20 Eylül 2024
  • İstanbul23°C
  • Ankara22°C
  • Antalya26°C

HEDEFİMİZ KENDİNE YETEBİLEN ŞEHİRLER

360 derecelik “gelecekçi” bir deneyim alanı: Vertical. Bu girişime imzasını atan Elif Boyner ile sürdürülebilirliği, dikey tarımı ve çok daha fazlasını konuştuk. Elif Boyner, “Yakın gelecekte değişim kesin!” diyor.

Hedefimiz kendine yetebilen şehirler

30 Aralık 2022 Cuma 13:32

İSTANBUL- Sürdürülebilirliği şehre hatta sofralara taşıyan bir oluşum, 360 derecelik “gelecekçi” bir deneyim alanı: Vertical. Bu girişime imzasını atan Elif Boyner ile sürdürülebilirliği, dikey tarımı ve çok daha fazlasını konuştuk. Elif Boyner, “Yakın gelecekte değişim kesin!” diyor.

Yeni girişiminiz Vertical’ı kurma fikri nasıl doğdu?

Aslında projeyi geliştirmeye başladığımda spor odaklı bir proje olarak yola çıkmıştım. 2017’de SWEATers App isimli, sporcuları bir araya getiren bir mobil uygulama yaratmıştık. Ardından sporcuların bir araya gelecek lokasyonlara ihtiyaçları olduğunu görerek Bebek’te sporseverlerin buluşma noktası SWEATers HUB’ı açtık. SWEATers HUB; Bebek’te spor yapmak ama orada yaşamayanların eve dönmeden duşlarını burada alıp, kahvaltılarını kahvelerini içerek günlerine devam etmelerini sağlıyordu. Pandemi öncesiydi, henüz sürdürülebilirlik ana konu değildi, dolayısıyla farkındalık da oldukça azdı, bunu özellikle SWEATers HUB’da çok gözlemledim ve çok rahatsız oldum. Bundan sonra sadece kendine iyi bakan bireyleri değil, dünyasına ve çevresine de özen gösteren bireyleri temsil eden projeler yaratmak istedim. Minimum karbon ayakizi, minimum atık yaratan, mümkün olduğunca ürettiği yerde tüketebilen bir yer yaratmayı kafaya koydum.

elif-boyner.jpgBiraz lokasyondan bahsedelim; neden Anadolu Yakası’nı tercih ettiniz?

İstanbul’un, muhtemelen Türkiye’nin en farkında, en bilinçli belediyesi ve topluluğunun olduğu Kadıköy’de olmalıydı ilk projemiz. Boyner’e komşu gelmemiz bizim için büyük şans oldu, çünkü Boyner ekibi zaten sürdürülebilir uygulama entegrasyonlarına başlamıştı. Vertical Project’in ilk yaşam alanı, VERTICAL 216, nisan ayında, Erenköy, İstanbul’da kapılarını açtı.

Vertical ziyaretçilerine neler sunuyor?

Atık yönetimi, kompost yapımı, gıda atıklarının hayvan mamasına dönüşümü, haftalık mahsul veren ve geleneksel tarıma nazaran %98 karbon ayak izi azaltan dikey tarlası, ileri dönüşüm uygulamaları, yeşil enerji kullanımı, yağmur suyu hasadı ve daha fazlası ile VERTICULTURE’ın hayata geçtiği deneyim alanı. Kendi restoranı Circle’ın yanı sıra, şehrin en sevilen yeme-içme markalarının bir araya geldiği VERTICAL, konserlere, söyleşilere, sürdürülebilir mutfak atölyelerine ev sahipliği yaparak 360 derecelik “gelecekçi” bir deneyim alanı sunuyor.

elif-boyner-001.jpgDikey tarımı sofraya da taşıdınız. Bu dünyada da ilk örneklerden… Burada yansıtmak istediğiniz düşünceniz nedir?

Hedefim VERTICAL’da şehirde de gelecekçi yeme içme odaklı alanlar yaratmak mümkün olduğunu hem kendimize hem de sektöre kanıtlamaktı. İsmimizi dikey tarımdan alıyoruz. Projeyi dikey tarım etrafında şekillendirmemizin sebebi, kendine yeten şehirler kurgusunun çok ciddi katkısı olacak bir tarım sistemi olmasından dolayıydı.

Peki bundan sonrası için planlarınız ve hedefleriniz neler?

Bir çok AVM ve yatırımcıdan VERTICAL açma teklifleri gelse de VERTICAL ve kentsel tarım şirketimiz SISTA GREEN olarak iki hedefimiz ve hayalimiz var. Birincisi VERTICALIZE projemiz kapsamında, yeni yerler açmaktansa, var olan yerlere VERTICULTURE’ı entegre etmek. Girdiğimiz AVM veya kurumlara kendine yeten alanlara dönüşme ve atık yönetimi danışmanlığı yapıyoruz. Bu kapsamda dikey tarım uygulamaları ve mantar üretim alanları entegre ederek restoranlarına, marketlerine ürettikleri yerde sağlayabilecekleri mahsuller sağlamaya başlıyoruz. Verticak kompost makineleri kuruyoruz, bazı noktalarda gıda atıklarını aynı zamanda hayvan mamasına dönüştürebiliyoruz, atık yönetimi kapsamında atık yağlarını dönüştürerek, paketli ve kimyasal sıvı sabun alımını sıfırlıyoruz. ‘Freeze dry’ teknolojisi entegrasyonları ile mutfaklardaki zai oranını sıfırlayabiliyoruz. Tarım şirketimiz SİSTA GREEN’de hedefimiz, kendine yetebilen şehirler ve bireyler vizyonuna katkıda bulunmak. 2023 senesinde şehirde yayılan ve yükselen tarlalarımızı görebileceksiniz. Tarlalarımızdan biri haftalık yaklaşık 20.000 ziyaretçisi olan bir gıda odaklı. Noktanın tüm yeşillik ve mantar ihtiyaçlarını karşılayabilecek.

Pandemi sizce bu dikey tarıma olan yaklaşımı nasıl şekillendirdi?

Kendine yetme başlığı pandemiyle birlikte tartışılan temel konularından biriydi. Balkonlu ev, bahçeli ev konularından hemen sonra balkonda tarım, bahçede tarım şehir yaşamının yeni popüler konusu olmuştu. Bu süreçte evde, balkonda, bahçede dikey tarım denemeleri paylaşımlarını sıklıkla görür olduk. Pandemi şehir tarımı, dikey tarım, topraksız tarım konularına ilgiyi ve güveni artırdı. “Şehirde tarım olur mu? Dikey topraksız tarım ürünleri yenir mi? Tadı iyi mi?” gibi şüpheci yaklaşımlar yerini denemelere, uygulamalara bıraktı.

Dünyada da hızla yükselen tarım trendlerinden, sürdürülebilirlik trendlerinden biri dikey tarım… Özellikle sürdürülebilirlik kavramı içinde şehrin ihtiyaçlarının, şehirde karşılanması trendi çok hızlı yükseliyor. Siz bu konuda dünyadaki en önemli gelişmelerin neler olduğunu düşünüyorsunuz?

Sıklıkla gıda kıtlığından bahsediliyor fakat gıda kıtlığından öte gıdaya erişim ciddi bir sorun. Geleneksel tarım yapmak gün geçtikçe de zorlaşıyor. Artan gübre, fide, enerji maliyetleri sektörü çok zorluyor. Öte yandan tabii mahsul türüne göre değişkenlik gösterse de geleneksel tarımın ciddi de bir karbon emisyon salımı var, dikey tarım, geleneksel tarıma nazaran %98 daha az karbon salımı var ayrıca 300 kat su tasarrufu sağlıyor. Bu sistemler kendine yeten şehirlerin mümkün vizyonunun önemli bir taşı.

Gelecekte şehir yaşamı ve gıda-tarım ilişkisi, iklim değişimlerini de göz önüne alırsak, ne tür değişimler bizi bekliyor?

Kendine yeten şehirler, raf ömrü 25 sene olan gıdalar, minimum tüketimle maksimum besin sağlayan gıdalar, üç boyutlu printerla hazırlanan gıdalardan bahsediliyor.

Dikey tarımın bu döngü içindeki yeri tam olarak nedir?

Üretim şartlarından, maliyetleri kaynaklı zorluklar sebebiyle bu sistem gitgide yayılıyor. Tarımın gelişmiş olmadığı ülkelerde yayılırken, artık Türkiye gibi gelişmiş ama çılgın bir hızda gerilemekte olan tarım sektörüne alternatifler üretmek zorundayız.

DAĞINIK YAPILI ŞEHİR ORGANİZASYONU ÇALIŞMALARIMIZ GELİYOR 

Türkiye’de ve belki dünyada bu konunun genişlemesi yayılması için yapılması gerekenler, farkındalığı artıracak neler yapılabilir?

Belediye destekleri. Nokta! Öte yandan yatırımcıların da kesinlikle dahil olması gereken bir sektör… 2022 başında işlere başlayabilelim diye 1 milyon dolar değerleme ile aldığımız küçük turundan 11 ay sonra 7 milyon dolar değerleme ile yatırım turumuz başladı ve bu daha başlangıç. Farkındalığı artıracak en önemli konu tüketim noktalarında görünür üretimler yapmak. İkinci başlık görünürlük. İnsanların görmesi, bilmesi, güvenmesi ve “ben de yapabilirim” diye düşünmesi bu konudaki farkındalığa en büyük hizmeti sağlar. Çok yakında kendi tanımımız olan ve içini başarıyla doldurmaya başladığımız ‘Dağıtık yapılı şehir tarım organizasyonu’ çalışmalarımızı şehrin önemli tüketim alanlarında görünür şekilde var etmeye başlayacağız. “Gelecekçi” vizyonumuzu paylaşan, öncü zihniyetli, ziyaretçi sayısı ve gıda tüketimi yüksek alanlar oluşturmuş partnerlerimizle hayata geçireceğimiz çalışmamız bu konudaki farkındalığa büyük katkı sağlayacak diye düşünüyorum.

Gücümüzün farkında olmalıyız

DÖNÜŞÜM KURUMLARDAN VEYA ŞİRKETLERDEN BAŞLAMIYOR BİZ BİREYLERDEN BAŞLIYOR.

Eskide, medya, kurumlar bizi manipüle ederdi, Temel Reis’in ıspanak hikayesi, margarinin sağlıklı olduğuna inanmak gibi yalanlarla beslendik. Artık bireyler olarak farkındayız ve artık kurumları ve markaları yönlendiriyoruz. Bu gücümüzün farkında olursak dönüşüm biz çekirdeklerden çok daha fazla ve güçlü yayılır. Bize bugün uymayana, çok yakın gelecekte sistem uymayacak, değişim kesin.

Kaynak: Nasıl Bir Ekonome / Volkan Akı
Etiketler:
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA