23 Aralık 2024
  • İstanbul11°C
  • Ankara6°C
  • Antalya12°C

ANDIMIZ, MARŞIMIZ VE DİN…

Can Pulak

07 Kasım 2018 Çarşamba 00:02

Andımızın kalmasını ve değişmemesini isteyenler müslüman değillermiş. Bunu bir çocuk söylese güler geçeriz. Ama AKP Genel Başkanı söylerse, işler değişir o zaman.

Andımızı yazanlar, aslında dine karşı çıkanlarmış. Çünkü ırkçı ifadeler taşıyormuş andımız. Oysa İslam ırkçılığı reddeder, ümmetçiliği kucaklarmış. Oldu mu şimdi, laik bir ülkenin siyasi parti başkanına yakıştı mı bu sözler? Benim gibi milyonlarca müslümanı inciterek, nereye varılmak isteniyor acaba? Dini siyasete alet etmek, kanunlarla yasaklanmıyor mu? Bu yasak sadece AKP genel Başkanı için mi geçersiz.?

O Genel Başkan, öğrenciliğinde yıllarca bu andı okumadı mı? Hepimiz bu and’la büyümedik mi? Türk’üz, son nefesimize kadar Türk kalacağız, Türk’lükle iftihar edeceğiz. Doğruyuz, ne zamandan beri suç oldu doğru olmak? Çalışkan olmak genel arzumuz değil mi? Küçüklerini korumak, büyüklerini saymak, her insanın normal görevi sayılmaz mı? Yurdumuzu ve milletimizi özümüzden çok sevmenin neresi yanlış? Elbette ülkümüz yükselmek ve ileri gitmek olacak. Atatürk’ün açtığı yolda ve gösterdiği hedefe durmadan yürüyeceğimize niye and içmeyelim ki? Atatürk’ü kötüleyenlerle bir olma haksızlığını paylaşmaya mecbur muyuz? Niye nankörlük edelim Ata’mıza. Bu ülkeye kim hizmet etmişse, hepsinin elini öperiz. Biz bu terbiyeyle büyüdük.

Andımızla milli marşımız farklı şeyler. Bir andla bir marşı nasıl harmanlayabiliriz? Kaldı ki, milli marşımızın sözlerini bile tartışmaya kalkışmadık mı? Yapmayın beyler, yapmayın efendiler, milli değerlerimizle böylesine ikide bir oynamayın. Hele andımızı, getirip ezanın Türkçe okunması isteklerine bağlamak, milleti birbirine düşürmek ve dini dibine kadar siyasete bulaştırmak değil de nedir?

Varlığımızı Türk varlığına armağan etmeye yasak mı geldi? Ne mutlu Türk’üm diyemeyecek miyiz yani? Bırakın bu boş işleri, böyle şeylerle uğraştıkça hem bizleri daha keskinleştiriyor, hem de artık yandaşlarınızdan önemli fireler veriyor, ciddi kayıplara uğruyorsunuz.

Benim hiçbir siyasi partiyle ilgim yok. Seçimden seçime kullandığım bir tek oyum var ki, onu da devletimin ve milletimin yararına çalışacağına inandığım kişiye veririm. Andımıza sahip çıkanları CHP ile özdeşleştirmek yanlışlığı, benim gibi insanları üzmekle kalmaz, bu haksızlığa karşı tepkili hale getirir. Bu ülkede CHP’ye oy vermemiş çok büyük bir seçmen kitlesi, Atatürk’ümüze, onun ilke ve inkılaplarına, Cumhuriyetimizin kurumlarına, Anayasa ve yasalarımıza, elbette ki andımıza sıkı sıkıya bağlıdır.

Türk’üm ama Türkçü değilim lafı doğru sayılmaz. Türk’üz, hem de sapına kadar Türk, dibine kadar Türk, sonuna kadar Türk’üz, Türk’çüyüz. Bu topraklarda yaşayan devletine, bayrağına, Anayasasına bağlı ve TC kimliği taşıyan herkes Türk’tür. İşimize geldiği zaman Türki Cumhuriyetlere patronluk, ağabeylik yapacağız, Türk’çülük ceketini sırtımızdan çıkarmayacağız, iş dindar görünmeye gelince Türk’çülüğe ırkçılık deyip sıyrılacağız işin içinden. Öyle yağma yok.

Bize göre kürtü de, lazı da, boşnağı da, çerkesi de, 81 milyonun tümü Türk’tür. Kim değilim diyorsa, pasaport kanununa göre yabancılara 3 ay ikamet izni verilebiliyor. Aslımızı araştırsak, her milletten adam var aramızda. İşte o adamların tümü, Türk Milletini oluşturuyor. Ben değilim diyenlerin bizimle ilgisi yoktur ve dış mihrakların sürekli tahrikleriyle dışımızda kalmaya zorlanmaktadırlar.

Bu acıklı günler de geçecek. Yapılan yanlışlıklar, haksızlık ve adaletsizlikler er geç anlaşılacak. Yine er geç Türk olmanın değeri ortaya çıkacak ve Türk’lüğün kolay olmadığı, asaletinin ise kolay kazanılmadığı netleşecektir.

Başımızda bunca sorun varken, ekonomi kötüye giderken, pahalılık ciddi biçimde halkı zorlarken, andımızla marşımızı ve değerlerimizi niye siyasete malzeme yaparız ki? Şimdi sırası mı böyle şeylerin? Hatta şimdi değil, artık hiç gündeme gelmemesi lazım bunların. Halkın andımızla, İstiklal Marşı’mızla, ezanın diliyle filan derdi yok. Geçimden yana sıkıntısı var. Bu sıkıntıyı görmezden ve duymazdan gelerek, gündemi değiştirmeye çalışmak, artık AKP Genel Başkanına itibar kazandırmaz.

Sabahtan akşama Kılıçdaroğlu’na verip veriştirmek, o yetmeyince bu defa İnönü’yü karalamak, Türk Milletinin hangi meselesini çözer? Belki AKP yandaşlarından tuzu kuru olanları gülümser, alkışlar bu sözleri ama ya gerisi, ya gerisi?
Karpuz gibi ortasından bölünmüş duran Türk milleti, kendisini kucaklayacak, sahip çıkacak, moralini güçlendirecek birini arıyor. Dünün güçlü Türkiye’si korkunç irtifa kaybetti, dün bizden korkanların hepsi aslan kesildi. Yunanistan 18 adamızı göz göre göre alıyor da, sesimizi bile çıkaramıyoruz. Bin parçaya bölünen Suriye’de kürtler, Amerika’yı da arkalarına alarak bize kafa tutuyorlar. Ülkemizde adam öldürten araplar, katilleri koruyarak resmen bizimle dalga geçiyorlar. Müttefikimiz Amerika, düşmanlarımızla koalisyon yaparak kuyumuzu kazıyor. Bizi yönetenler, bütün bu tablolara bakıp, dış politikamızın ne kadar başarılı olduğunu söyleyebiliyorlar.

İç politikayı ve geldiğimiz noktayı anlatmama gerek yok. Hepimiz yaşıyoruz ve görüyoruz çünkü. İçimizdeki milyarlarca dolar harcayarak beslediğimiz Suriyelileri bir başka yazı konusu yaparak, sözlerimizi noktalayalım.

Ne mutlu Türk’üm diyene…