23 Aralık 2024
  • İstanbul7°C
  • Ankara1°C
  • Antalya11°C

KÜÇÜK SUYU NEREYE DÖKMELİ ?

Ateş Nesin

16 Kasım 2008 Pazar 23:20

Lagaluga Tur (44)

 

İçinde oturduğumuz her yanı lime lime dökülen,  neredeyse yaşıma eşit  binanın orijinalliği bozulmasın diye kat sakinleri tarafından yıllardır hiçbir yerine dokunulmamış. 
Komşularımız zamanla bu harabede yaşamaya alışık oldukları  için oralı bile değiller, yeter ki ceplerinden para çıkmasın.
Allah korusun büyük bir deprem olsa, ya da binamızda bir yangın çıksa acaba ne oluyor diye merak edip de kapılarını aralayıp kafalarını  dışarıya bir kez  uzatmazlar bile... 

 

Şiddetli yağmurlarda benim yaşadığım çatı katına tepeden sürekli yağmur yağar. Kendi  kısıtlı olanaklarımla ara sıra  onartmaya çalıştığım çatımıza çok zeki olan bazı kat sakinleri,  "Çatı bizim değil" deyip karışmamayı tercih ederler.
Önceleri çok kızıyordum  ama, iyicene düşününce  hak vermek zorunda kaldım adamlara. Öyle ya, binanın çatısı benim dairemin üstünü kapatırken, altımdaki  katın üstünü benim katın tabanı örtüyor.! Yani diğer katların  çatıyla  ilgileri yok ki!

 

Zamanla artık makyajındaki son kalıntılar da iyicene silinen  binamızın tamamen çürüyen gider borularını değiştirtmek farz olunca;  8 ayda yarım yamalak  ancak toplanabilen parayla sonunda iki usta tuttuk.
 Eşim "Aman" dedi " ustalar önce bizim kattan başlasınlar diğer günler ben evde yokum" 
Asansör kuruldu, çalışmalar başladı.
Bizim banyoda onarım  yapan ustalardan biri  klozetimizi kırdıktan sonra "Bu zaten çoktan çürümüş, yerine yenisini almak gerekiyor" dedi.
Çaresiz kendisine yenisini alması için  parayı verdiğimde, "Bu saatte olmaz, çok geç, ancak yarın alabilirim " dedi.
Saate baktım, henüz 17:30'du. Usta erkenden kararan  havanın etkisiyle  zamanı gecenin bir yarısı sanmıştı herhalde. İtirazın bir anlamı ve yapacak fazla bir şey yoktu. Suları akıtmamamızı ve tuvaleti ertesi gün kendileri gelinceye kadar kullanmamamızı   bize  sıkı sıkı iyicene  tembihleyerek çekip gittiler.   

 

Aşağı yukarı her gün sabahın ilk saatlerinde tuvalete gitme alışkanlığı olan ben  daha yatağa girmeden kara kara düşünmeye başlamıştım bile. O gece  büyük bir sıkıntıyla uyumaya çalıştım. Aksilik bu ya, bir ara  düşümde tertemiz pırıl pırıl bir pisivuara ihtiyacımı giderirken gördüm kendimi.
Birden uyanıp,  yataktan fırladım.
Şimdi ben ne yapacaktım ?  Karım uyku sersemi bana dönüp "Tut" dedi.
Söylemesi kolay. Meret  tutulacak gibi sert  bir şey değil ki,  elime alıp tutayım.
Arkasından da  "Git balkondan yap" deyip bana daha da dahiyane bir fikir verdi.
 Bir gün önce de  kaynanam telefonda " Sizin oralarda yakınlarda cami yok mu ?" diye  yol göstermişti.  Kıvranıyordum. Şişe aramaya başladım. Süt, bira, kola; artık ne şişesi olursa olsun bulup içine yapacaktım…Yok yok.. 
Sonunda evin dört bir yanına saldırıp, deliler gibi poşet, kavanoz gibi şeyler aramaya  koyuldum. Düşünebiliyor musun, her zaman naylon poşet, boş kavanoz ve şişelerden geçilmeyen evimizde  gerektiğinde bunlardan hiçbirini bulamıyordum..
Meğer temizlik meraklısı karım  bir gün önce hepsini fuzuli şeyler diye  evden yok etmişti. Son bir hamleyle iki bacağımı birbirine  sıkıştırıp,  yampiri yampiri  5 kat merdivenleri koşarak aşağıya indim ve kendimi  dışarıya zor attım. Bütün iyi niyetime rağmen  binamızdan fazla uzaklaşamadan  hemen önüme ilk çıkan bir köşede rahatlamaya başladım.
Tam o sırada  yarı zemin bir dairenin ışıkları yandı." Yaşlı başlı koskoca  adamsın, bizim evin duvarına işemeye utanmıyor musun?" diyen bir dönmenin kart sesini duydum.
Benim sırtımda pijama olduğunu fark edince de evi paylaştığı arkadaşına seslenip, " Kız koş, ayol bu herifi karısı  gece yarısı  sokağa atmış" dedi.

Yapıldığından beri hiçbir yerine el değmeyen binamızın gider boruları sonunda  yenilenmiş ama  olan  benim emektar  gider boruma olmuştu!

***

Geveze adam

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Hüseyin Üzmez'in tacizinden ziyade konuşmasına kızmış

Madem bir halt yedin, sağda solda dillendirmeye ne gerek var. Kesip sesini otursana be adam!..

***

Hassasiyet

Emniyet Genel Müdürlüğü'nden  polislere silahları için "Kullanırken hassas olun" uyarısı gelmiş

"Size vereceğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz" deyip tetiğe basarlar artık!

***

Boşuna heves

DTP'liler Taksim'e çıkamamış

Çıkamadıkları gibi bu ülkede arzu ettikleri taksimi de yapamazlar!

***

Kutsal görev

Öğretmenler 'ihbarcı' olacakmış

İyi iyi...

Yılanın başını küçükken ezmeli!

***

Tecrübe konuşuyor

Şarkıcı Bülent Ersoy, " Eşlerimi sıfır kilometre seçerim" demiş

Yani ergenlik çağına gelir gelmez!

***

Laf ola

Bu memleketin denizi, kerizi ve krizi hiç bitmez!