GÜMÜŞHANE VE BAYBURT'U HAVALİMANI KURTARIR MI?
Musa Alioğlu
13 Eylül 2020 Pazar 09:00
Tabii, koronavirüs sonrası oyunda kartlar yeniden karılacak ve herkesin yeri yeniden belli olacak. Tüm bunları anlatmamızın tek sebebi, yapılacak Salyazı Havalimanı ve diğer meydanların nasıl rantabl olacağı konusudur. Çok havalimanı her zaman çok yolcu demek değildir.
Salyazı, Gümüşhane’nin Köse ilçesine bağlı bir köyün adı. Tarihteki adı önce Potos, sonra da Posus olarak biliniyor.
Köy, il merkezine 67 km. bağlı olduğu Köse’ye ise 17 km. uzaklıktadır. Salyazı Bayburt merkeze 47 km, havayolu ile ulaşım sağladıkları Trabzon’a ise 170 km. mesafededir. 2014 yılına kadar 5 bin nüfuslu, gelişmiş ve belediyesi olan bir yerleşim yeri idi. Nüfusu 2 binin altına düşünce belediye statüsü 2013 yılında sona ermiş.
Bizler bu köyün adını 2017 yılında Bayburt’u ziyaret eden Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın konuşmasıyla öğrendik. Bu ziyarette Erdoğan, Gümüşhane’ye ve Bayburt’a da bir müjde vererek şöyle diyordu; "Bayburt'a 15 yılda 3 milyar lira yatırım yaptık. Bunlar yeterli değil. İnşallah bunları tarihi projeyle taçlandırıyoruz. Bayburt ve Gümüşhane'ye hizmet verecek Salyazı Beldesi'nde yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı yapıyoruz. Benim, yurt dışındaki Bayburtlu, Gümüşhaneli kardeşlerim Trabzon’a değil, bu havalimanına inecek. 285 milyon lira maliyetli olan havalimanı proje ve ihale hazırlıkları sürüyor. Ahmet Bey (Zamanın Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan) işi hızlı tutacağız ve inşallah '2020' diye bana tarih verdiniz ben diyorum ki seçim öncesi bu bitecek. Yoğun çalışacağız. Bize yakışanı yapacağız. İnşallah 2019 seçim kampanyasına uçağımızla geliriz."
Geçmişte bir başka müjdeyi Gümüşhane Valisi Oktay Memiş, temeli ta 1994’lerde atılan havalimanının yatırım programına alındığını söyleyerek vermiştir insanlara. Havalimanı ihalesini de son dönemlerde gözde olan Abdurrahman Şentürk’ün sahibi olduğu Bayburt Gurup kazanır. Fakat, Erdoğan’ın 2019’da bitmesini istediği meydana 2020 yılının bitmesine birkaç ay kalmasına rağmen, değil uçak helikopter bile inemez diyebiliriz. Ahmet Arslan’dan sonra iş başına gelen Bakan Mehmet Cahit Turhan’ın bakanlık süresi de meydanın bitirilebilmesine ne yazık ki yetmedi. Havalimanını bitirmek, şimdiki Bakan Adil Karaismailoğlu’na nasip olur diye düşünüyorum. Tabii, yüklenici firma işi ağırdan almaz ve işini geciktirmezse.
Projesi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hazırlananı ve proje bedeli 285 milyon TL (Bittiğinde kaça mal olur bilinmez) olan bu havalimanını tam 2 milyon yolcu kapasiteli olacakmış. Bu meydan bu kadar yolcuya kaç yılda ulaşır ve kendini ne zaman amorti eder doğrusu meraka değer. Allah’tan yolcu garantili Yap-İşlet-Devret gibi yöntem burada yok. Yine de iyimser olmalıyız. Çevresinde Trabzon, Erzincan, Erzurum, Ordu-Giresun Havalimanlarının olduğu meydanın pist uzunluğu 3 bin metre, eni 60 metre, apron uzunluğu 300 metre, genişliği ise 120 metre olarak gerçekleşecek.
Elbette, bu havalimanının yapılmasının düşünüldüğü tarihte, bu işe karar veren makam sahiplerinin düşüncelerine artık şimdi bir şey söylemek bir işe yaramaz. Bu karar verilirken, bölgenin tek ve en eski meydanı olan Trabzon Havalimanı yolcu istatistiklerine bakmışlardır. Tıpkı Rize’den çok yolcu geldiği için oraya bir havalimanı gerekir diye düşünülmesi gibi, Gümüşhane ve Bayburt’a da ortak bir havalimanı gerekir sonucuna varmış olmalılar.
Demografik olarak görülüyor ki bu iki il en çok göç veren iller arasında yer almaktadır. Rakamlar şöyle diyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Bayburt 82 bin 274 kişi ile en az nüfusa sahip ilimiz. Yoğun göç böyle bir sonuç doğurmuş ve Bayburt en küçük il olmakla karşı karşıya kalmış.
Bayburt’un il olmadan önce bağlı olduğu Gümüşhane’nin nüfusu ise 164 bin 521. Yine aynı şekilde Gümüşhane de en çok göç veren illerin başında gelmektedir. Bunu,İstanbul’da hangi ilden kaç kişi yaşıyor başlıklı araştırmalar doğrular. Şu anda her iki ilin nüfusu toplam olarak 246 bin 795. Bu rakamlara bakıldığında 2 milyon yolcu kapasitesini ağırlayacak bir havalimanı bu bölge için çok fazla değil mi diye sorulabilir. Bu nüfusu baz alırsak bölgede yaşayan tüm herkesin yılda sekiz kez uçağa binmesi gerekir ki havalimanı rantabl olsun. Fakat bu iki kentin çok fazla göç verdiğini bildiğimize göre, başka şehirlerde veya yurt dışında yaşayan yöre halkının sayıca fazla oluşu, havalimanın kapasitesinin çok da fazla olmayacağını ortaya koyabilir. Bu konuda çok da ön yargılı olmadan açılışı ve devamındaki yolcu trafiğini dikkatli bir şekilde analiz etmek lazım. Çok uzun vadeli düşünüp 10-20 yıl sonrasını göz önüne alarak böyle yapılmış olabileceği de kabul edilebilir bir durumdur. Salyazı’da yapılan havalimanı çöl yazıya (bitkisiz kurak verimsiz ova) mı yapılıyor demek yerine, bu tesis bölge halkının kaderini değiştir mi, az gelişmiş bölgenin makus talihini yener mi, asıl bu konuya kafa yormalıyız. Bölgedeki tarihi kalıntılar turist çekebilecek hale gelirse havalimanı işe yarayabilir de diyebiliriz. Daha doğrusu bölge insanları 170 km. uzaktaki Trabzon Havalimanı’ndan gidip gelerek seyahat etmekten kurtulacak.
Fakat, Mart 2020’de dünyanın ve bizim başımıza musallat olan Kovid-19 virüsü havacılıkta da bütün hesapları alt-üst etti. O nedenle yeni havalimanlarının (Rize-Artvin de dahil) beklenen grafiği tutturabilmesi nasıl olur bilemiyorum. Ayrıca, Yozgat ve Karaman’a da birer havalimanı yapılarak 56 olan bu sayının 2023’te 63’e çıkarılması düşünülüyor.
Baktığımızda 2019 yılında iç hat yolcu trafiğinin önemli bir bölümü İstanbul Sabiha Gökçen (Yüzde 22), İstanbul (Yüzde 13), Ankara Esenboğa (Yüzde 11), İzmir Adnan Menderes (Yüzde 9), Antalya (Yüzde 7), İstanbul Atatürk (Yüzde 4) ve Adana (Yüzde 4) gibi büyük metropollerdeki havalimanlarından gerçekleşmiştir. Bu gibi havalimanlarını THY, Pegasus ve belki Sun Express’ten başka kullanacak şirket de kalmadı. 2019 yılı yurt içi yolcu pazarında Türk Hava Yolları (Anadolu Jet ile birlikte) pazardan yüzde 61 pay almıştır. Pegasus yüzde 31, Sun Express yüzde 5, AtlasGlobal yüzde 1 ve OnurAir yüzde 1 oranında pay almışlardır Atlas yok, Onur da iç hatlardan çekildi.
Türkiye, havayolu yolcu trafiğinde 2019 rakamlarına göre Avrupa’da, İngiltere, Almanya ve İspanya’dan sonra 4’üncü sıradadır. Dünya sıralamasında ise ilk 10’uncu sırada yer almaktadır. Uçak trafiği açısından baktığımızda İstanbul Havalimanı dünya sıralamasında 18’inci durumdayken, Sabiha Gökçen 94’üncü Antalya 100’üncü sırada yer almaktadır. Yolcu trafiği açısından değerlendirme yaptığımızda ise, İstanbul Havalimanı 23’üncü, Antalya 112’in ve İstanbul Sabiha Gökçen meydanı ise 114’üncü durumda yer almaktadır. Tabii, koronavirüs sonrası oyunda kartlar yeniden karılacak ve herkesin yeri yeniden belli olacak. Tüm bunları anlatmamızın tek sebebi, yapılacak Salyazı Havalimanı ve diğer meydanların nasıl rantabl olacağı konusudur. Çok havalimanı her zaman çok yolcu demek değildir. Uçağınız da olmalı. 10 yıl önce 11 yolcu şirketi varken bugün iç hatta yolcu taşıyabilen şirket sayısı 5’ten 3’e (THY, Pegasus, Sun Ekspres) düşmüştür. O nedenle mesele uçak, yolcu, havalimanı ve en önemlisi de alım gücü bağlamında ele alınmalıdır. İyi ve sağlıklı uçuşlar Türkiye’m...
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm