ANTALYA’YI KİM ALACAK?
Musa Alioğlu
04 Nisan 2007 Çarşamba 13:45
Halen birinci terminali Alman Fraport Şirketi tarafından, ikinci terminali ise IC İçtaş tarafından işletilen Antalya Havalimanın yeni ihalede kime verileecği veya ihamleyi kimin kazanacağı tartışmaları ayyuka çıktı. Çünkü ihalenin yapılmasına çok az bir zaman kala açıklanan şartnamenin katılımı azaltıcı özelilğini fiyatı düşürür görüşünün öne çıkmasına neden oldu deniliyor. 12 Nisan'da yapılacak olan ihaleye çok az firmanın katılma hakkını elde etmesinin en büyük nedeni DHMİ'nin hazırladığı şartnamenin çok ağır koşullar içermesi olarak gösteriliyor.
Hal böyle olunca ihaleye şimdilik iki firmanın gireceği ve kıran kırana bir fiyat arttırılmasının yaşanmayacağı dile getiriliyor. Acaba gerçekten öyle mi olacak. Bu gurubun yanı sıra sektörün en dev ismi olan TAV'da Borsaya gönderidği yazıda
Bu ihaleye yapan kurum olan DHMİ'nin Yönetim Kurulu'nun bu iddialar karışısında elbette bir şeyler söyleme hakkı vardır. Bu gibi iddialar kurumu yıpratır. Ortada henüz kesinleşen bir şey olmadan uluorta itham etmek doğru bir hareket değildir. Milyar dolarlık ihaleler, hükümetin ulaştırma politikasi kapsamında ele alınmalıdır. Yönetim kurulu bu konuda hükümetin de görüşyünrü almak zorundadır. böyle riskli bir konuda bir genel müdürlüğün tek karar verici olmasını beklemek saflık olur. Elbette başbakan, ve diğer bakanlar bu konuda fikir sahibidirler ve de onlarında söyleyeceği sözler vardır. Onlar hazinenin bu şartlarla yapılan ihaleden zararla çıkacağını bilmeyecek insanlar değildir. Hayatında hiç ekonomi bilgisi olmayan ve sadece duyduğunu yazan yeni yetme muhabirler bilecek, ama devlet yönetecek bakanlar bilmeyecek dersek yanılırız. Elbette bu bakanlar kurulundaki bazı isimler bu konuları gerçekten çok iyi bilirler.Bu nedenle ben DHMİ Yönetim Kurulu'nun veya genel müdürünün tek sorumlu gibi gösterilmesinden yana değilim. Onlara sayın bakanlar açık veya gizli bir takım düşüncelerinielbette söyelemektedirler. Bu da onların en doğal hakkıdır. Yani sezim yaparken kimin tercih edilmesini konusudur anlatmak istediğim. AHL'nin ikinci kez TAV'a verilmesinde siyasi iktidarın etkisi yoktur derseniz buna kargalar bile güler. Hükümet burada insiyaifini kullanmış ve de doğru yapmıştır. Böylesine önemli ve büyük ihalelerde hükümetler her zaman belirleyici olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Mesut Yılmaz'ın çok haklı olarak dediği gibi "Türkbank gibi önemli bir bankanın ihalesine Başbakan olarak ben karışmayacağım da kim karışacak. İşin içine mafya girmişti. Bu nedenle de karışmakla iyi de ettim " demesi gibi...
Şimdiden ihalenin IC İçtaş-Fraport ortaklığına verileceği yazılıp söylenmektedir. Kimdir bunlar bir bakalım. IC- İçtaş İbrahim Çeçen Yatırım Holdingin kuruluşudur. Şirketler gurubu otel ve turizm konusunda tanınırlar. Terminal deneyimleri vardır. Fraport ise Frankfurt Havalimanı'nı yıllardır işleten bir şirkettir ve deneyimi vardır. Son dönemde onlarda birinci terminali işlettiler. İhaleye alan gurup tam 17 yıl süreyle burada tek hakim olacak... 17 yıl böyle bir ihale için iyi süredir. her ne kadar bazıları bu sürelerin 20-25 yıl olmasını savunsada ben bundan yana değilim. 49 veya 99 yıllığına verilen arazilerin ne olduğunu görüyoruz. Burada da uzun süre ile ihale verilmesi aynı akibete uğranılmasına neden olur.
Birileri gidişata bakarak ihaleyi kimin alacağını söylüyorlar. Ama unutulmasın ki 2 artı 2 her zaman 4 etmez. Ve yine unutulmasın ki burası türkiye'dir ve burada en kuvvetli ihtimal bir anda en zayıf ihtimal, en zayıf ihtimal de bir anda en kuveetli ihtimal olabilir. Tüm terminaller yani bir ve ikinci dışhatlar , ayrıca iç hatlar terminalleri yeniden ihale edilecektir. Ödeme koşulları açısından bakarsak, şartlar biraz daha yumuşatılmıştır. ihaleyi kazanacak firma, teklif ettiği bedelin sadece yüzde 23’ünü peşin olarak ödeyecek. Kalan miktar ise 15 yıl boyunca eşit taksitlerle Hazine’nin kasasına girecek. Yıllık taksitlere de faiz işletilmeyecek.
İhaleye ilişkin öne sürülen eleştirileri birer birer ele alyırsak: İhale şartlarının ağırlığı tartışılır, ama bunun fiyata etki edeceği sonucunu doğurması mümkün olmayabilir. Tüpraş ve Erdemir ihaleyeli ile bunu bir tutmak mümkün değildir. Ülkede ikinci bir Tüpraş ve ikinci bir Erdemir olmadığına göre o ihalelerde böyle bir şart aranamazdı. Ama havalimanı işletme şartı aranabilir, çünkü benzer limanlar ülkemizde vardır.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm