MURAT ÜLKER, 9 GÜNDE ATLANTİK'İ NASIL GEÇTİ
Murat Ülker bir gün WhatsApp grubuna şu mesajı atar: Atlantik'i geçelim mi? "Evet" diyen beş arkadaşı ve G-Force isimli emekli yarış katamaranıyla Pendik'ten yola çıkar...
07 Ağustos 2023 Pazartesi 19:00
İSTANBUL- Murat Ülker bir gün WhatsApp grubuna şu mesajı atar: Atlantik'i geçelim mi? "Evet" diyen beş arkadaşı ve G-Force isimli emekli yarış katamaranıyla Pendik'ten yola çıkar... Yıldız Holding Yönetim Kurulu üyesi ve pladis Başkanı Murat Ülker, hayatında ilk kez 9 gün çalışmayıp, büyük bir maceraya atıldı.
Murat Ülker, Atlantik macerasını şöyle anlattı...
Covid-19’la evlere kapanıp, biraz da bunaldıktan sonra bir gün whatsapp grubumuzdan arkadaşlarıma mesaj attım “Atlantik”i geçelim mi" kontenjan gereği “Evet” diyen ilk 4 arkadaşımla böylece Pendik’ten başlayıp, Antigua’ya dek devam eden maceramız başladı.
Atlantik geçişi ise tam 9 gün sürdü ve sonrasında bu anıyı “Aldonlar” ismiyle kitap olarak basıp merak edenlerle paylaşmak istedik.
Ayça Derin Karabulut'la Kafa Dergisi'ne bir de röportaj gerçekleştirdik, kendisine çok teşekkür ederim.
Murat Ülker bir gün WhatsApp grubuna şu mesajı atar: Atlantik'i geçelim mi? "Evet" diyen beş arkadaşı ve G-Force isimli emekli yarış katamaranıyla Pendik'ten yola çıkar... Yolculuk Antigua Adası'nda bitecek. Aldonlar ismini verdikleri bu beş kişilik grubun maceraları ve 9 günlük Atlantik geçişi ise The Kitap Yayınları tarafından kitaplaştırılarak basıldı. Yolculuğu Murat Ülker'den dinledim.
22 Ocak 2022'de 33 metre uzunluğunda, 16.50 metre genişliğindeki yarış katamaranı G-Force'la uzun bir yola çıktınız ve Atlantik'i 9 günde geçtiniz. Bu fikir aklınıza ilk nasıl ve ne zaman düştü?
Daha önce dünyanın her yerinde yelken yapmıştım. Tabii daha çok Ege, Akdeniz ve Pasifik'te. Önceleri kiralık teknelerle, daha sonra da kendi teknemle... G-Force'la Pasifik'te yıllarca süren bir beraberliğimiz olmuştu. Ben hırslı bir insan değilim, onun için artık yarışlara katılmıyorum. Ve illa "şunu yaptım" demek gibi bir çabam da yok. Sadece COVID sırasında çok sıkılmıştık ve arkadaşlarla konuşurken bir anda ortaya çıkan cazip bir fikir oldu Atlantik'i geçmek... Ekip hemen kuruluverdi.
G-Force'un adını siz koymuşsunuz. Kitapta da bu katamaranın ağzından kendi hikâyesini okumak çok keyifli olmuş. Bu fikir sizden mi çıktı? Bu merakınızı anlatır mısınız bize biraz?
Evet, tüm teknelerin adını ben koyuyorum değiştirme pahasına da olsa... G-Force bize sağlam geldi ama onun da adını değiştirdim. İlk bindiğimde kuvvetli rüzgârın etkisiyle bir yanış arabası gibi ileri atmıştı kendini, -yani ayaktaysanız sallar, oturuyorsanız geriye yapıştırır-bu güçten çok etkilendim. Ve bu kuvvetinden dolayı G-Force demek hoşuma gitti ama aynı zamanda G bana Godiva'yı da hatırlatıyor.
Tanışmamız bir duyum sonrası oldu. Ben neredeyse hiç sıfırdan tekne almadım, hep tekneleri modernize ve renove ettim, yanmış, batmış tekneleri... G-Force'un ise 25-30 knot gidebilecek bir tekne olduğunu gördüm. İlgimi çekti, aradım, tekne Fransız Rivierası'ndaydı. "Geleyim, binip göreyim" dedim. Boşuna gitmiş olmamak için de "rüzgârı garanti ediyor musunuz?" diye sordum, "hayır" dediler ama değişik bir teklif yapıp "Biz tekneyi gönderelim, siz İstanbul'da rüzgâr çıkınca binersiniz" dediler. Bu teklifi kabul ederek sanki tekneyi almaya bir adım daha yaklaşmış oldum. Tekne geldi, rüzgârlı bir günde bindik. Hakikaten hızlı gidiyordu. Pendik'ten çıktık, pat Yalova'dayız! Sonra da tramola yaptık ve biraz daha uzun sürdü ama Silivri'ye vardık. Sonra tekrar Adalar. En çok hoşuma giden de mağrur bir şekilde yolunda ilerleyen deniz otobüsleriyle çakışan rotamızda kaptanların bize yol vermesiydi. Ve siz durduğunuzda herkes meraklı gözlerle size bakıyor. Herhalde bunun ortası hakikaten boş mu diye bakıyorlar. Bununla dünyanın her yerinde karşılaştık.
En unutamadığınız anı hatırlıyor musunuz bu yolculukta?
Evet öyle pek çok an gördüm ama Instagram'da gördüğünüz gibi bunları pek çok kimse görüp paylaşıyor. Benimse unutamadığım şey şu oldu: Kadınların pek bilmediği, erkeklerin ise bir kısmının askerlikten hatırladığı ve bu yolculukta da çaresizce bana o günlerimi hatırlatan el, ayak, ıslak çamaşır kokusu...
Çünkü ıslanan kıyafetlerimizi kurumadan giymek zorunda kalıyorduk, biz giydikçe yeniden Islanıyordu ve su, karinanın içinde birikiyordu. Kurutmak ve havalandırmak mümkün değildi. Bir de yatağım hep ıslaktı. Su sızdırmaz lombozdan dalgalar içeri giriyordu.
6 Ocak'ta katamaranın güvertesinde buluştuğunuzda ölen olursa denize atılıp atılmayacağını bile konuşmuşsunuz. Başınıza i gelebilecek en kötü senaryo neydi? Hiç korkuya kapıldığınız oldu mu?
Evet, birisi ölürse "eve mi götüreceğiz denize mi atacağız?" diye konuştuk. Sanırım herkes denizi tercih eder çünkü alternatifi içini boşaltıp ceset torbasıyla buzluğa koymak. Karşılaşabileceğimiz en büyük tehlike teknenin akim kalmasıydı. Yani yelken yırtılırdı, teknik bir sorun olurdu, mazotumuz olmazdı vb. Dolayısıyla bir yere gidemezdik. Her şeyin yedeği yok çünkü yelkende... Bir balinaya ya da batık bir konteynere çarpıp batabilirdik. Denize düşebilirdik ki bu çok oluyormuş. Kaptan çok tecrübeli gerçi, bulurduk düşeni ama ölü mü diri mi bilemem. Hiç beklenmedik bir rüzgârla tepetaklak olabilirdik. Olmayacak şey ama olmaz diye de bir şey yok. Diğer yelkenliler gibi de değil katamaran, terse döndükten sonra yerine gelmez. İhtimaller böyleydi ancak benim aklıma korkmak hiç gelmiyor. Nedenini bilmem. İhtimalleri düşünürüm ama o olduktan sonra da olmuş geçmiş demektir zaten.
Yolculuk ekibiniz kimlerden oluşuyordu? Ve ekiptekiler yeterince uyumlu muydu?
Grubumuz bendeniz Murat, İletişim Profesörü Ali Atıf Bir, Antika Arabalar Derneği Başkanı Durgut Berberoğlu, en gencimiz Sabık Banker Abdullah Tuğ (63) ve en yaşlımız Avukat Aydoğan Semizer (83) diye beş benzemez ve renkli kişiden oluşuyordu. Ekiptekilerin olgun yaşta olması uyumlu olmamızı sağlıyordu evet ama devamlı aynı sorulan soran ve kaptanla rota münakaşası yapan kişiler Durgut Bey ve Abdullah Bey'di.
Şimdi bir mesaj atsanız aynı gruba, sizce tüm bu zorluklara rağmen yine gelirler mi?
Ben giderim. Ama bakalım onlar ne der... Gel, deneyelim. (Bu sırada Murat Bey, WhatsApp grubuna şu mesajı yazıyor: Atlantik'i yeniden geçelim diyorum, kimler geliyor? Cevaplar geliyor: Aydoğan Bey: Geliyorum! Ali Atıf Bir: Gelirim! Durgut Bey: Hemen, hazırım! Abdullah Bey: Tabii ki!)
Vay be, şahane! Aldonlar bu işi çok sevdi demek ki... Aldonlar demişken bu ismin hikâyesi nedir?
Aldonlar, kırmızı elbiseliler demek, Öz Türkçe bir kelime. Kırmızı giysinin denizciler için önemini ben de ilk defa Rahmi Koç'un kitabında okumuştum: Atlantik'i geçen denizciler yıpranan yelkenden kendilerine kıyafet yaparlarmış ve ortalıkta öyle gezerlermiş ki onları gören Atlantik'i geçtiğini anlasın. Biz de o yüzden kendimize bu ismi verdik.
Bu yolculuk size toplam kaç paraya mal oldu? Masrafınız neydi? Ve değdi mi?
Yel üfürdü su götürdü! Aslında cari masrafımız hariç pek ekstra bir masrafımız olmadı. Jeneratör için sadece 40 litre mazot kullandık. Ve tabii değdi. Bu yolculuğun bana en büyük maliyeti şu oldu: Hayatımda ilk defa 9 gün boyunca hiç çalışmadım.
- TIF 2024’te turizmde hamle yılı: 2026 konuşulacakTTYD Başkanı Oya Narin: TIF 2024’te önemli katılımcıların görüşleriyle önümüzü göreceğiz ve 2026 yılı ve sonrasında turizm yatırımlarında hamleler yapacağımız bir döneme gireceğiz.25 Kasım 2024 Pazartesi 10:00TURİZM
- Şekerci Cafer Erol, Londra’dan Avrupa’ya açıldıBakü’de ilk yurtdışı mağazasını açan Şekerci Cafer Erol, Avrupa, Körfez ve Amerika’da büyüme hedefleri doğrultusunda Avrupa’ya Londra’dan giriş yaptı.25 Kasım 2024 Pazartesi 09:00YEME İÇME
- Türkiye'de 7 günlük golf harcaması: 1.500-3 bin sterlinAvrupa'daki 10 milyon golfçünün 5 milyonunun İngiltere'de yaşadığını belirterek, "Türkiye, İngiltere golf turizmi açısından en önemli pazar" denildi.25 Kasım 2024 Pazartesi 07:48KONAKLAMA
- Yörükler, UNESCO listesindeki Xanthos'ta bir araya geldiAntalya'nın tek UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Likya Birliği'nin idari merkezi olan Xanthos Antik Kent'te Kınık merkeze kadar Yörük Göçü ve Yürüyüşü yaptı.24 Kasım 2024 Pazar 18:00TURİZM
- Hasipoğlu ve Savaşan Asya Siyasi Partiler Konferansı’ndaUBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu ve UBP Grup Başkanvekili Ahmet Savaşan KKTC’yi temsilen 35 ülkenin katılımı ile Kamboçya’da Asya Siyasi Partiler Konferansı’na (ICAPP) katıldı.24 Kasım 2024 Pazar 17:43MICE
- 'Dünyanın en güzel koyu'na marina izni!Ünlü Türk denizci Sadun Boro'nun "dünyanın en güzel koyu" dediği ve vasiyeti üzerine buraya gömüldüğü Marmaris Karacasöğüt Koyu'na marina yapılması için izin verildi.24 Kasım 2024 Pazar 16:49ULAŞTIRMA
- Köy Enstitüsü öğretmeni annem, Cahide Altıntaş ile gururluyumRahmetli annem Cahide Altıntaş Türkiye Cumhuriyet’inin yokluklar döneminde eğitim ordusunda görevli bir Köy Enstitüsü öğretmeniydi.24 Kasım 2024 Pazar 01:00GÜNDEM
- 38 Avrupa ülkesi Çin'i vizesiz ziyaret edebilecekİtalya, Fransa, Almanya ve Japonya'dan gelen turistler, 30 Kasım 2024'ten 31 Aralık 2025'e kadar Çin'e vizesiz girebilecek.23 Kasım 2024 Cumartesi 15:00TURİZM
- Kapadokya'yı 10 ayda 1 milyon 322 bin 598 turist gezdiTarihi, doğal ve kültürel zenginlikleri ile dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerin ağırlandığı Kapadokya'daki yer altı şehirlerini bu yılın 10 ayında 1 milyon 322 bin 598 turist gezdi.23 Kasım 2024 Cumartesi 14:00TURİZM
- Uludağ yoğun kar yağışıyla sezonu açıyorTürkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı Yahya Usta, "Böyle giderse yarın parkurlarımız açık olacaktır. Sezonun erken açılacağını düşünüyoruz" dedi.23 Kasım 2024 Cumartesi 13:00TURİZM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.