MANİSA-UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası' listesinde yer alan, Osmanlı'dan günümüze miras 482 yıllık köklü geleneğe sahip mesir macunu festivalinin, son 3 yıldır corona virüs salgını nedeniyle yapılamaması, mesir macunu satışlarını düşürdü.
Osmanlı tarihinde, 482 yıl önce Merkez Efendi tarafından 41 çeşit baharatın karışımıyla yapılan Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan’a şifa olan, festivali ise 2012 yılında UNESCO’nun ‘İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası’ listesinde yer alan mesir macunu festivali, bu sene 482’nci yılı geride bırakacak.
1926 yılında dönemin Manisa Valisi tarafından ‘Saltanat bakiyesi’ diyerek yasaklanan ve 25 yıl boyunca yapılamayan festival, o dönemden sonra ilk kez 3 yıl üst üste yapılamamış olacak.
Corona virüs salgını nedeniyle bu sene 482’nci festival için hiçbir çalışmanın yapılmadığı bildirildi.
Manisa’yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, festivalinin yapılamaması nedeniyle mesir macunu satışlarının düştüğünü söyledi.
Tanık, “2020 yılında 480’incisini kutlayacağımız mesir macunu festivali sırasında ortaya çıkan salgın nedeniyle bu yıl 3’üncüsünü yapamıyoruz. Sonuç olarak corona virüs bizim üretimimizi de satışımızı da etkiledi. Mesir macununu, festivalin yapıldığı şubat, mart ve nisan aylarında normal aylara göre daha yüksek oranda satış yapıyorduk. Komite bu yılda festivalin yapılmayacağını açıkladı. Bu mesirle ilgili çalışmaları bıraktığımız anlamına gelmiyor” dedi.
‘ŞARTLARA GÖRE ÜRETİME DEVAM EDİYORUZ’
Şartlara göre üretime devam ettiklerinin belirten Tanık, “Yılda 150 ton civarında mesir üretiyoruz. Normal zamana göre üretim azaldı. Ancak salgının başladığı döneme göre ise yine biraz artış başladı. 2020 yılında 70 tonlara kadar indik ama bugün bu üretim tekrar eski günlerine dönmeye başladı. Sadece yurt içi değil, yurt dışında da ciddi anlamda sıkıntılar yaşadık. Salgın bittiğinde ticari şartlarında oluşması halinde yurt dışına da yine eskisi gibi mesir satışlarının yapılacağından şüphemiz yok” diye konuştu.
‘STOKLU ÇALIŞMIYORUZ’
Mesir macununda hiçbir zaman stoklu çalışmadıklarını belirten Tanık, “Günlük mesir macunu üretim kapasitemiz var. Ürettiğimiz mesir macunlarını günlük olarak piyasaya sürüyoruz. Covid-19 zamanı yaşanan düşüşün doğal bir düşüş olduğunu düşünüyorum. Salgının bitmesiyle ve festivalin yeniden yapılması halinde tekrardan satışlarımızın eski günlerine geleceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı
Mesir macunu nedir?
41 çeşit baharatın karışımıyla yapılan, macun kıvamında tatlı bir üründür.
İlk kez Osmanlı tarihinde 479 yıl önce Merkez Efendi tarafından yapılmıştır.
Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan’a şifa olan mesir macununun kış aylarında görülen nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklara karşı koruyucu özelliği olduğuna inanılıyor
Mesir macunu faydaları
Kültürümüzün ve tarihimizin önemli bir ürünü olan mesir macununun faydaları şu şekilde sıralanabilir:
Nezle, grip ve soğuk algınlığına karşı da koruyucu,
Mikrop kırıcı,
Mide yatıştırıcı,
Romatizma ve iltihap giderici,
İştah açıcı,
Süt arttırıcı,
İdrar yolları rahatsızlıklarını giderici,
Cinsel gücü arttırıcı,
Mesir macunu nasıl yenir?
Sıcak süt, sıcak su ile karıştırılarak,
Şeker yerine çaya katılarak,
Doğrudan kaşıklayarak,
Yenebilir. Hepsinde macunun şifasından faydalanmak mümkündür. Sıcak içeceklere karıştırırken içeceğin aşırı sıcak olmaması, içecek hazırlandıktan birkaç dakika sonra katılması önemlidir.
Karmaşık ve yoğun bir içeriği sahip olduğu için, belli ölçülerde yemek gerekiyor. Fazla tüketmek faydadan çok zarara yol açabilir.
Mesir macunu içinde hangi baharatlar var?
Yapımında şu baharatlar kullanılıyor:
Anason,
Çivit,
Çöpçün,
Çörekotu,
Damla sakızı,
Dar-ı fülfül,
Hardal tohumu,
Havlıcan,
Hıyarşembe,
Hindistan cevizi,
Hindistan çiçeği,
İksir,
Kakule,
Kalbarda,
Karabiber,
Karanfil,
Kebabiye,
Kırım tartar,
Kimyon,
Kişniş,
Limon tuzu,
Ma-i leziz,
Meyan balı,
Portakal kabuğu,
Revan kökü,
Rezene,
Safran,
Sarı halile,
Sinameki,
Şamlı- şaşlı,
Şeker,
Tarçın,
Tarçın çiçeği,
Teke mersini,
Tiryak,
Vanilya,
Udülkahr,
Yeni bahar,
Zencefil,
Zerde çöp
Zulumba
Mesir Macunu tarihi
Türkiye'de Kırkpınar yağlı güreşlerinden sonra en eski gelenek olan Mesir Festivali, 478 yıl önce ortaya çıktı. Amansız bir hastalığa yakalanan Yavuz Sultan Selim'in eşi, Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan, Sultan Camisi Külliyesi’nde idareci olarak görev yapan devrin ünlü hekimi Merkez Efendi’nin 41 çeşit baharatın karışımıyla hazırladığı mesir macunuyla şifa buldu.
Hafsa Sultan, hastalığa şifa olan macunun halka saçılmasını istedi. O günden sonra her yıl mesir macunu saçılarak bugün 477’nci yılı bulan bir gelenek haline geldi.
Mesir macununun hazmı kolaylaştırıcı, kuvvet verici, cinsel uyarıcı, iştah açıcı, yorgunluk giderici, zehirli hayvanların zehirlerine karşı bağışıklık kazandırıcı özelliği yanı sıra birçok derde şifa olduğuna inanılıyor.
Şifa kaynağı olduğu 2016 yılında onaylandı
41 çeşit baharatın karışımıyla hazırlanan mesir macunu faydaları, 2016 yılında Manisa Celal Bayar Üniversitesinde (MCBÜ) laboratuvar ortamında yapılan testlerle ortaya kondu.
Bu çalışma neticesinde macunun şifa kaynağı olduğu bilimsel olarak onaylandı. Mesir macunu içeriğindeki baharatların; mikrop kırıcı, mide yatıştırıcı, romatizma, iltihap, iştah açıcı, süt arttırıcı ve idrar yolları gibi rahatsızlıkların tedavisinde destekleyici bir etkisi olduğu belirtilmişti.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, “Şu anda yoğun bir çalışma içerisine girdik. Ciddi bir şekilde mesir macunu ürünlerine talep alıyoruz. Mesir macunu bir enerji kaynağı.
İnsanlar, mesir macununu kış aylarında sıcak suya atıp tükettiklerinde boğaz ağrılarına iyi geldiğini ve rahatladıklarını ifade ediyorlar. Kışın nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara şifa olduğuna inanarak tüketiyorlar” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.