ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL- Dünyanın en hızlı katamaranlarını ve en iyi yelkencilerini karşı karşıya getiren Extreme Sailing Series (ESS) adlı yelken yarışında Oman Air’in teknesinde yer alarak heyecanlı dakikalar yaşadım. Profesyonel yelkencilerin yanında, amatör bir izleyici olarak yer alırken teknenin oraya buraya savrulması, dalgalarla ve rüzgarla boğuşması sırasında yüreğim ağzıma geldi.
Dünyaca ünlü ve bir çok madalya sahibi olan Oman Air’in 5 kişilik ekibi karınca gibi çalışıp, teknede bir o yana bir bu yana arı gibi uçarken bulunduğum yerden denize düşmemek için palamarlara sarıldım.
Oman Air’in katamaranının iki gövdesinin ortasına gerili ağ üzerinde savrulup durdum. Yelkenli dönüş noktasında iken bir gövdesi kalkarak havalara uçtuğu ve tekne yan yattığı zaman en tehlikeli anları yaşadım. Yenikapı açıklarında Marmara’nın dalalı sularında iki turluk yarış bittiği zaman ter içinde kalan Omar Air ekibi enerji içeceklerini yudumlarken ancak sakinleştim.
DÜNYANIN EN İYİ YELKENCİLERİ
2007 yılından bu yana birçok ülkede düzenlenen ve dünyanın en iyi yelkencilerini buluşturan dünyanın önde gelen yelkenli yarışlarından Extreme Sailing Series’i (ESS) izlemek üzere İstanbul Yenikapı’da kurulan merkezde yer aldım. Dünyanın en hızlı yelkenlilerinin yarıştığı Extreme Sailing Series 2014 İstanbul Ayağı, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Yandex Türkiye CEO’su Mehmet Ali Yalçındağ ve Palmali Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mübariz Mansimov’un da katıldığı resmi açılış basın toplantısı ile başladı.
ENDİŞELENDİM
Basın toplantısı ve açılış seremonisinden sonra konuğu olduğum Oman Air’in Türkiye GSA Müdürü Haluk Aksoy “Sıra sende. Yelkenli ile yarışa katılacaksın” dedi. Önceden herkese yedek kıyafetle gelinmesi için uyarıda bulunmuşlardı. Ben yanıma sadece bir mayo almıştım. Yan çizmeye çalıştım. Aksoy “Bu fırsat bir daha gelmez” dedi. Oman Sail PR Müdürü Assim Abdullah Al Saqri’de ısrar edince cesaretimi toplayıp “Tamam” dedim.
Sadece fotoğraf makinemi bir naylon torbaya koyarak yanıma aldım. Bana Oman Air’in konuğu olarak yarışa katılım kartı verdiler ve bunu her yerde soracaklarını bildirdiler.
ŞÖHRETLER VARDI
Özel bir odada önce yarışta meydana gelecek herhangi bir olaya karşı sorumluluğun bizde olduğunu içeren birer metni doldurup imzaladık. Koruyucu kask ve can yelekleri giydik. Daha sonra bahçede toplantı yerinde buluştuk. Yandex Türkiye’nin Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Acun Ilıcalı ile birlikte yüzlerini televizyondan tanıdığım bir çok şöhrette bizim gibi giyinmişti. Onlara kask ve yelek dışında su geçirmeyen pantalon ile koruyucu kıyafetler verilmişti. Bir görevli yarış sırasında uymamız gereken kuralları anlattı.
MOTORLARA BİNDİK
Hep birlikte bizi yelkenli teknelere götürecek olan motorlara binmek üzere Yenikapı sahilindeki iskeleye gittik. Her adım attığımız yerde bize verilen kartları göstermemiz istendi. Botlara binerek denize açıldık. Katamaran yelkenlilerin denizde birer kuğu gibi gezindiği bölgeye gittik. Bizler açıkta beklerken bir görevli yarışa birlikte katılacağımız takımları verilen kartlara gore ayırdı. Takımların botları bizlere yaklaşarak katılımcıları aldı ve katamaranlara götürdü. Beni Oman Air’in botu aldı ve katamarana götürdü.
Hareket halindeki katamarana yanaştık, bir görevlinin yardımıyla güçlükle üzerinde gerili olan ağın üzerine kendimi attım. Omanlı bir denizci direğin yanında oturmamı ve sürekli oynayan yelken direğine dikkat etmem için beni uyardı.
YELKENLİ UÇUYORDU
Teknede 5 kişi vardı. Yarışın başlayacağı noktaya doğru gittik. Tüm yeklenliler yanyana dizildiği zaman herkes saatini ayarladı ve yarış başladı. Gerilen yelkenlerle hız kazanan tekne suyun üzerinde adeta uçuyordu. Boşuna bunlara uçan tekneler dememişlerdi. Ağın altında denizin akıp gittiğini görüyordum. Yelkenli yan rüzgarı yediği zaman tüm ekip bir tarafa geçip yelkenlinin hız kesmeden gitmesini ve devrilmemesini sağlıyorlardı. Dümenci olan kaptan büyük bir ustalıkla tekneyi yönetiyordu. Bir ara teknenin yana yatıp, bir gövdesinin tamamen havada olduğunu gördüm. Suyla sadece saldırması temas ediyordu. tek ayağı üzerinde giden bir insan gibiydik. Takım çok ustaydı.
ÇARPIŞMAKTAN KIL PAYI KURTULUYORDUK
Diğer yelkenlilerin yanından geçerken çarpışmaktan kıl payı kurtuluyorduk. Önümüzden vızır vızır geçiyorlar çarpışacak gibi oluyarlar ama müthiş bir manevra ile birbirlerine değmeden yol alıyorlardı.
Güzergahın dönüş noktasına geldimizde teknenin ortasında duran pruva yelkenini açan ip gevşetildi. Yelken büyük bir hızla açılırken tekne suyu yararak hışırtıyla dönerek geldiği istikamete doğru gitmeye başladı.
MÜTHİŞ BİR ÇALIŞMA
Hızla ve büyük bir ustalıkla yapılan dönüş sonrası pruva yelkeni yeniden toplandı. Ekipten biri yelkenleri tutan ipleri manivela yardımı ile gererek tekneye hız kazandırıyordu.
Teknedeki beş kişilik takım bir oraya bir buraya koşuyor, müthiş bir enerji harcıyorlardı. Ortada tek amaç vardı. Çok dikkatli kullanılması gereken katamarana hız kazandırmak ve onu devirmeden yarışın bittiği noktaya ulaşmak.
AZ DAHA DENİZE DÜŞÜYORDUM
Yanımızdan geçen, arkamızdan gelen veya önümüzde giden teknelere bu kadar yakın seyreden katamaranın freni var mı diye düşünmeden edemedim. Bunları düşünürken yan rüzgar yiyen yelkenlerin gerilmesiyle tekne yana yattı ve bir gövdesi havalandı. Bir anda boş bulundum ve üzerinde durduğum ağın üzerinde kaydım. Son anda bir ıskarmoza tutunarak yerimde kaldım.
PANTALONUM VE TİŞÖRTÜM SIRILSIKLAM OLDU
Aynı anda takım elemanlarının teknenin diğer tarafına geçtiklerini ve ayaklarını yanlardaki halatlara takarak dışarıya sarktıklarını gördüm. Ağırlıklarını dışarıya vererek tekneni devrilmesini önlemişlerdi.
Ağın altından gelen dalgaların etkisiyle pantalonumun arkası sırılsıklam olmuştu. Bir yandan tutunuyor, diğer yandan fotoğraf çekmeye çalışıyordum. Hareket kabiliyetimi engellediği için fotoğraf makinemi koruyacak naylon torbayı pantalonunu cebine atmıştım. Fotoğraf makinemi can yeleğinin içine sokarak koruyordum. Ama denize düşersem koruyacak bir şey kalmayacaktı.
YELKENLİNİN GÖVDESİ HAVALARDAYDI
Ekibin aldığı önlemle tekne yeniden düzeldi. Bu arada diğer teknelerde aynı yan düzgarı yiyerek yana yatmışlardı. Yan tekneleri havadaydı ve salmaların sadece ucu suya değiyordu. Onlarında bir sure sonra düzeldiğini gördüm. Ama önümüzde bir dönüş daha vardı.
Yine aynı şekilde pruva yelkeni açıldı ve beni yerimden hoplatan, dalgaların pantalonumu iyice ıslatmasına yol açan çok sert bir dönüş yapıldı. Sonra pruva yelkeni toplandı ve tekne bitiş çizgisine doğru hızla yol aldı.
TAM ALIŞIRKEN YARIŞ BİTTİ
Tam duruma alışmaya başladığımda yarışın bitiş çizgisine vardık. Teknenin yelkenlerini boşa alınınca yavaşça süzülmeye başladı.
Kaçıncı olduğumuz konusunda hiç bir fikrim yoktu. Ama başaramadığımızı takımın birbirine eleştiren konuşmalarından anladım. Hepsi ellerine birer enerji içeceği almışlar ve birbirlerine “Son onu yapamadım”, “Sen orada geç kaldın” diye hatalarını tekrarlayıp duruyorlardı.
Neden sonra beni katamarandan alacak bot geldi. Daha sonra ise bizi kıyıya götürecek olan bota aktarıldık. Kıyıya ayak bastığım zaman töşörtüm ve pantalonumun arkasının sırılsıklam olduğunu farkettim. Basın odasına giderek yanımda bulunan mayomu giydim ve pantalonumu kurumak üzere dışarıya astım.
YARIŞTA DOKUZUNCU OLDUK
Salondaki tabloya baktığımda ise bindiğim Oman Air’in yelkenlisinin 12 tekne arasında 9’uncu olduğunu gördüm.
Oman Sail PR Müdürü Assim Abdullah Al Saqri, Oman Sail’in CEO’su David Graham’ın geldiğini söyledi. Oman Air Türkiye GSA Müdürü Haluk Aksoy ile birlikte 5’inci yarışı izledik. Bu yarışta benim bindiğim Oman Air yelkenlisinin birinci olduğunu gördük.
GRAHAM: OMAN SPORDA GELECEĞE HAZIRLANIYOR
Oman Sail CEO’su David Graham, Oman Sultanı’nın spora çok önem verdiğini belirterek “Yelken sporu uzun süren bir eğitim gerektiriyor. Oman Sultanıbu spora yatırım yapıyor. İleri görüşlü bir lider. Ülkedeki tüm gençlerin spor yapmasını istiyor. Dünya şampiyonalarına hazırlanmaları için ülkedeki yüzlerce genci eğitiyoruz” dedi.
GRAHAM: TÜRKİYE’DE INANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ VAR
Türkiye’nin tarihi geçmişi ve kültürüyle önemli bir ülke olduğunu söyleyen Graham şunları söyledi: “Türkiye doğu ile batının buluşma noktasıdır. Değişik kültürler ve dinler yer alıyor. İnsanların içki kullanabilmeleri ve inançlarını yerine getirebilmeleri önemli bir özgürlük kavramıdır. Bu ülkenin modern bakışının göstergesidir. Ben görevli olarak Türkiye’ye geliyorum. Eşim ise Türkiye’de tatile gelmek istiyor. Yarışmalar bittiği zaman eşimle Türkiye’de tatile geleceğim.”
KATAMARAN NEDIR?
Katamaran, birbirine bağlanmış iki tekneden oluşan ve gezi denizciliğinde kullanılan deniz taşıtıdır. Çift gövdeli teknelerin genel adı katamarandır. Teknenin ağırlık merkezi paralel iki gövdenin arasındaki boşluğa gelir. Böylece tek gövdeli teknelere göre hayli stabil bir yapı oluşur. Alabora etmek zordur.
Sri Lanka, Hindistan ve Polinezya kökenli olan katamaran, günümüzde Avrupa ve ABD'de gezi amacıyla yaygın biçimde kullanılıyor. Yelkenli veya motorlu çeşitleri yapılıyor. 1950'den bu yana yarışlarda kullanılıyor. Okyanus aşırı yarışlarda teknelerin yerini almaya başladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.