15 Kasım 2024
  • İstanbul11°C
  • Ankara10°C
  • Antalya17°C

KUŞAKLAR VE HAYAT FELSEFELERİ,

Süha Öncü

18 Temmuz 2020 Cumartesi 09:47

Turizmin sorunlarını yaşayan ve üzerine yazan çok olduğu için bugün kuşaklararası ilişkiler üzerine sohbet etmek istedim.

Bugün 60’lı yıllarını yaşayanların gençlik yıllarında, kişiler arasında ekonomik farlılıklar çok değildi.

Para hayatlarında önemli yer almazdı.

Çocukların cebindeki harçlıklar benzerdi. Simit ve gazoz almaya yeterdi. Zaten daha farklı şeylerde yoktu.

İlkokulda herkesin siyah önlüğü ve beyaz yakası vardı.

Çocuklar arkadaşları ile doğal ve samimi ilişkiler kurabiliyordu.

Çocuklar okula yürüyerek giderlerken yolda konuşacak konuları vardı. Konuları benzerdi.

Çocuklar mezhep farklılığı bilmezdi.

Her çocuk arkadaşıydı.

Mahallesindeki ve sınıfındaki tüm arkadaşlarının ismini bilirlerdi.

Ebeveynler arkadaşlar arasındaki ilişkilere karışmazdı.

Ebeveynler çocuklarına arkadaşlarını sevmesini öğretirlerdi. Aile eğitim kurumuydu.

Öğretmenler, öğrencilerine Anne ve Baba gibi davranırdı.

Öğrencileri arasında ayırım yapmazdı. Hem eğitici hem de öğreticiydiler.

Çocukların öğretmen sevgilerinde saygı vardı.

Ortaokul ve lise yıllarında arkadaşlarının derslerinde yardımcı olmaktan kaçmazlardı. Kıskançlıkları çocuksuydu. Arkadaşlarının başarılarından mutlu olurlardı.

80’li yıllardan sonra çocuklar ve gençler arasındaki bileşik kapların dengesi bozulmaya başladı.

Gelir dağılımında farklılıklar hızla arttı. Para hayatlarda önemli yer almaya başladı.

Giyimde markalar konuşulmaya ve markalara göre farklılıklar yaratıldı.

Toplumun çimentosu olan konuşma dilinde, aile sofra düzeninde ve dinlenen müzik türlerinde farklılıklar olmaya başladı.

Örf adetler unutulmaya başlandı. Dini bayramlar tatil olarak algılanmaya başladı.

Dini bayramlarda kenarı işlemeli mendiller içinde verilen bayram harçlığı ve şeker verilmez oldu.

Tatile gidildiği için bayram harçlıkları ile gidilen bayram yerlerinde çocuklar bayram neşesini paylaşmayı unuttu.

Duyguların anlatıldığı kenarı işlemeli mendilleri bulamaz olduk.

Genç kuşaklar bizi anlamıyorlar demeye başladı ama onları anlamadığını söylediklerini anlamak içinde kendilerini zorlamadılar.

Kısaca son 40 yılda toplumun bileşik kaplar dengesi bozulduğu için yeni kuşaklar ile 60’lı yaşlar arasındaki mesafe gün geçtikçe arttı.

Kalın sağlıcakla,