ANTALYA - Akdeniz havzasının en büyük botanik bahçesi Antalya'da yapılacak. Akdeniz Üniversitesi (AÜ) kampusu içindeki alanda Belek ve Kemer gibi turizm bölgelerinde yapılaşmaya kurban giden bitki türleri de yer alacak. Projenin 2 etaptan oluşacağını söyleyen AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın, botanik bahçesinde ilk olarak denize yakın bölgelerdeki bitki türlerine yer verileceğini, ilerleyen yıllarda sayının artırılacağını söyledi. Botanik bahçesi hizmete girdiğinde turizme de hizmet edecek. Girişlerin paralı olacağı bahçe için AÜ Çevre Sorunları, Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tuncay Neyişçi "Turizmcinin koruyamadığı bitki türlerinden üniversite para kazanacak." dedi.
Akdeniz havzasının en büyük botanik bahçesi Akdeniz üniversitesi kampusu içinde kurulacak. 115 hektar alan üzerine inşa edilecek projenin içinde kaya bahçesi, yapay gölet, bitki labirenti, koleksiyon parselleri, hobi bahçelerinin yanı sıra doğal bir orman olacak. 2008 yılı maliyetinin 500 bin YTL olacağı tahmin edilen botanik bahçeye sürekli yeni bitki türleri eklenecek. İlk etapta Antalya'daki bitki türlerinin yer alacağı çalışmada meraklıları için de minik bahçeler ayrılacak. İsteyenler bu alanlarda kendi hobi bahçelerini kurabilecek. Projenin tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında konuşan AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Akdeniz havzasının en büyük botanik bahçesini hazırladıklarını söyledi. Botanik bahçe için ayrılan 115 dekarlık alanın 44 dekarının yaz aylarında çıkan yangında kül olduğunu anlatan Prof. Dr. Akaydın, "Akdeniz havzasının en büyük botanik bahçesini kuruyoruz. Botanik bahçesinde 'Akdeniz Bitkileri' konseptini oluşturacağız." dedi. Akaydın, proje hayata geçtiğinde turizme de hizmet vereceğini söyledi.
Botanik bahçesinin temeli 24 Mart Dünya ormancılık gününde atılacak. İlk ve orta öğretim çağındaki öğrencilerde çevre bilincinin oluşturulmasına katkı sağlayacak olan botanik bahçede bilimsel çalışmalar da yürütülecek. İleride enstitü olarak faaliyet göstermesi planlanan bahçede bitki türlerine yönelik patent, DNA parmak izi, arşivleme gibi çalışmalar yapılacak. Turizme de açılacak olan botanik bahçeye girişler ise ücretli olacak. Botanik bahçesinde Belek ve Kemer gibi turizm bölgelerinde yapılaşma kurbanı olmuş bitki türlerinin de yer alacağını söyleyen AÜ Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü, "Turizmcinin koruyamadığı bitki türlerinden üniversite para kazanacak." diye konuştu. İspanya'daki El-Hamra Sarayı'nı gezen turistlerin en az onun kadar meşhur olan bahçesine de uğradıklarına dikkat çeken Prof. Dr. Neyişçi, "Belek ve Kemer bölgesinde fiyatların düşmesinin sebebi bitki türlerinin yok edilmesidir. İddia ediyorum Kemer bölgesinde yatak sayısı 30 bin ile sınırlandırılsaydı bugün 300 doların altına oda satılmazdı. Kemer'de portakal bahçesi kalmadı." dedi.
Türkiye'de 9 bin 300 bitki türünün var olduğunu, bu sayıya her sekiz günde bir yeni türün daha eklendiğini anlatan Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ramazan Süleyman Göktürk, 3 bin 100 tanesinin sadece Türkiye'ye özgü endemik tür olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Göktürk, "Yani her üç bitki türünden birisi Türkiye'ye özgü. Bunların 500 tanesi Antalya ile Mersin arasında. Onları da 200 tanesi sadece Antalya'ya özgü." diye konuştu.
Türkiye'nin yılda 20 milyar dolar kazandığı turizm sektörünü kötülemenin doğru olmayacağını ancak çevreye daha duyarlı bir model geliştirilebileceğini dile getiren Göktürk şöyle devam etti: "1998 yılında Belek Turizm Yatırımcıları Birliği ile ortak bir çalışma yürüttük. Bölgenin bitki türlerinin yer aldığı bir katalog hazırladık. Bu katalog oradaki otellere de dağıtıldı ancak bir sonuç alınamadı. Bölgede eko turizm geliştirilemedi. Otel sahipleri bir süre sonra 'ben para kazanacağım' dedi."