21 Kasım 2024
  • İstanbul13°C
  • Ankara17°C
  • Antalya19°C

TEKNOLOJİ VE DENEYİM TURİZMİ DÖNÜŞTÜRÜYOR

Fikri Türkel

23 Eylül 2024 Pazartesi 19:11

Geçenlerde bir arkadaşım, Las Vegas’ta seyrettiği bir videoyu gönderdi. Imax sinemadaki Türkiye tanıtımı, üç boyutlu görüntülerle müthiş bir seyahat isteği uyandırıyor. Bu bir başarılı turizm tanıtımıdır. Etkisi olacaktır. Turizm sektörü hızlı bir dönüşüm içinde. Sektörün geleceğine bakmak için bu dönüşümü iyi okumak gerekiyor.

Seyahat endüstrisi, pandemi sonrası dönemde güçlü bir toparlanma yaşarken, 2024 yılı seyahat trendlerinde de dikkat çekici değişimlere sahne oluyor. Enflasyon ve ekonomik belirsizliklere rağmen, tüketiciler seyahat deneyimlerine öncelik vermeye devam ediyor ve hatta bu alanda daha fazla harcama yapmaya istekli görünüyor.

Deloitte'un Mayıs 2024 tarihli bir raporuna göre, ABD'li tüketicilerin 2024'te seyahate bir önceki yıla kıyasla yüzde 6 ila yüzde 13 daha fazla harcama yapması bekleniyor. Amerikalıların turizme ilgisi bilinmekle birlikte, ortalama bir Amerikalı yılda yaklaşık iki kere (1.8) seyahate çıkmasına rağmen bu seyahatlerini yüzde 60 yurt içinde gerçekleştiriyor.

Turizm, en önemli yükselen gelir alanlarındandır. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’ne göre, küresel seyahat endüstrisinin 2024 yılına kadar 14,2 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Yükselen sosyal medya bağımlılığı da turizmi etkiliyor. Gezginlerin yüzde 70’i Instagram’ı birincil seyahat ilham kaynağı olarak görüyor.

Seyahat deneyimlerinin giderek daha fazla kişiselleştirilmesi, tüketicinin yeni beklentilerini karşılamak için önemli bir faktör haline geldi. Tüketiciler, sadece mekanları değil, deneyimleri de keşfetmek istiyor. McKinsey & Company raporuna göre, gezginler arasında kültürel etkileşim ve yerel deneyimlere yönelimde yüzde 30’luk bir artış gözlemleniyor. Bunun yanında, birçok otel ve turizm işletmesi, deneyim merkezli paketler sunarak, gezginlerin yönlendirilmesi için kişisel danışmanlık hizmetleri oluşturuyor.

Deneyimlere öncelik verenler

Seyahat, artık sadece bir yerden bir yere gitmekten çok daha fazlasını ifade ediyor. Tüketiciler, unutulmaz deneyimler yaşamak, yeni kültürler keşfetmek ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak için seyahat ediyorlar. Bu nedenle, konserler,spor etkinlikleri ve festivaller gibi etkinlikler, seyahat planlarının merkezinde yer alıyor.

Eventbrite tarafından yapılan bir anket, Y kuşağının yüzde 75’inin (1981 ve 1996 yılları arasında doğanlar) canlı etkinlikleri seyahat deneyimlerinin önemli bir parçası olarak gördüğünü buldu. Bu bağlamda, Taylor Swift'in Eras Turu ve ABD Açık Tenis Şampiyonası gibi büyük etkinlikler, 2024 yılında seyahat talebini önemli ölçüde artırdı. Mastercard Economics Institute verilerine göre, Taylor Swift konserlerinin yakınındaki restoran satışları yüzde 68 oranında artış gösterdi.

Dağcılık, golf, yelken, deniz sörfü, yamaç paraşütü, dalma sporu seyahatlerinin artmasının yanı sıra Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları ve EURO 2024 Almanya gösterdi ki spor deneyimleri gibi spor tutkusu da turizmin ana ilgi odakları arasında yer alıyor. Spor turizmi, geçen yıl sadece 204,9 milyona ulaşan rekor seyahat eden Amerikalı gezginlerle 52,2 milyar dolarlık bir endüstri haline geldi. EURO 2024’ün Almanya ekonomisine 7 milyar dolar katkı sağladığı tahmin ediliyor. Genç nesillerin (Y ve Z) spor etkinlikleri için seyahat etme olasılığı diğer kuşaklara göre daha yüksek olmasına rağmen Z Kuşağı yolcularının yüzde 62’si sporu seyahat deneyimlerinin önemli bir parçası olarak görüyor.

Seyahat harcamalarında durum

Tüketiciler, seyahat deneyimlerini daha uzun ve daha zenginleştirici hale getirmek için daha fazla harcamaya isteklidir. Mastercard Economics Institute'a göre, ABD'li tüketiciler seyahat sürelerini 2019 ortalamalarına göre bir gün daha uzatmış durumda. Ayrıca, ortalama bir ABD'li gezgin, tatil başına 1.742,90 dolar harcıyor. Özellikle pahalı etkinlik biletleri söz konusu olduğunda bu harcama daha da artıyor.

Tüketicilerin seyahat harcamalarını artırmak istemeleri, aynı zamanda daha uzun konaklamaları da beraberinde getiriyor. American Express Travel’in 2024 verilerine göre, en çok harcama yapılan kategoriler arasında gastronomi deneyimleri, kültürel turlar ve doğa aktiviteleri yer alıyor. Ayrıca, özel etkinlikler için yapılan harcamaların hızla arttığı gözlemleniyor. Bu bağlamda gastronomi turları ve kültürel festivallere katılımda yüzde 40 oranında bir artış gerçekleşmiş durumda.

Yapay zekaya da soralım

Pek çok sektörü etkileyen Yapay Zeka (AI) uygulamaları, seyahat endüstrisinde müşteri deneyimini köklü bir şekilde değiştiriyor. Expedia'nın bir araştırmasına göre, yapay zeka destekli chatbotların müşteri memnuniyetini artırdığı ve sorunların çözümünü hızlandırdığı kaydedildi. Ayrıca, seyahat uygulamaları, kullanıcıların geçmiş tercihlerini öğrenerek önerilerde bulunmakta, bu da kişiselleştirilmiş deneyim sunma konusunda önemli bir adım olarak kabul ediliyor.

Yapay zeka (AI), seyahat deneyimini baştan sona dönüştürüyor. Tüketiciler, konaklama bulma, seyahat planları oluşturma ve fiyatları karşılaştırma gibi konularda yapay zeka destekli araçlardan yararlanıyor. Adobe'un Nisan 2024 tarihli raporuna göre, ABD ve Kanada'daki tüketicilerin yüzde 41'i, seyahat planlaması veya ilham almak için yeni yapay zeka araçlarını kullandıklarını belirtiyor. Seyahat endüstrisi çalışanlarının yüzde 95'i ise yeni yapay zeka araçlarının müşteri deneyimini en azından biraz olumlu yönde etkileyeceğine inanıyor.

Dijital pazarlama etkisi

Dijital reklam harcamaları da seyahat endüstrisi ile olumlu etkileşim içinde. Emarketer'ın Aralık 2023 tarihli tahminine göre,bu yıl seyahat endüstrisindeki dijital reklam harcamalarının yüzde 18,4 artarak 8,23 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Özellikle video reklamlar, seyahat endüstrisinde en hızlı büyüyen reklam formatı olarak öne çıkıyor. Seyahat reklamları için video formatının 2024 yılında yüzde 25,4 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor.

Pandeminin getirdiği uzaktan çalışma kültürü, dijital göçebelik trendini besliyor. Uzaktan çalışma trendinin etkilerini inceleyen bir araştırmada Mackenzie Aiken, dijital göçebelerin gidecekleri yerlerdeki işletmelere ortalama yüzde 30 daha fazla harcama yaptığını belirtiyor. Ayrıca araştırmaya göre, uzun süreli konaklama hizmetleri sunan tesislerin, müşteri geri bildirimlerinde yüksek puanlar alması, sektördeki bu değişimin etkileyici sonuçlarından biri.

Dijital pazarlama stratejileri, seyahat markalarının tanınırlığını artırmak için kritik rol oynuyor. Google’ın 2023 yılı sonunda gerçekleştirdiği bir analiz, video reklamlarının seyahat endüstrisindeki dönüşümünde önemli bir yere sahip olduğunu ortaya koyuyor. Seyahat videolarının izlenme oranları, geleneksel banner reklamlara kıyasla yüzde 90 daha yüksek. Bu da seyahat markalarının videolu içeriklere odaklanmasını zorunlu kılıyor.

Uzaktan çalışma imkanlarının artmasıyla birlikte, "dijital göçebe" yaşam tarzı 2024'te daha da yaygınlaştı. Airbnb'nin 2024 yılı ilk çeyrek raporuna göre, 28 gün veya daha uzun süreli rezervasyonlar, toplam gecelemelerinin yüzde 18'ini oluşturuyor.

"Dijital göçebelik, sadece bir trend değil, iş dünyasının geleceğini şekillendiren bir yaşam tarzı haline geliyor," diyor Nomad List kurucusu Pieter Levels: "2024'te dünya genelinde 35 milyon dijital göçebe olacağını tahmin ediyoruz, bu da seyahat ve konaklama endüstrisini yeniden şekillendiriyor."

Kişiselleştirilmiş programlar

Kişiselleştirme baskısı, seyahat endüstrisinde bir norm haline geliyor. Forrester Research'e göre, seyahat şirketlerinin yüzde 75'i, müşteri deneyimi ve kişiselleştirme için veri analitiğine yatırım yapıyor. Mesela, Marriott, misafirlerine özel kampanyalar sunarak, kişisel tercihlerine göre önerilerde bulunuyor. Bu model, yüksek müşteri memnuniyeti oranları ve tekrar eden rezervasyonlarla sonuçlanıyor.

Yapay zeka ve büyük veri analitiği, seyahat deneyimlerini kişiselleştirmede kritik bir rol oynuyor. Accenture'ın 2024 Seyahat Teknolojileri Raporu'na göre, seyahat şirketlerinin yüzde 72'si müşteri deneyimini geliştirmek için AI ve makine öğrenimi teknolojilerine yatırım yapıyor.

Hilton'un "Connected Room" teknolojisi, misafirlerin akıllı telefonları aracılığıyla oda sıcaklığını, aydınlatmayı ve TV'yi kontrol etmelerine olanak tanıyor. Bu sistem, misafir tercihlerini öğrenerek gelecekteki konaklamalarda kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor.

Sağlık turizmi

Wellness turizmi sektörü, sadece fiziksel sağlığı değil, zihinsel ve ruhsal dengeyi de destekleyen seyahat deneyimlerine odaklanıyor. Global Wellness Institute’in raporuna göre, tüketicilerin yüzde 67'si, seyahat ederken wellness deneyimlerine öncelik veriyor. 2024'te wellness gezilerine olan talebin yüzde 25 oranında artması bekleniyor.

Costa Rica'nın Lapa Rios Eco Lodge'u, sürdürülebilir turizmin öncü örneklerinden biri. Yağmur ormanlarının korunmasına katkıda bulunan bu tesis, güneş enerjisi kullanımı, atık yönetimi ve yerel topluluk istihdamı ile öne çıkıyor. 2024'te rezervasyonlarında yüzde 30'luk bir artış yaşayan Lapa Rios, sürdürülebilir turizme olan talebin somut bir göstergesi.

Türkiye, sağlık turizminde saç ekimi ve diş bakımı konusunda dünyanın en merkezlerinden biri haline geldi. Önümüzdeki süreçte de yeni sağlık alanlarıyla zengin bir potansiyele sahip olduğu ayrı bir gerçek…

Pandemi sonrası dönemde, wellness ve sağlık odaklı seyahatler büyük ilgi görmeye devam ediyor. Global Wellness Institute'un 2024 raporuna göre, wellness turizmi pazarının 2024'te 1,1 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.

"Sağlık ve wellness artık lüks değil, bir zorunluluk olarak görülüyor," diyor wellness turizmi uzmanı Anne Dimon: "2024'te yoga tatilleri, detoks programları ve mindfulness retreatlerine olan talebin yüzde 25 artmasını bekliyoruz."

Sanal turizm etkisi

Yazının girişinde bahsettiğim Las Vegas’taki Türkiye tanıtımı gibi sanal ve artırılmış gerçeklik, hibrid seyahat deneyimlerini pekiştiriyor. Ziyaretçiler, gezi planlaması aşamasında sanal turlar ile daha fazla bilgiye ulaşabiliyor. Statista'ya göre, AR ve VR uygulamalarının seyahat sektöründe kullanımı yüzde 50 oranında artmış durumda. Müze ve kültürel mekanların sanal turları, ziyaretçi sayısını artırırken, tarihsel alanlara erişim imkanlarını genişletiyor.

Sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri, seyahat deneyimini zenginleştiriyor. Statista'nın 2024 raporuna göre, seyahat ve turizm sektöründe artırılmış gerçeklik pazarının 2024 sonunda 7,8 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Fransa'daki Lascaux Mağarası'nın VR versiyonu, ziyaretçilere 17.000 yıl öncesine ait mağara resimlerini keşfetme fırsatı sunuyor. Bu teknoloji, kırılgan tarihi alanların korunmasına yardımcı olurken, aynı zamanda erişilebilirliği artırıyor.

Zaman kısıtlaması ve maliyetler, kısa süreli seyahatleri öne çıkarıyor. Agoda'nın 2024 verilerine göre, 3 günden kısa tatillerde yüzde 20'lik bir artış yaşanarak, şehir kaçamakları popülaritesini artırmıştır. Özellikle yerel destinasyonlara yapılan seyahatlerin, çevre bilincinin artması ile birlikte artan ilgiyle ön plana çıktığı gözlemleniyor.

Ekonomik belirsizlikler ve zaman kısıtlamaları nedeniyle, kısa süreli seyahatler ve şehir kaçamakları popülerliğini artırıyor. Expedia'nın 2024 Seyahat Trendleri Raporu'na göre, 3 günden kısa süren seyahatlerde yüzde 17'lik bir artış gözlemleniyor.

Sürdürülebilir eko-turizm

Seyahat seçimleri, çevre duyarlılığı ile daha yakından ilgili hale geliyor. Lettuce Grow çalışmasına göre, gezginlerin yüzde 85'i çevre dostu otelleri tercih ederken, sürdürülebilir seyahat uygulamalarına olan ilginin her yıl yüzde 30 arttığını belirtiyor. Özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri, yeşil enerji ve sürdürülebilir uygulamalara öncülük ederek, dünya genelinde eko-turizmde lider konumda.

Seyahat endüstrisi uzmanı Rachel Jones çevre dostu uygulamalara vurgu yaparak şunu söylüyor: “Sürdürülebilirlik, 2024’te seyahat endüstrisi için önemli bir odak alanı olacak. İklim değişikliğiyle ilgili artan endişelerle birlikte, seyahat markalarının çevre dostu uygulamalara öncelik vermesi ve bilinçli gezginleri çekmek için çevreye duyarlı seçenekler sunması gerekecek.”

Çevre bilinci ve sürdürülebilirlik, 2024'te seyahat trendlerini şekillendiren önemli faktörlerden biri haline geldi. Booking.com'un 2024 Sürdürülebilir Seyahat Raporu'na göre, küresel gezginlerin yüzde 81'i sürdürülebilir seyahat seçeneklerinin önemli olduğunu düşünüyor. Bu trend, karbon ayak izini azaltan konaklama yerlerinin, elektrikli araç kiralama hizmetlerinin ve yerel toplulukları destekleyen turizm girişimlerinin popülerliğini artırıyor.

Turizmde dönüşüm sürecek

Yetişkinlerin yüzde 55’i, markaların geri gelmelerini sağlamak için puan ve ödül sistemleri sunmaları gerektiğine inanıyor. Sadakat programları, seyahat markalarının müşteri sadakatini ve elde tutmayı arttırmak için etkili bir yol olmaya devam ediyor.

Bu seyahat trendleri sadece turizm verilerini etkilemekle kalmıyor; havayolu işletmeciliğini, turizm yatırımlarını, uluslararası diplomatik ilişkileri, kültürel değerleri de etkiliyor.

2024, deneyim odaklı ve teknolojiyle zenginleşen bir seyahat çağını işaret ediyor. Seyahat endüstrisi, tüketici beklentilerine yanıt vermek için sürekli evrim geçirirken, yapay zeka, dijital pazarlama ve sürdürülebilirlik gibi unsurlar sektördeki değişimlerin temel taşları haline gelmektedir. Tüketiciler artık sadece bir yerde bulunmakla kalmayıp, deneyim elde etmek, kişisel gelişime katkıda bulunmak ve dünyayı daha iyi anlamak için seyahat etmeyi seçiyorlar. Bu değişimlerin gelecekte seyahat endüstrisini nasıl şekillendirdiği heyecan verici bir konu olmaya devam ediyor.