23 Aralık 2024
  • İstanbul6°C
  • Ankara2°C
  • Antalya11°C

14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ

Ateş Nesin

14 Şubat 2009 Cumartesi 13:01

Lagaluga Tur (53)

 

Geçen yıl bugün,  "14 Şubat Sevgililer Günü; aşkınızın değerinin günlerce önce vitrinlerde sergilenip, kesenize göre satışa sunulduğu bir gündür!" diye yazmıştım. Doğuşuyla ilgili bilgilere hep şüpheyle bakmış olduğum Sevgililer Günü için sizler ne düşünürsünüz pek bilemem ama;  kapitalist sistemin yarattığı çılgın tüketim toplumunun daha ama daha çok tüketmesi için,  analar, babalar ve  buna benzer diğer sayısız günlerden sadece bir tanesidir derim ben...

 

Sevdiklerimizi salt yılın bir günü anımsamamız için, birilerinin bizi dürterek, bazı şeyleri  aklımıza getirmesi mi gerekiyor  illaki? 24 saat ile sınırlı,  bazen de inandırıcılıktan bir hayli uzak, yapmacık gibi gözüken bu oyun,  belli ki tezgahların çalışması, birilerinin ceplerini doldurması için sunulmuş insanlara.

 

Şimdi biz, 14 Şubat'tan  geriye kalan yılın diğer günlerinde sevdiklerimizi,  rahatlıkla  unutmak ya da hiç anımsamamak hakkına sahibiz, öyle mi yani? Ya bir de parası olmayanlar için durum nedir dersiniz?  İçersinde yaşamaya çabaladığımız bu yokluklar ülkesinde,  bu ve buna benzer günlerde onlar ne yapsınlar peki?  Sağdan soldan bulmaya çalıştıkları üç beş kuruş  borç para ile mi sevdiklerine hediye alsınlar? Bu arada, böyle anlamlı bir günde,  gasp falan yapanların haberini medya aracılığıyla duyarsak  da  hiç birimiz şaşırmayalım olur mu?  Siz şimdi bana " Amma da abartıyorsun birader,yani bu insanlar sevdiklerine bir çiçek de mi alıp götüremezler bugün için?" sakın demeyin ?.Siz de pekâlâ biliyorsunuz ki,  böyle çok özel günlerde, çiçekçiler çiçek fiyatlarını  2'ye 3'e katlayıp, karaborsa fiyatına satıyorlar âdeta.

 

Olaya bir an için erkek tarafından baktığımızı düşünelim. İlişkiler günümüzde  öyle bir hale geldi ki; artık küçük sevinçler ve mutluluklarla yetinmeyip, büyük beklentiler içersindeki insanların  dünyasında, karşınızdakinin salt bir çiçekle gönlünü alabilmeniz için,  onun bugüne dek yaşamında her şeyi bol bol elde etmiş, doymuş olması gerekiyor. O doymuş kişinin size rastlaması ise, sizin şans oyunlarından birinden  büyük ikramiyeyi kazanmanızdan  farklı bir şey değildir, inanın.

 

Örneğin  bugün kalbiniz  hızla çarpa çarpa, elinizde tuttuğunuz bir demet çiçekle sırıtarak sizin kendisine doğru yaklaştığını gören sevgilinizin belki de ayıp olmasın diye yüzünde beliren zoraki gülücüğün ve  edeceği  yarım ağız  kuru bir teşekkürün altında  "Acaba ben büyük bir yanlış mı  yapıyorum. Bu adam  beni ileride hayatta hiçbir türlü tatmin edemez, hüsrana uğrar mıyım?" gibi gizli  bir düşüncenin yatmış olabileceğini de hesap etmenizde, geleceğinizin kararmaması bakımından büyük yararı olacağına inanıyorum ben.. Ama yine  de siz bilirsiniz, benden salt  uyarması..

 

Nice aşklarla kavrulup,  sevgilerle  çoğalmanız dileklerimle... 

***

Laf ola...

En güzel kelimeleri kullanmışlar, bakışlarımızı koyalım biz aramıza!

***

Aşk; sokaklardaki kalabalıklarda çoğalan yalnızlığımızda, önce beynimize girip, sonra kalbimizden vuran ve hangi silahtan çıktığı belli olmayan  serseri bir kurşundur.

***

Duygulardan yoksun kişi, gözenekleri tıkanmış  ağaç gibidir..

***

Kalp yarılır aşk girer, kalp kırılır aşk biter...

***

Aşk, iki kişinin aynı noktaya bakmasıdır.

***

Aşkın kanunu yoktur, bir ömür boyu çekilen cezası vardır..

***

Aşkın neresinden  dönülse kârdır

Çünkü o, sağlığa çok zarardır!

***

Aşkın gözü kör değildir, onun peşinden sürüklenenlerin gözlerinde kesin görme bozukluğu vardır!

***

Temelce

 

Parasız kalan Temel Fadime'ye yalvarmaya başlamış:

-Karıcuğum, ekonomik kriz herces cibi beni de vurdi. Biraz borç para ver de sevcilular cünü  için hediye alayum

- Eksik olsin, hediye mediye istemeyrum senden

-Saa deyuldur daa!