ANKARA - Toplu taşımada her şehir için ayrı kart taşıma derdini ortadan kaldırmak amacıyla PTT’nin ‘Türkiye Kart’ uygulamasını hayata geçirdiği duyuruldu. PTT Genel Müdürü Hakan Gülten, her şehirde farklı kart çıkarmanın ülke ekonomisine zarar verdiğini anlatarak, Türkiye Kart’ın 2024’ün sonuna kadar Türkiye’nin yüzde 50’sini kapsamasını planladıklarını söyledi.

Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT AŞ) Genel Müdürü Hakan Gülten, tüm şehirlerde Türkiye Kart entegrasyonunu sağlamak amacıyla çalışmaların devam ettiğini belirterek, “Türkiye Kart uygulamasının 2024 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin yüzde 50’sinden fazlasını kapsamasını hedefliyoruz, sonraki yıl da ülkenin tamamına yayılmasını öngörüyoruz” dedi. Gülten, Türkiye Kart Projesi’nin ihtiyaç üzerine geliştirildiğini söyledi.

Şehirlerin toplu ulaşım kartlarının birbirleriyle entegrasyonu olmadığına işaret eden Gülten, her şehre gidildiğinde vatandaşların kendine yeni bir toplu ulaşım kartı almak zorunda kaldığını dile getirdi. Gülten, alınan kartların daha sonra o şehre tekrar gidene kadar genellikle kaybedildiğine dikkati çekerek, bu durumun ülke ekonomisine zarar verdiğini bildirdi. Söz konusu kartların yurt dışından geldiğini ve maliyetli olduğunu vurgulayan Gülten, Türkiye Kart uygulamasının toplu ulaşım kartlarının birbiriyle konuşmasını sağlayan bir sistem olduğunu anlattı.

Gülten, projenin sadece bir toplu ulaşım kartından ibaret olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Bu, tek başına bir toplu ulaşım kartı değil. Toplu ulaşım kartı çıkaran belediyelerimiz, idarelerimiz kendi kartlarını çıkarmaya devam edecekler. Üzerine Troy gibi bir Türkiye Kart logosu bulunanlar, entegre olunan illerimizde de geçerli olacak. Kart çıkaran yerler Türkiye Kart özelliğiyle de çıkarabilirler.” Kredi kartıyla da birçok yerde toplu taşıma aracı kullanılabildiğini anımsatan Gülten, bu kartlarla binişlerin indirim ve aktarma gibi durumları desteklemediğini anlattı. Gülten, özellikle askerler, öğretmenler ve engelli vatandaşların gittikleri her ilde kart almak zorunda kaldıklarını söyledi.