20 Eylül 2024
  • İstanbul18°C
  • Ankara15°C
  • Antalya22°C

ÇEŞME-ALAÇATI, TEKSAS MI OLDU?

HaberTürk’te Esin Övet: Bu olayı kökünden düzeltmek için caydırıcı cezalar gelmeli. Ben bunu bilir bunun söylerim. Yoksa bu durum düzelmez. Çünkü insanımız iflah olmuyor. İnsanımız kendini terbiye edemiyor maalesef!!!” diyor.

Çeşme-Alaçatı, Teksas mı oldu?

21 Ağustos 2023 Pazartesi 15:00

İSTANBUL- HaberTürk’te Esin Övet, son günlerde tatil beldelerinin en önemli yerlerinden olan Çeşme, Alaçatı’da meydana gelen ölümlü olayları yazdı. Yazısında “Bu olayı kökünden düzeltmek için caydırıcı cezalar gelmeli. Ben bunu bilir bunun söylerim. Yoksa bu durum düzelmez. Çünkü insanımız iflah olmuyor. İnsanımız kendini terbiye edemiyor maalesef!!!” diyor.

cesme,-alacati.png

Yazısı şöyle:

Yer Alaçatı'da bir gece kulübü...

Gencecik bir görevli hayatını kaybetti, yedi kişi de yaralandı.

Neden; dört erkek mekana alınmadıkları için ateş açmış.

Bu yıllardır bitmeyen bir hikaye. Dün de vardı, bugün de oluyor, yarın da olacak. Mekana alınmadıkları için ateş açıyor bazı kendini bilmezler.

Çünkü; cezalar yetersiz.

Çünkü; insanlarımız ego sahibi.

Çünkü; insanlarımız yol yordam bilmiyor.

Çünkü; kendilerini bir şey zannediyor.

Çünkü; "Sen benim kim olduğumu biliyor musun" mantığı çok ön planda.

Çünkü; kuralları tınmıyor.

Çünkü; sen beni nasıl almazsın düşüncesi ağar basıyor.

Ve gerçekten o mekanın kapısında durup içeriye alınmayınca bazıları dileye dönüyor.

Kardeşim alınmıyorsanız vardır zaten bir sebebi... Alınmadığınız kapıyı neden zorlarsınız? Allah akıl fikir versin... (Kapıda alınmayıp birilerini arayanlara da şaşıp kalıyorum. Dön kardeşim dön. Bırak ne zorluyorsun bırak!!!)

Bakın mekanların bazı bilinen kuralları vardır. Dört-beş erkek kulübe giderseniz alınmazsınız zaten. Bir de kapıda duran kişiler sizin hakkınızda biraz bilgi sahibiyse ve taşkınlık yaptığınız biliniyorsa da zaten alınmayın. O zaman da alınmazsınız. Ayrıca sen kapıda bu rezilliği yapıyorsan içerde kim bilir neler yapacaksın? Görevliler almayarak doğru yapmış ama yine de olacakların önüne geçilememiş yazık. Gerçekten çok yazık. Daha genç yaşında, efendi bir çocuk hayatını kaybetti. Onun da hayalleri vardı, ailesi vardı, sevdikleri vardı... Yazık günah değil midir, iki eğleneceksiniz ya da iki hava atacaksınız diye milletin hayatını yok etmeye. Gerek Alaçatı, gerek İstanbul, gerek Bodrum, gerek Türkiye'nin her köşesinde yaşanıyor bu mevzu.

Bu olayı kökünden düzeltmek için caydırıcı cezalar gelmeli. Ben bunu bilir bunun söylerim. Yoksa bu durum düzelmez. Çünkü insanımız iflah olmuyor. İnsanımız kendini terbiye edemiyor maalesef!!!

***

Çeşme ve Alaçatı eskisi gibi değil mi?

Maalesef gerçekten bu konuda çok üzgünüm ama "evet" değil. Orası da değişti, memleketin birçok yerinin değiştiği gibi.

Bazıları, "Çeşme Teksas gibi oldu" diyor ya. Evet doğru. Haksız sayılmazlar benim bildiğim, tanıdığım, sevdiğim Çeşme-Alaçatı'nın yerinde yeller esiyor. Ki ne kadar Alaçatı sevdalısı olduğum bilinir. Yıllardır giderim ama son birkaç senedir ayağım gitmiyor.

Bu yaz zaten sağlık durumum izin vermedi ancak gönlüm de el vermedi. Çünkü benim bildiğim, tanıdığım, sevdiğim Çeşme-Alaçatı yok gerçekten.

Çünkü; müşteri el değiştirdi.

Çeşme-Alaçatı sevdalıları el ayak çekti.

Çünkü; işletmeler bilinçsizce çoğaldı.

Çünkü; fiyatlar bir anda o kadar uçtu ki, herkes rant kampa peşine düştü. İlgili ilgisiz mekan açtı.

Çünkü; üzülerek söylüyorum mafya dediğimiz o kimlik, o küçük köyü ele geçirdi.

Ki bilenler bilir. Yıllardır "Alaçatı elden gidiyor" diye naralar atanlara, "Elden falan gittiği yok sadece büyüyor, gelişiyor. Eğlence köyü olsun burası da... Millet Yunan Adaları'na gideceğine bırakın memleketinde eğlensin. Buralar para kazansın" diye yazdım-çizdim. Çoğu insanla kavga ettim. O bölgenin daha da büyümesini istedim. Ama bizim insanımız yol yordam bilmiyor. Yurt dışına gittiği zaman kurallara uyuyor ama kendi memleketini berbat hala getiriyor.

Ve maalesef ki, kötü büyümenin önüne geçilemedi. Parası olan ama vizyonsuz çoğu insan o küçük köye girdi ve yerle yeksan etti. Her köşe başında bir kulüp, bir meyhane... Ah ki ne ah anlat anlat bitmez gerçekten. Temmuz-Ağustos köy içine girilecek durumda değil artık. Gerçekten bunları yazacağım hiç aklıma gelmezdi ama durum bu!!!

Fakat işi bilenler, gerçekten gönül verenler de bu tipler yüzünden arada kaynıyor. Çok güzel oteller, mekanlar da bu sıkıntıyı yaşıyor, yaşamaya başladı. Yazıktır o insanlara. Birçok işletme sadece yazı bekliyor para kazanmak için. İşletme sahibini bırak kapıda duran görevlisi, komisi, garsonu ne zor şartlarda çalışıyor oralarda biliyor musunuz? (Tabii hepsi değil) Evlerine ekmek parası götürmek için gece-gündüz çalışıyor. Ama bu tarz şeyler her zaman zarar verir, ki Çeşme-Alaçatı'ya son yıllarda çok zarar verdi çok. Vermeye de devam edecek gereken önlemler alınmazsa.

***

Yıllardır yazıyorum

Bakın alkolün olduğu yerde ,özellikle gece hayatında, saatler 02:00'yi gösterdikten sonra tehlike çanları çalmaya başlar.

Bunları önlemek için iyi yönetilmesi gerekir.

Gerek belediye ile gerekse emniyeti ile bu tarz bölgelerde koordine bir şekilde çalışmak gerekir. Her alana ruhsat verilmemeli. Ama içinde ve en yakında olduğumda için söylüyorum özellikle o bölgelerde inanılmaz kötü bir yönetim şekli yaşanıyor son yıllarda.

Bunun da önüne geçilmezse yakında daha da çığırından çıkabilir.

Ki Çeşme-Alaçatı aslında çok kıymetli bir bölge. Ve belirttiğim gibi şahane güzel işletmeler var bölgelere değer katan. Sadece iyi bir yönetim şekli gerek.

Ve konulan kuralların hayata geçirilmesi. Yoksa geçmiş olsun...

Hayatını kaybeden Samet'e Allah'tan rahmet dilerim. Ailesine de sabır...

Etiketler: ,
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA