ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL- ‘İstanbul’da en iyi Karadeniz Pidecisi nerede yenir?’ diye sorarsanız, herkesin aklına Fatih gelir. Karadeniz pidesi yemek isteyenlerin yolu mutlaka Fatih’ten geçmiştir. Şimdilerde Karadeniz Pidecisi bayrağı İstanbul’da önemli bir kuşağın unutamadığı Karadeniz Pidesi lezzeti Fatih Camii çıkışındaki tarihi caddede Neslihan Şerefhan Özay’in “Meşhur Karadeniz Pidecisi” ile devam ediyor. Her yeriyle pırıl pırıl, tüm hijyen kurallarına uyan taş fırında Karadeniz Pidesi’nin rakipsiz lezzetne değen ‘hanım eli’ ile konuklarına doyumsuz tatlar sunuyor.



HAYALİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM
Neslihan Şerefhan Özay, üç yıldanberi açtıkları restoran ile Karadeniz Pidesi lezzetin Fatih’te arayanlara unutturmadıkların belirterek şunları anlattı:
“Ben aslında Selanik göçmeni bir ailenin kızıyım. Ama Pertevniyal Lisesi’nde okurken arkadaşlarımla burada bulunan ve şimdi kapanan Karadeniz Pidecisi’ne gelirdik. Pideci kaybolunca üzüldüm ve hayalimi gerçekleştirdim.O kaybolan lezzeti yaşamak isteyenlere Fatih, Büyük Karaman Caddesi’nde ailemle birlikte açtığımız “Meşhur Karadeniz Pidecisi” ile sunuyoruz. Karadeniz’in rakipsiz lezzetini tatmak isteyenlere en iyi şekilde sunmak için büyük özel gösteriyoruz. Lezzetin anısı olur mu? Olur. Bu anılar bizlerle yaşıyor”

BÜYÜK BİR SORUMLULUK ALDIK
Meşhur Karadeniz Pidecisi, yöresel ürünlerle pideyi taş fırında buluşturuyor ve misafirlerini damaklarında unutulmayan bir lezzet bırakarak gönderiyor. Artık insanlar Karadeniz’in pidelerini, Hamsi Köy sütlacını burada doyasıya tatabiliyorlar. Özenli çalışma sonucu bir gelen bird aha geliyor. Hatta İstanbul’un çok uzak semtlerinden gelenler bile var. Çünkü Fatih Karaman Caddesi 1957’den beri kradeniz pidesi ile özdeşleyen bir cadde… Buraya gelen pideyi arıyor. Fatih Camii’ne gelen giden pideyi tatmak istiyor. Aslında Neslihan Şerefhan Özay’in “Meşhur Karadeniz Pidecisi” ile büyük bir sorumluluk ldıklarını belirterek “Yıllardır burada karadeniz pidesini tadanlar aynı lezzeti arıyor. Bizler onlara kalite ve lezzet sınarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirdiğimize inanıyoruz” dedi.




TARIHI KARADENIZ PIDECISI NASIL KAYBOLDU?
‘İstanbul’un en ünlü Karadeniz Pidecisi nerede?’ denilirse, herkesin aklına Fatih Camii’nin çıkışında Büyük Karaman Caddesi üzerindeki pideci akla gelirdi. 60’li 70’li yıllrda Vefa Lisesi, Pertevniyel Lisesi, Gelenbevi Ortaokulu ve İstanbul Üniversitesi’nde öğrenim gören kuşak mutlaka buradaki pideciye uğramıştır. O günlere göre Karadeniz pidesi bir öğrencinin harçlığıyla yiyebileceği fiyatlarda satılırdı. Yani akıllı satıcı kapının önünden geçen 7’den 77’ye herkesi içeri girip cebindeki parayla pide yemesini hedefleyen fiyatlarda satış yapardı.
Yapılan Karadeniz Pidesi gerçekten kaliteliydi. Hele Karadeniz’in ünlü uzayan kolot peyniri, Tonya tereyağı kullanılarak taş fırında üzerine yumurta kırılarak yapılan mis gibi pideye doyum olmazdı.

YÜZÜ GÜLMEYEN DÜKKAN SAHİBİ
Dükkan sahibi Tirebolulu Mehmet Yazıcı idi. Yüzü hiç gülmezdi. Hatta bir an önce yiyip gitmemizi ister bir hali vardı. Bu asık suratlı müşteriye dövecek gibi bakan bu adama ragmen Karadeniz Pidecisi’nin ünü, İstanbul’da rakibi olmadığı için yayıldı. Bir de bölgedeki eğitim kurumlarındaki gençler büyüdü. İşadamı oldu ve geçmişi hatırlamak için bile buradan vazgeçmez oldu. İşin özünde nostalji tılsımı yatıyordu.

KARADENIZ PIDECISI NASIL KURULDU?
1957 yılında Fatih’te Giresun Tirebolu’dan gelen Mehmet Yazıcı tarafından kurulan Karadeniz Pidecisi yıllar boyu kücük tabelası bile değişmeyen bir dükkandı. Mehmet Yazıcı Giresun Tirebolu’dan İstanbul’a geldiğinde bu tarz bir işletmenin olmadığını görüyor. Yanına birkaç usta alarak bu restoranı açıyor.

Karadeniz Pidecisi’nin ürünlerinin tamamı yöreseldi. Pide yapımında kullandıkları malzemelerin büyük bir kısmı Doğu Karadeniz Bölgesi’nden geliyordu. Restoranda başlangıçta peynirli, kavurmalı pide yapılıyordu. Pideler, 56 yıllık tarihi odun fırınında pişiyordu. Lezzetin sırrına tarihi fırın lezzet katıyordu.

OĞLU, BÜYÜME PLANLARI YAPIYORDU
Tirebolulu Mehmet Yazıcı ölünce yerine oğlu Mustafa Yazıcı geçti. Dükkanı biraz genişletti. Bir röportajında Mustafa Yazıcı “İlk kez şube sayısını artırma kararı aldık. İlk etapta İstanbul Anadolu Yakası Bağdat Caddesi, Etiler ve Levent’te olmak üzere üç şube açmayı planlıyoruz. Bu şubeler şirketimiz tarafından işletilecek. Aslında bu yeni süreç biçim için franchise altyapısını da hazırlayacağız” diyordu.

KARADENIZ PIDECISI, NASIL TARIH OLDU?
Pidelerde kullanılan tüm malzemeler yöresel olmasıyla dikkat çekiyordu. Tereyağı Vakfıkebir'den, kavurma Rize'den, yumurtalar Afyonkarahisar’dan, etler Balıkesir yöresinden geliyordu.
Birinci sınıf baklavalık un, Trabzon’dan gelen Vakfıkebir yağı ve bir ay salamura edilen Trabzon imansız peyniri ile hazırlanan pideler meşe-kayın odunu yakılarak taş fırında pişiriliyordu. Altı oldukça kıtır olan pide, yanında Vakfıkebir yağı ile servis ediliyordu. Peynirli pidenin ortasına kırılan yumurta ise pide severlerin çok ilgisini çekiyordu. Özetle Karadeniz'in çıtır çıtır, taş fırında pişen pidelerinden yemek için Karadeniz’e kadar gitmeye gerek yoktu.
Ama işin içinde başka hesaplar varmış. Babasından aldığı bayrağı Fetö, çizgisinde sürdürünce tası tarağı toplayıp yurtdışına kaçmak zorunda kaldı. Böylece tarihi yani eski Karadeniz Pidecisi, yanlış yola giren oğul yüzünden gerçekten tarih oldu.