ÇİNLİ TELEFON MARKALARI YENİ TEKNOLOJİ DALGASI OLUŞTURABİLECEK Mİ?

Geçen hafta Xiaomi’nin yeni ürünlerinin tanıtım toplantısına katıldım. Telefon özelliklerinin yanı sıra dikkatimi çeken önemli detaylar var. Önümüzdeki iki yıl, telefon ve dijital teknolojinin dönüşüm yılları olacak. İşte bu izleri, Xiaomi’nin sunum ve ürünlerinde bulmaya çalışıyorum.

Global teknolojide lider olma iddiasındaki Xiaomi, geçen hafta Redmi serisinin son serisini tanıttı. Redmi Note 8 Pro, Redmi Note 8, Redmi 8 ve Redmi 8A'nın lansmanında, akıllı telefonların yanı sıra markanın ekosistem ürünlerinden Mi Taşınabilir Elektrikli Hava Kompresörü ve Mi El Tipi Elektrikli Süpürge de tanıtıldı. Eğer geleceğe dair mesaj veriyorsanız, telefon dışındaki ürünlerdeki konumunuz önemlidir.

Akıllı telefon teknolojilerinde dört özellik lokomotif nitelik taşıyor: Kamera, pil, işlemci hızı ve yapay zeka.

Bu yılın telefonlarında genelde üç veya dört kamera ve 48 MP var. Redmi Note 8 Pro modelinde 64 MP kameraya sahip olarak geldi. Megapiksel konusunda Xiaomi öncü olmak istiyor. Yeni modellerin Türkiye’ye geldiği hafta Mi Mix Alpha’nın yeni modelinde 108 MP kameraya sahip olacağını duyurdu.

Pilde devrim niteliğinde geliştirmeler olmuyor. Genelde telefonlar, 4000 mAh ila 4500 mAh batarya ile çıkıyor. Pil teknolojisindeki bu durağanlık hızlı şarj özellikleri ile tolere ediliyor.

İşlemci çip alanını, Qualcomm şirketinin Snapdragon domine ediyor. Samsung‘ un Exynos, Huawei’nin HiSilikon, Kirin, MediaTek ve iPhone’nun Bionic A adlı kendi işlemcileri var. Intel, Helio işlemciler mobil pazarında artık pek konuşulmuyor. Snapdragon 855 işlemci ile Apple’ın A12 Bionic yongaları ile rekabet ediyor. Xiaomi genelde Snapdragon kullanıyor.

İşlemci çipi üretiminde ABD önde görünüyor. Ardından Güney Kore geliyor. Çin’de bu alanın öncüsü Huawei, son dönemde ABD yasakları sebebiyle Kirin ile yeni bir açılım gösterebilir. Çin, yapay zeka alanındaki öncülüğü ile yeni işlemci üretiminde de kendini gösterebilir. Bakalım bunlardan biri Xiaomi olacak mı?

Konuya genel açıdan bakmadan önce, Redmi sunumunda dikkatimi çeken kelime ve cümleleri aktarmak istiyorum:

. “Xiaomi sadece bir akıllı telefon şirketi değil, aynı zamanda yeni nesil mağazacılık ve internet şirketi”. Bu sebeple MiShop’lardaki farklı ürünler ve yaygınlaşmasını takip etmek gerekiyor. Halen Çin dışında 500 civarında mağazası bulunuyor.

. “Tasarım”. Xiaomi Mi Mix serisinde, dünyaca ünlü endüstriyel tasarımcı Philippe Starck ile çalışıyor.

. “Mi Fanları”. Redmi Note 7 piyasaya sürüldüğünden bugüne 20 milyon adet satılmış. Şimdiye kadar da bütün modellerinden 100 milyon adeti aşmış görünüyor. Bence Xiaomi’nin fan alanını genişletmek için asıl hedefi, geliştirdiği arayüzü MIUI olacak gibi. Halen 300 milyondan fazla kullanıcısı var.

Kişisel kanaatim; önümüzdeki beş yıl içinde şu an kullandığımız 5 veya 6 inch dört köşe telefonların yerine saat, gözlük veya kulaklık gibi giyilebilir ürünler yaygınlık kazanacak. Muhtemel ki evimizde bir asistan daha bütün dijital yaşamımızın merkezinde yer alacak.

Yapay Zeka teknolojisindeki gelişmeler bizi yönlendiriyor. Peki, Çin yapay zeka alanında nerede?

Çin, 1.4 milyar nüfusu ve 800 milyon akıllı telefon kullanıcısı olan bir ülke. Piyasadaki her küçük ihtiyaç milyarlarca değere sahip olabilir ve işyerindeki veya uygulamalardaki her akıllı değişiklik topluma büyük bir gelişme sağlayabilir. Çinliler, bu değişiklikleri kabul etmeye çok istekli. Yapay Zeka ve ekosistemi içindeki ürünler de rekabetçi bir piyasa bulabiliyor.

Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, Çin, yapay zekayı desteklemek için daha fazla sermaye ve politika sağladı. 2014 yılında Google’a katılan DeepMind’ın geliştirdiği yapay zeka oyuncusu AlphaGo, Go müsabakasında en büyük usta Lee Sedol'u yenmeyi başardı. Go binlerce yıllık geleneksel bir Uzakdoğu oyunudur. Satrançtan daha karmaşık ve yaratıcı düşünceyi gerektiren bir oyun olarak kabul ediliyor. AlphaGo’nun başarısı Çin Hükümeti için bir Milat oldu ve yapay zeka teknolojisini stratejik yatırım alanı olarak seçti.

Çin'de yüksek teknolojiye yeni başlayanlar sermaye piyasasından daha fazla yatırım aldı.

Çinli teknoloji şirketlerinin bir diğer etki alanı 5G olacak. Şimdilik 5G kurumsal şirketlere yönelik faydalar sağlayan bir nitelik taşıyor. Akıllı cihazların yaygınlaşmasıyla, 5G’nin nihai tüketicinin ilgisini çekebileceğini düşünüyorum. Buna şimdilik en hazır şirketlerin başında da Xiaomi geliyor. Telefon dışındaki akıllı ürünlere ilgisi doğrultusunda 5G uyumlu cihazların avantajını kullanabilir.

Bakalım önümüzdeki beş yıl ne gösterecek?