23 Kasım 2024
  • İstanbul4°C
  • Ankara18°C
  • Antalya21°C

ATLASJET'İN GLOBALLEŞEMEDEN BİTİŞİ!

Musa Alioğlu

16 Şubat 2020 Pazar 10:00

Atlasjet, Tuncay Doğaner'in bir gece ansızın Gözen Holding'in Free Bird Havayolları'na geçişinden sonra en büyük şoku, World Focus Airlines'tan kiralanan MD-83 tipi uçağın Isparta'da düşmesiyle yaşadı. Şirket itibar kaybı yaşadıysa da, bundan ucuz kurtardı.

Yunan mitolojisinde Atlas, Lapetos ile Klymene'nin 13 çocuğundan en güçlü olanıdır. Olympos'a saldırdığı için Zeus tarafından gök kubbeyi omuzlarında taşımakla cezalandırılmıştır. Bir devrin güçlü adamı Vural Öger, 2000’li yılların başında havayolu işine girdiğinde mavi boyalı şirketine Atlas gibi iddialı bir adı uygun görmüştü. Haklıydı, çünkü Öger Tours da bir anlamda dünyayı taşıyordu. Şirket, IATA sertifikasını da alıp iç ve dış hatlarda tarifeli olarak yolcu taşımaya başlamıştı. Vural Bey, daha sonra ETS Tur’un sahipleri Ersoy Kardeşler ile ortak olmuş, ardından tüm hisselerini devrederek 2006’da bu işten çıkmıştı. Şirketin yeni sahipleri, Ali Murat Ersoy ve kardeşi Mehmet Nuri Ersoy çok genç yaşta ticarete atılıp, ETS (Ersoy Turistik Servisler) markasının yaratıp, turizmde çok başarılı bir grafik çizmişti.

Şirketin adını zorunlu olarak Atlasjet, rengini de kırmızı yapmış, üç uçaklık filoyu 17 uçağa kadar çıkarmışlardı. İşin başına da kaptan Tuncay Doğaner gibi parlak bir ismi getirip, yüzde 10 da hisse vererek sektörde güç pekiştirmiştiler.

ETS Holding ve Atlasjet biliniyordu da sahipleri olan Murat ve Mehmet Ersoy kardeşler pek de bilinmiyordu. Antalya, İbradı’nın Ormana beldesinden İstanbul’a gelen “Jilet” lakaplı emlak zengini Haydar Ersoy’un ikiz çocukları Alman Lisesi’nde arkadaşlarını gezilere götürerek turizm işine başlamışlardı. Bursa’daki Beceren ve Yazıcı otellerin İstanbul temsilciliğini alıp Nişantaşı’da ilk ofislerini kurdular.

ETS zamanla büyüdü ve otelcilik işine de girdi. Her şey çok iyi giderken ikizler bir anda “düşman kardeşler” oldular.

ETS, Voyage ve Maxx Royal otellerini Mehmet Ersoy, Atlasjet’i de Murat Ersoy alarak ayrı ayrı yollara gittiler. Bu arada Hürriyet’te reklamcı olan Pervin Hanım Mehmet Bey’le ile, ANAP eski Adıyaman Milletvekili Mahmut Bozkurt’un kızı Nisa Hanım da Murat Ersoy ile evlendi. Murat Ersoy, otelcilik yapan kayınpederiyle Mersoy adlı şirketle Kıbrıs’ta Elexus adlı 5 yıldızlı oteli kurdu.

Atlasjet, Tuncay Doğaner’in bir gece ansızın Gözen Holding’in Free Bird Havayolları’na geçişinden sonra en büyük şoku, World Focus Airlines’tan kiralanan MD-83 tipi uçağın Isparta’da düşmesiyle yaşadı. Şirket itibar kaybı yaşadıysa da, bundan ucuz kurtardı.

AK Parti’nin atadığı Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru’nun uzun görev yıllarında onunla kurduğu iyi ilişkiler ve dostluk, işlerini daha da büyütmesine neden oldu. Geçmişte o da yörük olan Deniz Baykal ile iyi tanışırken, son 15 yılda AK Parti hükümetlerine yakınlık kurmayı başardı. Siirt’e okul yaparak iktidara daha da yaklaştı. Atlasjet’in adı Atlas Global olmuş, globalleşebilmek için Ukrayna ve Irak’ta (Barzani Ailesi’yle-Zagros Jet) havayolu şirketi kurmuştu. Sibirya’da bile şirket kurma hayalleri vardı. Her şey çok iyi gidiyordu. Şirket için gereken tüm pilotları ve kabin memurlarını iş garantili olarak AFA (Atlantic Flight Academy) adlı okula alarak iyi para kazanıyorlardı. Teknik bakım için de ATSTeam adlı bir şirket daha kuruldu. Bunun yanı sıra başka iş kollarında da şirketler faaliyete geçti. 35 ülkede 50 yakın noktaya uçan Atlas hiç uçulamayan yerlere (Erivan- Ermenistan, Mikanos- Yunanistan, Zagrep-Sırbistan) uçuyor, dış hatlarda Suudi Arabistan, iç hatta THY tekelinde olan Ankara gibi yerler için izin alabilme başarısı gösteriyordu. Genç bir filoyla koltuk aralıkları geniş, ücretsiz ikram ve uzun boylu, güler yüzlü kabin görevlileri ile şirket çok başarılı bir performans gösteriyordu. Bir basın toplantısında konuşan Murat Ersoy, dünya çapında bir şirket olacaklarını da ilan ediyordu. Orhan Coşkun genel müdürdü ama her şeyle bire bir kendisi ilgileniyor, uçak alımından, kıyafete kadar her şey onun kararıyla oluyordu. Rakipleriyle zaman zaman çatışan Murat Ersoy, bir dönem Onur Air ile birleşme görüşmesi bile yaptı, fakat kendini güçlü gördüğü için bu iş de başlamadan bitti.

TÖSHiD (Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği) Başkanlığını ikinci kez yapmak istedi, seçimi kaybedince buradan ayrılıp TTYD (Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği) başkanlığını aldı.

Bu yükseliş, nedendir hiç bilinmez yerini sıkıntılı bir sürece bıraktı. 50 milyon dolar harcanan 22 yeni hat fiyaskoyla sonuçlandı. Kayınpederle Kıbrıs’ta 200 milyon dolara yapılan bu otelde sorunlar yaşandı. Kayınpeder, benim ortağım İsviçreli bir şirket diyor, bu yabancı şirketin gerçek sahibinin de Murat Ersoy olduğu yaygın olarak iddia ediliyordu.

Atlas Global’i satmaya karar verdiğinde İranlı Derviş uçaklarda boy göstererek, “Ben bu şirketin ortağıyım, şirketi aldım” diyordu. İş olmayınca Derviş kayboldu.

Şirket, bir yandan mütedeyyin camiaya hep yakın dururken, ulusal bayramlarda Atatürk’lü Türk bayrağı asarak laiklere sempatik davranmayı da ihmal etmedi.

Ve ne gariptir ki, İstanbul Havalimanı için “Geç kaldık, bu projeye karşı çıkmak ihanettir” diyen Murat Ersoy’un şirketi Atlas Global, zorda kalıp da uçuşlarını durdurduğu sırada yayınladığı bültende “Yeni havalimanının getirdiği ağır yük” diyerek mazeret beyanında bulunmuştu.

Sonra tekrar uçuşlara başladığını yarım ağız dile getiren şirketi kurtarmak için büyük mücadele verildi, ama olmadı. Rivayet olunur ki, yüksek tepelerden ona gösterilen kurtarıcı adres kardeşiydi.

Cumhurbaşkanlığı kabinesinde Kültür ve Turizm Bakanı olarak yer alan Mehmet Bey’in kardeşini bataktan kurtarabilmek için, borçlu olduğu Rusya’daki Türk tur operatörlerinden medet umduğu ve ama sonuç alamadığı piyasada söyleniyor. Devletin kurtarmasına kamuoyu, muhalif basın ve siyasi partiler karşı çıkacağı için hiçbir banka Atlas’ı kurtarmaya yanaşmadı. Son günlere kadar ha bugün ha yarın para gelecek diyen Murat Bey’e pilotlar da inanmadı ve uçuşa gitmediler.

En son 2 adet Airbus A330 ve 2 adet de 321’ı olan şirket, bunları pazarlamayı da başaramadı. Çünkü, lessör denen uçak sahipleri uçuşlara SHGM üzerinden el koymuşlardı. Son iki uçak da Seattle’a gidince kaçınılmaz son gelmişti. Yasal olarak konkordato ile hacizlere karşı bir tavır da alamayan tek ve yalnız patron iflas kararı için mahkemeye gitmek durumunda kaldı. Bu nedenle SHGM de hafta sonu şirketin olmayan uçuşlarının durdurulduğunu açıkladı. Bu üzücü bir durum. Yiğidi öldür, hakkını yeme derler. Patron Ersoy, babasından kalan mirası şirketine sermaye olarak koyan sayılı işverenlerdendi.

1600 personelin çalıştığı 17 uçaklık bir filoya sahip bir şirketin kapanması hiç kabul edilir gibi değil. Ekonominin ağır kuralları bir şirketin daha kapısına fiili kilit vurdu. İflas için başvuru yapıldığı için SHGM’nin verdiği 20 Şubat tarihinin ve 3 aylık askı süresinin de bir anlamı kalmamış oldu. Derler ya. “Araba kırılınca, yol gösteren çok olur”. Yol göstermek için de artık çok geç.

Şirketin, operasyonlarını durduracağı ve iflas başvurusunda bulunacağı haberini sosyal medya hesaplarımdan ilk veren biri olarak gelen tepki ve karşı tepkileri görünce şaşırmadım desem yalan olur.

İktidar yanlısı basın habere çok az yer veridi, muhalif basın “Turizm Bakanı’nın kardeşinin şirketi iflas etti” başlıklarıyla yayın yaptı. Yazık oldu Atlas Global’e.

İyi uçuşlar Türkiyem...