Knorr’dan daha iyi lezzet sözü

İSTANBUL- Unilever’in ev dışı gıda sektöründeki lider markası Unilever Food Solutions, “Knorr - Lezzet Tutkusu Doğamızda” Kampanyası ile müşterilerine “Daha İyi Lezzet”, “Daha İyi Malzemeler”, “Daha İyi Verim” ve “Daha İyi Bir Dünya” sözü veriyor.
Unilever Food Solutions, marka portföyünün güçlü temsilcisi Knorr’un dünya çapında başarıyla yürüttüğü “Lezzet Tutkusu Doğamızda” kampanyasını, 19 Nisan Salı günü, Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirdiği basın toplantısıyla tanıttı. Kampanya dahilinde ”Lezzet Tutkusu Doğamızda” konsepti ile “Daha İyi Lezzet”, “Daha İyi Malzemeler”, “Daha İyi Verim” ve “Daha İyi Bir Dünya” sözleri veren Knorr, alanındaki farklılığını bir kez daha ortaya koydu.
“Her gün ilham kaynağınız” vizyonuyla mutfak ve beslenme konularında iş ortaklarına ilham kaynağı olan Unilever Food Solutions, sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübesi sayesinde ev dışı gıda sektörünün referans merkezi olmayı hedefliyor. Bu çerçevede mutfakta en iyiyi yakalamak adına büyük bir tutkuyla çalışmalarını yürüten Unilever Food Solutions’ın bünyesinde bulundurduğu markalardan Knorr “Lezzet Tutkusu Doğamızda” kampanyası dahilinde “Daha İyi Lezzet”, “Daha İyi Malzemeler”, “Daha İyi Verim” ve “Daha İyi Bir Dünya” olarak dört söz veriyor. Bu sözleri “Lezzet Tutkusu Doğamızda” konsepti altında birleştiren Knorr, böylece sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübesi ile ev dışı gıda sektörünü geliştirme ve daha iyiye taşıma hedeflerini tanıtıyor.

Basın toplantısına, Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya, Kafkasya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan, Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Emel Akman, Knorr Lezzet Tutkusu Doğamızda Kampanyası, “Daha İyi Lezzet” sözcüleri Tüm Aşçılar Federasyonu (TAF) Başkanı Yalçın Manav ve Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) Başkanı Zeki Açıköz, “Daha İyi Malzemeler” sözcüsü Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, “Daha İyi Verim” sözcüsü Sardunya Catering Grubu Şirket Ortağı & Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Topuzdağ ve “Daha İyi Bir Dünya” sözcüsü Unilever Food Solutions Global Ambalaj Geliştirme ve Sürdürülebilir Yaşam Direktörü Sergio Perelman katıldı.
Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya, Kafkasya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan ve Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Emel Akman toplantıda yaptıkları ortak açıklamada:

“Unilever’in ev dışı gıda sektöründeki lider markası olarak, ‘Her gün ilham kaynağınız’ vizyonumuzla mutfak ve beslenme konularında iş ortaklarımıza ilham kaynağı oluyoruz. Sahip olduğumuz bilgi birikimi ve tecrübe sayesinde ev dışı gıda sektörünün referans merkezi olmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede mutfakta en iyiyi yakalamak adına büyük bir tutkuyla çalışmalarımızı yürütürken, Knorr’un “Lezzet Tutkusu Doğamızda” kampanyası ile müşterilerimize “Daha İyi Lezzet”, “Daha İyi Malzemeler”, “Daha İyi Verim” ve “Daha İyi Bir Dünya” olarak dört söz veriyoruz.
Kampanyamız kapsamında, güven veren profesyonel malzemelerimiz ve sunduğumuz hizmetlerle müşterilerimizin işlerini geliştirmeleri için onlara yarar sağlayacağız. Müşterilerimize verdiğimiz sözlerle daha lezzetli, daha sağlıklı, daha karlı menüler, besleyici yemekler ve etkileyici mutfaklarıyla misafirlerinin tekrar tekrar gelmesini sağlayacak bilgi ve deneyime onların hizmetine sunacağız. Mutfaklardaki verimliliği arttıracağız.
74 ülkede şefler ve gıda tedarikçisi şirketlerle yakın işbirliği içindeyiz. Önümüzdeki dönemde de yaptığımız her işin merkezine müşterilerimizi alarak, sunduğumuz profesyonel hizmetlerle onların en büyük yardımcıları olmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bunu yaparken, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakma tutkumuzu hiçbir zaman unutmayacağız” dedi.
Önder Arsan’ın açıklamasının ardından söz alan kampanya sözcüleri “Lezzet Tutkusu Doğamızda” kampanyasında yer alma nedenlerini açıkladı.

Knorr’un “Lezzet Tutkusu Doğamızda” konseptini tanıtmak adına, basın toplantısında bir konuşma yapan TAF Başkanı Yalçın Manav Knorr’un 230 kişilik bir şef ekibine sahip olduğunu ve bu ekibin yılda 40.000 saatten fazla sürelerini reçete geliştirmeye harcadığını aktardı. Knorr şeflerinin en mükemmel lezzete ulaştıklarında “altın reçeteleri”ni keşfettiklerini belirten Manav, yemeklerin işte bu altın reçeteler sayesinde daha lezzetli hale geldiğini vurguladı. Manav sözlerini şöyle sürdürdü:
“Knorr bununla da yetinmiyor, yılda ortalama dünyada 4.000, Türkiye’de 400 şefe ürünlerini araştırma şirketleriyle beraber gerçekleştirdikleri ürün testlerinde test ettiriyor. Böylece lezzet testleriyle en doğru lezzeti bulmaya çalışıyor. TAF olarak, yaptığımız yemeklerde, ‘Daha İyi Lezzet’ için Knorr ürünlerini kullanmayı tercih ediyoruz.”
TAFED Başkanı Zeki Açıköz ise şef olarak lezzetli yemekler hazırlamanın kendileri için büyük önem taşıdığını anlattı. Bu noktada Knorr’un “Daha İyi Lezzet” sözü ile yollarının kesiştiğinin altını çizen Açıköz sözlerini şöyle sürdürdü: ”Yıllardır dünya çapında önemli çalışmalar yapan Knorr markası, yalnızca evde değil, ev dışı gıda sektöründe yaptığı çalışmalarla da yemeklerimize tat katıyor ve daha lezzetli hale getiriyor. Biz, şefler olarak her gün misafirlerimize daha iyi yemekler sunabilmek adına büyük emek sarf ediyoruz. Knorr ürünlerinin kullanımı, yemeklerimize hem lezzet katıyor, hem de bir düzen getiriyor. Bu noktada misafirler de her geldiğinde yemeklerden aynı lezzeti aldığı için mutlu bir şekilde ayrılıyor. Yemek yapmak yaratıcılık ve hüner gerektirir. Knorr ekibi de yaratıcılığımıza katkı sağlıyor. Biz TAFED olarak ‘Daha İyi Lezzet’ için Knorr’u öneriyoruz”
Diyetisyen Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu ise şeflerin yemeklerini hazırlarken, kaliteli ve iyi malzemeleri kullanmayı tercih ettiklerini vurguladı. Knorr ürünlerinin üretim aşamasından bahseden Elmacıoğlu, seçilen kaliteli malzemeler kullanılarak ürünlerin geliştirildiğini ve birçok malzeme gözden geçirilerek sadece en uygunların üretim için seçildiğini anlattı. Mevsiminde yetişen sebzeler ve otların güneş altında olgunlaşmasının ardından, en olgun zamanlarında hasat edildiklerini anlatan Elmacıoğlu, “Kurutma yöntemi yüzyıllardır süren, doğal ve gelenekselleşmiş bir yöntemdir. Knorr da ürünlerinde kurutma yöntemini kullanıyor. Kurutma işleminin ardından sebzeler ve otlar reçetelere uygun bir biçimde harmanlanıyor ve el değmeden paketleniyor. Bu noktada ‘Daha iyi malzeme’den üretilmiş Knorr ürünlerinin kullanıma hazır hale geliyor” dedi.
Mutfakta verimliliği sağlamanın gitgide zorlaştığını dile getiren Sardunya Catering Grubu Şirket Ortağı & Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Topuzdağ ise her geçen gün artan maliyetler ve kalifiye mutfak personelinin sürekliliğinin azalmasının mutfaktaki baskıyı git gide arttırdığını belirtti. Bu noktada Knorr’un, şeflerin mutfaktaki en büyük yardımcısı olduğunu anlatan Topuzdağ, “Kullanım kolaylığı getiren ürünleri ile şeflere mutfaklarda hız katan Knorr, bu sayede şeflerin elektrik, su, gaz maliyetlerinden ve zamandan tasarruf etmelerini sağlıyor. Biz Sardunya Catering Grubu olarak, daha verimli mutfaklar için Knorr ürünlerinin kullanımını öneriyoruz. Böylece her anlamda tasarruf edip, ‘Daha İyi Verim’ elde edip, lezzetli yemeklere de imza atmış oluyoruz” şeklinde konuştu.
Knorr ve Sardunya işbirliği ile verimlilikteki kritik parametreler üzerine gerçekleştirilen ölçümleme çalışmasıyla da ilgili bilgiler veren Topuzdağ, “Ölçümlemelerimizdeki amaç klasik metotlarla kullanım kolaylığı getiren ürünlerin mutfak süreçlerini karşılaştırmaktı. Bu karşılaştırmada, hazırlık zamanları (yemeğin yapımına ve el oyalayıcı hazırlıklara harcanan işçilik zamanı), kullanılan doğalgaz, hazırlıklardaki harcanan su ve bunların doğaya etkilerini inceledik. Burada Unilever Food Solutions Global Sürdürülebilir Yaşam ve Çevre Merkezi ile birlikte çalıştık. Değerli bilim insanlarının belirlediği metodolojisi ve ölçümlemeleriyle sonuçlara ulaştık. Bütün üretimler büyük ölçeği temsil edebilecek minimum oranlarda (300 kişilik) pişirilen yemeklerle yapıldı. Yemekler yapılırken her şey kronometrelerle kayda alındı. Gaz saatleri ve elektrik saatleri kullanıldı. Çalışmayı, bulyon, çorba, sos ve bir sebze yemeği üzerinde yürüttük. Ön hazırlık işlemlerindeki zaman tasarrufu çorbada 2,5, bulyonda yaklaşık 6 ve tencere yemeği soslarında ise 11 misli; bulyonda 3,2, çorbada 1,5 tencere yemeği soslarında 1,4 misli olarak pişirme sürelerindeki tasarrufunu net olarak gösterdi.
Menü planlamasında, yapılacak üretimin ölçeği ve sıklığı göz önünde bulundurularak, menünün lezzet yönü güçlü, doğru ürünlerle ya da profesyonel malzemelerle desteklenmesi mutfaktaki verimi ve hızı arttırıp, bazı kalemlerde ciddi tasarruflar sağlayabilir. Örneğin; 1000 kişilik üretim yapıldığı varsayılıp haftada sadece 9 yemeğin bazında bu ürünler kullanılır ise; yılda enerjiden %51,4 oranında, zamandan 1334 saat, enerji ve ön hazırlık kaynaklı süreçlerin tamamında ise yaklaşık 7.176 TL tasarruf edilebiliyor” dedi.
Unilever Food Solutions Global Kategori Ambalaj Geliştirme ve Sürdürebilir Yaşam Direktörü Sergio Perelman de dünyayı korumanın ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmanın çok önemli olduğunu ifade etti. Knorr’un sorumluluk bilinciyle gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakabilmek için çalışmalar yaptığını aktaran Perelman, “Knorr, 2012’de tedarikçilerinin %60’ı ‘’Gelecek Nesiller için Üretim’’ programında, 2015 yılında tüm sebze ve baharatları sürdürülebilir kaynaklardan tedarik edecek. Unilever Türkiye olarak son 15 yılda üretim başına kükürtdioksit emisyonunda %94, katı atık miktarında %61 ve karbondioksit salımında %62 azalma sağladık.
Ürünlerimizin tüm yaşam döngüsünde bir iyileşme sağlayabilmek amacıyla ve bir dizi küçük dokunuşla dünya için büyük bir fark yaratabilmek için tedarikçilerle, yetkili mercilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, ticari ortaklarımızla ve müşterilerimizle el ele çalışıyoruz.
Türkiye’de işletmelere yönelik yaptığımız çalışmada, yaklaşık 40 kg’lik üç parti hazırladık ve bunların her birini geleneksel yöntemle pişirdik; daha sonra bu süreci bulyonumuzu kullanarak tekrarladık. Bulyon kullanımında, sıfırdan et suyu hazırlamaya göre mutfakta tükettiğimiz enerjinin yaklaşık %50 azaldığı sonucuna vardık. Ayrıca, sadece et suyunu hazırlamak için geçen zamanı değil, gaz tüketimini de ölçtük. Atık açısından ise, geleneksel yöntemle et suyu hazırlarken kullandığımız çiğ malzemelerin tüm atıklarının ağırlığını ölçtük ve ürünümüzün sunulduğu paketin atılması ile ortaya çıkan paket atığından 12 kat daha fazla olduğunu saptadık. Kısacası, şeflere yaklaşık %65 zaman ve işgücü tasarrufu sağlamanın yanı sıra ürünlerimizin mutfakta harcanan enerjiyi %50 ve net mutfak atığı miktarını da %90’dan fazla azalttığını gördük. Ayrıca, Türkiye’de çorbalar için tüketilen enerjiyi de ölçtük ve bu noktada da yaklaşık %25 enerji tasarrufu sağladığımızı gördük.
Knorr, attığı her adımda daha iyi bir dünya için söz veriyor. Bunu yaparken, müşterilerimizi de mutfaklarında sadece hız değil enerji tasarrufu da sağlayan ürünlerimiz ile gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakma tutkumuzu paylaşmaya davet ediyoruz” dedi.
Unilever Food Solutions (UFS): Şefler için güvenilir bir çözüm ortağı olan Unilever Food Solutions ev-dışı gıda sektörünün hizmetine sunduğu kaliteli, hijyenik, lezzetli ve pratik profesyonel malzemelerle 74 ülkede 4.700 çalışanı ve 230 danışman şefiyle hizmet veriyor. Türkiye’de 65.000 müşteriye hizmet götüren Unilever Food Solutions, bir bilgi ve paylaşım merkezi olan CHEF’INN Bilgi Paylaşım Merkezi’ni Mayıs 2008’de hizmete açtı. Ev dışı gıda sektöründe bir ilk olan CHEF’INN, mutfak sektörüne liderlik eden şefleri, yiyecek-içecek yöneticilerini ve gurmeleri, gastronomik aktivitelerde bir araya getirecek bir mekân olma özelliği taşıyor. Küresel pazarın yanı sıra Türkiye’de de sektör lideri olan Unilever Food Solutions, pazarlamadan satışa, yeni ürün geliştirmeden üretim politikasına kadar her alanda uyguladığı planlı stratejilerle 2010 yılını Dünya Büyüme Şampiyonu olarak kapadı.