23 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara11°C
  • Antalya16°C

DİLİ UZUN OLANLARA BÜYÜK DERSLER

Özkan Altıntaş

27 Kasım 2008 Perşembe 01:17

Büyük düşünürlerden alınacak büyük dersler vardır...
Ama okumayan  insan bunları bilmez...
Cehaletin esiri olurlar...
Onun bunun oyuncağı olurlar.
Kolay aldatılırlar..
Sıkışınca çevresine saldırır.
Ona buna çamur atarlar
Gerçekleri görmekten uzaktırlar.
Halbuki herşeyden bir ders alırsa kendisi de gelişir.
Bir daha hata yapmaz...
Hatalardan ders almak, özeleştiriye açık olmak bir erdemdir...
Kabullenmek ise büyüklüktür.
Bu gibi insanların eski olması bu sözlerinin geçerli olmasını ve gerçek olmasını engellemez.
Onların eski olmalarında büyük tecrübe vardır.
Ders alınması gereken bilgiler verirler.
Bu nedenle büyük ustalar ileri yaşlarda ortaya çıkarlar.
Genç yaştakiler tecrübesizdirler ve her an hata yapabilirler.
Tecrübeli insan bir çok hatalardan ders almıştır ve en az hata yapar.
Nitekim eski olmayı suçlamak gibi bir gaflet sadece böyle tecrübesiz kişilerin eseridir.
Ama bunu bazı kafalar anlayacak güçte değildir.
Çünkü peşine takıldıkları kişilere bakarlarsa gerçek eskileri görürler... Öncelikle aynanın karşısına geçip gerçekleri göremezler.

Hazreti Mevlana "sabır" sözcüğü ile büyük işler başarmıştır.
Öğretileri asırlar boyu herkese ders olmuştur.

Hazreti Ali  "Bana bir kelime öğretenin kulu kölesi olurum" demiş

Çinli düşünür Konfiçyüs ise her biri ders niteliğinde "söylemleri" ile hala güncelliğini koruyor.

Konfiçyus'a göre beş ağır suç,

 

Konfiçyüs, Hükümdar'ın isteği üzerine bir süre için şehrin yönetiminde olmayı kabul etti. Yedi gün izledi.
Yedinci gün yüksek memur Şao-Çeng'i idam ettirdi, cesedin üç gün açıkta kalmasını emretti.

 

Öğrencileri çok şaşırdılar, yanına gittiler, sordular:

"Şao-Çeng bu şehirde hatırlı ve kuvvetli bir adamdı. Şimdi şehrin yönetimini aldıktan sonra ilk işiniz onu astırmak oldu. Bu yaptığınız doğru mudur? Bildiğimiz kadarıyla bu adam haydutluk, hırsızlık yapmamıştı..."

 

Konfiçyus "Yaptığımın nedenlerini size açıklayayım" dedi ve anlattı:

 

"Dünyada beş ağır suç vardır. Haydutluk ve hırsızlık bunların arasında değildir, daha sonra gelirler.
Bu beş suç şunlardır:

 

Birincisi uyumsuz ve asi bir tabiatla birlikte gözüpeklik;

İkincisi aşağı bir hayat tarzıyla birlikte inatçılık;

Üçüncüsü çenesinin kuvvetli olmasıyla birlikte yalancılık;

Dördüncüsü herkesin ayıbını, kusurunu aklında tutmakla birlikte herkesle dost geçinmek;

Beşincisi hak ve adalet duygusu olmamakla birlikte yaptığı haksızlıkları süslü ve parlak gerekçeler arkasına gizlemek...

 

Şao-Çeng'de bunların beşi de vardı. Nereye gitse taraftar topluyor, hizipler yaratabiliyordu; aldatıcı fikirlerini parlak konuşmaların arkasına gizleyebiliyordu; zulmüyle adaleti tersine çevirebiliyordu.

 

Aşağılıklar birleştiği zaman ortaya çok güçlü bir kötülük çıkar. Ben de şehir halkı için tasalanmak yerine bu adamı idam ettirmeyi tercih ettim..."

Çok konuşanları ve Konfiçyüs'ün dediği gibi mi yapmalı?

Nereye gitse taraftar toplayan, hizipler yaratan; aldatıcı fikirlerini parlak konuşmaların arkasına gizleyebilen; zulmüyle adaleti tersine çevirebilen, dalavere yapan ve yalan söyleyen...

Dili uzun olanları ne yapmalı?


Günümüzde bu gibi insanlara acıyıp, sevgi gösterin...
Belki akıllanır, bu gibi kafası "eskimiş"  ve "gerçekleri görmeyen"
insanlar hatalardan uzaklaşırlar.
Onun bunun oyuncağı olmazlar...