23 Aralık 2024
  • İstanbul9°C
  • Ankara5°C
  • Antalya11°C

FİRAR TURİZMİ, ‘SEPETLEME TURİZMİ’ İMİŞ

Firar Turizm’de ikinci perde: AKP’li Akçakiraz Belediye Başkanı, Almanya’ya Devlete yük olacak insanlar gidiyor.

Firar turizmi, ‘sepetleme turizmi’ imiş

16 Nisan 2021 Cuma 10:00

AKÇAKİRAZ - Yurt dışı gezisi diyerek Bremen’e gönderdiği 48 kişiden çoğu dönmeyen AKP’li Akçakiraz Belediyesi’nin başkanı Sabahattin Kaya “Bir dostun hatırına böyle bir şey yaptık” dedi.

Kaya, bilinen 48 kişiden yarısında pürüz çıktığını, bu sebeple 20 kişi civarında insanın gidebildiğini belirten Kaya, “Vatandaş işsiz güçsüz… Dedik buradan giderler, iş güç sahibi olurlar. Bana makul geldi. Burada Türkiye Cumhuriyeti'ne yük olacak insanlar gidiyor” ifadelerini kullandı.

Malatya Yeşilyurt Belediyesi aracılığı ile 'Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek Projesi' kapsamında Almanya'ya gidip geri dönmeyen 43 kişiden ikisi yaşadıklarını anlattı. Almanya'da gidebilmek için 6 bin Euro verdiklerini anlatan iki kişi, Türkiye'nin başka illerinden de gelenlerin olduğunu öne sürdü

Sözcü yazarı İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan Sabahattin Kaya, şunları kaydetti:

– Projeyi kim getirdi?

Almanya'da yaşayan Elazığlı bir hemşehrimiz. Buralar dar bir alan, kapalı bir alan. 2-3 üniversitemiz, organize sanayimiz yok. Vatandaş işsiz güçsüz… Dedik buradan giderler, iş güç sahibi olurlar. Bana makul geldi. Burada Türkiye Cumhuriyeti'ne yük olacak insanlar gidiyor. Euro, altın ve dolar gönderiyor. Annesini babasını rahatlatıyor. Bir şeyin kârı zararından fazlaysa doğrudur, helaldir, hoştur. O mantıkla baktım.

– Gidenleri tanıyor musunuz?

Üçünü tanıyorum.

– Hepsi Akçakirazlı mı?

Elazığlı. İlçemizden iki kişi var.

– Yani siz çalışmaları için izin verdiniz.

Evet. Bu insanlar gidecek, gezecek, imkanı olursa çalışacak. Sonradan duyduk ki bu iş bir sektör ve meslek grubu haline gelmiş. Üç dört defa daha böyle teklif geldi. Gündemimize almadık.

– Dönmeyeceklerini biliyor muydunuz?

Bunlar bize dedi ki: “Gideceğiz, alanı göreceğiz, Güzel bir alan çalışmasından sonra gidebilirsek gideceğiz.” Yani gelecekler, anne babalarından izin alacaklar. Benim yardımcım ve meclis üyem de gitti. Onlar da belki gelmeyebilirdi.

– Nasıl gittiler?

Uçakla. Aynı otelde kalmışlar. Vahşi depolamayı ve çöp arıtma tesisini gezdirmişler.

– Bu dernek nerede?

Bilmiyorum.

– Ama protokol yapmışsınız.

Yaptık ama kimdir, nedir, necidir; çok içinde değilim.

– Elazığ'da mı?

Yok, Almanya'da.

– Hemşehrinizle sonradan konuşabildiniz mi?

Konuştum. “Otelden kaçtılar” dedi. Ben daha üzerine düşmedim.

– İki görevliniz anlamamış mı?

Anlamamışlar. Bizimkiler birkaç gün uzattılar. Eş dost akrabaları gezeceğiz demişler. Son iki üç gün onlardan ayrılmışlar.

– Sizi aradılar mı?

Yok. “Pasaportların hepsi geri gelecek” dediler, gelmedi.

– Listeyi kim yapmıştı?

Ben hiç karışmadım.

– Listeyi kim yaptı? Almanya'daki hemşehriniz mi?

Evet.

– Bu kişiye çok güvenmediniz mi?

Diyorum ya işte, öyle bir süreçti, bir anda böyle geldi, bir haftalık bir görüşmeydi, yoğunluktan geldi geçti.

– Belediye kasasına bir şey girdi mi?

Evet, bir araç aldılar.

– Ne aldılar?

Bir kamyon.

– Fiyatı ne kadar?

100 bin TL.

– Yeni mi?

İkinci el, canım.

– Siz aslında kamyon karşılığında izin verdiniz.

Bana da cazip geldi. Nasıl olsa benim personelim de gidecek. Fakat sektör haline gelmiş.

Kaynak: Sözcü
Etiketler:
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA