ATATÜRK HAVALİMANI'NA VEDA VAKTİ
Musa Alioğlu
17 Mart 2019 Pazar 10:50
Bundan 15 yıl öncesine götürmek isterim sizi. Türkiye'de, havacılık macerasının en kısır dönemleri yaşanıyordu.
Ne THY'nin bu kadar uçağı vardı, ne de özel sektörün. THY, o zamanlar, 100'ü bile bulmayan uçak sayısıyla iç hatlarda ve dış hatlarda üzerine düşen görevi yapmaya çalışıyordu. İç hatlarda uçulan şehirlerin sayısı sınırlı, dış hatlarda da birçok ülke ve şehre sefer yapmaktan da çok uzaktı.
Türkiye'nin en büyük havalimanı olan, Atatürk Havalimanı da sınırlı imkanlarla, ihtiyaca tam cevap veremiyordu.
Böyle bir süreç yaşanırken, iktidara gelen AK Parti, havacılıkta THY tekelini kaldırdı ve özel şirketlere de her yere uçabilme hakkı tanıdı. Ardından da yeni bir kararla uçak yakıtındaki Özel Tüketim Vergisi'ni kaldırdı. Bu saçma verginin kalkmasıyla, hayatında hiç uçak yolculuğu yapmamış yüz binlerce insan uçakla tanıştı.
Sadece THY ve İstanbul Hava Yolları'nın çalıştığı iç hatlara Fly Air, Onur Air, Sun Ekspress ve Atlasjet firmaları da katıldı.
Fakat, bu öngörülemeyen gelişmeye hiç kimse hazır değildi. Yolculardan bir talep patlaması oldu. Havayolu şirketleri gelen isteklere cevap veremedi, uçaklarda yer bulmak sorun oldu. Atatürk Havalimanı da bu ani gelişmeye cevap verememenin sıkıntısını yaşadı. Yer hizmetlerindeki şirketler, personel ve ekipman sıkıntısını aşabilmek için büyük çaba sarf etti. AHL gelecek iyi günlerin sinyalini veriyordu ama, pasaporttan gümrüğe, terminalden aprona kadar bir dizi sorun yaşanıyor ve sorun bir kaç ay daha devam ediyordu. Yoğunlaşan yolcu trafiğinde uçağa geç kalmalar ve bilet bulamayış gibi sorunlar bir süre devam etti. Özel sektör olarak burada işletmeyi üstlenen TAV Şirketi, DHMİ'den devraldığı kadrolarıyla bu sıkıntılı süreci zor da olsa atlattı.
TAV, daha sonraki yıllarda yolcu ve uçak trafiğinin artış hızını iyi tahmin ederek, gerekli önlemleri alıp görevini başardı.
Şimdi, AHL'ye veda etmek üzereyiz. Yeni İstanbul Havalimanı ile ilgili taşınma işinin hayata geçmesi için geri sayım başladı.
Bu meydanda kapasitenin yüzde 70'den fazlasını kullanacak olan THY'nin, "Yeni evimize taşınıyoruz" anonsuyla duyurduğu ve “Büyük Göç” diye nitelediği taşınma operasyonu, 5 Nisan 2019 Cuma gecesi, saat 03.00'te başlayacak ve 6 Nisan Cumartesi saat 23.59'da sona erecek. Bu zaman diliminde tam 800 uçuş iptal edilecek. Böylece 6 Nisan saat 14.00 itibariyle AHL'den yapılan günlük 1100 uçuş son bulacak. Aynı gün saat 14.00'te ise İstanbul Havalimanı'ndan iç ve dış hat uçuşları başlayacak. Küresel havacılık tarihinde bir ilk olan, en büyük ve en kapsamlı bu taşıma operasyonu aralıksız tam 45 saat sürecek.
Yazımın girişinde Atatürk Havalimanı'nda iç hatların başladığı günlerde yaşanan sıkıntılı süreci özellikle anlattım. O sırada yaşananlara bakarak, bu dev taşınma ve büyük açılışta neler olabileceğini daha iyi anlayabiliriz. Oradan ders de alabiliriz.
Bu operasyonun hiç sorunsuz bitmesi en büyük temennimiz. Ama elbette bir takım aksaklıklar olacaktır. Taşınma bittikten sonra, yeni havalimanında operasyonları sağlıklı ve zamanında yapabilmek de ayrı bir durum olarak karşımıza çıkacaktır.
Öncelikle havalimanı işletmecisi olan İGA şirketi, ilk kez günlük 1100 uçağın iniş ve kalkışını yaptıracak. Başta, THY ve diğer yerli ve yabancı şirketler yeni bir meydan deneyimleyecek. Yer hizmetlerinden, catering şirketlerine, yakıttan, gümrük ve pasaport işlemlerine kadar onlarca ayrı konuda tüm çalışanlar bir ilki yaşayacak.
Ve herşeyden önemlisi yolcular da yeni bir meydanla tanışacak. Öncelikle, şehre ortalama 45 kilometre uzaklıkta bulunan bir havalimanına her türlü iklim ve trafik şartlarında bir saatten az olmayacak bir zaman diliminde ulaşmaya çalışacaklar. Metro gibi pratik, hızlı ve çağdaş ulaşım seçeceği olmadığı için, özel araç veya otobüsü tercih edip, uçuşa tam vaktinde ulaşmaya gayret edecekler. Bir kaos yaşanmaması için, çalışanlardan çok yolculara görev düşmektedir. Erken yola çıkın uyarılarını dinleyerek, ilk günler veya ilk haftalarda yaşanması muhtemel sıkıntıları göğüsleyebilirler. Hiç bilmediği bir havalimanına tabelalar yardımıyla iki ayrı yoldan (1-İSTOÇ devamı Başakşehir- Arnavutköy IC Astaldi Paralı Otoylu. 2-Metris- Kemerburgaz ücretsiz devlet otoyolu) ulaşılabilecek. Otoparklar bir süre daha ücretsiz olacak, ama daha sonra alınacak ücretleri bilmekte fayda var. Alana varan her yolcunun diline ve anlama kabiliyetine uygun yönlendirme işaretleri çok işe yarayacak. Ask Me (Bana Sor) adlı yönlendirme kioskları ve diğer yollarla yolcuların güvenlik geçişi check- in yaptırmaları, tekrar güvenlik geçişi ve boarding salonlarına ulaşması sağlanacak. Bu meydanda tüm uçaklara köprü veya körükle ulaşılacağı ve gelen uçaklar da aynı şekilde direkt köprülere yanaşacağı için, apronda otobüs trafiği olmayacak. Fakat bu durumda uçakların aprondaki taksi süresi eskiye göre daha uzun sürecek. Bu da bir zaman kaybıdır.
Uluslarası kodu halen ASL olan İstanbul Havalimanı 6 Nisan'dan sonra İST kodu ile anılacak. AHL ise ASL kodunu alacak.
Tüm bu değişiklik ve yeni uygulamalara rağmen korkulacak bir durum olmayacak diye ümit ediyorum. Yeter ki, erken gelip dikkatlice hareket edip kurallara uyalım. Uçuş kültürüne giderek intibak eden halkımızın burada yaşaması muhtemel sorunları en aza indirmek için başta İGA, THY ve diğer ilgili şirketler olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların haftalar ve aylar süren hazırlık sürecinin semeresini alacağını görmek istiyoruz.
"Alana varmak bir dert, uçağa ulaşmak da başka bir dert" diye düşünenlerimizin yanı sıra, "Uçaktan inip, terminale ulaşmak ve eve sağ salim varabilmek de sıkıntılı bir süreç oldu" diye şikayet edenler elbette olacaktır.
Zaman için de bu şikayetlerin azalacağını ve alana gidip gelmenin daha bir kolay olacağını göreceğiz. İstanbul Havalimanı yapımında ve işletilmesinde görev alan tüm şirketlerin mensupları elbette sizin daha rahat etmeniz için gayret edecek.
Bundan emin olup, ön yargıyla hareket etmeyelim. Bakın, ünlü Fransız düşünür
Montaigne ne diyor:"En az bildiğimize, en az inanırız". Bu havalimanı hakkında daha fazla ve doğru bilgiler aldığımızda buraya olan inancımız her gün artacaktır.
Başta THY ve İGA şirketlerinin CEO'ları M. İlker Aycı ve H. Kadri Samsunlu olmak üzere, müdürlerden şeflere, yer hizmetlerindeki kontuar görevlilerine, pilotlardan, kabin memurlarına, hava trafik kontrolörlerinden, uçaklara kılavuzluk yapan "follow me" aracındaki sürücülere kadar herkes, kalecinin penaltı atışı öncesindeki korkusunu ve gerilimini yaşıyor dersek yeridir. Biz yolcu olarak, kurallara ve söylenenlere ne kadar uygun hareket edersek, oradaki emek sahiplerinin korkularını gidermiş oluruz.
AHL'den son olarak THY'nin Singapur uçuşunun yapılmasından sonra, İST'den ilk uçuş da Ankara'ya gerçekleştirilecek.
Biliniz ki AHL'de yıllarca özveriyle çalışan havacı emekçiler son kalkan o uçağın ardından gizli gizli gözyaşı dökecektir.
Kolay değil, orada emekle, sabırla ve de alın teriyle yaratılan bir tarih yatıyor. Önce DHMİ, sonra TAV ve diğer şirketlerin 80 yılı aşan bir sürede burada hatıraları var.
Bu güzelim tesisin en geç bir iki yıl içinde uçuşa tamamıyla kapatılması üzücüdür.
Ömrümün 30 yılını geçirdiğim Florya ile Yeşilköy, Yeşilyurt ve Ataköy, Atatürk Havalimanı ile özdeşleşmiş semtlerdi. Artık birlikte anılmayacaklar.
Havalimanı burada yaşayan insanların ayrılmaz bir parçasıydı. O, gürültüsünden şikayet ettiğimiz uçakları çok arayacağız ve de özleyeceğiz. Hani, filmlerde hep havalimanlarında veda sahnesi olurdu ya, bu kez biz havalimanına veda edeceğiz. Buralarda yaşayan bir kaç nesil, bu havalimanı ve bu uçaklarla büyüdü. Yeni nesil burada uçakları hiç görmeden büyüyecek. Sait Faik'in dediği gibi, "Biz kuşları çok gördük. Sizin için üzülüyorum çocuklar". Durum böyle.!
Yıllar sonra buraya bakıp, iç geçirenler "Eskiden burası havalimanıydı" diyecek ama, belki de hiç kimse onlara inanmayacak. İşte, ben buna üzülüyorum.
İyi uçuşlar Türkiye'm.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm