'TUNCER AĞABEY’ NUR İÇİNDE YATSIN

Hürriyet’te çalıştığım yıllarda önce “Reklam Müdür'üm sonra ise “Genel Müdür"üm olarak birlikte olduğum “Tuncer ağabey”i kalplerimize uğurladık.
Levent Camii’nin avlusunu dolduranların büyük çoğunluğu bir zamanlar birlikte Hürriyet’te çalıştıklarıydı. Diğerleri ise Babıali'nin önemli ismini uğurlamaya gelen sevenleriydi.
İmamın “Nasıl bilirdiniz?” sorusuna hepsi yürekten “İyi bilirdik” dediler.
“Hakkınızı helal ediyor musunuz?” sorusuna ise adeta kalplerden fışkıran bir heyecanla “Helal olsun” dediler…
Tuncer ağabey gerçekten “Helal olsun” denilecek adamdı.
Onu kimse “müdür” veya “genel müdür” olarak görmedi.
Önceleri “ağabey” denildi, yaşlandıkça “baba” oldu.
Şimdi ise kalplerimizde yaşayan ve cenaze namazında “Helal olsun” diye yürekten bağırdığımız “Hiç eksisi olmayan” adam gibi adamdı.

KANSERE YENİK DÜŞTÜ
Basın reklamcılığının bugün dahi geçerliliğini koruyan ilkelerini belirleyen Tuncer Bicioğlu, tiroit bezinde oluşan kansere yenilerek yaşamını kaybetti. Son nefesini eşinin kollarında veren, herkesin 'Tuncer Baba'sı duayen reklamcı, ardında ilkler ve başarılarla dolu bir hayat bıraktı
Basın ve reklam dünyasının 'Tuncer Baba'sı olarak tanınan Tuncer Bicioğlu, 3 gün önce geçirdiği tiroid ameliyatının ardından 72 yaşında hayatını kaybetti.

OFİS BOYLUK, MUHABİRLİK YAPTI
Isparta'da 1939'da doğan Tuncer Bicioğlu, Galatasaray Lisesi'nde okurken Yeni Sabah Gazetesi'nde ofis boy olarak mesleğe ilk adımını attı. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Yüksekokulu mezunu olan Tuncer Bicioğlu, Ankara'da Zafer ve Tanin gazetelerinde önce muhabirlik, daha sonra yazı işleri müdürlüğü yaptı.

BASIN ŞEREF KARTI SAHİBİYDİ
Hürriyet, Güneş, Günaydın, Akşam, Tercüman'da çalışan Bicioğlu, Türk basınının ilk reklam müdürü unvanını taşıyan kişi oldu. Basın reklamcılığının bugün de geçerli olan ilkelerini belirleyen Tuncer Bicioğlu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Şeref Kartı sahibi ve Reklamcılar Derneği'nin de kurucusudur.
Galatasaray Kulübü Kongre Üyesi olan Bicioğlu Sabah Grubu'nda 20 yıldan fazla hizmet verdi.
Son olarak Sabah Gazetesi Reklam Bölümü’nde danışman olarak görev yapan Tuncer Bicioğlu 4 ay önce emekli oldu.

ALKIŞLAR DİNMEDİ
Tuncer Bicioğlu, uzun yıllar Hürriyet’te çalıştı ve çok sevildi.
1 Mayıs günü Hürriyet’te düzenlenen Uğur Dündar’ın sunduğu törende onun için alkışlar hiç durmadı. Uğur Dündar’ın alkışları durdurma gayretine rağmen sevgi dolu alkışlar herkesi şaşırtacak şekilde sürdü.
Hürriyet, Tuncer Bicioğlu’nun bulunduğu dönemde ve sonraları iki kez 1 milyon tirajı aştı. Sebebini soranlar için ise bu işin sırrı yok. Hürriyet o dönemde çalışanların “sevgi” dolu özverileri  ile tiraj almıştı.
Çalışanların Tuncer Bicioğlu’na gösterdikleri sevgi bu işin sırrıydı.
Hürriyet'te çalışanlar o dönemde aile gibiydi...

HERKESE “AĞABEY” DERDİ
Tuncer Bicioğlu, Hürriyet’te reklam müdürü ve genel müdür olduğu dönemde hiçbir zaman çalışanlardan uzak olmadı.
Kapalı kapılar ardında müdürlük yapmadı. İsteyen her zaman açık olan kapısından içeri girerdi.
O ise çalışanlara kendinden küçük olsalar bile “Buyur ağabeycim” der ve kimseyi geri çevirmezdi.

RIFKI BABA’YA UĞRARDI
Hürriyet’e genel müdür olduğu dönemde odasında sıkılır servisleri gezerdi.
En çok sevdiği yer ise istihbarattı.
Servise girer “Nasılsınız ağabeyler?” der ve Rıfkı Baba’nın yanına oturur onun telsizi dinleyip heyecan içinde bilgileri Haber Müdürü Mehmet Türker’e vermesini izlerdi.
Rıfkı Baba’da onu yakalamışken bütün isteklerini sıralardı.
Tuncer ağabeyde Rıfkı Baba’ya her istediğini yapacağı sözünü verir ve yapardı da…

ZAR PARTİLERİNE KATILIRDI
Bu arada foto muhabirleri yanına gelir “Müdür zar atalım mı?” derlerdi.
Sonra hep birlikte köşeye geçilir ve heyecanlı zar partisi başlardı.
Onların gürültüleri üzerine başlarına dikilen Mehmet Türker de gülerek “Tuncer bey benim elemanları meşgul ediyorsun. Seni genel müdüre şikayet edeceğim” derdi.
Bu zar partileri sonraları karanlık odada devam ederdi.
Hatta bir keresinde yine baskın yemişlerdi.
Ama bu kez zar masasının etrafındaki kadro daha kallaviydi.
Tuncer Bicioğlu, Rıdvan Yelekçi, Eşfak Aykaç ve foto muhabirleri vardı…
Bu durumda kimsenin bir şey söyleyeceği yoktu…
Tuncer ağabey hem genel müdür hem de bizden biriydi.

AHTE VEFANIN BİTTİĞİ AN….
Cenaze töreninde herkes buruktu…
“Hürriyet’ın Tuncer ağabeye yeterince sahip çıkmadığından sitem ediliyordu.
Doğruydu…
Haberi bile zayıf verilmişti.
Vefat ilanının parasının bile ailesinden isteneceği söyleniyordu…
Ahte vefa bitmişti…
Hürriyet ne günlere kaldı demekten kendimizi alamadık.

EŞİNİN KOLLARINDA ÖLDÜ
Geçen mayıs ayında geçirdiği ameliyat sonrasında, tiroid bezinin içindeki şişliklerden (nodül) birinin kanser olduğu anlaşıldı. Geçen çarşamba ikinci ameliyatla nodülleri temizlendi. Ancak bir gün sonra evinde fenalaştı. Eşi ameliyatı yapan doktoru aradı. Doktoru, ölümcül bir durum olmadığını belirterek, ertesi gün hastaneye gelmelerini istedi. Ağrıları daha da artınca eşinden kendisini hastaneye götürmesini istedi. Ancak Bicioğlu, evden çıkmak üzereyken son nefesini eşinin kollarında verdi.

HERKESİN BABASIYDI
Sabah’taki çalışma arkadaşlarından Bülent Aydın, "Sabah grubunda 1988 yılında reklam bölümünde, genel müdürlükte başladı. Daha sonra hep reklam servisinde çalıştı. Emekli olmuştu ancak masa ve bilgisayarını muhafaza ettik. Canı sıkıldıkça gelir, vakit geçirirdi. Herkesin 'Tuncer Babası'ydı, hatta yaşı ondan büyük olanlar bile 'ağabey' derdi. O'nu çok özleyeceğiz" dedi. Bicioğlu Amerika'da yapımcı olarak çalışan bir kız ve bilgisayar mühendisi bir oğul babasıydı.

TOPRAĞA VERİLDİ
Tuncer Bicioğlu için yarın ATV-Sabah binası önünde tören düzenlendi. Tuncer Bicioğlu öğle vakti Levent Camii'nde sevenlerinin yığın yığın katıldığı cenaze namazının ardından Ulus Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Nur içinde yatsın...