SAĞLIK TURİZMİNDE STK’LARIN GÜCÜ-2

SAĞLIK TURİZMİ STK’LARI NE DEDİ, NE OLDU?

-Sağlık turizmi STK’ları sağlık turizmini yurt dışına her sağlık kuruluşu ve derneğin tek tek ayrı ayrı tanıtmasının yanlış olduğunu, devletin bu konuda bir birim kurarak “Türkiye Sağlık Turizmi” nin tek bir birim tarafından tanıtılması gerektiğini söyledi.

-A veya B sağlık kuruluşunun hedef ülke belirlemesin yerine, ülkesel olarak hedef ülke belirlenmesinin doğru olacağını belirtildi.

-Ekonomi Bakanlığı’nın sağlık turizmi desteklerine daima öneriler getirildi.

-Sağlık turizmi hukuku diye ayrı bir alan olması gerektiği belirtildi.

-Sağlık turizmi aracı kurumlarına yönelik yasa olması gerektiği, sektörün gelişmesi için önemi vurgulandı.

- Sağlık turistlerinin vizelerinde hızın ve zamanın önemi anlatıldı.

Bu gün geldiğimiz noktada vize konusunda dünyada bir hasta Hizmet İhracatçıları Birliği üzerinden randevusunu gösterdiği anda en geç 48 saatte refakatçileriyle birlikte vizesini alarak ülkemize gelmiş olacak.

Daha epey konu detaylarıyla raporlanarak ilgili kurumlarla paylaşıldı. Çözümler ortak akılla hayata geçirildi.

Bu gün sağlık turizmimin önemini anlaşılmış, yasal alt yapı hazırlanmış ve günün gereklerine göre revize edilmekte, sağlık turizmi konusunda uzmanlaşmış değerli hukukçularımız bulunmakta, sağlık turizmi sadece hastane değil, muayenehanelerde de kabul görmekte, doğudan batıya, kuzeyden güneye birçok şehrimizde sağlık turizmi konuşulmakta ve yabancı hastalar tedavi edilmekte.

Sağlık turizminin genellikle medikal alanı için yoğun olarak yapılan bu çalışmalarda en büyük etken, Türk sağlık sisteminin iyi olması, sağlık kuruluşlarının fizik ve teknik cihaz anlamında yeterliliği, sağlık personeli ve doktorlarımızın başarı gibi birçok etken var.

Sağlık turizmi birçok zincir halkasının uyumlu bir şekilde birbirine bağlanması ile ülkemizde başarılı bir şekilde devam etmekte. Fakat başlangıçtan bu güne gelene kadar, bu kısa sürede çok, ama çok emek verildi. Üst başlık “Türkiye Sağlık Turizmi ” olduğu müddetçe başarı devam ederek artacaktır. Ne zaman kurumlar “ben” der, bencilce ve tamahkarca davranır bu durum ülkemize zarar verir.

STK’LAR VE KURUMLAR BUNDAN SONRA NELER YAPILMALI?

Sağlık turizmi derneklerinin yaklaşık 10 yıldır gelinen durumda hala yapacak çok işleri var.

-Diğer sağlık turizmi dernekleri ile birlik, beraberlik ve paylaşımı sürdürmek,

-“Ben” ve “ego” ya yenilmemek.

-Yurt içi ve dışı tanıtım çalışmalarına devam etmek, fuar ve B2B’ toplantılara devam etmek, yurt dışı alım heyetleri ile iletişimi devam ettirmek

- Ekonomi Bakanlığının desteklerini kullanmak ve sektöre “Türkiye” için hizmet etmek.

-Şehrin yerel yönetim aktörlerine bıkmadan konunun önemini anlatmak.

görevi, konuya dikkat çekmek, sağlık kuruluşları ve sektör için kolaylaştırıcı olmak, etkinliklere katılmak, etkinliklerde bulunmak. Sağlık turizmi yapan sağlık kuruluşları hasta getirmek için bağlantılarını kendileri kuruyorlar ama burada bireyselleşmek ve “ ben” duygusuna kapılmak doğru değil. Bunu da unutmamak gerekiyor.

Türkiye’de sağlık turizmini anlatmak üzere çok kişi bu güne kadar emek, zaman harcadı. Hiçbir şey bir günde olmadı. Adım adım ilerlenildi. Bu emeklerle sağlık turizmi sektörü kurumsallaşmaya başladı, birçok mevzuat çıkartıldı, araştırmalar yapıldı, yabancı hastalara yönelik çağrı merkezi kuruldu, sağlık turizmi alanında birçok kitap ve raporlar hazırlanıp yayınlandı.

Sağlık turizmi üniversitelerde ders olarak okutulmakta, sağlık turizmi bölümleri bulunmakta, sağlık turizmi sektörüne yönelik sertifika programları devam etmekte. Ben üniversitemde uzun zamandır “sağlık turizmi” “sağlık iletişimi” adıyla farklı bölüm öğrencilerine ders vermekte, öğrencilere bu alanı tanıtmakta ve yönlendirmekteyim.

Sözün özü; Yapılan çok iş olsa da hala yapılacak çok şey var ve hep birlikte yapılacak.

Öğr. Gör. Tümay MERCAN /KOU İletişim Fak./ Kocaeli Sağlık Turizmi Derneği Başkanı/ Yönetim/İletişim Danışmanı tumaymercan@hotmail.com Twitter: @Tumaymercan /Facebook:Tümay Mercan/ İnstagram: mercantumay