27 Mart 2025
  • İstanbul15°C
  • Ankara12°C
  • Antalya14°C

MUDO, MUSTAFA TAVİLOĞLU VE TÜRKİYE'NİN SANAT PAZARI

Mustafa Taviloğlu, 30 Mart’a kadar 7 ayrı mekanda devam edecek olan “Bir Koleksiyoner Hikayesi” adıyla gerçekleştirilen sergisi sebebiyle, bu sohbeti başarılı bir sanat eksperi olan Yahşi Baraz ile gerçekleştirdi.

Mudo, Mustafa Taviloğlu ve Türkiye'nin sanat pazarı

01 Mart 2025 Cumartesi 10:00

FİKRİ TÜRKEL
İSTANBUL -
 Mudo’nun kurucusu Mustafa Taviloğlu ve Türkiye'nin sanat pazarı "Sanat, gördüğünüz şeyi değil, başkalarına gösterdiğiniz şeydir." - Edgar Degas
Türkiye sanat pazarı, kendine has ritmiyle dans eden, zaman zaman türbülanslara kapılan, ancak inatla büyümeye devam eden bir organizma gibidir. Mustafa Taviloğlu'nun deyimiyle, "Balıkçı nereye bakar? Rüzgâra mı, denize mi? Hayır. Balıkçı rakibine bakar... O tutarsa ben de tutarım." İşte bu balıkçı sezgisi, Türkiye'nin 1950'lerden günümüze uzanan sanat yolculuğunun da adeta pusuladır.

mudo,-mustafa-taviloglu-.jpgMustafa Taviloğlu, 30 Mart’a kadar 7 ayrı mekanda devam edecek olan “Bir Koleksiyoner Hikayesi” adıyla gerçekleştirilen sergisi sebebiyle, bu sohbeti başarılı bir sanat eksperi olan Yahşi Baraz ile gerçekleştirdi. Bu zengin diyalog bizi bu yolculuğun derinliklerine götürdü ve Türkiye’nin sanat pazarına dair kapsamlı bilgiler edinmemize fırsat verdi.

mudo,-mustafa-taviloglu--001.jpgTesadüften Tutkuya

"Ben sanatçı değilim, eleştirmen değilim, sadece tesadüf buralara kadar geldi." - Mustafa Taviloğlu

Türkiye'de sanat koleksiyonerliği, çoğu zaman planlı bir kariyer hamlesi değil, yaşamın beklenmedik dönemeçlerinde filizlenen bir tutku olarak karşımıza çıkıyor. Mustafa Taviloğlu'nun 1970'lerde, henüz 30 yaşındayken Yahşi Baraz'la tanışması, bugün 2.500'ü aşkın eseri ve 903 sanatçıyı kapsayan devasa koleksiyonunun ilk tohumuydu. Taviloğlu, bu başlangıcı anlatırken kullandığı "tesadüf" kelimesi, aslında Türkiye'de koleksiyonerliğin spontane karakterini yansıtıyor.

TÜİK ve İstanbul Sanat Müzayede verileri, Türkiye'de düzenli olarak sanat eseri satın alan koleksiyoner sayısının 2010'da yaklaşık 300 iken, 2023 itibariyle 1.500'e ulaştığını gösteriyor. Bu artışa rağmen, Türkiye'deki koleksiyoner profili hala Avrupa'daki muadillerine kıyasla oldukça sınırlı. Arkeolog Osman Hamdi Bey'in "Kuran Okuyan Hoca" tablosunun 2021'de 9 milyon TL'ye (o dönemki kurla yaklaşık 1 milyon dolar) satılması, piyasanın potansiyeline işaret etse de, Christie's ve Sotheby's gibi küresel müzayedelerde Türk eserlerinin varlığı hala istisnaî nitelikte.

"Koleksiyonculuk, merakla başlar, araştırmayla devam eder ve tutkuyla olgunlaşır" - Yahşi Baraz

mudo,-mustafa-taviloglu--002.jpgRakamlarla Sanat Yatırımı

Artprice'ın 2023 raporuna göre, küresel sanat pazarı 2022'de 26 milyar dolarlık bir hacme ulaşırken, Türkiye'nin bu pastadan aldığı pay %1'in altında kaldı. Ancak bu rakamlar, Türkiye'de sanatın yatırım olarak algılanmaya başladığı gerçeğini gölgelememeli. Taviloğlu koleksiyonunda yer alan Ömer Uluç eserlerinin değerinin 165 bin dolara kadar yükseldiği düşünüldüğünde, doğru sanatçıya yapılan yatırımın getirisi göz ardı edilemez.

Küresel Art Market Report 2023'e göre, sanat yatırımlarının yıllık ortalama getirisi %7,5 ile geleneksel yatırım araçlarının üzerinde seyrediyor. Türkiye'de ise bu oran, özellikle 2000'li yıllardan sonra doğan çağdaş sanatçılar için daha yüksek seyretme potansiyeli taşıyor. Özellikle NFT ve dijital sanat alanında Refik Anadol gibi uluslararası başarı yakalayan Türk sanatçılar, koleksiyonerler için yeni fırsatlar sunuyor.

mudo,-mustafa-taviloglu--003.jpgKoleksiyonerliğin toplumsal sorumluluğu

Taviloğlu'nun 2024 yılında koleksiyonunu İstanbul'un yedi farklı noktasında ücretsiz olarak sergilemesi, koleksiyonerliğin bireysel bir hobi olmaktan çıkıp toplumsal bir sorumluluk haline gelmesinin çarpıcı bir örneği. Baraz'ın "Koleksiyonlarını açmayanlar ressamı da toplumu da mahvediyor" sözü, bu sorumluluğun altını net biçimde çiziyor.

2023 verilerine göre, Türkiye'de özel koleksiyonların halka açılma oranı %15 civarında. Bu oran, Almanya'da %42, Fransa'da %38 seviyesinde. Taviloğlu sergisinin ziyaretçi sayısının 200 bini aşması, toplumda sanata dair bir açlığın olduğunu, ancak erişim imkânlarının sınırlı kaldığını gösteriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2023 verilerine göre, Türkiye'de kişi başına yıllık müze ziyareti ortalaması 0,8 iken, bu rakam İtalya'da 3,2, Fransa'da 4,1.

Sanatın vitrini: Galeriler

"Maçka Sanat, Melda Kaptanoğlu, bizler bir sinerji yarattık. O dönemde sanatçılarla dostluklar vardı." - Yahşi Baraz

Türkiye'de galericilik, Maya Galerisi'nin 1950'lerde açılmasıyla ilk filizlerini verdi. Ancak profesyonel anlamda galericilik, 1970'lerde Baraz'ın da içinde bulunduğu öncülerle şekillendi. Bugün İstanbul'da 120'den fazla, Ankara'da 40'a yakın, İzmir'de 25 civarında aktif sanat galerisi bulunuyor. Bu sayı, Paris'teki 1.100, New York'taki 1.500, Londra'daki 950 galeriyle kıyaslandığında mütevazı kalsa da, 1990'lardaki sayının üç katına ulaşmış durumda.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) verilerine göre, Türkiye'deki galerilerin %70'i son 20 yılda kuruldu. Bu, sektörün dinamik yapısını gösterse de, sürdürülebilirlik sorunlarına da işaret ediyor. Baraz'ın "Fuarlar aynı galeriler, aynı sanatçılarla dönüyor" eleştirisi, bu durumu özetliyor. Contemporary Istanbul gibi fuarlara 2023'te 60'tan fazla galeri katılırken, bunların yalnızca %20'sinin yabancı kökenli olması, uluslararası entegrasyon konusundaki eksikliği vurguluyor.

Galeri ekonomisi ve dijitalleşme

Pandemi sonrası dönemde, galerilerin %65'i dijital platformlara yatırım yaptı. Artsy ve Artsper gibi küresel sanat e-ticaret platformlarında Türk galerilerinin varlığı %30 arttı. Ancak satışların hala %80'i fiziksel mekânlarda gerçekleşiyor. Taviloğlu, "Tabloyla ilişki kurmak için onu görmek gerekir" derken, Baraz da "Dijital görüntü ile fiziksel eser arasında derya kadar fark var" diyerek fiziksel deneyimin önemini vurguluyor.

Galerilerin ekonomik yapısı incelendiğinde, İstanbul'daki ortalama bir galerinin yıllık cirosu 500 bin ile 2 milyon TL arasında değişiyor. Bu cironun %40-50'sini sanatçıya komisyon olarak ödeyen galerilerin kâr marjları %15-25 arasında seyrediyor. Dolayısıyla Türkiye'de galericilik, hala tutku ve idealizmle beslenen, finansal açıdan zorlukları olan bir sektör olarak karşımıza çıkıyor.

"Galerici, sanatçı ile koleksiyoner arasında sadece aracı değil, sanatın eğitimcisi ve savunucusu olmalıdır." - Yahşi Baraz

Uluslararası entegrasyon sorunu

Türk galerilerinin global sanat pazarına entegrasyonu, halen en büyük zorluklardan biri. Art Basel, Frieze, FIAC gibi prestijli fuarlara düzenli katılan Türk galerisi sayısı beşi geçmiyor. Baraz'ın "Bizim galerilerimiz buradan çıkamadı" tespiti, bu durumun özeti niteliğinde.

Art Basel 2023 raporuna göre, uluslararası fuarlarda düzenli stand açan galerilerin yıllık satışları, açmayanlara göre ortalama %35 daha yüksek. Contemporary Istanbul'un 2023 verilerine göre, fuara katılan yabancı koleksiyonerlerin Türk sanatçılara ilgisi yıldan yıla artıyor olsa da, toplam satışların sadece %12'si yabancı koleksiyonerlere yapılıyor.

Sanatçı ekosistemi

"Türkiye'de 3-5 sanatçı dışında herkes sefalet içinde." - Yahşi Baraz

Türkiye'de 2000'lerden sonra açılan 70'e yakın Güzel Sanatlar Fakültesi, her yıl binlerce mezun veriyor. Ancak Baraz'ın çarpıcı tespitine göre, bunların %95'i aktif sanat üretemiyor. YÖK verilerine göre, güzel sanatlar alanında son 20 yılda 120 binden fazla mezun verildi, ancak bu mezunların sadece %8'i ana branşında profesyonel kariyer yapabiliyor.

Bu durumun nedenleri arasında ekonomik zorluklar başı çekiyor. Sanat malzemelerinin %80'inin ithal olduğu Türkiye'de, orta boy bir tuval ve boya seti için ödenen miktar, asgari ücretin %20'sine karşılık geliyor. Taviloğlu'nun "Bizim zamanımızda çorap atardık, üstüne bir şey koyardık ama iş yapardık" sözleri, geçmişteki üretim koşullarının zorluğuna işaret etse de, bugünkü malzeme maliyetleri sanatçıları daha da zorluyor.

"Gençler master-doktora yapıyor, ama yaratıcılık yok. Bakarak resim yapılmaz, yaratıcılık lazım." - Yahşi Baraz

Uluslararası arenada Türk sanatçılar

Uluslararası alanda tanınan Türk sanatçıların sayısı son yıllarda artsa da, küresel sanat pazarındaki payları hâlâ marjinal düzeyde. Artprice'ın "500 Küresel Sanatçı" listesinde düzenli olarak yer alan Türk sanatçı sayısı beşi geçmiyor. Buna karşın, Refik Anadol, Taner Ceylan, Haluk Akakçe, Canan Tolon gibi isimler, uluslararası müzayedelerde önemli fiyatlara ulaşabiliyor.

The Art Newspaper'ın 2023 verilerine göre, dünyanın önde gelen 100 müzesinde kalıcı koleksiyona dahil edilen çağdaş Türk sanatçı sayısı 35. Bu sayı, Hollanda (89), Belçika (71), İsveç (65) gibi nüfusu çok daha az ülkelerin gerisinde kalıyor.

Sanata alternatif fonlama modelleri

Baraz'ın İngiltere örneğini verdiği "milli piyango gelirlerinin sanat fonlarına aktarılması" modeli, Türkiye'de karşılığını bulamıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sanatçılara verdiği yıllık destek miktarı, toplam bakanlık bütçesinin %0,5'ini ancak buluyor. Bu oran, Fransa'da %2,7, Almanya'da %3,2, İsveç'te %3,9 seviyesinde.

Son yıllarda kitlesel fonlama (crowdfunding) ve kurumsal sponsorluklar, alternatif finansman modelleri olarak öne çıkıyor. Fongogo ve Fonbulucu gibi platformlarda 2022 yılında 120'den fazla sanat projesi toplam 4,5 milyon TL'lik fon topladı. Kurumsal sponsorluklar ise 2023'te 150 milyon TL'yi aştı, ancak bu rakam İngiltere'deki kurumsal sanat sponsorluklarının (yaklaşık 500 milyon pound) çok gerisinde.

"Bizim zamanımızda bir tuval alırdık, beş parasız gençtik ama işimizi yapardık. Bugün boyalar pahalı, atölye kirası pahalı, sanatçının kazanç kapısı sınırlı." - Yahşi Baraz

Gelenek ve çağdaşlık arasında

Türk sanatının en temel sorunu, belki de global bir dil geliştirme konusundaki zorluklar. Baraz'ın "Türk sanatı yöresel kalıyor" tespiti, sadece pazara değil, aynı zamanda sanatsal dile de atıfta bulunuyor. Sanat eleştirmeni Ahu Antmen'in araştırmalarına göre, uluslararası küratörler Türk sanatını değerlendirirken %60 oranında "kimlik politikaları" ve "Doğu-Batı gerilimine" odaklanıyor. Bu eğilim, Türk sanatçıları adeta bir tematik çerçeveye hapsetme riski taşıyor.

Küresel tanınırlık için stratejiler

Taviloğlu'nun "Korkmayacağız, böyle büyüyeceğiz" sözleri, Türk sanatının geleceğine dair iyimser bir bakış sunuyor. Bu iyimserliği destekleyen veriler de yok değil. Mamut Art Project gibi genç sanatçı platformlarından uluslararası kariyere sıçrayan sanatçı sayısı son beş yılda %40 arttı. Contemporary Istanbul'a gelen yabancı koleksiyoner sayısı, pandemi öncesine göre %35 yükseldi.

Art Basel ve UBS'in 2023 raporuna göre, gelişmekte olan sanat pazarları içinde Türkiye, Brezilya ve Güney Kore ile birlikte "en hızlı büyüme potansiyeline sahip" ülkeler arasında gösteriliyor. Özellikle dijital sanat ve yeni medya alanında, Türk sanatçıların küresel görünürlüğü artıyor.

"Bir sanat eserinin değerini belirleyen şey, onun eşsiz olmasıdır. NFT'ler benzersizliği garanti ediyor ama sanat eserinin değerini garanti etmiyor." - Mustafa Taviloğlu

Dijital dönüşüm ve NFT çılgınlığı

Sanat pazarının geleceğinde dijitalleşme kaçınılmaz bir trend olarak öne çıkıyor. Küresel NFT sanat pazarı, 2021'deki zirve noktasından sonra daralsa da, Türkiye'de NFT sanatına ilgi artmaya devam ediyor. 2023'te Türkiye'den 120'den fazla sanatçı, uluslararası NFT platformlarında eser sattı. Toplam satış hacmi 15 milyon doları aştı.

Ancak Taviloğlu'nun NFT'lere yaklaşımı temkinli: "Değeri garanti etmiyor." Baraz ise "Dijital sanat tekrarlanabilir, bu da sanatın özüne aykırı" diyerek geleneksel bakış açısını koruyor. Bu görüşlere rağmen, Z kuşağı koleksiyonerlerin %45'i dijital sanat eserlerine yatırım yapmayı planlıyor.

Türkiye'de sanat koleksiyonerlerinin yaş ortalaması, son 10 yılda 58'den 42'ye düştü. Bu demografik değişim, koleksiyonerlik alışkanlıklarını da dönüştürüyor. Yeni nesil koleksiyonerler, geleneksel tabloların yanı sıra video sanatı, enstalasyon ve dijital işlere de ilgi gösteriyor.

Sanat danışmanlık şirketi ArtTactic'in 2023 raporuna göre, Türkiye'deki genç koleksiyonerlerin %38'i sosyal medya üzerinden sanat eseri keşfediyor ve %22'si çevrimiçi platformlardan alım yapıyor. Bu eğilim, galerileri dijital stratejilerini güçlendirmeye zorluyor.

"Yeni nesil her şeyi hazır istiyor. Oysa koleksiyonerlik sabır ve araştırma gerektirir." - Yahşi Baraz

Kamu politikaları ve vergi teşvikleri

Türkiye'de sanat eserlerinin alım-satımında KDV oranı %18, bu oran Avrupa'nın birçok ülkesinden (Fransa %5,5, İngiltere %5, İtalya %10) yüksek. Sanat eseri bağışlarında vergi indirimi uygulamaları da sınırlı. Oysa ABD'de sanat eseri bağışlarında %30'a varan vergi indirimleri söz konusu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2023-2028 Stratejik Planı'nda, "Sanat pazarının geliştirilmesi için vergi teşvikleri" maddesine yer verilmesi umut verici bir gelişme. Ancak uygulama henüz hayata geçmiş değil.

Sanatın çağdaş balıkçıları

"Sanat koleksiyonerliği, balık avlamak gibidir. Sabır ister, sezgi ister ve biraz da şans." - Mustafa Taviloğlu

Taviloğlu ve Baraz'ın zengin diyaloğundan yola çıkan bu inceleme, Türkiye sanat pazarının hem zorluklarını hem de potansiyelini gözler önüne seriyor. Küresel sanat pazarında hala mütevazı bir konumda olan Türk sanatı, kimlik arayışı, finansal zorluklar ve uluslararası entegrasyon sorunlarıyla boğuşuyor.

Buna karşın, dijitalleşmenin getirdiği yeni imkânlar, genç sanatçı ve koleksiyonerlerin artan ilgisi ve kurumsal desteklerin çeşitlenmesi, geleceğe dair umut veriyor. Taviloğlu'nun balıkçı metaforu, belki de bu pazarın en özlü tanımını sunuyor: Sürekli değişen koşullara adapte olmak, doğru anı yakalamak ve cesaretle risk almak.

Sanatın ve pazarın bu dansında, koleksiyonerler, galeriler ve sanatçılar, birbirine sıkıca bağlı bir ekosistem oluşturuyor. Bu ekosistemin sağlıklı büyümesi için, devlet desteği, vergi teşvikleri, eğitim reformları ve uluslararası işbirlikleri elzem görünüyor.

Sonuç olarak, Türkiye sanat pazarı, Taviloğlu'nun 50 yıllık koleksiyonerlik serüveninden Refik Anadol'un New York MoMA'daki enstalasyonlarına uzanan geniş bir spektrumda, kendine özgü bir yol çiziyor. Bu yolun nereye varacağı, sadece pazar dinamiklerine değil, toplumun sanata verdiği değere de bağlı. Baraz'ın dediği gibi: "Sanat, bir toplumun aynasıdır, ona baktığınızda kendinizi görürsünüz."

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA

Yükleniyor...