PUTİN, POLİTİKASIYLA AB BİRLİĞİNİ SALLIYOR

EKONOMİK YORUM
İSTANBUL- Putin aşırı sağ partilerin aracılığıyla Avrupa siyasetini etkilemeye başlaması AB yönetiminde şok etkisi yarattı. Avrasya Stratejik İstihbarat Merkezi (CESI)  tarafından hazırlanan tablo altı farklı Avrupa Birliği ülkesi içinde Rusya'nın büyüyen etkisini gösteriyor.
İngiltere, Fransa, Almanya, Yunanistan, Bulgaristan, Macaristan ve burada bulunan partiler arasında Putin daha popüler oldu.  Bu partilerin aracılığıyla Putin AB’ye daha fazla yetki verilmesini engellemeye çalışıyor.





Bu ülkeler ve partiler Rusya ile daha yakın ilişki kurulmasını istiyorlar. Rusya’nın Ukrayna’nın topraklarını Rusya’ya katması karşısında AB’ninMoskova’ya karşı uyguladığı yaptırımları protesto ediyorlar.
Avrasya Stratejik İstihbarat Merkezi’ne gore İngiltere'nin İngiltere Bağımsızlık Partisi (UKIP), Fransa'nın Ulusal Cephe, Almanya'nın Ulusal Demokratik Partisi, Macar Jobbik, Yunanistan'ın Altın Şafak ve Bulgaristan'ın Saldırı partileri Rusya’ya yakın duruyorlar.



Rusya ile güçlü ilişkiler içinde olan ve  İngiltere’nin AB'den çekilmesini isteyen İngiltere'nin UKIP partisi, en son seçimlerde oylarını ikinci kez yükselterek  % 29’unu aldı. Aynı şekilde, Fransa'nın Ulusal Cephe Partisi CESI seçimlerde oyların% 25 kazandı. Partinin başkanı Marine Le Pen, geleneksel müttefiki olarak Putin'i gördüğünü ve Avrupa Parlamentosu diğer Rus yanlısı, aşırı sağcı partilerle bir koalisyon kurmayı planlıyor.

Marine Le Pen (L), Fransa'nın Ulusal Cephe siyasi parti lideri, Lyon 29 Kasım 2014 yılında aşırı sağcı Fransız partinin kongrede Hollanda'nın Geert Wilders, (Özgürlük Partisi) PVV Başkanı öptü

Seçimlerde oylarını yükselten partiler Jobbik (Macaristan), Altın Şafak (Yunanistan) ve Saldırı (Bulgaristan) ayrıca ilgi ve muhtemelen Rusya tarafından finanse ediliyor. Her üç parti Moskova’nın Kırım’ı topraklarına katması üzerineyaptırım yapılmasına karşı gelerek geleneksel Hıristiyanlığın bir savunucusu olarak Putin'in görüşlerine sahip çıkıyor.



Macaristan, özellikle, bir müttefik olarak Rusya'yı görüyor. Rus yanlısı Rus yanlısı lider Fidesz’in partisi Jobbik, ülkede ikinci en güçlü siyasi parti olarak görülüyor. Her iki taraf Moskova’ya yaptırım karşı çıktılar ve bir nükleer enerji santrali kurmak üzere Rusya’dan yardım istediler.
Avrupa aşırı sağ partilerin yükselişi ilk Soğuk Savaş sırasındki Rus politikalarına bağlı olarak gelişiyor. Rusya "özel savaş" casusluk ve karanlık para kombinasyonu politikaları ile hareket ederek geleneksel savaş yoluyla dış politika yürütmeye çalışmadı.



Rusya uzmanı John Schindler Sovyetler Birliği siyasetini etkilemede komünist eğilimli partilere destek verildiğini hatırlatarak, Rusya, şimdi Avrupa siyasetini yönlendirmek amacıyla aşırı sağ partileri finanse ettiğini açıklıyor. Rusya’nın politikaları ve kendine karşı olan güçlere karşı oluşan politikaların sonucunda AB'nin dağılmasını gelebilir.
CESI raporuna göre  "25 Mayıs seçimlerinde Avrupa Parlamentosu üyelerinin % 20’sinin AB’nin çözülmesini destekleyen partilerin temsilcileri ve onların çekirdek sağcı politikacılarıdır” deniliyor.

I

MF'DEN TÜRKİYE'YE CİDDİ UYARI

IMF'ye göre Türkiye'de ekonomik finansal ısınma var, sıkı politika gerekiyor

IMF Para ve Sermaye Piyasaları Birimi Başkan Yardımcısı Ratna Sahay, Türkiye, Brezilya ve Endonezya’da hem ekonomik hem finansal aşırı ısınma bulunduğunu belirterek, durumun daha sıkı para politikası gerektirdiğini bildirdi.

Ratna Sahay, Bengalor’da düzenlenen “Konut Piyasaları, Finansal İstikrar ve Büyüme” konulu konferansta konuştu. Makroihtiyati politikalarla para politikaları arasında bir tercih yapma sorunuyla karşı karşıya kalabileceklerini belirten Sahay, ülkelerin ekonomik bolluk ve zayıf finansal dönem yaşayıp yaşamadıklarının politikaların belirlenmesinde önemli olduğunu belirtti.

Ülkelerin büyük bölümünün “uyumlu para politikası” sürdürmesinin hem ekonomik hem finansal cephede kendileri için iyi olacağının görüldüğünü bildiren Sahay, üç ülkeyi bunun dışında tuttu. Ratna Sahay, “Diğer tarafta Brezilya, Türkiye ve Endonezya, daha sıkı politikalar gerektiren hem ekonomik hem de finansal aşırı ısınma içinde. Öyleyse her iki durumda da parasal ve makroihtiyati hedefler arasında bir çatışma yok” dedi. Sahay şöyle dedi:

“-Konut çöküşlerini tahmin etmenin zor olduğunu ve politika cephesindeki çabalara karşın hala olabildiğini kabul etmeliyiz. Konut sektörü çöküşlerinin ekonomi üzerindeki etkilerini hafifletmek çok yönlü strateji gerektirir: destekleyici makroekonomik politikalar; likidite darboğazlarını hafifletmeye yönelik vergi ve emeklilik reformları; kira piyasası esnekliğinde artış ve bankaların kayıplarını absorbe edebilmelerine yönelik temettü kısıtlamaları.

-Konut piyasasının soğuduğu birçok yükselen piyasada makroihtiyati politikalarda bir parça rahatlama olabilir, özellikle tamponlar oluşturulurken. IMF’nin son Küresel Finansal İstikrar Raporu’ndan da ipucu alarak özetlemek gerekirse makroihtiyati politikaların kullanımına yönelik strateji, ‘Hazır ol’, ‘İzle’ ve ‘Harekete geç’ olmalıdır.”

10 TRİLYON DOLAR İSTANBUL'A GELİYOR
Servetleri 10 trilyon doları geçen dünya devleri B20'nin toplantısı için İstanbul'da buluşacak. G 20'nin dönem başkanlığını devralan Türkiye, küresel ekonominin en önemli oyuncularını Boğaz'da ağırlamaya hazırlanıyor. Servetleri 10 trilyon doları geçen dünya devi şirketler G20'nin iş dünyası kolu olan B20'nin başlangıç toplantısı için İstanbul'da buluşacak.
Sabah'ın haberine göre iki günlük zirve İstanbul ekonomisini de ihya edecek. Zirveye 500 kişi katılacak. Küresel şirketlerin başkan ve CEO'larının İstanbul'da tarihi ve kültürel mekânları gezerek kişi başı 10 bin TL'lik harcama yapması bekleniyor. Bu da iki günde şehrin ekonomisine en az 5 milyon TL'lik gelir sağlanması anlamına geliyor.

YATIRIMCI YAĞACAK
15 Aralık'ta Four Seasons Hotel Bosphorus'ta düzenlenecek olan B20 Kick Off'a (başlangıç toplantısı) aralarında Li&Fung, Credit Suisse, BNP Paribas, RIM, Rio Tinto, France Telecom, EADS, ENEL, ENI, Indian Oil, VTB Bank, Sumsung, General Electric, Google'ın da bulunduğu 30 ülkeden 500'ü aşkın yabancı yatırımcı katılacak. İki günlük zirvede işadamları Türk yatırımcılarla işbirliği fırsatlarını görüşecek. B20'nin önümüzdeki yıla ilişkin hedefleri masaya yatırılacak. B20'nin de liderliğini üstlenen Türkiye, G20 ile iş dünyası arasında sıkı bağlar kurulmasını istiyor. Bu çerçevede, zirvede 'devamlılık, kapsayıcılık ve bağlantılılık' prensipleri üzerine neler yapılabileceği konuşulacak.

OTELİ KAPATTILAR
Küresel şirketlerin CEO ve patronları, ağırlıklı olarak zirvenin yapılacağı Four Seasons konaklayacak. Otel odalarının 15-16 Aralık tarihlerinde zirvedeki işadamları tarafından kapatıldığı öğrenildi.

1 YILDA 5 BİN İŞADAMI GELECEK
Zirve, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ev sahipliğinde gerçekleşecek. Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin G20 dönem başkanlığı süresince yapılacak etkinliklerde 5 bin iş dünyası temsilcisinin ülkeye geleceğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'ye gelecek işadamlarıyla küresel ekonominin geleceğini tartışacağız" dedi. Hisarcıklıoğlu'nun zirvedeki konuşmasında G20 ülkelerinin iş dünyasının vereceği desteğin önemini vurgulaması ve B20'ye herkesin destek olması çağrısını gündeme getirmesi bekleniyor.

B20 2008'DE KURULDU
2008'de yaşanan küresel finans krizinin ardından G20 içinde sadece devletlerin değil iş dünyasının da görüşleriyle ekonomiye yön verilmesi istendi. O yıllarda B20'nin temeli atıldı. B20'nin amacı, G20 zirvesi'nin gündeminde yer alan önemli ekonomik ve sosyal konularda, ülke liderleri ve maliye bakanlarının, iş dünyasının görüş ve önerilerinden faydalanmalarını sağlamak olarak belirlendi.

İNDİRİMLİ SATIŞLARA YASAK
Meclis'de yasalaşan yeni kanuna göre, sürekli indirimli satış yapan (outlet) iş yerleri dışındakiler sadece tasfiye durumunda 6 ay satış yapabilecek
Alışveriş merkezleri ve perakende ticareti düzenleyen kanun tasarısı, TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu'nda 18 saat görüşülerek kabul edildi. Yasayla her iş yerinin sürekli indirimli satış yapmasına yasak geldi.

İNDİRİMLİ SATIŞLAR SINIRLANDI
Tasarıda, perakende işletmeler; açılış, devir, kapanış, adres ya da faaliyet konusu değişikliğinde 3, tasfiye durumunda 6 ayı geçemeyecek şekilde, indirimli ya da promosyonlu satış yapabilecek.

SADECE OUTLETLERE SÜREKLİ İNDİRİM
Sürekli indirimli satış yapan perakende işletmelerin ön cephesinde bu satış türünü gösterir ibarelere yer verilecek.

ÇALIŞMA SAATLERİNE BAKANLIK VE VALİLİK AYARI
Perakende işletmelerin bir kısmının ya da tamamının çalışma saatleri, meslek kuruluşlarının müşterek teklifi üzerine yetkili idarenin görüşü alınarak vali tarafından belirlenebilecek. Üst meslek kuruluşlarının müşterek teklifi üzerine, işletmelerin çalışma saatlerinin bölge ya da ülke düzeyinde belirlenmesine bakanlık yetkili olacak.

PARA CEZASI GELİYOR
Kanuna aykırı hareket eden perakende satış işletmelere 2 bin lira ile 50 bin lira arasında ceza uygulanacak.

RUSYA RUBLEYI TUTAMıYOR, PETROL 61,7 DOLAR
Ukrayna krizi, petrol fiyatlarının hızla düşüşü ve jeopolitik istikrarsızlık Rusya’da rublenin değer kaybına neden oluyor.
Ukrayna krizi, petrol fiyatlarının hızla düşüşü ve jeopolitik istikrarsızlık Rusya’da rublenin değer kaybına neden oluyor. Merkez Bankası’nın faizleri artırmasına rağmen rublede düşüş engellenemiyor.
Rusya Merkez Bankası serbest dalgalanmaya bırakılan rublenin değer kaybını engellemek için gösterge faiz oranlarını 100 baz puan artırarak yüzde 10,5’e çıkarmıştı. Ruble kısa süre değerlense de ardından yeniden düşmeye başladı. Dolar serbest piyasada 56,89 rubleye kadar çıkarken, avro da 70,53 rubleye yükseldi.
Doların aşırı değerlenmesinde en büyük pay petrol fiyatlarına ait. Brent tip petrol 61,7 dolara düşerken, Ural çıkışlı petrol 60 dolara indi.

Merkez Bankası’nın faiz artırım kararının artan enflasyon rakamlarına da katkısı beklenmiyor. Yıl sonu yüzde 10’u aşması beklenen enflasyon 2015’de de yüzde 10’u geçecek.
Rusya borsalarında da durum negatif. Cuma günü dolar bazlı RTS endeksi yüzde 3,01 kaybederek 799 puandan kapattı. RTS’nin aylık kaybı ise yüzde 16,61’i buldu.
Ruble bazlı MICEX endeksi ise yüzde 0,32’lik artışla 1455 puana yükseldi. MICEX’de kayıp ise aylık bazda yüzde 7,52.

MALIYE BAKANı ŞIMŞEK'TEN SPOR KULÜPLERINE KÖTÜ HABER
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Burdur ziyaretinde bir gazetecinin, spor kulüplerinin 100 milyon lira üzerindeki borçlarının tasfiyesi için herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusuna, "Spor kulüplerine hiçbir şekilde özel muamele olmayacak. Herhangi bir imtiyazları yok, var olan imtiyazları da Gelir Vergisi Reform Yasası ile kaldırılacak" cevabını verdi.
Bir gazetecinin, spor kulüplerinin 100 milyon lirayı aşan borçlarının tasfiyesi için, herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusunun üzerine konuşan Maliye Bakanı Şimşek, "Spor kulüplerine hiçbir şekilde özel muamele olmayacak. Herhangi bir imtiyazları yok, var olan imtiyazları da Gelir Vergisi Reform Yasası ile kaldırılacak. Biliyorsunuz bizim şu anda TBMM gündeminde Gelir Vergisi Reform Yasa Tasarısı var. Bu tasarıda geçmişte yani AK Parti hükumetlerinden önce, sporculara özel bir muamele yapılmış, Gelir Vergisi yüzde 15 ile sabitlenmiş. Biz onu normal tarifeye bağlayacağız ve dolayısıyla imtiyazı kaldıracağız. Hiç kimsenin bir imtiyazı yoktur, tam aksine bu Gelir Vergisi Reform Yasa Tasarısı bütün imtiyazları, istisnaları kaldırmaya yönelik çok önemli bir çabadır, TBMM'nin takdirinde olan bir konu ama eninde sonunda yasalaşacak ve uygulamaya konulacaktır. Kulüplerin borçları ile ilgili bir yorumda bulunmadım. Kulüplerin kamuya bir takım borçları varsa tabi ki kamu bunların tahsilatını diğer bütün alacakları gibi tahsil edecek. Türkiye'deki kulüplerin uzun vadede tabi ki kendi mali yönetimlerini güçlü bir şekilde yapmaları kendi lehlerinedir. Futbol endüstrisi büyük bir endüstridir ve kulüplerin özellikle Avrupa'da, hatta dünya ölçeğinde daha iyi bir konuma gelmeleri için mali yönetimlerini daha iyi yapmaları lazımdır. Bunda 77 milyonun hakkı hukuku olan vergiyi zamanında ödemeleri önemlidir. Bu kadar şaşalı transferler yapıyorlar. 77 milyona karşı sorumluluklarını da yerine getirmeleri noktasında hassasiyetlerini bekliyoruz. Bu kadar açık ve nettir" şeklinde konuştu.

İSTANBUL SHOPPING FEST’IN (İSF) BEŞINCISI IÇIN HAZıRLıKLAR BAŞLADı
İstanbul’un marka kimliğine hizmet eden ve dünyanın en büyük alışveriş ve eğlence festivallerinden biri olmayı hedefleyen İstanbul Shoppig Fest’in (İSF) beşincisi için hazırlıklar başladı. İSF Platform Üyeleri'nin katılımı ile İstanbul Ticaret Odası'nda düzenlenen toplantıda festival önerileri ele alındı.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı (İTO) ve İSF İcra Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, “2015 için asıl hedefimiz; yurtdışındaki etkinliklerle, festivalin çok daha geniş kitlelere tanıtılması olacak. Birlikte, tüm şehri içine alan bir katma değer oluşturacağız" dedi.
Önümüzdeki yıl 6-28 Haziran tarihleri arasında 5'incisi düzenlenecek olan İstanbul Shopping Fest, (İSF) perakende sektörünün en büyük markalarını bir araya getirecek.
Türkiye’nin önde gelen markalarını bir araya toplayan; alışveriş, kültür, eğlence de dahil İstanbul'un tüm değerlerini öne çıkarmayı amaçlayan İstanbul Shopping Fest 2015 yılında da ziyaretçilerine heyecan yaşatacak. İstanbul Shopping Fest'te Platform Başkanlığı'nı İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İcra Kurulu Başkanlığı'nı ise İstanbul Ticaret Odası yapıyor.

ÇAĞLAR: ASIL HEDEFİMİZ YURTDIŞINDA TANITIM
İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen toplantıda, yenilenen yüzüyle daha da büyüyen İstanbul Shopping Fest’in 2015 vizyonu paylaşıldı ve katılımcıların önerileri alındı.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, 2015 yılında festivalden, geçen yıllara oranla daha fazla katılım ve ciro hedeflediklerini ifade etti. Çağlar, "2015 için ilk hedefimiz; yurtdışındaki etkinliklerle, festivalin çok daha geniş kitlelere tanıtılması olacak. Bu sayede Shopping Fest ile İstanbul'a gelecek turist sayısını çok daha ciddi oranda artırmak istiyoruz. Birlikte, tüm şehri içine alan bir katma değer oluşturacağız. Festivalin daha hareketli ve canlı geçmesi için tüm İstanbullular'ın desteğine ihtiyacımız var" dedi.

SİMİTÇİDEN AVM’YE KADAR COŞKU YAYILACAK
İbrahim Çağlar, Shopping Fest enerjisinin; bu yıl caddedeki simitçiden  en lüks AVM’ye, taksiciden eğlence ve konaklama sektörüne kadar çok geniş bir alana yayılacağını belirtti.
İstanbul'un marka kimliğini güçlendirmek yolunda büyük adımlar atan İstanbul Shopping Fest, oluşturduğu alışveriş rüzgârı ve güçlü sponsorlarının destekleriyle; dünyanın en büyük alışveriş başkentlerinden biri olmayı hedefleyen İstanbul’a değer katacak.

FATURASıZLAR 1 TL ILE İLETIŞIME DEVAM EDECEK
Operatör şirketi Vodafone, 'Günübirlik Paket' sayesinde faturasız abonelerin TL’leri bittiğinde iletişime devam edebilmeleri için 1 TL’lik fiziki kartları satışa sundu.

Operatör şirketi Vodafone, 'Günübirlik Paket' sayesinde faturasız abonelerin TL’leri bittiğinde iletişime devam edebilmeleri için 1 TL’lik fiziki kartları satışa sundu.

Şirketten yapılan açıklamada, Vodafone Cep Merkezleri’nden kolayca satın alınabilen 1 TL’lik Günübirlik Paketler aboneler, ister 15 dk konuşma, ister 100 MB internet, isterse de 100 SMS olarak 24 saat boyunca her yöne kullanabilecek. Günübirlik Paket’in abonelerin hayatını kolaylaştıran diğer özellikleri ise kartın alındıktan sonra istenildiği zaman kullanılabilmesi ve Vodafone Faturasız kullanan herkesle paylaşılabilmesi. Vodafone Faturasız abonelerinin 1TL’ye aldıkları Günübirlik Paket’i kullanabilmeleri için yapmaları gereken günlük konuşma, SMS, internet seçeneklerinden hangisini kullanacaklarına karar verip, ilgili içeriğin kısaltmasını, kartın arka yüzündeki şifreyle birlikte 7500’e ücretsiz göndermek.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ender Buruk, "Türkiye’de mobil iletişim sektörünün ilklerini hayata geçirirken her daim kazandırarak Vodafone Faturasız abonelerimize sürekli yeni avantajlar ve kolaylıklar sunuyoruz. Bu kolaylıklara bir yenisini daha ekleyerek Vodafone Faturasız’ların günlük ihtiyaçlarına yönelik 1 TL’lik Günübirlik Paketi geliştirdik. Türkiye mobil iletişim sektöründe bir ilk olan ve sadece Vodafone’da bulunan bu paketler, kullanımı ve alması kolay kartlar olarak tüm Vodafone Cep Merkezleri’nde satılıyor. Faturasız iletişim pazarında acil ihtiyaçları karşılayacak düşük fiyatlı 1 TL’lik paketleri, fiziki kartlar aracılığıyla istendiği zaman kullanılacak şekilde pazarda sadece biz sağlıyoruz."diye konuştu.

1 MILYON 725 BIN EHLIYET TEHLIKEDE!
Türkiye Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Konfederasyonu (TUSEKON) Genel Başkanı İsmail Yılmaz, sürücü belgesi sertifikası alanlara, yılbaşına kadar sürücü belgesi almaları uyarısında bulundu. Belgenin alınmaması durumunda yeniden sınava girme zorunluluğuna dikkat çeken Yılmaz "1 milyon 725 bin kişinin sürücü belgesi tehlikede" dedi ve adayların mağdur olmamaları için sürücü belgelerini alması gerektiğini söyledi.

Yılmaz, ürkiye genelinde 3 bin 450 sürücü kursunun bulunduğu ve 40 bin sürücü eğitimcisinin olduğu konfederasyonun 2012 yılında kurulduğunu kaydetti. 

Türkiye'nin her bölgesinde aynı heyecanla çalışmalara devam ettiklerini aktaran Yılmaz, "Üzerimize aldığımız sürücü eğitimi sorumluluğu ve bilinciyle hareket etmeye çalışıyoruz. Bu bizim için çok önemli, çünkü insan hayatını, can ve mal kaybını direkt ilgilendiren bir konuda eğitim yapıyoruz. Bu açıdan da bizlere önemli sorumluluklar düştüğü bilincindeyiz" diye konuştu.
Yılmaz, sürücü kurslarının denetlenmesi konusunda önemli çalışmaların olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Sektörün itibarı bizim için önemli, açıkçası 2 yıl öncesine kadar sürücü kursları toplumda çok iyi algılanmıyordu. Son yapılan değişikliklerden sonra gerçekten algı da değişti, artık toplumun bakışı da farklılaştı. Bizler insanların can ve mal güvenliği konusunda çok önemli görevler üstleniyoruz. Ancak toplumdaki algımız maalesef aynı ölçüde değildi."

YENİ YIL UYARISI
Sertifikalı sürücü belgelerinin yeni yılla birlikte geçersiz olacağını bildiren Yılmaz, sürücü adaylarını mağdur olmamaları konusunda uyardı.
Aralık ayı sonuna kadar belgelerin değiştirilmesi gerektiğini dile getiren Yılmaz, şu bilgileri verdi:
"Sürücü kurslarına giderek sertifika almaya hak kazanan ancak bunu sürücü belgesine dönüştürmeyenler 2015 yılına girmeden mutlaka belgeye dönüştürmeleri gerekiyor. Aksi takdirde belgeleri iptal olacak. Sertifikaların sürücü belgesine dönüştürülmesi için verilen 2 yıllık süre 2015 yılında doluyor. Dolayısıyla vatandaşların mağdur olmaması için aralık ayı sonuna kadar mutlaka belgelerini almalarını öneriyorum. Yeni yıla girmeden önce bunu yapmayanlar tekrar sürücü kurslarına kayıt olarak yeniden sınavlara girmeleri gerekiyor. Bu da hem zaman hem de maddi kayba neden olacak. Türkiye genelinde 3 bin 450 sürücü kursu bulunuyor. Her sürücü kursunda ortalama 500 sertifikalı sürücü adayının olduğu düşünülürse 1 milyon 725 bin kişinin sürücü belgesi tehlikede demektir."

EHLİYETLER ÇEŞİTLENECEK
Türkiye'nin AB kriterlerini yakalamaya çalıştığını aktaran Yılmaz, bu çerçevede sürücü belgelerinin de AB standartlarına uygun hale getirilmesi için bir dizi yenilik yapıldığını ifade etti.
Bu bağlamda geçen yıl yapılan yasal düzenlemeyle sürücü belgesi çeşidinin 17'ye çıktığını, değişikliklerin sadece sürücü belgeleriyle sınırlı kalmadığını vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"AB standartları çerçevesinde sürücü belgelerinde de değişim yaşanacak. Ağır vasıtalarda her 5 yılda bir, diğer araçlarda 10 yılda bir sürücü belgeleri değişerek sürücüler sağlık kontrollerine tabii tutulacak. Muhtemelen bu kontrollere eğitim şartı da getirilecek. Güncel bilgilerin tazelenmesi, değişen kuralları tekrar görme açısından sürücü kurslarına da görev düşüyor. Sınavların zor olmasını biz istedik. Çünkü sınavlar ne kadar zor olursa biz sürücü kursları da o kadar kaliteli eğitim vereceğiz. Ayrıca sürücü belgesi almak isteyenlerin dikkati ve olaya bakışı daha ciddi olacaktır."