22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Ankara14°C
  • Antalya17°C

İBRAHİM ŞİNASİ'NİN MEZARI 150 YIL SONRA BEYOĞLU'NDA BULUNDU

Batılılaşma sürecinin ilk ve en önemli yazarlarından biri olan İbrahim Şinasi’nin mezarının, Beyoğlu’nun Gümüşsuyu Caddesi’ndeki Ayaspaşa Palas binasının altında kaldığı ortaya çıktı.

İbrahim Şinasi'nin mezarı 150 yıl sonra Beyoğlu'nda bulundu

03 Ocak 2021 Pazar 15:00

İSTANBUL- Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan ve ilk Türkçe özel gazeteyi çıkaran İbrahim Şinasi vefat ettiğinde, Beyoğlu'nda bir mezarlığa defnedilmişti. Ancak mezar yeri tam olarak bilinmiyordu.

Tarih araştırmacısı Mehmet Dilbaz birtakım belgelere ulaştı ve Şinasi’nin mezarının bulunduğu yeri ortaya çıkardı.

Dilbaz, bu önemli ismin mezarının, Alman Konsolosluğu’nun tam karşısında bulunan Ayaspaşa Palas’ın altında kaldığını ifade etti.

ibrahim-sinasinin-mezari.png
ibrahim-sinasinin-mezari-001.pngBİR ZAMANLAR MEZARLIKMIŞ

Atatürk Kültür Merkezi'nden, Beşiktaş'ın stadı Vodafone Park'a kadar binaların bulunduğu bölge, bir zamanlar ‘Ayaspaşa Mezarlığı’ydı.

16. Yüzyılda imara açılan ve Beyoğlu bölgesinin mezarlığı olarak kullanılan alana, 20. Yüzyılın başlarına kadar definler yapıldı.

20. Yüzyılın sonlarından itibaren ise buradaki mezarlıklar, parça parça yok edilmeye ve yerine binalar yapılmaya başlandı. 1890’lar ile 1920’ler arasında çekilen fotoğraflar ve 1826’lardaki İstanbul Pervititch haritaları da, bölgenin bir zamanlar geniş bir mezarlık olduğunu ortaya koyuyor.

Ancak dönemin belediyesi bu alanı 1934 yılında kamulaştırınca, mezarlar başka bir yere nakledilmeden üzerlerine binalar yapıldı. Bu durum o dönemde büyük tartışmalara neden oldu.

ibrahim-sinasinin-mezari-003.png“ALMAN KONSOLOSLUĞU’NUN KARŞISI, O DÖNEMDE EN YOĞUN DEFİN YAPILAN YERDİ”

Şinasi’nin mezarının Ayaspaşa Mezarlığı’nda olduğunu bildiklerini, ancak tam olarak nereye defnedildiğinin şu ana kadar meçhul olduğunu ifade eden Tarih Araştırmacısı Mehmet Dilbaz, şunları söyledi:

“Şu anda Beyoğlu cihetinin, sur dışı İstanbul’unun iki büyük mezarlığından birinin tam üzerindeyiz. Burası Ayaspaşa Mezarlığı. Taksim Mezarlığı olarak da biliniyor. Bölgenin imara açılmasıyla beraber, Beyoğlu bölgesinin mezarlığı olarak kullanılmaya başlaması 16. Yüzyıl. 16. Yüzyıl’dan, 20. Yüzyılın başlarına kadar buraya sürekli defin yapılıyor ve bu mezarlığın bulunduğu alan, AKM’den neredeyse Beşiktaş’ın stadyumunun bulunduğu yere kadar olan tüm alanı, yani bütün Gümüşsuyu’nu kapsıyor."

ibrahim-sinasinin-mezari-002.png

"45 YAŞINDA VEFAT EDİNCE BURAYA DEFNEDİLİYOR"

Fakat dönem dönem, 20. yüzyılın sonlarına doğru buradan bazı parçalar kopartılarak mezarlığın alanı daraltılıyor.

Tam arkamızda bulunan yer yani Alman Konsolosluğu’nun karşısında bulunan alan, o dönemde mezarlığa en yoğun defin yapılan yer. 1871 yılında, Türk edebiyatının en önemli isimlerinden Şinasi, 45 yaşında vefat ettiğinde buraya defnediliyor.

Ayaspaşa Mezarlığı’na defnedildiği biliniyor ama tam kabrinin yeri şu ana kadar meçhuldü.

"ŞAİRİN RUHU ŞU AN MUHAKKAK BİZİ SEYREDİYORDUR"

Fakat elimize geçen Ebüzziya Tevfik Bey’in yazdığı belgeden, şöyle bir sonuç çıkıyor; kendisi Şair Şinasi’nin cenazesini kaldıran insan ve cenaze merasimi sırasında o zaman günümüzde yerinde eski Park Otel’in bulunduğu yerde, Hariciye Nazırı Tevfik Bey’in bir konağı var.

Ve cenazenin tam o konağın bulunduğu yere gelip karşıya geçirildiğini, karşıda o mezarlığın bulunduğu yerde, Şinasi’nin annesinin mezarının yanına defnedildiği söyleniyor.

Hatta bir anekdot olarak, 'Şairin ruhu, Alman Konsolosluğu’nun bulunduğu yerden şu an muhakkak bizi seyrediyordur' diyor. Dolayısıyla tam olarak nereye defnedildiğini bu şekilde tespit etmiş olduk. Şu anda günümüzde, Ayaspaşa ve Park Palas olarak bilinen iki tane binanın bulunduğu yere kendisi defnedilmiş.”


“MEZARLAR NAKLEDİLMEDEN, BİNALAR İNŞA EDİLDİ”

Ayaspaşa Mezarlığı’nın 1934 senesinde İstanbul Belediyesi tarafından alınan kararla kamulaştırıldığının altını çizen Dilbaz, “Çünkü burası o zaman büyük bir rant alanı haline geliyor. Ve buraya binalar yapılması talep ediliyor. Ne yazık ki mezarda herhangi bir nakli kubur yani mezarların taşınması yapılmadan, mezarların üzerine arkada gördüğünüz binalar inşa ediliyor. Bu inşaat sırasında da o kıymetli Osmanlı mezar taşları kırılarak, arkadaki binalara temel taşı olarak döşeniyor. Buradaki bazı binalarda yıkım ya da tadilat sırasında o taşlar ortaya çıktı. Dolayısıyla, artık Şinasi’nin mezarının nerede olduğunu bilmekle beraber, mezarının taşınmadığını ve kabrin üzerine arkadaki Ayaspaşa Palas binasının inşa edildiğini biliyoruz” diye konuştu.


İBRAHİM ŞİNASİ KİMDİR?

İstanbul’un Cihangir semtinde dünyaya geldi. Doğum tarihi tam olarak bilinmez. Farklı kaynaklarda 1824, 1826 veya 1827 yıllarında doğduğuna ilişkin bilgi vardır.

Türk toplumunda Tanzimat’ın ilanı ile başlayan batılılaşma sürecinin ilk ve en önemli yazarlarındandır. Türk toplumunu batı tarzındaki şiirle tanıştıran ve tiyatro, makale gibi Batılı edebi türlerin ilk örneklerini veren Şinasi yenilikçi fikirleri ve edebiyat sahasındaki çalışmalarıyla kendi döneminin aydınlarını etkilemiş önemli bir isimdir.

Geniş halk kitlelerini eğitmek için gazeteyi bir araç olarak gören Şinasi, ilk Türkçe özel gazete olan Tercüman-ı Ahval'i Agâh Efendi ile birlikte çıkardıktan sonra matbaa kurup Tasvir-i Efkâr adlı gazeteyi çıkarmış; tefrika, abone gibi kavramları ülkenin gazetecilik yaşamına getirmiştir.

Sanatçı tiyatroyu da eğitime katkı sağlamak üzere bir araç olarak değerlendirdi ve ilk Türkçe tiyatro olan Şair Evlenmesi'ni kaleme aldı ancak bu tiyatro sahnelenemedi.

Tasvir-i Efkâr Matbaası'nda kendi ekonomik sermayesiyle matbaacılık, yayımcılık yaptı; bastığı eserlerle kültür hayatına katkı sağladı. Hayatının son yıllarını Osmanlıca lügat hazırlamaya adamıştır.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA