Korona virüsle ilgili pek çok komplo iddiası var biliyorsunuz.
En başta Çin’in virüsü laboratuvardan yaydığı iddiası var. Bir başka iddia da Bill Gates’i suçluyor. Teoriye göre, Bill Gates, bu salgını başlatarak herkese mikroçip takmayı amaçlıyordu. Buna kanıt olarak da daha önce Bill Gates vakfının, aşıları yapılmış bazı çocuklarla ilgili dataları toplaması gösteriliyordu.
Bu iddiayı ilk ortaya atan ABD Başkanı Donald Trump’ın da bir dönem danışmanlığını yapan Roger Stone oldu. Stone katıldığı bir programda, küresel soruna dönüşen koron salgınının yaratılmasında Bill Gates’in parmağı olabileceğini, Gates’in insanlara mikroçip takmak için salgını kullandığını iddia etti.
Aslında Roger Stone, ülkesinde çok iyi üne sahip değildi. Hakkında bir Netflix belgeseli bile hazırlanmıştı. Buna göre son 40 yıldır neredeyse her ABD Başkanı’nın yakınında olmuş biri olan Stone, hastalıklı bir adamdı; yalancıydı, düzenbazdı ama yine de etkiliydi. Günümüzde böyle tipler daha çok ilgi görüyordu.
İddialar hemen karşılık buldu. 2020 Mayıs’ında yapılan bir Yahoo News / YouGov araştırması, ABD'li yetişkinlerin yüzde 28'inin Gates'in milyarlarca insana mikroçipleri yerleştirmek için nihai bir Covid-19 aşısı kullanmayı planladığını düşündüren tartışmalı bir komplo teorisine inandığını buldu. Yani Amerikan halkının neredeyse üçte biri buna inanıyordu. Eğer kendi ülkesinde insanların üçte biri buna inanıyorsa, Amerika’ya önyargıyla bakan başka ülkelerdeki benzer inanışın çok daha yüksek olabileceğini tahmin etmek zor değildi.
Konu geçen hafta sonu yine twitterde gündeme geldi, TT oldu.
Peki Bill Gates bu konular için ne diyor derseniz?
Kurduğu Bill-Melinda Gates Vakfı’nın küresel aşı ittifakı GAVİ'ye Korona virüse karşı 1,6 milyar dolarlık yardım vaadinde de bulunan Bill Gates, “Aslında bunu bir espri olarak görmek istiyor insan ama biraz düşününce gerçekten espri olmadığını anlıyorsun” diyerek rahatsızlığını dile getiriyor. Sonra da ekliyor:
“Hiçbir zaman mikroçip türü şeylerle ilgilenmedim. Hangi çocukların kızamık aşısı geçirdiğini ve hangilerinin olmadığını bilmek güzel, bu yüzden insanların bunu izlemek için kullandığı veri sistemleri ve sağlık kayıtları var ama çip veya benzeri bir şey yok.”
Bill Gates, komplo iddialarının kendisini endişeye düşürdüğünü, çünkü büyük insan gruplarının hastalıklara karşı aşılanmaktan vazgeçirmeleri ihtimali olduğunu, bunun de sonuçta tehlikeli olacağını söyledi. Ve şöyle dedi:
“Eğer aşıya karşı bir hava oluşur ve aşıdan geniş bir alım yapmazsanız, yeniden üretme riski oluşur. Bunun yeniden üretilmesi önlenmiş olur. Ve aşı olmadan insanlar yine spor müsabakaları gibi büyük kalabalıklarda toplanmaya başlayabilir.”
Bill Gates, yine de moralini bozmuyor ve “Yanlış bilgi bizi bir noktada geri tutabilir, ama bunun bu aşamada bizi incittiğini söylemem” diyordu.
İddialar için Bill & Melinda Gates Vakfı'nın genel müdürü Mark Suzman da Nisan ayında bir açıklama yaptı. Suzman, “Gates küresel pandemi ve dünya liderlerinin çeşitli tepkileri konusunda özellikle açık sözlüdür. Örneğin, Mart ayında, ABD hükümetinin salgınla ilgini tavrını eleştirip, ‘kapanmayı önleyebilecek kadar hızlı davranmadık’ demişti” görüşünü savundu.
Gates ayrıca Başkan Donald Trump’ın Dünya Sağlık Örgütü'nden çekilmesi tavrını da eleştirdi ve “Umarım bu konuyu yeniden düşünür” dedi.
Zaten milyar dolarları bulunan bir adamın ekstra para için, ‘insanlık suçu’ sayılacak ve tüm dünyanın nefretini toplayacak bir girişimde bulunması mümkün mü?
Eğer virüsle Bill Gates’in ya da herhangi başka bir şirketin veya daha ileri giderek söyleyelim, Çin Devleti’nin doğrudan bir ilişkisi olsa, bu ‘uluslararası bir insanlık suçu’na konu olmaz mı?
Tıpkı Hitler Almanyası’nın yöneticilerinin Nurnberg’de hesap vermeleri gibi, tıpkı Bosna katili Miloseviç’in La Haye’de hesap vermesi gibi Çin’i yönetenlerin yargılanması söz konusu olmaz mı? Sudan’da insanlık suçu işleyen Ömer El Beşir cezasız kaldı mı?
21. yüzyılda birinin çıkıp, açıkça ‘insanlık suçu’ işlemesi o kadar kolay mı?
Ama korona virüs-Bill Gates bağlantısı daha çok tartışılmaya devam edecek gibi…
