İSTANBUL- Fortune Dergisi tarafından düzenlenen Fortune E-Commerce Summit 2021 zirvesi başladı. E-ticaret sektöründe söz sahibi otoritelerin, üst düzey yöneticilerin bir araya geldiği zirvede, dijital pazarlar, girişimcilik ve dijitalleşme odağında online ticaretin parametreleri masaya yatırılıyor.
Zirvenin açılış bölümünde konuşma yapan TOBB E-ticaret Meclisi Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli, Türkiye’de her yıl yüzde 30-35 arası bir büyüme gösteren e-ticaret sektörünün 2020’de pandeminin de etkisiyle yüzde 60 büyüdüğünü vurguladı. Son bir yılda 40 binden fazla yeni işletmenin e-ticarete başladığına da değinen Çiğdemli, “Dünya her alanda olduğu gibi ticarette de yüzde 100 dijital bir çağa doğru ilerliyor. Gelecekte de e-ticaret hacmi büyümeye devam edecek. Elektronik Ticarette Güven Damgası Hakkında Tebliğ ile e-ticaret siteleri için yeni bir sisteme geçilmiştir. Ticaret Bakanlığı, Türkiye’deki tek güven damgası sağlayıcı olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ni yetkilendirmiştir. Güven damgası uygulaması ile birlikte internetten alışveriş yapan tüketicilerin daha da artmasını bekliyoruz” dedi.

Önemli olan akıl teri

Sektör ve ölçek ayrımı olmaksızın, ticaretin her aşamasında yeni normalin artık online kanallar olduğuna vurgu yapan Çiğdemli sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsterse onlarca müşteriniz, isterse de binlerce müşteriniz olsun, işinizi büyütmek ve daha geniş kitlelere ulaşmak istiyorsanız bunun tek yolu e-ticaret dünyasına adım atmak. Doğru bir strateji izlerseniz kısa sürede web siteniz üzerinden, online ticaret kanallarını da kullanarak tüm dünyaya ürün satışı yapabilir konuma gelebilirsiniz. Maliyetlere gelecek olursak, mağaza kirası, dekorasyonu gibi birçok yüksek maliyete de katlamak zorunda değilsiniz. Aracılar tamamen ortadan kalktığı için, satışını gerçekleştirdiğiniz ürünlerden elde edebileceğiniz geliri artırabilirsiniz. Müşterinizle aranıza bir başka mağazanın veya toptancının girmeyecek olması, hem ülke içi hem de sınır ötesi e-ihracat satışlarında size çok büyük avantajlar sağlayacaktır. E-ticaret klasik perakendeden farklı olarak stoksuz ticaret yapma imkanı da sağlar. Sattıkça alır, aldıkça satabilirsiniz. Dolayısıyla çok küçük kaynaklarla iş hayatına girmek isteyenler bile e-ticaret ile ticarete kolaylıkla atılabilir. Önemli olan dijital vitrininizin ve teknolojik altyapınızın sağlam olmasıdır. Geri kalan başarı tamamen sizin stratejinize ve akıl terinize bağlıdır.”

Mikro ihracat avantajları

Kur farlılıklarını avantaja çevirmenin en kolay yolunun da e-ihracat yapmak olduğuna değinen Çiğdemli, “Eskiden ihracat dendiğinde akla çok büyük operasyonlar gelir, sadece büyük iş insanlarının yapabileceği bir kavram olarak algılanırdı. Fakat online ticaret sayesinde ihracat kavramı da tamamen değişmiş durumda. Bugün bir ev hanımı dahi evde kendi ürettiği bir ürünü e-ticaret sitesi üzerinden dünyanın herhangi bir ülkesindeki bir müşteriye satabiliyor. Yapması gereken tek şey teslim edilecek paketi, yetkili kargo firmasına vermek o kadar. Buna mikro ihracat deniyor. İnternet üzerinden yurtdışına yapılan bir satışta, KDV hariç fatura tutarı 15 bin Euro’dan az ve satışa konu olan malların ağırlığı 300 kilogramdan hafif ise, bu e-ihracat türüne mikro ihracat diyoruz. Gümrük beyannamesi yerine online ortamda Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı (ETGB) düzenleniyor ve klasik ihracatta olduğu gibi gümrük müşavirine ihtiyaç da olmuyor. Gümrükleme masrafları ve gümrükleme hızı düşünüldüğünde bu sistemin özellikle KOBİ’ler açısından sunduğu avantajlar çok çok önemli. ETGB olarak adlandırılan Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı düzenlemeye yetkili olan kargo şirketleri ile herkes kolayca mikro ihracat yapabiliyor. Mesela bir KOBİ’nin ürettiği tencereyi internet üzerinden Almanya’da bir ev hanımına satması da mikro ihracata girer, bir esnafın toptancıdan aldığı bir yedek parçayı Japonya’daki bir müşteriye satması da mikro ihracata girer, evde yaptığınız bir bez bebeği Kanada’da bir müşteriye satmanız da mikro ihracata girer. Mikro ihracat yapanlar için de birçok devlet desteği bulunuyor. Yüzde 50 vergi muafiyeti, yurtdışına satış yapacağınız pazaryeri platform maliyetlerinde indirim ve teşvikler ve verdiğiniz reklamların yüzde 50’ye kadar kısmının karşılanabiliyor olması gibi birçok avantaj var” diye konuştu.