bir başarı hikayesi çıkarmak, ağızlarından salyalar akarcasına demeçler vermek ancak bilgisiz ve gafillerin işidir. Sektör can çekişiyor. Büyük borç batağı içerisinde. Oteller geçen yıl fiyatlarına en az yüzde 100 ilave yapmaları durumunda başa baş noktayı yakalayabilecekler. Şimdi birçok tesis sıcak para imkanını kullanmak üzere maliyetlerinin altında satışlar yapıyor. Son 40 yılda elde edilen kazanımların hemen hepsini kaybetmek durumundayız. Bu konuya el atması gereken Ankara, kafasını kuma gömmüş, bir anlamda da sadece bu mavi boncuk çığırtkanlarını dinlemekle yetiniyor.”

TURIST KAVGAYı, SAVAŞı SEVMEZ
Geçmişte Rusya ile yaşanan uçak krizinin, terör olaylarının ve pandeminin Türkiye turizmini ciddi kayıplara uğrattığını belirten otelciler, “Turist kavgayı, savaşı, terörü, kısacası belirsiz ortamları sevmez. Şimdilerde bir takım özellikle Antalya bölgesinden STK’ler yine sektöre mavi boncuk dağıtmaya, umut ve ümit pompalamaya başlamış. Bu söylemler ve rakamlar doğru değil. Ne yazık ki istemediğimiz şeyleri yaşamaya başladık. İki önemli kaynak ülkemiz olan Rusya ve Ukrayna için büyük bir kayıp söz konusu. Her iki tarafta da yas var. Ülkesi savaşta olan hangi insan eğlenmek için seyahat eder?” diye sordular.