• BIST 9006.55
  • Altın 3060.438
  • Dolar 34.2719
  • Euro 37.2152
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 14 °C
  • Antalya 23 °C

Kuyu kebabının sezonu bitti

Kuyu kebabının sezonu bitti
Anavatanı Kastamonu'nun Taşköprü ilçesi olan 5 ile 6 aylık kuzuların Mayıs ayında kuyuya inmesiyle başlayan Kuyu kebabının 2007 yılı sezonu sona erdi

KASTAMONU -Anavatanı Kastamonu'nun Taşköprü ilçesi olan Kuyu kebabının 2007 yılı sezonu sona erdi. 5 ile 6 aylık kuzuların Mayıs ayında kuyuya inmesiyle yeni sezona merhaba diyen kebapçıların, damak tadına düşkün müdavimlerine kilosu 20 YTL'den yaptıkları servisleri Kasım ayında sona eriyor.

İlçenin tanıtımına ve ekonomisine önemli katkılar sağlayan kuyu kebabını, ata yadigârı mesleği olarak gören lezzet düşkünlerine faaliyetlerine devam eden 4 kebapçı yörede hizmet vermeye devam ediyor.

 



Türk mutfağına, 1890'da Rus savaşından sonra artan baskılara dayanamayıp göç ederek Taşköprü'ye yerleşen Kafkas Türklerinden kebap ustası Abdurrahman Kesici tarafından kazandırılan ve Anadolu insanının damak tadına hitap eden kebabın kokusu Taşköprü'den ülkenin dört bir köşesine yayıldı.

 

Taşköprü ekonomisine ve tanıtımına önemil ölçüde katkı sağlayan kebap, Sarımsaktan sonra ilçede mini bir sektör konumunda bulunuyor. Lezzet avcılarının sezonun açılmasıyla turlar düzenlediği ilçede, tamamen doğal ortamda hazırlanan, günlük yaklaşık 50 kuzu kuyu kebabı olarak servis ediliyor.

 

AK Parti Kastamonu Milletvekili Hasan Altan, Türkiye'deki değil, dünyadaki kuyu kebaplarının anavatanının Taşköprü olduğunu ifade ederek, dünyaya kuyu kebabının kokusunun Taşköprü'den yayıldığını ifade etti. Altan, "İlçemiz dışında ki kebapların, Taşköprü'deki kebapların kalitesini, lezzetini ve tadını yakalamasının mümkün olmadığının ifade eden Vekil Altan, " Metropol illerde ki levhalara bakıldığında, istinasız hepsinde "Taşköprü Kuyu Kebabı" yazılıdır, bu aynı zamanda bizim kalite ve lezzetimizin bir belgesidir. İlçemizin tanıtım ve ekonomisine önemli katkısı olan kebap sarımsaktan sonra ikinci bir simgemiz haline geldi" dedi.

 

Bu arada, 1890'den itibaren kebap ustası dedesi Abdurrahman Kesici'den öğrendiğini söyleyerek vefa duygusu ile 5. kuşak kebapçılık mesleğine devam eden Raif Kesici, "Bizler kuzuların kesimini ve temizliği bir gün önceden yaparken, Metropol illerde ise kesim birkaç gün önceden ve şoklama ile yapıldığından kuzular hem kızarmaz ve hem de tadı kalmaz. Kuzular piştiğinde, kuyunun kapağı hemen açılmamalı, kapak önce 10 santim yüksekliğinde açılarak 10-15 dakika arası kuyu mutlaka havalandırılarak kuyunun buharı alınmalıdır. Bu işlem çok önemlidir, bu yapılmaz ise kuzu kebap değil, haşlama et olur. Zaten kebapçılıkta sanat, zamanlama ve incelikte burada gizlidir" diye konuştu.

 

"Kebabı lütfen çatal kaşık ile değil, ellerinizle yiyiniz" önerisinde bulunan Kebap ustası Ömer Yılmaz ise kebapta aranan lezzeti ve tadı yakalamanın kolay olmadığını, bunun bir sanatkârlık olduğuna dikkat çekti. Kebabın vitrine çıkana kadar geçtiği bütün evrelerde, malzeme ve zamanlamanın bir usta sanatkârlık gerektiğine işaret eden Yılmaz, şöyle dedi:

 

"Kebabın lezzetli olması için kuzuların cinsi çok önemlidir. Taşköprü de ki kebaplar, yöremizde "Gıcık" diye bilinen 5-6 aylık kuzu tür'leri tercih edilir. Gösterişsiz, sıska ve etleri çok sıkı olan bu kuzular, tamamen doğal ortam da ve sadece bölgemizde yetişen kekik ile beslenirler. Kuzuların en lezzetli cinsileri bunlardır. Bu kuzulardaki tadı da başka türlerde asla bulamazsınız. Kuru çıra odunu ile ısıtılan özel oval şeklinde yapılan kuyuda yağları akan kebap'ın yan tesiri olmadığı için, tansiyonu ve kolesterolü olanlar, yaşlısı genci dahil herkes afiyetle yiyebileceğini."

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.