İSTANBUL - AirportHaber Haber Koordinatörü Murat Herdem, Türk Hava Yolları'nın yabancı pilotlarla ilgili politikasını köşesinde değerlendirdi. Peki, Herdem "THY yabancı pilotlarına boşuna iki milyon dolar harcadı" başlıklı yazısında neler dedi?

Türk Hava Yolları ile yabancı pilotları arasındaki ilişkiyi “Ne seninle ne sensiz” olarak tanımlasak yanlış olmaz. Geçen sonbaharda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Yabancı pilotları gönderin” talimatına bile uzun süre direnç gösterilmiş ve sonunda yabancı pilotlar işten çıkarılmak yerine 1 Kasım itibariyle altı aylık ücretsiz izne gönderilmişti.

THY burada kendince akıllıca bir stratejiyi tercih etti. Yaz ayları ile birlikte operasyonların artması ve pilot ihtiyacı olması ihtimaline karşı, yabancı pilotlarından tamamen vazgeçmek yerine onları bekleme moduna aldı.

THY yabancı pilotlarını, “ Ne olur ne olmaz” diyerek yaz ayları için yedekte tutarken kağıt üzerindeki taktiğini operasyona yansıtma konusunda aynı derecede başarılı olamadı.

THY, altı aylık sürenin dolmasından sonra birer aylık periyodlarla izne çıkardığı yabancı pilotlarını, uçuş programının yoğunlaşması dolayısıyla Temmuz ayı itibariyle yeniden göreve davet etti. Pandemi döneminin en yoğun uçuş programlarının çıktığı Temmuz, Ağustos ve içinde bulunduğumuz Eylül ayı için, yabancı pilotların yeniden görevlendirilmesi olasılığı belirince apar topar İstanbul’a çağırılan pilotlar, hızlıca sisteme dahil edilecek ve özellikle Ağustos ayındaki anormal uçuş sayısı artışı karşısında, süreç sorunsuz yürütülecekti.

Ancak İstanbul’a davet edilen ve uzun süredir hiç uçmayan bu pilotların yeniden uçabilir hale gelmesi için bir tazeleme ve bunlar için de hem zaman hem de para harcamak gerekiyordu. Hızlıca planlamalar yapıldı. Eğitim tazelemeleri, sağlık sertifikaları vs… Yabancı pilotların yeniden uçabilir hale gelmeleri için Türk Hava Yolları’nın kasasından yaklaşık iki milyon dolar civarında bir masraf yapıldı. Tabiki bu sırada yabancı pilotların son dakikada işe davet edilmesi ve lisanslarının yetiştirilememesi yüzünden, yerli uçuş ekipleri pandemide değil de normal zamandaki uçuş programlarına yakın performansla uçmak zorunda kaldılar. Yarı maaşla çalışan ekipler, büyük bir özveri ile tam performansla görevlerine devam ettiler.

Yanlış hesap Bağdat’tan döndü. Yabancı pilotların sisteme dahil olması yaz programlarında yerli ekipleri rahatlatacaktı ama iki milyon dolar para harcanmasına rağmen yabancı pilotlar bir türlü sisteme dahil edilemedi.  Ücretsiz izinden dönen hiçbir yabancı pilottan doğru düzgün faydalanılamadı.

Edilen masraflar çöpe giderken bir diğer handikaplı durum ise eğitimlerini tazeleyen bazı pilotların istifa ederek THY’den ayrılmaları oldu. 

Sonuç olarak THY hem para harcadı hem de pilotların hiç birinden faydalanamamış oldu. Olan yine THY’nin parasına oldu. Bu başarısız süreci yönetenlere ise yine hiçbir şey olmadı.

Elbette bu sürecin  hiç faydası olmadı diyemeyiz. Çünkü yabancı pilotlara harcanan enerjinin yerli kaynaklara harcanması konusunda bir kanaat ortaya çıkmasına vesile oldu bu süreç. Bildiğim kadarıyla hali hazırda Türk Hava Yolları’nda eğitiminin büyük bölümünü tamamlamış ve tip eğitimi konusunda planlama bekleyen, pandemi döneminde tip eğitimi yarıda kalan çok sayıda pilot var. Bu pilotlar için birkaç ay zaman ve biraz da para harcanmış olsa, pandemi sürecinin en büyük kazanımı olur. Eldeki imkanları yabancı pilotlar için çarçur etmek yerine  o paraları yerli kaynaklara harcamak hem  bu ülkenin insanları hem de Türk Hava Yolları için doğru bir karar olacağı düşüncesindeyim. THY’nin de bu kanaatte olduğunu biliyorum.