OTEL YÖNETİM MODELİ ÖNEMLİDİR
Kamil Berk
03 Ocak 2024 Çarşamba 02:14
Yatırımcılar son yıllarda artan beklentilerine paralel, işletme şirketlerine ciddi baskı yapıyorlar.
Hızla değişen tekniklerle pazar paylarını geliştirebilmek için değişen koşullara uymaya çalışılıyor.
Bu da birlikte çalışabilmek için geçmişte olmadığı kadar mal sahiplerinin taleplerine esnek yaklaşım getiriyor,
Bütün bu zorlukları atlatmak için otelin yönetim modelini doğru seçmek önemlidir.Bu yazımızda otel yönetim modellerinden bahsedeceğiz.
Oteller tablodaki yöntemlerden biri ile yönetilir.
Global Grup İlişkilendirmesin de bazı yatırımcılar, oteli herhangi bir isim hakkı veya yönetim anlaşması altında olmaksızın kendi oluşturdukları markaları altında işletmeyi tercih edebilirler.
Yerel marka rekabetin yoğun olduğu şehir otellerinde, uluslararası pazarlarda tanınma ve pazarlamada yeteri kadar etkili olamayabilir.
Satışların olumsuz etkilenmemesi için, yatırımcı olması gerekenden daha fazla pazarlama faaliyetlerine kaynak tahsis edecek veya global herhangi bir pazarlama birliğine dahil olacaktır. Bu tarz birlikler, otel işletmeciliğinden ziyade, bünyesine aldıkları otellerin kalite standartları hakkında güvence vererek, tanıtım ve pazarlama, rezervasyon sistemlerine dahil edilmesi, direkt rezervasyon imkânı sunulması gibi hizmetler verirler.
Bugünkü yazımda, sadece isim hakkı anlaşmasından bahsedeceğim ve tüm taraflar için avantaj ve dezavantajlarına değineceğim.
İSIM HAKKI BAZINDA İŞLETME (FRANCHISE)
Otel sahibinin otelini kendisinin işletmesi, ancak bunu tanınmış ve muteber bir global/yerel otel işletme firmasının markası altında işleterek belirli avantajlardan yararlanması mümkündür.
Markalarına uzun yıllar yatırım yapmış, standartlar geliştirmiş, bölgesel olarak başlayıp ve bazıları daha sonra global düzeye ulaşarak otel ağı oluşturmuş, sadık müşteri kitlesi sahibi olmuş ve dolayısıyla haklı bir tanınırlık, güvenilirlik ve şöhret edinmiş global/yerel otel işletme firmaları,
Otel sahiplerine markalarından birinin İsim Hakkı’nı vererek markalarını, itibarlarını ve gruplarını düşük risklerle uluslararası arenalarda güçlendirmektir. Aynı zamanda herhangi bir işletme sorumluluğu yüklenmeden ve en önemlisi sermaye bağlamadan, sürekliliği olan gelir elde etme amacı gütmektedirler.
İsim Hakkı anlaşması ile işletilen oteller, global/yerel otel işletme firmasının markasını, logosunu, mimari ve işletme standartlarını, rezervasyon sistemlerini kullanabilmekte ve firmanın global pazarlama imkanlarından yararlanabilmektedirler. Otelin işletmesini mal sahibi firma yürütmekte ve otelin operasyonel, finansal ve satış ve pazarlama aktivitelerini yürütmektedir. Bu tarz modellerde aşağıdaki üç önemli noktaya değinilmesi gerekir:
a) Otel her ne kadar sahibi tarafından işletilmekteyse de misafir otelde yaşadığı tüm tecrübe ile yalnızca ve tamamen ilgili global / yerel otel işletme firmasının markasının temsil ettiği mimari, dekorasyon, ürün ve hizmet kalitesi, personel davranışları, gibi tüm olguları değerlendirmektedir. Dolayısıyla global / yerel otel işletme firması, mal sahibinin otelini gerek inşa ederken ve gerekse yönetirken ilgili markasının tüm standartlarına eksiksiz olarak uymasını ve bunları sözleşme süresince eksiksiz olarak sürdürmesini bekler. Bunlar arasında mülk bakım, onarım ve güncellemeleri de önemli bir yer tutmaktadır. Mal sahibinin seçeceği yönetim modelini değerlendirirken, bu çok yönlü zorunluluklar ve bunların getireceği maliyetleri dikkatinden kaçırmaması önemlidir.
b) Bazı global / yerel otel işletme firmaları yukarıda bahsedilen hassas nokta nedeniyle, mal sahibine İsim Hakkı vermeden önce mal sahibinin otel yönetimi ve işletmeciliği konusundaki tecrübesini son derece titizlikle irdelerler. Eğer mal sahibinin, daha önceden otel işletmeciliği konusunda tecrübesi yoksa veya otel işletme firması mal sahibinin ana faaliyet konusu nedeniyle otelin işletilmesine yeterince odaklanamayacağına kanaat getirirse, bu durumda otel sahibi adına işletmeyi yapacak veya kontrol edecek üçüncü şahıs işletme firmasının mal sahibi tarafından sözleşme süresince angaje edilmesini isteyebilir. Böylece otel sahibi, İsim Hakkı Ücreti ve diğer ilintili maliyetlerini karşılamanın yanında, aradaki üçüncü taraf işletmeci firmaya da sözleşme süresi boyunca belirli bir ücret ödemek durumunda olabilir.
c) Özellikle son 20 yılda birçok büyük ölçekli global/yerel otel işletme firmaları, pazar dilimi /marka çeşitlendirmesine giderek pazardaki birçok müşteri katmanına hitap ederek büyümeye başlamış ve buna devam etmektedirler. Geçmişte sadece beş yıldızlı lüks otel markasına sahip ve sadece bu tarz otelleri işletmekte olan bu firmalar, dört, üç ve hatta iki yıldızlı markalar yaratarak pazardaki yayılımlarını ve potansiyellerini genişletmişlerdir.
Bugün, birçok büyük ünlü markanın altında, çeşitli konseptlere bağlanmış, birçok alt marka görmekteyiz. Hilton’un Double Tree, Garden Inn, Hampton Inn gibi markaları, Accor’un Tribe, Mantisi, Marriott’un Aloft, Moxy markaları gibi örnekleri vardır.
Gelecek yazımda bu konuyu daha açarak anlatmaya çalışacağım.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm