24 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Ankara1°C
  • Antalya9°C

AŞÇILAR DÜNYASI FİKİR PAYLAŞTI

Aşçılar Dünyası yöneticisi Ahmet Engin Çetin aşçılık dünyası, meslektaşlarına zarar verenler ve dernekçilik yapanlar hakkında görüşlerini ortaya koydu.

Aşçılar Dünyası fikir paylaştı

02 Şubat 2009 Pazartesi 21:00

İSTANBUL- Aşçılar Dünyası yöneticisi Ahmet Engin Çetin son günlerde aşçılar dünyasında meydana gelenler ve aşçılık mesleği adına hareket ettiklerini zannederek meslektaşlarına zarar verenler ile kurulan derneklerin nasıl doğru çalışması gerektiği konusunda sektörle fikir paylaştı

Ahmet Engin Çetin'in yazısı şöyle:

Son günlerde krizinde etkisiyle işsizlik sorunu had safhaya ulaştı. Umarım boşta olan meslektaşlarımız bir an evvel işlerinin başına geçer ve evlerine mutlu bir şekilde ekmek getirmenin sevincini tekrar yaşarlar. Allah hepsinin yardımcısı olsun. Bugün sizlerle bazı değişik konulardaki fikirlerimi paylaşmak istedim.

1- Malumunuz üzerine aşçılık mesleğini temsilen iki federasyonumuz ve 30 a yakın mesleki derneğimiz var. Bazen bu sayıların artması tartışmalara bile konu olmaktadır.
Şu ortamda meslektaşlarımız seslerini başka türlü duyuramamanın sıkıntısıyla 6 kişi bir araya gelip dernek kurarak seslerini duyurmaya çalışmaktadırlar. Burada üzülerek gözlemlediğim bir konuya değinmeden geçemeyeceğim. Dernekçilik bir dava işidir. Bu işe dava gözüyle bakanlar dernek kurmalıdırlar. Gerektiğinde elini cebine atmaktan sakınılmamalıdır. Yoksa derneği kurup firmalardan yardım talep etmek ne aşçılığa yakışır nede başka bir şeye. Öncelikle icraat yapmalısınız ki sonrasında ilgili kurumlar veya firmalar sizleri desteklesin. Yapılması gereken ne varsa yapsın.

2- Burada düşünmemiz gereken şey: Derneklerimizin aşçıların hizmetinde olup olmadıklarıdır. Çoğu aşçı derneği yöneticileri de bunu kabul etmektedirler. Derneklerin iş ve işçi bulma kurumu olmadıklarını söylemektedirler. Öyle ise aşçılar dertlerini kime iletecek sıkıntılarını hangi ortamda paylaşacaklar. Bunlar hep soru işareti olarak kalmaktadır. Anlaşılan o ki gerçek manada bir aşçı oluşumunun büyük sükse yapacağı ve tüm aşçıların desteğini alacağıda kesin gibi gözüküyor. Burada en büyük görev yine aşçılara düşüyor. Aşçılar ne zaman kendi sorunlarına sahip çıkarlarsa, ne zaman ellerini taşın altına koyarlarsa bu sorunlarda ancak o zaman çözülmeye başlar. Üzülerek gözlemliyorum ki çoğu derneklerimiz üyelik aidatlarını bile toplayamamaktan şikayetçiler. Bu da maalesef aşçıların kendi üzerine düşen görevi yapmadıklarını gösteriyor.

3 – Aşçılar Dünyası sitesinde elimizden geldiğince aşçıların fikirlerine yer vermeye çalışıyoruz. Kim olursa olsun kırmamaya ve sütunlarımızda ona yer vermeye çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir haberimiz üzerine bize resmi olmasada bir başkandan üzüntülerini ileten bir mesaj geldi. “Bu tür çocuksu haberleri yayınlamamamız” konusundaydı. Oysa ki değerli başkanın unuttuğu bir şey vardı. Biz kendilerinin haberlerini yayınlarken başkalarıda bize aynı şekilde serzenişlerde bulunmasına karşın doğru bildiğimizi yapmaktan vazgeçmemiştik. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğimizi herkesin bilmesini isteriz.

4-Bazı kişiler var ki sadece eleştirmek için dünyaya gelmişlerdir. Kendilerine sorduğunuzda “Toplum için faydalı ne yaptın?” sorusuna bile verecek cevapları yoktur. Eğer “Topluma faydalı şu işi yaptım” derlerse ki (bu yazının muhatabı bellidir) o da o işi yolunu bulmak için yapmıştır. Bunu da herkes bilmektedir. Bu tip kişiler girdikleri ortama fitne fesat sokmaktan başka bir işe yaramazlar. Bunu da geçtiğimiz yıl içinde bizzat yaşadık ve gördük. Siz siz olun her “şefim” diyene veya ağzı çok iyi laf yapan kişilere fazla güvenmeyin.

5-Mesleğimiz sahipsiz midir? Bu sorunun cevabını herkesin düşünmesini istiyorum. Öyle ki, yönetim kurulu bir türlü bilinmeyen sözde bir dernek başkanı ulusal bir tv programına çıkıp aşçılara iş bulma vaadi vermektedir. Bu programda bu derneği çok iyi araştırdığını söylemektedir. Oysa ki araştırmış olsa bu derneğin tabela derneği olduğunu yönetim kurulunun bile olmadığını anlayacaktır. Eğer bizler aşçılık adına bir yola çıktıysak “Yapılan yanlışları veya hataları dile getiremiyorsak o zaman niye varız?” diye oturup düşünmemiz lazımdır.
Biz şimdilik doğru bildiğimiz şeyleri yazmaya devam edeceğiz. Belli bir tecrübeden sonra da icraat mekanizmasının içine girip doğru bildiklerimizi yapmaktanda kaçınmayacağımızın şimdiden müjdesini vermek isteriz. Sürçü lisan ettiysek affola...
Yazımı Goethe"nin sözleriyle bitiriyorum.
Hepinize kolay gelsin saygılarımla.

“Bir insan kendini adadığında ilahi taktir de o yönde hareket edecektir. Tüm olaylar diğer bir olayı desteklemek işin oluşur ve aksi taktirde hiçbir zaman ortaya çıkmaz. Bir akarsu boyunca oluşan tüm olaylar sadece bir karardan doğar. Hiçbir insanın hayal edemeyeceği tüm umulmadık durumlar, oluşumlar ve maddi destek bu şekilde elde edilebilir. Elinizden geleni ve hayal edebileceğiniz herşeyi yapmaya hemen başlayın. Cesaret; deha, güç ve büyüyü de içinde saklar. Şimdi başlayın.”

AHMET ENGİN ÇETİN
www.ascilardunyasi.com

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA