22 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Ankara12°C
  • Antalya14°C

BAŞARAN ULUSOY: TÜRSAB’I BU HALE DÜŞÜRENLERE İSYAN ETTİ

Başaran Ulusoy, kendisi hakkında yazılanlar tepki göstererek “Ben ne kadar güçlüymüşüm. İçerden vuruyorlar, dışardan vuruyorlar, yandan vuruyorlar, soldan vuruyorlar yıkılmıyoruz” dedi.

Başaran Ulusoy: Türsab’ı bu hale düşürenlere isyan etti

16 Aralık 2019 Pazartesi 09:00

ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL- Türsab eski Başkanı Başaran Ulusoy, “Türsab’ı bu hale düşürenlere isyan ediyorum”, mevcut yönetim “kendi çamurunu başkasına bulaştırmaya çalışıyor” diyerek kendisi aleyhine bazı haber sitelerinde yazı yazdırmasına veryansın etti. Başaran Ulusoy, Türsab'ta görev yaptığı 20 yıllık döneme ait dosyaları ve belgeleri göstererek "Türsab başkanı 10 yıl yanımda çıraklık yaptı. Alınan her kararda imzası bulunuyor. Müzelere o bakıyordu, her belgede imzası var. Bunları inkar edemez" dedi.

basaran-ulusoy-037.jpgYERİNDE OTURAMAZSIN
Başaran Ulusoy, Türsab Başkanı için ‘Holdinge şef girip patron çıktı’, “Yüksekten mi düştü?”, “Konuşursam Türsab Başkanı yerinde oturamaz”, “Benim dönemimde zorla haraç alınmadı”, “Ben ihale kovalamadım”, “Milletvekiline soruyu sorduran kim?” gibi iddialarda bulunarak, “Siz beni dava ettiniz, bende sizi ettim. Hakkımda bir liralık yolsuzluk bulamadınız. Allah belanızı versin demiyorum. Allah size islah etsin diyorum. Bu ne kindir kardeşim. Neyin kinini güdüyorsunuz. Ben aday olmadım. Neden aday olmadığımın sebepleri de belli. Ama aday olmadığım sebeplerden dolayı bir gün siz de gidersiniz” dedi.

basaran-ulusoy-038.jpgBEN NE KADAR GÜÇLÜYMÜŞÜM
Son dönemde hakkında yapılan haberlerle saldırılar artınca suskunluğunu bozarak TurkiyeTurizm.com’a açıklama yapan Başaran Ulusoy, “Anlamadığım bir şey var. Her bir başarısızlığınızın, her bir yanlışınızın faturası bana çıkıyor. Ben ne kadar güçlüymüşüm. İçerden vuruyorlar, dışardan vuruyorlar, yandan vuruyorlar, soldan vuruyorlar yıkılmıyoruz” dedi.

basaran-ulusoy-039.jpgYAZIYI YAZAN MAHKEMEDE HESAP VERECEK
Türsab başkanının talimatıyla hakkında yazı yazanlar için ise Başaran Ulusoy şunları söyledi: “Ben şunu önemsiyorum. Yazarın kalemiyle hakimin kalemi arasında fark yoktur. İkisinin de çok dikkatli olması lazım. Kalemini satanlarla satmayanlar arasında bir ayrım olmalı. Aslan mı, kedi mi bilmiyorum. Bir yazı yazmış. Bir sor kardeşim. Ben Cumhurbaşkanlığı dahil 5 defa denetim geçirdim. Bilmiyorsan Türsab’takilere sor. Bütün dosyalar orada var. Öyle yalan haber yazmak kolay değil. Bu yazıyı yazanı mahkemeye veriyorum. Hesabını orada verecek” dedi.

TEFTİŞ BİR KURUMUN ONUR BELGESİDİR
Başaran Ulusoy, Bakan’ın Türsab’a genel kurul sonrası müfettiş göndermesini doğru bulduğunu ve Bakan’ın taraf tutmadığının göstergesi olduğunu belirterek “Bu bakımdan kendisini tebrik ediyorum. Genel kurul öncesi yapsaydı değişik manalara çekilirdi. Yara alırdı. Devlet adamı gibi hareket etti. Teftişten ne olur. Biz 20 senede 5 teftiş yedik. Teftiş bir kurumun onurudur. Onur belgesidir. Biz bunların hepsinden alnımızın akıyla çıktık” şeklinde konuştu.

basaran-ulusoy-040.jpgBEN BEŞ DEFA DENETLENDİM
Başaran Ulusoy sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben Erkan mumcu döneminde denetlendim. Atila Koç döneminde denetlendim. Ertuğrul Günay döneminde denetlendim. Numan Kurtulmuş döneminde ise her zamanki gibi denetim istedim. Yönetim Kurulu’nun 9 imzasıyla “bizi denetleyin” diye yazı yazdım. Bu kayıtlarda var. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu tarafından denetlendim. Artı Başbakanlık Teftiş kurulunda teiftiş verdim. Dosyalar burada… Bunları bilmeden yazmak. Ayıptır, İnsanların şerefiyle oynamak ancak şerefsizlerin işidir. Ben 10 dönem bu kalemlere itibar etmedim. Adam yerine de koymadım. Ama yanlış yazmadan bir sorun. Bakanlık teftiş kurulunda bütün raporlar var. Bu teftişlerden geçtik.”

SAHTE BİLET OLUR MU?
Başaran Ulusoy, bilet yolsuzluğu iddialarını ise şöyle açıkladı:
“Efendim bilet yolsuzluğu diyorlar. Bin defa söyledim Şimdi binbir defa söylüyorum. Görev yaptığım 20 yılda seyahat acentelerinin menfaatine olarak 876 milyon, yani eski parayla 876 trilyon indirim sağladım. Dönemimde bilete iki defa zam yapıldı. Bir tanesine yüzde 10 bir tanesine yüzde 15’tir. Görevi bıraktığımda Topkapı’nın fiyatı 18 lira idi. Şimdi 70 lira. Sicpa’yı zengin etmek için uğraşıyorsunuz. Niye davet etmiyorsunuz? Bilet işi bizim işimizdir.

basaran-ulusoy-041.jpgBİLETLER SAHTE İSE, SENİN NÜFUS KAĞINDIN DA SAHTEDİR
2016 yılında turizm zor geçti ve kotamızı dolduramadık. Ceza yememek için 65-70 milyon lira civarında bilet almak mecburiyetinde kaldık. Bu bilet alımını Denizbank ve Burganbak’tan kredi alarak yaptık. MTM, firması Türkiye’nin en güvenilir firmasıdır. MTM firması biletleri basıyordu ve bankaya veriyorduk. Aldığımız parayı kotamızı doldudrmak için Bakanlığa ödüyorduk. Bankadan biletleri alırken üzerine güvenlik barkod yapıştırılıyordu ve biz tekrar MTM’ye

götürüyorduk. Bu durumda sahte bilet olur mu? Eğer biletler sahte ise bu yazıyı yazdıranın nüfus kağıdı da sahtedir. Eğer biletler sahte ise senin doğduğun yerde sahtedir. Ayıptır! Günahtır!

MAĞAZALARDA FAHİŞ FİYATA ÜRÜN SATMAYI BİLİYORSUNUZ
Ben bu raporlar hakkında Bakan Mehmet Ersoy’u bilgilendirdim. Sicpa ile yapılan mukavelemiz bulunduğunu ve Türsab’ın bunu ortaya çıkarmadıklarını anlattım. Sicpa, her yıl elde edilen karın yüzde 15’ini Türsab’a verecek diye imzamız var. Türsab başkanı iki yıldır neredesiniz? Niye bunu hasıraltı yapıyorsunuz? Mağazalarınızda 41 liraya su satmayı biliyorsunuz. Mağazalarda fahiş fiyata satılan ürünlerin kabahati benim mi? Ama bugün yönetimin başında olan arkadaş işleri öğrendi gitti müzelerin büfe ihalesine girdi. Ben işi öğrenip te ihaleye girmedim. Ben geliri acentelerle paylaştım. Sabırla bekliyorum. Başaran Ulusoy’u tebrik ederim. Başarısız olanın cezasını üyeler verir.

TÜRSAB’I MECLİS SALONLARINA DÜŞÜRDÜNÜZ
Türsab’ı 20 yıl boyunca Millet Meclisi salonlarında konuşulacak hale getirmedim. Devletle kavga etmedim. Bakan’ın kürsüden ‘zehir zıkkım olsun’ diye bir yazıyı okuması içimi yaralamıştır. Hiç mi vicdanınız yok. Türsab’ı bu hale niye düşürdünüz kardeşim. Gidersiniz Bakan’la konuşursunuz.

basaran-ulusoy-044.jpg
20 yılın hesabı burada

ALLAH SİZİ İSLAH ETSİN. NEYİN KİNİNİ GÜDÜYORSUNUZ?

Şimdi birde ‘Bakan bana niye teftiş göndermedi’ diyorsunuz. Buradan sesleniyorum. Dönemimde hatam varsa bir daha teftiş edin. Beni mahkemeye verdiniz, Bende sizi mahkemeye verdim. Neticeyi bekliyoruz. Bir lira zimmetime para geçirdiğimi bulamadınız. İki senedir bütün kayıtlar sizde. İki senedir bütün işler sizde. Beni çağırdınızda gelmedim mi?. Hesap sordunuzda vermedim mi? Allah size islah etsin. Bela okumuyorum. Allah size islah etsin diyorum. Bu ne kinder kardeşim. Neyih kinini güdüyorsunuz. Ben aday olmadım. Neden aday olmadığımın sebepleride belli. Ama siz bir gün olmadığım sebeplerden dolayı bir gün sizde gidersiniz.

NASIL GELDİYSE ÖYLE GİDER
Ben Türsab yara almasın diye susuyorum. Yoksa konuşacağım çok şey var. Ben konuşursan bugünkü yönetim kurulu bşkanı yerinde duramaz. İşini yapsın. Onun işi acentelerin menfaatini sağlamak. Onun işi vizeleri kaptırmamak. Onun işi müze ihalesini kaptırmamak. Onun işi müze ihalesinden Türsab’ın hakkı olan yüzde 15 karı almak. Niye almıyorsun kardeşim? Ben bunun hesabını soracağım. Ben bunu Bakan beye de anlattım. Seçim konuşması yapmak istesem aday olurum. Ben aday olmadım. Olmamamın sebepleri var. Bilerek aday olmadım. Onu bugün yönetimin başında olan kişi gayet iyi biliyor. Ancak o da nasıl gelmişse bir günde öyle gider. Yapılanlar ayıptır, günahtır… Ah ile hak yerde kalmaz kardeşim.”

basaran-ulusoy-047.jpg
Her kararda, her belgede 10 yıl boyunca Firuz Bağlıkaya imzası var

BENİM DÖNEMİMDE ZORLA HARAÇ ALINMADI

Başaran Ulusoy, dönemine ait bütün hesapların incelendiğini ancak haksız bir kuruş bulamadıklarını belirterek şöyle devam etti:
“Benim dönemim de vakfa zorla haraç alınmadı. Ama bu dönemde vakfa üye kaydederken, acente olacaklara 5 bin lira para vereceksin, yoksa dosyanı bekletirim denildi. Bu nedir ya! Bu parişahlık dönemin de bile olmadı. Bu korkuyu salmak niye? Kimin malını kime vermiyorsun.? Acentenin hakkı bu… Bakanın yapmış olduklarını gayet olumlu buluyorum.
Atilla Koç ile akşam yemek yiyoruz. Bana “yarın sana müfettiş gönderiyorum” dedi. “Sayın Bakanım çok teşekkür ediyorum. Çok iyi yapıyorsunuz” dedim. Ertuğrul beyle toplantıdayız. “Haberin olsun yarın sabah teftişe gelecekler” dedi. “Sayın bakanım çok iyi yapıyorsunus” dedim. Aynısını Erkan Mumcu’ya, aynısını Mahir Ünal’’a söyledim. Numan beye yazıyla ‘bizi denetleyin’ dedim. Daha ne yapacağım kardeşim.

KENDİ ÇAMURLARINIZA BAKIN
Elinizdeki camuru üzerimize atmaya çalışmayın. Kendi çamurlarınıza bakın. Gidin mağazalarınızı idare edin. Suda indirim yapın. Ben size gelir kapısı bıraktım. Bu geliri niye kaybettiniz? Vizelerini niye kaybettiniz? Başkasına niye vizeleri verdiniz?

CAMİA SİZE AVANS VERDİ DOĞRU KULLANıN
Çünkü Türsab çökerse faturayı bana çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bu camia size orayı çökerttirmez. Bu camia genel kurulda size bir avans daha verdi. Bu avansı adam gibi kullanın. Önce adam olun sonra yönetici olun. Cumhurbaşkanlığına 2008 yılında geniş bir şekilde denetim verdik. Denetimden niye kaçayım. 10 dönem başkanlık yapmışısız. Bir lira bulamadılar. Bir lira bulun kardeşim.

ONUN GİBİ HOLDİNGE ŞEF GİRİP PATRON ÇIKMADIM
Göreve geldiğim 20 sene içinde ne bir liralık mal edinmişim. Ne tapu almışım. Ne bir liralık iş yapmışım. İftiralar ayıptır. 10 senen benim yanımda çıraklıkla geçmiş. Bunları da gayet iyi biliyorsun. Her belgede imzan var. Müzelerin ihalesi ondaydı. Sonra istifa etti. Ben onun gibi bir holdinge şef girip te patron olarak çıkmadım. Ben Türsab’a patron olark girdim, patron olarak çıktım. O kayıkla girdi, şileple çıktı ve devam ediyor. Ben şileple girdim, kayıkla çıktım.
Ayıptır gürahtır. Çocuklarım bu yazıları bilse üzülecekler. Biz böyle kinlileri çok gördük.

İNSANLARIN AİLESİYLE UĞRAŞMAK BİZE YAKIŞMAZ
Cemiyet hayatında ne söyleyeceğini değil ne söylemeyeceğini hasap edeceksin. İnsanların eviyle ailesiyle uğraşmak ne Türk’e yaraşır, ne müslümana yaraşır. Ne bize yaraşır, ne ahlaki değerlere yakışır. Ayıptır. Yazıyı yazana söylüyorum. Üç kuruş kazanacağım, üç kuruş reklam parası alacağım diye insanları bu kadar üzmeye ve zarar vermeye hakkınız yoktur. Ailemin terbibesi olarak gene Allah belanızı versin demiyorum. Allah sizi islah etsin.

MİLLETVEKİLİNE SORUYU SORDURAN KİM?
Susmam demek kabullenmem anlaminda değildir. Zamanı gelince konuşurum. Türsab’ın bir numaralı üyesi benim. Şirketim 701 Türhol. 72 denberi Türsab’ın içindeyim. Millet Meclisi’nde bizim kanunumuz veya bütçemiz konşulduğunda iktidarıyla muhalefetiyle devletin tek vücut olduğu tek kurum bizdik. Muhalifet partilerinin grup başkanları bana telefon ederek ‘Diyeceğiniz bir şey varmı?” diye sorardı. “Bize dokunmayın, kavganıza bile alet etmeyin’ diye ricada bulunurdum.
Türsab ismnin genel kurul salonnda iftihar vesilesi olarak konuşulması lazım. Yerden yere vurularak değil. Bakan haklı olarak konuştu. Demek adam ne kadar dolmuşki konuyu Millet Meclisi salonuna taşımış. Ama muhalefet partisinin milletvekiline sorduran kim? Evvela onu aramak lazım. Bakanı yaralamak için soru sordurulmaz. Bakandan faydalanmak için soru sordurulur.”

MÜZE İHALİSİ İPTAL OLMALI VE TÜRSAB’IN HAKKI ALINMALI
Başaran Ulusoy, yönetimin ilgisizliğinden Türsab’ın bir çok gelir kaynağının elden kaçtığını belirterek şöyle devam etti: “Türsab vize işini geri almalı. Müzelerde acentelerin menfaati yerine Sicpa zengin olacak. Acenteler zarar görecek. 70 liraya Topkapı biletini çıkarıyorsun. Bir sene içinde üç defa zam olur mu.? İhale yanlıştır, iptal olması lazım. Yalnız bizim iki senelik karımızı versinler ondan sonra. Yüzde 15 hissemizi vermeleri lazım.

basaran-ulusoy-046.jpg
Denetimle ilgili dosyalar

YÜKSEKTEN MI DÜŞMÜŞ NEDIR?

2019’un Temmuz ayında bu gün yönetimin başında olan zata telefon açtım. ‘Sipca’dan yüzde 15 kar hakkımız var, bunu al’ dedim. Cevaben ‘Paraya ihtiyacımız var. Çok iyi olur. Antalya’dan gediğimde arayacağım” dedi. Aramak o aramak. Hala meydanda yok. İnkar ediyorsa telefon kayıtlarını çıkarsınlar.
Su parasını artırmakla uğraşacağına Türsab’ın hakkını korusun.
Ben böyle yetiştirmedim. Ne oldu buna. Yüksekten mi düşmüş nedir?
Demek ki koltuk adamı şaşırtıyor. Yönünü değiştiriyor. Biz 72’de neysek 2019’da da öyleyiz. Bundan sonrada öyle olacağız.

RÜŞVET OLARAK ONURSAL BAŞKANLIK VERMEK
Her devletin bir anayasası vardır. Türsabı’nda anayasası vardır. Bu kanunudur. Böyle keyfi olarak gece saat 10.00’da kapalı zarf usulüyle ibra yapıp ta. Sonra bu ibrayı yaptıran genel kurul başkanına rüşvet olarak onursal başkanlık vermek size yakışır. Onursal başkanlık kanunumuzda yoktur. Ama geçen genel kurulda ibra maddesi saat 05.00 te değilde, daha sonra gece 10.00’da verilmesi için yemekten insan toplayıp ibra maddesini uygulatırsanız. uygulayana da onursal başkanlık verirseniz bunun adı rüşvettir. Alana da yazıklar olsun, verene de yazıklar olsun. Benim onursal başkanlığım acentelerin kalbindedir. Acenteler beni biliyor. Zamanı geldiğinde o koltuğa nasıl aday olunacağını ben gayet iyi bilirim. Onursal başkanlık veriyorsun. Niye veriyorsun. Talha Çamaş’a en fazla küfreden oydu. Ne yapmış Talha Çamaş?

BİLMİYORSAN BAŞKANLIK YAPMA
Bakan Meclis’te mecburen kurumunu müdafaa etti. Kime karşı Türsab’a karşı. Türsab’la bakanlık, devlet karşı karşıya kalır mı? Kabadayılıkla bu iş olur mu? Böyle kafa tutmakla puan alınmaz.puan kazandırdıklarınla alınır. Puan uyumlu çalışmayla alınır. Türsab’ın menfaati varken kavga olmaz. Herkes işinin, ekmeğinin kavgasında Türsab’ın ne yaptığının farkında bile değiller.
Acenteler ona bir defa daha yol verdiler. Aday olan arkadaşlar da iyi hazırlanmamışlardı.”

Başaran Ulusoy, yönetimde iken Türkiye genilinde burslar verdiklerini, şehirlerdetanıtım toplantıları yaptıklarını, 5 yılda 60 ülkeyli gezdiklerini anlattı
Erkin rezervasyonu çıkaran, müze fiyatlarını yerinde tutan, vize işini yapan kendi dönemi olduğunu belirterek “Siz ne yaptınız?” diye sordu.
Ulusoy, kendisinin kefil olarak Lütfi Kırdar’daki hisseleri Dedeman’dan aldığını belirterek şunları anlattı:
“Başkanlık yapacaksın ama kredileri ödemeyeceksin. Öyle terbiyesizlik olur mu? Türsab’a bu yakışır mı? Bilmiyorsan orada başkanlık yapma. Biz oradan ayda1500 lira huzur hakkı alıyorduk. Oradan vakfa bağış yapıyorduk. Bunlar gelir gelmez huzur haklarını 5 bin liraya çıkardılar. Ayıptır.

basaran-ulusoy-042.jpg
Havalimanı kartını gözüne sokacağım

HAVALİMANI KARTINI GERİ İSTEDİLER

Sabah gazetesinde Hıncal Uluç’un kaleminden böyle ağır laflar işitilir mi? Bana ağır laflar söylüyorsunuz üzülmüyorsunuz? Ama ben Türsab’ı düşürdüğün duruma üzülüyorum. Türsab’ta 50 yıllık emeğimiz var. Türsab’ın benden nesap sormasını istedim. Arayan soran yok. Bana yazdıkları tek bir yazı var. ‘Havalimanına giriş kartını iade et.’ Bu kartı saklıyorum. Bir gün kafalarına nasıl vuracağımı biliyorum. Bana yazdıkları tek yazı budur. Al kartı gözüne sok…Yazamazlar bir şey bulamadılar çünkü. Yarına bir gün genel kurulda bu kartla çıkacağım kürsüye..”
 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA