19 Mart 2025
  • İstanbul3°C
  • Ankara5°C
  • Antalya15°C

AMBALAJLI GIDA SEKTÖRÜNDE BÜYÜK DEPREME HAZIR OLUN!

Nestle CEO'su Laurent Frexie, paketlenmiş gıdaların "insanlık için çok önemli" olduğunu ve dünya çapında birçok insana güvenli ve besleyici gıda sağladığını ve gıda israfını azalttığını söyledi .

Ambalajlı gıda sektöründe büyük depreme hazır olun!

17 Şubat 2025 Pazartesi 11:00

FİKRİ TÜRKEL
DAVOS -
Nestle CEO'su Laurent Freixe, 22 Ocak 2025'te Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) yıllık toplantısında bir konuşma yaparak, paketlenmiş gıdaların, dünyanın dört bir yanındaki birçok insana güvenli ve besleyici gıda sağladığı ve gıda israfını azalttığı için "insanlık için çok önemli" olduğunu söyledi. Bu Nestle gibi bir şirket için alışmadık bir çıkıştı. Aslında, işlenmiş gıdaların bilinen eleştirmeni Robert F. Kennedy Jr.’ın ABD’de Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı olduktan sonraki tutumuna bir tavır olduğu da
söylenebilir.
Daha geniş anlamıyla gıda sektöründe beklenen depremin ön sarsıntıların şok dalgaları yaşanıyor. Bu deprem gıda şirketlerinin borsa hisselerinde de görülmeye başladı. Peki, asıl deprem ne zaman?
Robert F. Kennedy Jr.‘ın ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı olarak atanması, küresel gıda endüstrisinde şiddetli bir dalgalanmaya neden oldu. Kennedy’nin işlenmiş gıdalara yönelik sert tutumu, büyük gıda şirketleri için köklü değişimlerin sinyallerini veriyor. Gıda güvenliği, katkı maddeleri, şeffaflık ve regülasyonlar konularındaki potansiyel değişiklikler, sektörde bir “deprem” etkisine sebep oluyor.

robert-f.-kennedy-jr.jpgRobert F. Kennedy Jr.’ın Politikaları ve Etkileri

ÖNCELİKLE, TEMİZ ETİKET (CLEAN LABEL) HAREKETİ GÜÇLENİYOR.

Kennedy, uzun süredir gıda sektöründeki yapay katkı maddeleri, genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO), pestisit kalıntıları ve endüstriyel işleme süreçleri konusunda sert eleştirilerde bulunuyor. Bu eleştiriler, özellikle çocuk gıdalarındaki yapay renklendiriciler ve tatlandırıcılara odaklanıyor.
Kennedy’nin bakanlığıyla birlikte, “temiz etiket” (clean label) ürünlere yönelik tüketici talebi hızla artıyor. NielsenIQ’nun 2024 verilerine göre, tüketicilerin yüzde 72’si artık gıda etiketlerini dikkatle inceliyor ve yüzde 68’i yapay katkı maddelerinden kaçınmaya çalışıyor. Bu da, gıda devlerini ürün formülasyonlarını değiştirmeye zorluyor.

nestle-ceo’su-laurent-freixe.jpg
Nestle CEO’su Laurent Freixe

BÜYÜK ŞİRKETLER NASIL KONUM ALIYOR?

Kennedy’nin sert tutumu, Nestle, Kellogg, Coca-Cola ve diğer büyük gıda şirketlerinde farklı tepkilere yol açtı:
Nestle CEO’su Laurent Freixe, Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda yaptığı açıklamada, ambalajlı gıdaların “insanlık için çok önemli” olduğunu savundu. Ancak, temiz etiket ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına destek vereceklerini de belirtti.
Kellogg, özellikle şekerli kahvaltılık gevreklerindeki yapay katkı maddeleri konusunda baskı altına girdi. Fruit Loops gibi ürünleriyle Kennedy’nin doğrudan hedefi oldu.
Coca-Cola, yapay tatlandırıcılar ve gıda katkı maddeleri konusundaki eleştiriler nedeniyle zorlu bir dönemden geçiyor. Şirketin hisselerinde kısa vadeli dalgalanmalar yaşandı.
Büyük gıda şirketlerinin, Kennedy yönetimi altında FDA ve USDA tarafından getirilecek yeni düzenlemelere karşı nasıl bir uyum stratejisi geliştireceği kritik bir soru olarak öne çıkıyor.

Kennedy’nin bakanlığı ile birlikte beklenen yeni regülasyonlar şunları içerebilir:

ABD’DEKİ BEKLENEN DÜZENLEMELER:

. Ultra-işlenmiş gıdalar için yeni etiketleme gereklilikleri.
. Yapay tatlandırıcılar ve renklendiriciler için genişletilmiş güvenlik testleri.
. Nanomateryallerin gıda üretiminde kullanımına yönelik sıkı kısıtlamalar.
. GDO’lu ürünler için daha şeffaf etiketleme zorunluluğu.
. Pestisit kalıntıları için yeni maksimum seviyelerin belirlenmesi.

AVRUPA BİRLİĞİ’NDE YENİ POLİTİKALAR

AB’de de benzer düzenlemeler hız kazanıyor:
. Nutri-Score etiketleme sisteminin zorunlu hale getirilmesi.
. Mikroplastik içeren ambalajların yasaklanması.
. Hayvansal üretime dayalı protein kaynaklarının alternatiflerle değiştirilmesi teşvik edilecek

Bu değişiklikler, ABD ve Avrupa arasındaki ticari ilişkileri de etkileyebilir. AB’nin sürdürülebilir gıda politikaları, ABD’deki düzenlemelerle örtüşürse, uluslararası ticaret anlaşmalarında yeni standartlar belirlenebilir.

TÜKETİCİ DAVRANIŞLARINDA RADİKAL DEĞİŞİMLER

Yeni regülasyonlar ve halk sağlığı tartışmaları, tüketici davranışlarını hızla değiştiriyor.
Euromonitor International’a göre, temiz etiket ürünlerin global pazar payı 2024’te yüzde 15’e ulaştı ve 2026’ya kadar yüzde 25’e çıkması bekleniyor.
Deloitte’un 2023 Sürdürülebilir Tüketici Raporu, tüketicilerin yüzde 45’inin sürdürülebilir ve etik kaynaklardan elde edilen ürünler için daha fazla ödeme yapmaya istekli olduğunu gösteriyor.
McKinsey’nin Küresel Tüketici Trendleri Raporu, tüketicilerin yüzde 72’sinin artık gıda etiketlerini daha dikkatli okuduğunu ortaya koyuyor.

Tüketiciler artık GDO’suz, pestisitsiz, doğal tatlandırıcılar içeren, minimal işlenmiş gıdalar talep ediyor.

YENİ TEKNOLOJİLER VE ALTERNATİF PROTEİNLER

Kennedy’nin politikalarıyla birlikte, gıda sektöründe bazı inovasyonlar ön plana çıkıyor:
Özellikle blockchain ve izlenebilirlik etkisi daha somut şekilde öne çıkacak. Walmart, Çin’deki et tedarik zincirini izlemek için IBM Food Trust platformunu kullanmaya başladı. Ethereum tabanlı tedarik zinciri izleme sistemleri, tüketicilere tam şeffaflık sağlıyor.

Singapur, laboratuvarda üretilen tavuk etinin satışına izin veren ilk ülke oldu. Beyond Meat ve Impossible Foods, yapay renklendiriciler yerine pancar suyu ve zerdeçal kullanmaya başladı. Kennedy’nin politikaları, geleneksel tarım yerine regeneratif tarım, dikey çiftlikler ve laboratuvar eti gibi alternatiflerin önünü açabilir.

PAZAR DİNAMİKLERİ

Yeni regülasyonların ve tüketici taleplerinin ekonomik sonuçları büyük olacak. Doğal koruyucuların maliyeti yüzde 30-40 daha yüksek. Sürdürülebilir ambalaj çözümleri için yüzde 15-20 ek maliyet gerekiyor. Gıda devleri, AR-GE yatırımlarında yüzde 50 artışa gitmek zorunda kalacak. Private label (özel marka) ürünlerde “temiz etiket” dönüşümü hızlanıyor.

Küçük ve orta ölçekli “clean label” üreticileri, pazarda daha fazla yer kaplamaya başladı. Büyük markalar için bu durum maliyetleri artırırken, daha küçük “doğal gıda” girişimlerinin yükselmesini sağlayabilir.

YENİ BİR GIDA DÜZENİ Mİ?

Kennedy’nin politikaları, ambalajlı gıda sektöründe büyük bir kırılma noktasına işaret ediyor. Yapay katkı maddelerine yönelik kısıtlamalar, sürdürülebilir tarımın desteklenmesi ve tedarik zincirinde şeffaflığın artırılması gibi değişiklikler, endüstrinin geleceğini yeniden şekillendiriyor.

Şirketler için bu yeni düzen, zorluklarla birlikte fırsatlar da sunuyor. Doğru stratejiyi benimseyen firmalar, tüketici güvenini artırarak pazardaki yerlerini sağlamlaştırabilir. Ancak değişime ayak uyduramayanlar, tarih sahnesinden silinme riskiyle karşı karşıya kalacak.

Kennedy’nin hamleleri, sadece ABD’yi değil, tüm küresel gıda ekosistemini etkileyecek ve önümüzdeki yıllarda bu “deprem”in artçı şoklarını hissetmeye devam edeceğiz.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA

Yükleniyor...