27 Kasım 2024
  • İstanbul4°C
  • Ankara-2°C
  • Antalya8°C

MISIR'IN OSMANLI'DAN GİDİŞ KİTABI

Mısır'ın Osmanlı'dan nasıl koparıldığını, anlatan "II. Abdülhamid ve Mısır, Kuşatılmış Vatan" isimli kitap raflardaki yerini aldı.

Mısır'ın Osmanlı'dan gidiş kitabı

15 Şubat 2011 Salı 17:30

ANKARA -Mısır'ın Osmanlı'dan nasıl koparıldığını, bir ülkenin nasıl kuşatıldığını ve oynanan oyunları anlatan "II. Abdülhamid ve Mısır, Kuşatılmış Vatan" isimli kitap raflardaki yerini aldı.
Feraşet-i Şerife Vekili Ahmed Esad Efendi, bir asır önce Mısır'da çıkan ayrılıkçı hareketin lideri Arabi'ye yazdığı mektupta, "Bu iki ülkeden biri giderse diğeri yaşayamaz" sözleriyle sesleniyordu.
Yitik Hazine Yayınlarınca piyasaya sunulan "II. Abdülhamid ve Mısır, Kuşatılmış Vatan" adlı kitap, Mısır'ın Osmanlı'nın elinden nasıl alındığını aşama aşama ortaya koyuyor. Kitapta, Mısır'ın Osmanlı'dan kopuşunda da "sokak hareketlerinin" etkili olduğuna dikkat çekiliyor.
Kitabın yazarı Dr. Ramazan Balcı, Mısır'ın Osmanlı'nın elinden nasıl çıktığını ve Mısır'ın geçmişine bakarak bugününü nasıl gördüğünü anlattı.
Mısır'ın Osmanlı'dan koparılmasının özel bir iş gal yöntemiyle gerçekleştirildiğini kaydeden Balcı, "Bu, bir memleketi her alanda kuşatarak yapılan sinsice bir harekettir. Askeri işgallerin, işgalciler için pek karlı bir yöntem olmadığı ortadadır. Bunun yerine mümkünse idari işgal, o değilse siyasi işgal devreye girer" dedi.

-"MISIR, MISIRLILARIN OLACAK MI?"-
Ekonomik işgalin sürekliliğinin de gözden kaçırılmaması gerektiğini anlatan Balcı, şöyle devam etti:
"Bu bağlamda Mısır'da bugün yaşananlar ele alındığında bir asır önceki Arabi hareketinde olduğu gibi sokağın tekrar harekete geçirildiğini görüyoruz. Sokak hareketleri bir araçtır, ancak oyunun arka planında kimin olduğu önemlidir. Şu sorunun cevabını bulmak önemlidir, Mısır Mısırlıların olacak mı? Görünen o ki Mısır'da sürdürülen dışa bağımlı yönetim kabuk değiştirecek, ancak Mısırlılar, benim kanaatim, sözde özgürlüklerini borçlu oldukları yeni aktörlere bedel ödemeye devam edecek."
Balcı, Mısır'ın 1882'den 1922 yılına kadar ağır bir İngiliz egemenliği altında yaşadığını, 1970'li yıllardan sonra İngiltere'nin yerini Amerika'ya bıraktığını söyledi.
Gücünü halkından almayan yönetimlerin, hakim güçlerden birine dayanmak zorunda kaldıklarına ve ülkelerinde milli bilincin uyanmasını önleyici tedbirler aldıklarına işaret eden Balcı, "Batılı güçler için Mısır, Mısırlılar'a bırakılmayacak kadar önemlidir. Ekonomik potansiyeli, tarihi tecrübeleri ve stratejik konumu açısından dünyanın süper gücü olma istidadı taşıyan Mısır'ın önemli bir varlık gösterememesi, üzerinde düşünülmeye değer" diye konuştu.

-"SOKAK HAREKETLERİ YENİ İŞGALLERE NEDEN OLABİLİR"-
Mısır'da yaşanan olayların başlangıcının sokak hareketi şeklinde olmasının yakın gelecek için sıkıntıların devam edeceğini gö sterdiğini savunan Balcı, şunları kaydetti:
"Halkın sıkıntılarını ve yabancı varlığından kaynaklanan milliyetçi tepkileri sokağa emanet ettiğinizde, buradan sağlıklı çözüm çıkarı lması imkansız hale gelir. Nitekim kitapta işlediğim Arabi hareketiyle sokağa dökülen milliyetçi subaylar, sonuçta Mısır'ı İngiliz hakimiyetine bırakmak zorunda kaldı.
Bu kargaşada aktörlerin çok farklı olduğunu sanmıyorum. Eğitim problemlerini çözememiş, güçlü bir aydın sınıf üretememiş, ekonomik potansiyelini dünyaya hakim güçlerin ortak menfaatleriyle uyum içinde harekete geçirememiş bir ülkede, bu kargaşanın iyi sonuç üreteceğini hayal etmek, ham bir hayaldir. Sonuçta bana yeni bir işgal modeliyle tanışacağız gibi geliyor."

-"OSMANLI, MISIR'I KAYBETMESEYDİ..."-
Osmanlı'nın Mısır'ı kaybının beraberinde çok daha vahim sonuçlar doğurduğunu dile getiren Balcı, "Mısır, İslam alemindeki kayıpların anahtar ı oldu. Cihan Harbi'ne gelindiğinde İngilizler, Osmanlı Hilafet devletine Mısır üzerinden sevk ettikleri ordularla saldırdı. Mısır, İngiltere'nin elinde olmasaydı imparatorluğun bölgede savaşı kaybetmesi mümkün olmazdı" dedi.
Mısır'da, İngiliz işgal tehlikesi başladığında II. Abdülhamid'in asker göndermediğini ifade eden Balcı, şöyle konuştu:
"Osmanlı ordusunun ülke sınırlarını koruyacak güçte olmad ığı bilinmeyen bir durum değildi. Bu durumda haçlı ittifakını bozmaktan başka çare yoktu. Ancak Sultan, çok uğraş vermesine rağmen bunu başaramadı. II. Abdülhamid, Mısır'ın elden çıkması pahasına, imparatorluğu tehlikeye atacak bir savaşa giremezdi, öyle de yaptı.
İşin perde arkasındaki Avrupa devletlerinin hiçbiri Mısır'da Osmanlı askeri istemiyordu. Dönemin gazetelerinde yer alan habere göre, 'Türk askerinin Mısır'a getirilmesi konusu, Almanya'nın girişimleri sayesinde Fransa ve İngiltere tarafından reddedilmişti'. Buna göre senaryo baştan yazılmış, perde perde sahnelenmişti. Bu oyunda Osmanlı'ya yer yoktu." .

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA