İSTANBUL- Birçok tarihçiye göre, Çift başlı kartal Hitit kökenli bir sembol. Ve ilk örnekleri de İç Anadolu'daki Hitit İmparatorluğundan gelmekte ki burada mühürlerde hatta heykellerde çift başlı kartalları görebilmek mümkün.
Çift başlı kartal güçlü bir imparatorluğu yansıtan popüler bir sembol. Bu sembolün çağdaş kullanımlarından çoğu sadece Bizans İmparatorluğu ve Yunan Ortodoks Kilisesi tarafından kullanılmasıyla kalıyor. Ancak, çift başlı kartal binlerce yıldır yani Yunanlılar onu Bizans İmparatorluğu ve Ortodoks diniyle tanımlamadan önce de kullanılıyordu, sembolün gerçekte ne anlama geldiği ise bilimadamları arasında tartışma konusu.
Halk Meydanın’daki Helsinki’nin en eski halk anıtı, bir küre ile kaplanmış Tsarina’s Stone (Çariçe Taşı) ve Rus Çarların kullandığı amblem olan çift başlı bir kartal.
Asıl Kökeni
Kartal, Eski Yunan şehir devletlerinde gücü yansıtan yaygın bir semboldü. Yunan mitolojisinde, Zeus’un iki kartala dünyanın bir ucundan doğuya ve batıya uçmasına ve en sonunda Delphi’de buluşarak dünyanın merkezini kanıtlamasına izin verdiği masalda çift kartal kavramını gördük. Birçok tarihçiye göre, Çift başlı kartal Hitit kökenli bir sembol. Ve ilk örnekleri de İç Anadolu’daki Hitit İmparatorluğundan gelmekte ki burada mühürlerde hatta heykellerde çift başlı kartalları görebilmek mümkün. İlginç bir şekilde, bu heykellerin bazılarında pençe kısmında başka yaratıkların olduğu da görüldü ve bunlar da onun üzerinde duran bir hükümdar sembölü gibi görünüyor. Bu yüzden çift başlı kartal hem hükümdarın kabilesini hem de hükümdarın kendisini temsil ediyor olabilir. Hititin çift başlı kartallarından sonra arada neredeyse 2 bin yıllık bir zaman aralığı var. Bununla birlikte, Helenistik dünyadaki en yüce komutan simgesi, Medusa ya da Nike’nin (Zafer Tanrıçası) yönettiği ordunun da başı olan bir canavar başıydı.
Farklı imparatorluklardan çeşitli kartal şekilleri. Üst kısım: Hanedan armasına ait çift başlı kartal sembolü. Alt kısım: Hanedan armasına ait kartal sembolü.
1.İspanya İmparatorluğundaki kartal simgesi. 2. İspanya İmparatorluğundaki kartal simgesi. 3. Kutsal Roma İmparatroluğundaki kartal simgesi. 4. Kutsal Roma İmparatroluğundaki kartal simgesi. 5. Rus İmparatorluğundaki kartal simgesi. 6. Salahattin Kartal simgesi. 7. Granada Yeni Krallık’taki kartal simgesi. 8. Granada Yeni Krallık’taki kartal simgesi. 9. Alman İmparatorluğundaki kartal simgesi.10. Polonya-Litvanya Milletler Topluluğu’ndaki kartal simgesi.
Tekrar Ortaya Çıkışı
Ünlü sembol yıllar sonra (2 bin yıl sonra) İlk Ortaçağ’da 10. yy civarlarında ve çoğunlukla Bizans İmparatorluğu’nun mutlak sembölü olarak kullanıldığı yerde tekrar ortaya çıktı. Ve iddialar, Eski Bizans İmparatorluğu’nun Roma kartalını bir imparatorluk sembolü olarak miras aldığı yönünde. Saltanatı esnasında, İmparator I. Isaac Comnenus (1057-1059) Küçük Asyada bulunan yerli Paphlagonia’daki bir canavar hakkındaki geleneklerden etkilenerek onu çift başlı olarak değiştirdi. Konstantinopolis’in 1261’de Bizans Yunanlıları tarafından yeniden ele geçirilmesinden sonra, sembole yeni ele geçirilen başkenti ve Nicaea(İznik) İmparatorluğunun orta ‘başkenti’ ni temsil eden iki taç eklendi (Her bir başın üzerine birer tane olmak üzere).
Selçuklu İslami madeni paralar. Nasır el-Din Mahmud, MS 1200-1222. Dekoratif olarak görünen çift başlı kartal.
Sonraki yüzyıllarda (11. ve 12.yy), sembolün simgeleri 13. yy’dan itibaren giderek yaygınlaşırken Endülüs, Fransa ve Bulgaristan’da da görüldü. Aynı zamanda, çift başlı kartal özellikle Selçuk İmparatorluğu’nun yıkılışı ve 1517’de Bağdat Halifeliğinin geçiçi güç yenilenmesiyle İslam dünyasında da benimsendi. Bunu çoğunlukla çift başlı kartal sembolü taşıyan paralar ve Halifelik vassaları kanıtlıyor.
Sirkap Stuka’daki çift başlı kartal simgesi, Indo-Greek Arkeoloji kazısı, Pakistan. (M.Ö. 1. yüzyıldan MS 1. yy’a kadar)
Hindistan’da Kartal Sembolü
Çok daha etkileyici olan ise bu çift başlı kuşun Hindistan kültüründe de görülmesi. ‘Gandhabherunda’ olarak bilinen bu sembol, Batı’daki çift başlı kartal gibi aynı Hitit kökenine sahip. Bir rivayet, Vishnu’nun, Sarabha’yı yok etmek için bir çift başlı kartal şeklini aldığını, bu çift başlı kartal şeklinin Shiva tarafından Narasimha’yı (Vishnu’nun bir simgesi) tekrar yok etmek için şekillendirildiğini ve rakip mezhebi aşağılamak için mezhepsel bir araç olduğunu söylüyor. Bu tür bir kuş aynı zamanda Sirkap Stupa’da da görülüyor ki bu da genellikle Hristiyanlık döneminin başlangıcına denk gelmekte. Sembollerin duruşu ve sağa doğru dönük oldukları tasvir edildi ve bu da yüzyıllardır ortak bir kanı gibi görünüyor. Aynı zamanda bu sembolü, 1010 yılında kutsanan Brihadiswara Tapınağı’ndaki bir duvar resminde ve daha sonra 16. yy’daki bir Vijayanagar parasında da görebilmek mümkün.
Palaiologos Hanedanlığının Amblemi. Çift başlı kartal motifi 14. ve 15. yüzyılarda Doğu Roma İmparatorluğu’nun (Bizans İmparatorluğu) amblemi olarak kullanılmış.
Bizans İmparatorluğu ve Doğu Ortodoks Kilisesi’nin Belirlenmesi
Ancak, Hristiyanlık bu sembolü en nihayetinde benimsedi. Şuan iyi bilinen siyah taçlı sarı çift başlı kartal bayrağı, 1453’te Konstantinopolis’in yıkılmasından önce Bizans İmparatorluğunu yöneten son Yunan kral ailesi olan Palaiologoi ailesinin simgesi haline geldi. Bahsedildiği gibi, İmparator VIII Michael Palaiologos, 1261’de Konstantinopolis’i Haçlı’lardan aldıktan sonra, hem Asya’da hem de Avrupa’da hanedanlığı simgeleyen çift başlı kartal sembolünü benimsedi.
Hanedan saltanatının bu iki yüzyılında, bayrak yalnızca belirli aileyle değil aynı zamanda İmparatorluğun kendisiyle de özdeşleşti. Ek olarak, Bizanslıların gözünde çift başlı kartal giderek Bizans Ortodoks Kilisesi ve Devleti arasındaki birliği simgeleyen Ortodoksluğun mutlak sembolü haline geldi ve bu devlet ‘Symphonia’ ilkeleriyle yönetiliyordu dolayısıyla bu sembol Bizans Ortodoks toplumunun sivil ve dini işlevleri arasındaki ‘senfoni’ yi de simgeliyordu.
Ek olarak, kartalın iki başı, sol başı Roma’yı (Batı bölümünü) sağ başı ise Konstantinopolis’i – İmparatorluğun Helenistik bölümünü olmak üzere Bizans İmparatorluğu’nun çift hâkimiyetini temsil ediyordu.
Eski Kudüs, Kutsal Kabir Kilisesi, Yunan Ortodoks Tapınağı – Jesus Hapishanesi. Zeminde, tapınağın önünde, taçlı bir çift başlı kartal mozaik figürü – Bizans İmparatorluğu ve Yunan Ortodoks Kilisesi’nin sembolü – bulunuyor.
Batıda Yayılması ve Modern Kullanımı
Görünüşe göre, Kutsal Haçlılar şuan ki İsrail’e doğru yol aldıklarında, onlar Selçuklu Türkleri tarafından yukarılara çekilmiş ağır ipek sancaklardaki etkileyici ve altın süslemeli çift başlı kartal sembolüyle ilk kez karşılaşmışlardı. Bu sembol, bazılarına Haçlıların bu sancağı Charlemagne mahkemelerini süslemek için alıp büyük katedrallerde kutsal bir hatıra olarak astığını düşündürdüğü gibi Bizanslar’dan değil, Türkler’den geliyordu.
Kartal sembolünün Batı Avrupa boyunca popürler olmasının sebep olan kişi Prusya’nın Frederick’i. Çünkü Frederick veya Prusya, amblemi sadece onlarınmış gibi kullanmasalar da Ayin’in oluşum aşamalarında amblemi temin etmiştir. İngiltere’de bu sembolü şövalye ordularında görüyoruz. Özellikle Robert George Gentleman, ”Gerçek, Şeref ve Nezaket” sözüyle onu zırhının üzerine göstermişti. Fransa’da, Count de Montamajeur’un ”Kendimi dik tutuyorum ve gözümü bile kırpmıyorum.” sözüyle de popüler hale gelen bu sembolü 1628’de İtalya’da Modena Dükünün ordularında ”Hiçbir nesil onu yok edemez” sözünde de gördük.
Saint Petersburg’daki Hermitage Müzesi’nin ana girişindeki çift başlı kartal.
Peki, modern kullanımına gelirsek? Sembol, spor dünyasında da sık sık görülmesine rağmen Yunan Ortodoks Kilisesi’nin mutlak sembolü olarak kaldı.
Avrupa çapındaki birçok futbol kulübü, bunların en başarılısı ve en popüleri olan ve 1920’lerde Konstantinopolis’ten Yunanistan’a kaçan Yunan mülteciler tarafından kurulan Konstatinopolis Atletik Birliği (AEK) spor kulübü de dâhil olmak üzere armalarında çift başlı kartalı taşıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.