23 Kasım 2024
  • İstanbul5°C
  • Ankara1°C
  • Antalya21°C

İSPAD'DA YALÇINKAYA'NIN İSTİFASI

İSPAD'daki yönetim kurulu görevinden istifa eden Alaattin Yalçınkaya, 'İstifamın temelinde yatan paylaşımcı bir yönetimin olmayışıdır' dedi.

İSPAD'da Yalçınkaya'nın istifası

14 Ocak 2012 Cumartesi 12:08

İSTANBUL- İstanbul Profesyonel Aşçılar Derneği-İSPAD’daki yönetim kurulu görevinden istifa eden Alaattin Yalçınkaya, “İstifamın temelinde yatan paylaşımcı bir yönetimin olmayışıdır. Dernekçilikte “Ben... Ben... Ben...” olunmaz. “Biz” olunması lazımdır” dedi. Alaattin Yalçınkaya açıklamasında yönetimi ve temsilciliklere yakın akrabalar ile işyerinden kişilerin alandığını, diğer kurumlarda çalışan aşçıların dışlandığını ileri sürererek “Yanlış anlaşılmalara meydan vermemek için açıklama gereği duydum” dedi.

Aalaattin Yalçınkaya’nın açıklaması şöyle:

Aşçılık dünyasının temsilcileri ve İSPAD’ın kıymetli üyelerine;

İstanbul Profesyonel Aşçılar Derneği, İSPAD’daki Yönetim Kurulu Üyeliği’nden istifam üzerine bazı yanlış anlaşılmalara meydan vermemek için saygıdeğer duayen şeflerime, meslektaşlarıma ve genç aşçı kardeşlerime açıklama yapmak gereğini duydum.

Aşçılık geleneklerine, aşçılık mesleğine saygısı olanların kurduğu, aşçılık mesleğinin menfaatlerini gözetmek zorunda olan İSPAD’ın, toplumun ve aşçıların menfaatleri yerine nasıl oldu da bir kaç arkadaşın kişisel davranışlarına teslim olduğunu görmek gerekir.

İSPAD’ın kuruluşunda yer alan ilkelere göre bugünkü yönetimde de “ben” değil “biz” anlayışı olmalıdır. Tüm meslek kuruluşları üyelerinin menfaatini kollamak için bu düşünce içinde kurulur. Zaman içinde “biz” kavramını unutan dernekler daima sancı çekerler ve temsil ettikleri gruplar tarafından dışlanırlar.

Ancak bu yönetim döneminde İSPAD bir kaç arkadaşın tekelinde, akraba ve aynı işyerinde çalışanların hakimiyetine girdi, yönetimde gruplaşmalar başladı. Yönetime girenler ve temsilciler akrabalardan, işyerindeki çalışma arkadaşlarından seçilerek diğer kurumlaerda çalışan aşçı arkadaşlar dışlandı.
Defalarca uyarmama rağmen yönetim kurulu üyelerinin görüşü alınmadan “Ben yaptım oldu” şeklinde kişisel kararlar alınmaya başlandı.

Alınan tüm kararlar kişiseldi ve kamu oyunu yanıltmaktan başka bir anlam taşımıyordu.
Derneğin toplantılarına bile katılmayan, hiçbir desteği olmayan kişiler rahmetle andığımız duayen ustalarımız üzerinden önemli vaatlerde bulundular.
Akraba ve işyeri arkadaşlarından oluşan, aşçılık camiasından uzak yönetim kurulu ve temsilcilikler, yarışma takımları oluşturuldu.

İSPAD’da 1997 yılından beri görev alıyorum ve yaptığım hizmetler ortadadır. Genel kurul öncesi yönetime girmek istemedim. Ancak benimde aralarında olmam gerektiğini söyleyerek zorla aldılar. Bu konuyu en iyi şekilde sayın Sefer Öztürk ustam biliyor.
16 yılımı verdiğim İSPAD’dan ayrılırken tek üzüldüğüm nokta bahsettiğim nedenlerle üyelere vaat ettiğimiz hizmetleri yerine getiremeyişimdir. Bu nedenle tüm İSPAD üyelerinden özür diliyorum.

İstifamın temelinde yatan paylaşımcı bir yönetimin olmayışıdır. Dernekçilikte “Ben... Ben... Ben...” olunmaz. “Biz” olunması lazımdır.

İSPAD’ın kıymetli üyelerine sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

Alaattin Yalçınkaya

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA