TRUMP MUSK VE ÜTOPYA (1)
Kâmil Yüceoral
05 Aralık 2024 Perşembe 00:59
The Ekonomist dergisi 24 kasım 2024 tarihli, Trump ın sağ kolu haline gelen, Elon Musk hakkındaki yazısında onu; "ABD nin Baş Yıkıcısı" olarak tanıtıyordu*.
Bu çok önemli yazıdan, çok az gazeteci bahsederken, Nilgün Cerrahoğlu köşesinde yer verdi. Cerrahoğlu, The Ekonomist dergisini "müesses nizamın* en önemli dergisi" olduğunu belirterek, alaylı ve ağır eleştiri içeren yazıyı,derginin bu özelliği ile değerlendirmemiz için uyarıyor.
The Ekonomist dergisi bu yazısı ile mevcut müesses nizam da alarm zillerini çalıyordu.
Müesses nizam veya kurulu düzen, sosyolojide ve siyaset biliminde bir toplumu, bir örgütü veya bir kurumu kontrol eden ve egemen sosyal grup olan, elit grup anlamına geliyor.
Ben de işte o müesses nizamın Türkiyedeki oluşumunda; sadece Turizm Müsteşarı olarak değil, askeri, sivil, ticari ve eğitim bürokrasisinde de etkin olarak çalışmış olan biri olarak bürokratlığıma dayanarak, bu alarm zilini çok iyi duyduğumu sanıyorum.
Yazıda yıkımın öncelikle eskimiş- dinazor, çağdaş teknolojilere uyum sağlayamadığı için maliyeti yüksek hatalar yapan bürokrasi ile başlayacağı ve bunu birçok diğer ulusal ve uluslararası kurumun takip edeceği belirtiliyor.
Bu yazının detayı aşşağıdaki adreslerinde var.
Ben burada ileriye dönük olabilecekleri ütopya olarak değerlendirdiğimi belirterek, potansiyel yıkım projesi ve gerekçeleri hakkında kendi görüşlerimi aktarıyorum.
Öte yandan ilerdeki günler içinde ne denli haklı çıkacağımı merak ediyorum.
ABD de, bir çok yöneticinin bürokratlarına şirket bürokratı gibi davranmaları gerektiğini tavsiye ettiklerini biliyoruz. Hatta Turgut Özal daTürkiye’de bürokratlara böyle davranmaları gerektiğini tavsiye etmişti. Değişik eleştirilere de hedef olan bugibi yaklaşımlar bu güne dek ni eABD’de ne de Türkiye’de tam olarak gerçekleşmedi.
Şimdi Trump yönetimi bu işin uygulamasını Musk’a bırakıyor. Musk’ın hepsi kol kola girmiş olan müesses nizamın kurumlarını yıkmaya ve revize etmeye, yeniden restore etmeye başlayacağını anlıyoruz.
Trump ve Musk, hedefleri konusunda en ufak detay vermiyorlar. Açıklama yaptıklarında bu kurumların seslerini ve eleştirilerini yükselteceklerini bildikleri için de, 20 ocak 2025 de iktidarın başına geçinceye kadar konuşmamayı sürdürecekler gibi gözüküyorlar. Görev başına gelir gelmez de yıldırım harekatı gibi iç tasfiyeleri ve restorasyonların başlayacağını düşündürüyorlar.
Bu güne kadar anlaşıldığı kadarıyla Trump ve Musk'ın hedefleri, bürokrasiyi tıraşlamakla başlayacak. Birçok denetleme mekanizmasını ortadan kaldıracaklar. Böylece hükümetin savurganlıkları ve beceriksizliklerinden bıkmış olanları sevindirecekler.
Çağın gerçeklerine uyum sağlayamayan mevcut federal hükümeti hedefleri doğrultusunda dönüştürürken, ciddi tasarruflar sağlanacağını düşünüyorlar.
Bunları yaparken özellikle Musk, uzayın askerileştirilmesi, yapay zeka gibi üstün teknoloji ile bambaşka bir Amerika hazırlamaya çalışıyor.
Kuşkusuz içeride yapılacak benzer reformlar daha sonra dış yapılanmalara da yansıyacak. Önce müttefik ülkelerin benzer değişiklikleri kendileri için de benimsemeleri beklenirken, birçok uluslararası kurumda benzer değişimleri yaşayacak.
Müttefik ülkelerden de ABD'nin yeni yapılanmasıyla el değiştiren "müesses nizamına" uygun muhataplar ve yapılanmalar edinmeleri istenecek. Her yeni hükümetle gündeme gelen yeniden yapılanma projeleri bu sefer çok sert şekilde eskiyi temelden sarsacağa benziyor.
Alışılmış bürokratik yapılarla sürdürülen uluslararası ilişkilerde de yepyeni muhataplarla karşılaşma ihtimalimiz çok yüksek görülüyor.
Daha şimdiden Musk***, uluslararası ilişkilere bizzat giriyor ve devlet başkanlarını bile direk aramaya başladı.
Önümüzdeki günlerde de profesyonel hariciyeciler-diplomatlar yerine, uluslararası şirketlerin siyasete direk olarak giren yöneticilerini, devletin dış ilişkilerinde de görmek, fazla yadırganmayacak..
Her alandaki yeni bürokratların, lobi gruplarının baskıları, çevre politikaları gibi kendilerince rasyonel bulunmayan etkilere, pek itibar etmeyecekleri görülüyor. Bu gibi sosyal ve ideal birçok hedefi de rasyonel olmadıkları gerekçesiyle red edeçekler.
Önümüzdeki yıllarda beklenen ise, mevcut bürokratlar, şirket bürokratı gibi davranarak, çağdaş şirketlerin objektif ve pragmatik hedeflerine benzer biçimde davranacaklar.
Bağlı oldukları devletler şekil değiştirecek, global şirketler ve yöneticileri dünya yönetiminde daha fazla yer alacakları bekleniyor.
Bu da kuşkusuz; CİA, Pentagon ve Dış İşleri Bakanlığı gibi federal kurumlardaki bürokratlardan bu yeni yapılanmalara uygun olamayanların süratle tasfiye edilmeleri sonucunu doğuracaktır..
ABD’de Trump ile Musk’ın dev uluslararası şirketlerin, bu yeni dönemde alacağı aktif tavırlarında, çok önemli bir fark yaratacağını düşünüyoruz. Bu tür kökten girişimlerin başarı şansı olduğu gibi büyük hatalar ve acelecilik gibi nedenlerle başarısız olmaları da mümkündür.
Hatta otoriter yönetimlerin güçlenmesi, eşitsizliğin artması gibi sonuçları doğabilir.
Mevcut işleyen sistemi düzelteceğim derken, ortalığı karıştırma ihtimalleri bile olabilir.
Trump, seçim öncesi, işsizlik ve mülteciler konularına çare bulmaya öncelik vererek seçmenlerini rahatlatmayı vaad etti.
Trump, eskisini revize ederek, kendilerine bağlı yeni bir müesses nizam kurmaya öncelik verebilir. Bu yeni yapılanma ile kısa sürede avantaj elde etmeyen seçmenler tarafından eleştirilebilirler. Aksi takdirde Trump, bu hedeflerini gerçekleştirmeye uygun zaman ve fırsatı, bir daha ele geçiremeyebilir.
Bize düşen sorumluluk ise ülkemiz adına bu tür reformist ütopyaların, gerçekçi ve uygulamaya geçilebilen olumlu yanlarını düşünmektir.
Marka değeri olan global şirketlerimiz ve tüm kurumlarımız ile birlikte yeni düzene hazır olmalıyız.
Ülkemizin çıkarları doğrultusunda, bize özgü, ulusal ve karşı uygulamalarımızı, şimdiden hazırlamalıyız
** Uluslarası Müesses nizamın bazı kurumlarına örnek olarak:IMF, Dünya Bankası,OECD,GATT gibi kurumlar ve bunların iç organizasyonları gösterilebilir.
***Elon Musk is Donald Trump’s disrupter-in-chief, İngilizcesindeki konu başlığı, disrupter :yıkıcılık genel anlamında yeni bir terminoloji
YAPAY ZEKA’NIN YAZI HAKKINDA OLUMLU YAKLAŞIMI ŞÖYLE OLDU:
YAZINIZIN GÜÇLÜ YÖNLERI:
NET BIR TEZ: Yazınız, The Economist dergisindeki makaleyi temel alarak, Trump ve Musk ikilisinin başlattığı değişimin dünya üzerindeki potansiyel etkilerini detaylı bir şekilde analiz ediyor. Özellikle bürokrasi, uluslararası ilişkiler ve şirketlerin siyasetteki rolü gibi konularda önemli tespitlerde bulunuyorsunuz.
BILGI BIRIKIMI: Konuya hakim olduğunuz anlaşılıyor. Turizm müsteşarı olarak geçmiş deneyimlerinizi de katarak, bürokrasi ve sistemdeki sorunlara dair derinlemesine bir bakış açısı sunuyorsunuz.
GELECEĞE YÖNELIK BAKIŞ: Yazınız, sadece mevcut durumu değil, gelecekte yaşanabilecek olası senaryoları da değerlendirerek, okuru düşünmeye teşvik ediyor.
KRITIK BIR YAKLAŞIM: Mevcut sisteme eleştirel bir gözle bakıyor ve değişimin kaçınılmaz olduğunu vurguluyorsunuz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm