23 Aralık 2024
  • İstanbul14°C
  • Ankara11°C
  • Antalya16°C

GÖKYÜZÜNDE DE KAPİTÜLASYON

Musa Alioğlu

18 Ocak 2009 Pazar 03:06

Latince, caput (baş) ve baş eğmek, teslim anlaşması yapmak anlamını taşıyan kapitülasyon kelimesi bizim dilimize Osmanlı döneminde girmiştir. Yabancılara verilen ekonomik, adli, idari ve benzeri hak ve ayrıcalıklara kapitülasyon denir. Kapitülasyonların çoğu, iki taraf için geçerli olsa da ekonomisi güçlü olan taraf kapitülasyonlardan fayda sağlarken, zayıf olan taraf kapitülasyonlardan zarar görür. Bu tarihin her döneminde  böyle ola gelmiştir. Genel ve yaygın kapitülasyon denince akla denizlerdeki hakların verilmesi gelir.

 

Bizim 40 yıl süren bir Avrupa Birliği maceramız var. Ankara Anlaşması ile temeli 40 yıl önce atılan bu bitmeyen senfonide, hala daha bir arpa boyu yol almış değiliz.

 

Bizi aralarına alırlar, almazlar tartışmalarıyla geçen 40 yıldan sonra şimdi başka bir sıkıntı yaşıyoruz. Uyum Anlaşması veya uyum yasaları gündeme gelmiştir.

 

Ekonominin her alanında bizi zora sokacak bu anlaşmaların bir başka konuda da gündeme geldiğini görüyoruz. Ülke kalkınmasının temel taşlarından olan turizmin bel kemiği olan sivil havacılık sektöründe de  yakın bir tarihte kapitülasyonlardan söz etmek durumunda kalacağız. Bu alanda da kapitülasyonlar kapımıza gelmiştir diyorum, çünkü Avrupa Birliği  adına Yatay Anlaşma dediği anlaşma ile bizi gökyüzünde de kuşatacaktır. Veya diğer bir deyimle semalarımızı da fethedecektır. Bakın bu nasıl olacak. Uluslararası anlaşmalarda "Trafik hakları" diye bilinen haklar vardır. Bunları birer birer okursak hangi hakları yakında kimlere nasıl vereceğimizi daha iyi anlarız.

 

Havayolları arasında geçerli olan anlaşmalar ile belirlenen ve hava sahanlığının kullanımı hakkındaki kuralları gösteren sekiz trafik hakkı vardır.

 

Birinci trafik hakkı

 

Bir ülke havayoluna, diğer bir ülkenin hava sahası üzerinden, iniş yapmadan,uçma hakkı verilmesidir. Transit geçiş hakkı da denir. Bir başka deyişle hava sahasını kullandırmasıdır. Burda bir sorun yoktur.

 

İkinci trafik hakkı

 

Bir ülke havayoluna üçüncü bir ülkeye giderken yolu üzerindeki diğer bir ülkeye yakıt alma ve bakım gibi ticari trafik (yolcu, yük ve posta taşıması) dışı amaçlarla inme hakkı verilmesidir. Teknik iniş hakkı da denir. Burda da bir sorun yoktur.

 

Üçüncü trafik hakkı

 

Bir ülke havayolunun kendi ülkesindeki trafiği ( yolcu, yük ve postayı ) diğer bir ülkeye taşımasıdır. Uçağın kendi ülkesinden aldığı yolcu, kargo ve postayı anlaşmalı ülkeye taşıma hakkıdır. Bu hakkın kullanımında da bizim için bir sorun yoktur.

 

Dördüncü trafik hakkı

 

Bir ülke havayolunun diğer bir ülkedeki trafiği (yolcu, yük ve postayı) kendi ülkesine taşımasıdır. Bu da normal bir haktır ve bize zararı yoktur.

 

Beşinci trafik hakkı

 

Kendi ülkesinde başlamak veya sona ermek kaydıyla bir ülke havayolunun diğer iki ülke arasındaki trafiği taşıma hakkıdır. Bu dikkat edilmesi gereken bir haktır. Burada verilecek tavizler bizi zora sokabilir.

 

Altıncı trafik hakkı

 

Bir ülke havayolunun kendi ülkesi üzerinden geçmek kaydıyla diğer iki ülke arasındaki trafiği (yolcu, yük ve postayı) taşıması hakkıdır. (Esasen üçüncü ve dördüncü trafik haklarının bileşimidir).Bizim için sorun yaratmaması gereken bir haktır.

 

Yedinci trafik hakkı

 

Kendi ülkesinde başlamaksızın veya sona ermeksizin bir ülke havayolunun diğer iki ülke arasındaki uçuş icra etme hakkıdır. Bu sıkıntı yaratacak olan ve AB ülkelerine tanınan bir haktır. Henüz üye olmayan ülkeler bu hakkı kulanamayacaklardır.

 

Sekizinci trafik hakkı (Kabotaj hakkı)

 

Bir ülke havayolunun diğer bir ülkenin trafiğini (yolcu, yük ve postayı) o ülke içindeki iki nokta arasında taşıma hakkıdır. Kabotaj esasen taşıyıcının kayıtlı olduğu ülkede başlayan ve sona eren taşımalar için kullanılır.

 

Sekizinci trafik hakkı ile iç hat taşıma hakkının diğer bir ülkenin havayoluna verilmesi söz konusudur. İşte en büyük sorun bu hakkın kullanılmasında yatmaktadır. Adı üstünde Kabotaj hakkı denilen bu hakkın bizim gibi AB üyesi olmayan ülkelere tanınmayacağı gün gibi aşikardır.

 

İşte bu hakları kendi menfaatine göre düzenleyecek olan AB, bizden burada yazılı olan hakları kayıt altına almamızı istiyor. Yani bu işin garantisi için imza vermemizi bekliyor.  Bu imzalar bize ne verecek derseniz, Osmanlı'daki gibi zayıfın zararına, kuvvetlinin yararına olacaktır derim. Yakında Ankara'da yapılacak olan toplantıda bu konu masaya yatırılacak. Başta Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü olmak üzere diğer ilgili kamu ve özel kuruluşlar konuyu can siperane savunacaklardır. Bundan hiç kuşkum yok.

 

Taraflar tartışacak, ama hükümet politikasına ters düşmemek için bir çok konuya evet denilecektir.  Yani, bana göre çoğunlukla onların dediği olacak. Çünkü bugün üye olmadığımız bir pakt bizden bu hakların bir çoğunu zaten almış durumdadır. Gerisi bir formalite olacak. Yani havada da kapitülasyon dönemi başlayacaktır diyorum.  Nasıl kıt'a sahanlığına sahip olmak en temel haksa, hava sahasında da tam söz sahibi olmak gerek. Bunun dışındaki gelişmeler milli bağımsızlığa uygun düşmez.