22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Ankara17°C
  • Antalya20°C

AMBARGOYA DİRENEN KTHY BAŞARACAKTIR

Musa Alioğlu

28 Mart 2009 Cumartesi 10:36

Bir küçük devletin, havacılık alanında nasıl gösterişli işler yaptığından bahsetmek isterim. Katar (Qatar) Devleti'nin bir emirlik olduğunu, paralarının fazla olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama bu devletin dünyanın en iyi havayollarından birine sahip olduğunu biliyor musunuz? Qatar Airways olarak bilinen bu havayolu şirketinin birinci görevi yolcu taşımak değildir. Bu havayolu şirketinin ikinci görevi para kazanmak da değildir. Bu havayolu şirketinin resmi bir kuruluş olarak istihdama da bir katkısı olsun diye kurulmadığını biliyoruz. Bu havayolu şirketin bir tek ve çok önemli bir görevi var, o da ülkenin tanıtımına katkıda bulunmak. Yani flag carrier denilen bayrak taşıyıcı olma özelliği dışında bu ülkenin havayolunun uçakları, tüm dünyaya Katar adında bir devletin olduğunu duyurmak ve tanıtmakla mükellefmiş. Tabii bu birinci görevi yaparken, yukarıda saydığımız yolcu taşıma ve para kazanma görevlerini de ister istemez yerine getiriyor.

 

Şimdi buradan yola çıkarak, bir başka devletin havayolu şirketinin neler yaptığını ve ülkesini tanıtıp tanıtamadığını anlatmak isterim. Bu devletin adı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Bu devleti, dünya üzerindeki devletlerden birkaçı tanıyor gibi. Gibi diyorum çünkü, Türkiye ve Pakistan dışında henüz resmen tanıyan yoksa da, Azerbaycan gibi ülkeler de dostluk gösteriyor. Bu ülkenin bir de havayolu şirketi var. Adına Kıbrıs Türk Havayolları (Cyprus Turkish Airways) KTHY denilen bu şirket orada  sessiz sedasız bir şeyler yapıyor. Ama bunu birileri görmek istemiyor. Daha önce adı hep olumsuzluklarla anılan ve adeta bir çiftlik gibi yönetilen bu şirketin, son bir kaç yıldır büyük başarılara imza atmaya çalıştığını ve bunu da büyük ölçüde başardığını görüyoruz. Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs’ta bir takım çevreler bu kurumu tanıdıklarına iş bulmaya yarayan bir yer gibi görme alışkanlığından kurtuldular. Daha doğrusu kurumu yönetenler buna dur deme başarısı gösterdiler. Çünkü biliyorlardı ki buna dur demeseler, kurum batma noktasına gelecekti. KTHY'nin yakın zamanda para kazanması belki mümkün olmayabilir. Burada uzun uzun bilanço hesaplarından bahsedip sizi sıkmak istemem. Ama bir kamu kuruluşu olarak, kamusal görev yaptığının ve bunu yaygınlaştırmaya başladığını görmek gerçekten güzel bir gelişme. Personel sayısı belki diğer şirketlere göre çok olabilir. Ama aynı konumda olan THY ile kıyaslarsak ortada çok da abartılacak bir durum olmadığını görebiliriz. 35 yıllık mazisi olan şirket, 33 yıldır 5 uçakla operasyonlarını sürdüre gelmiş. Hiç kimsenin aklına filoyu büyütmek, destinasyonları arttırmak bunca sene gelmemiş. Şimdilerde KTHY Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Candanal ve Genel Müdür Kaptan Pilot Ahmet Akpınar, bir devrim yaparak filoya yeni uçaklar katmaya karar verip, bunu hayata geçirdiler. Türk sivil havacılık ailesinin en genç ve en yeni şirketinin Airbus 320-200 tipi iki uçağını wet -lease (Ekipleriyle kiralama) yoluyla filoya kattı. Bunu yaparken devleti yönetenlerin de desteğini arkalarına aldılar. Yeni atılımların tanıtıldığı kokteyle başta Başbakan Ferdi Sabit Soyer, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Maliye Bakanı Ahmet Uzun, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Salih Usar'ın da katılması bunun en iyi göstergesi olsa gerek.

 

Genel Müdür Ahmet Akpınar, KTHY'nin bir milli havayolu şirketi olduğunu ve KKTC'nin dünyaya açılarak, ekonomik kalkınmasını devam ettirmesi için, güvenli, ekonomik ve sürdürülebilir bir hava ulaşım alt yapısı oluşturmak amacıyla kurulduğunu belirtiyor ve devleti tanıtmanın da, turizme katkının da ayrı bir görevleri olduğunu anlatıyor. 25 Nisan’da  fabrika çıkışlı bir Boeing 737-800 tipi uçağın da filoya dahil edilmesiyle uçak sayısı 8’ye çıkacak. KTHY'nin 2008 yılında KKTC'den sefer yapan şirketler arasında yüzde 45'lik pazar payı oranıyla, 900 binin üzerinde yolcu taşıyarak en fazla yolcu taşıyan havayolu şirketi olması bazı şirketlerin hoşuna gitmeyebilir. Ama gerçekçi olmak gerekirse bu başarı hak edilmiş bir başarıdır. Bunu kıskanmamak ve tahammüllü olmak lazım. Oradaki şirketin de Türk bayrağı taşıdığını hiç aklımızdan çıkarmayalım. Bu şirketimizin kazandığı başarılar bizim başarımızdır. Bundan gurur ve kıvanç duymak lazım. Ve orada zorluklarla, ambargo ile boğuşan bu kurumu ve yöneticilerini tebrik edip, desteklemek lazım diye düşünüyorum.