Londra Kitap Fuarı başladı

BURÇAK UZUN- TÜRKİYE TURİZM
LONDRA- Türkiye'nin ‘odak ülke' olduğu Uluslararası Londra Kitap Fuarı başladı. Earl's Court fuar alanında 17 Nisan'a kadar sürecek fuar çerçevesinde Londra'ya giden Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, dün akşam Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği'ndeki resepsiyona katıldı. Üç gün boyunca düzenlenecek panellerle Türk edebiyatı ve geleceği gibi konuların tartışılacağı fuara Nazan Bekiroğlu, Elif Şafak, Perihan Mağden, Buket Uzuner, İskender Pala, Ahmet Ümit, Murathan Mungan ve Ayşe Kulin gibi yazarlar katılıyor. Fuarda ‘Türk Edebiyatının Yapı Taşları', ‘Eleştirmenlerin Gözünden Türk Edebiyatı', ‘Türk Edebiyatında Kadın', ‘İstanbul'u Okumak' konulu paneller düzenlenecek. Yayıncılık ve telif hakları konusunda dünyanın en önemli fuarlardan biri olan Londra Kitap Fuarı'nda her yıl bir ülke odak ülke olarak belirleniyor. Fuarda geçen yılki odak ülke Çin'di.

Semih Gümüş de vize mağduru

Londra Kitap Fuarı, Türkiye'yi odak ülke seçmesine rağmen vize konusundaki rahatsız edici tutumu başından beri bazı yazarlar tarafından eleştirildi. Yazarımız Hilmi Yavuz, yaşadıklarını ‘İngiltere vizesi: Onur kırıcı muamemeler' başlığıyla iki ay önce köşesine taşıdı ve fuara katılmaktan vazgeçtiğini açıkladı. Son vize mağduru ise yazar ve edebiyat eleştirmeni Semih Gümüş oldu. Gümüş, bütün evraklarını tamamladığı halde vizesinin geciktirilmesine Twitter hesabında dün şu sözlerle isyan etti: "Sanırım fuar bittikten sonra gönderecekler pasaportumu! Uçak bugün 13.10'daydı. Benim derdim de gidememek değil, bununla ilgili değilim. İlkesel olarak bu tutumlara karşı bir tavır almak, bir tepki göstermek. Kendisi de bir yazar olan Başkonsolos L. Turner'ın yazarların Londra Kitap Fuarı'na davetine karşı duyarsızlığı düşündürücü. Londra Kitap Fuarı'nın ve Kültür Bakanlığı'nın resmi daveti olmasına karşın, yazarların pasaportunun geciktirilmesi ayıp! Başkonsolos L. Turner, pasaportumun geciktirilerek Kitap Fuarı'na katılmamın engellenmesinin nedeni nedir? Sokaktan geçerken vize başvurusu yapıyormuşuz gibi davranılması, bu tür resmi kültürel etkinliklerde büyük ayıp.”