22 Aralık 2024
  • İstanbul7°C
  • Ankara2°C
  • Antalya12°C

65+ VE ZAVALLI MASKE, TÜRKİYE’DE NE HALLERE DÜŞTÜ…

Özkan Altıntaş

10 Ağustos 2020 Pazartesi 11:00

İç turizm diyorlardı. Ancak uygulamalar sonucu o da ‘fos’ çıktı.
Para harcayacak olan 65+ kesime yasak var ve kapı dışarı çıkamıyor.
Şehirler arası ise hiç gidemiyor.
Seyahat özgürlükleri yok!
Gitmek istese 40 yerden izin, kontrol derken…
İnsanlar tatil mi yapacak bununla mı uğraşacak.
Çaresiz evde kalıyorlar..

Ama sabahın köründe yasak olduğu halde hamaz kılmak için bazı imtiyazlı (!) 65+’lar Ayasofya’ya koşuyor.
Bu açılış ve ilk Cuma günü de böyle oldu. hala devam ediyor.
Acaba polis çevirdiğinde “Ayasofya’ya namaza gidiyoruz” sözü şifre mi?
Vallahi bilemiyorum. Sabah namazı vakti benim yaşımdaki 65+’lar için yasak…

Ama o, 65+’lar nasıl gidiyor bilemiyorum.
Ben “Evde kal” dendiği için ve topluma olan saygımdan bu kurala uyuyorum.
Namaz evde de kılınır. İlle kendini, aileni ve toplumu tehlikeye atarak böyle bir gayret içine girmenin o kişilere nelere malolacağını düşünemiyorum bile…
Zaten şimdiden 3 milletvekilinin Ayasofya kurbanı olarak evlerinde karantinaya alındıklarını gazeteler yazdı.
Bu işin görünen tarafı…
Bakalım daha kaç kişi bu sorumsuzluk sonucu insanlarımıza ne kadar daha kötülük yapmış olacak?
 

Gelelim 65+ yasağına …
Sağlık Bakanı Koca ’Bayramdan sonra serbest olacak” dedi. Ama olmadı.

Bana kalırsa birileri 65+’tan korkuyor veya bu yaştakilere büyük kini var.

Bizi koruduklarına inanmıyorum.

Sosyal yaşamımızı bozarak bizi psikoloik bunalıma sokmak istediklerini düşünüyorum.

Nitekim yazarımız Can Pulak’ın ‘Bunlar 65+’öldürmek istiyorum” sözüne yürekten katılıyorum.

Hangi akla hizmet ettiği belli olmayan 65+’ın sokağa çıkma yasağı sürdükçe cebinde parası olan ve ahir ömründe gezmek isteyenler evlerinden çıkamıyor.
Adım atsa, gideceği yer, kalacağı süre ve kimin yanında kalacağı sorgulanıyor.
Varsa misafirlik yapacağı evin sahibinin kızlık soyadına kadar soruluyor.
Üstelik gideceğiniz yerde en az 90 gün kalacaksınız gibi bir iddia da cabası.
Yani ahir ömründe hanımı alıp şöyle bir Ege, Akdeniz gezeyim, daha sonra Güneydoğu’yu veya Karadeniz’i gezeyim deseniz olmuyor.
Özel aracın yoksa hiç olmuyor.
Çünkü havayolları veya diğer araçların çoğu 65+’ı almıyor.
Adamlar sabahlara kadar sokaklarda halay çekiyor.
65+ için 10.00 ile 20.00 arası sokağa çıkma izni var.
Gerisi yok. Bu süre içinde insan ne yapar?


Bakıyorsunuz “Maske tak!” deniliyor.
Gözlemlerim bu kurala sadece 65+ uyuyor ve hassas davranıyor.
65+ maskesiz gezmiyor.
Bakalım başkaları ne yapıyor?
 

Adam ilk başlarda maskeyi nizami taktı.
Sonra burnunun altına indirdi.
Sonra çeneye indirdi.
Sonra bir ipi ile kulağına küpe gibi taktı.
Sonra bileğine indi.
Daha sonra elinde tesbih sallar gibi dolaştı.
Sonra beline taktı.
Sonra arka cebe girdi.
Sonra çantaya girdi.
Sonra “evde unuttum” oldu.

Bu gidişle korona patlamasın da ne yapsın?
Maskeyi kıç cebinde taşıyan toplumdan ne beklersin.

Sağlık Bakanı hergün açıklıyor.
Rakamların samimi olup olmadığı tartışılıyor.
Bazı doktorlar pandemi açıklanın 10 katı diyorlar.

Rakam ne olursa olsun.
Önemli olan bilinçli ve eğitimli bir toplum yaratmak
İşte o zaman Türkiye, Atatürk’ün söylediği gibi “Muasır medeniyet seviyesine” erişir.
Gördüğümüz ‘cehalet”in yarattığı durum.
Yani ölümle alay etmek ve cahil cesareti…
65+ eğitimli ve bilinçli bir kuşağı temsil ediyor.
Belki de bu yüzden 65+’a yasak sürüyor.
Tekrar ediyorum “65+’a özgürlük!”
Ölüyoruz…
Sesimizi duyun
Vallahi halay çekmeyeceğiz!