• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 16 °C
  • Antalya 17 °C

Karadeniz’in “ıslık dili” teknolojinin kurbanı oluyor

Karadeniz’in “ıslık dili” teknolojinin kurbanı oluyor
Karadeniz köylülerinin “gizli dili” denilen “ıslık dili” gelişen teknoloji ve cep telefonları yüzünden kaybolmaya yüz tutuyor

GİRESUN/ TAYVAN - Karadeniz köylülerinin “gizli dili” denilen “ıslık dili” gelişen teknoloji ve cep telefonları yüzünden kaybolmaya yüz tutuyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) 2017 yılında somut olmayan kültürel miras listesine Türkiye’nin “Islık dilini” de dahil etti. Ancak teknolojiye yenilmeye başlayan “ıslık” dilini yaşatmak için Giresun Üniversitesi Turizm Bölümü Profesörü Musa Genç, kültürel miras olan “ıslık dili”ni önümüzdeki dönem üniversiteinin eğitim programına seçmeli ders olarak dahil etti. Ayrıca atalarının bıraktığı kültürel mirası korumak için genç kuşağa eğitimler veren ve 1997 yılından bu yana her yaz herkesin "kuş konuşması" için toplantılar düzenleyen Kuşköy Köyü halkından da yardım alıyor. Bu arada kuş dilinin yaygınlaşması ve tanıtım için bir mobil uygulama (App) geliştirmeyi planlıyor.

karadeniz’in-“islik-dili”-.jpg

TAYVAN MERKEZ HABER AJANSı HABER YAPTı
Karadeniz köylülerinin yıllardır birbirleriyle haberleşmek için kullandıkları “ıslık dili” veya ‘kuş dili” denrilen geleneği Tayvan Merkez Haber Ajansı tarafından haber yapıldı. Haberde “Karadeniz bölgesinin vadilerinde, köylüler kuş sesleri gibi "gizli dil" söyleyerek ıslık çalarak birbirleriyle konuşuyorlar. Kuş cıvıltısı gibi Türkçe konuşmalar Karadeniz vadilerine yayılıyor” denildi.
Ancak bilim ve teknolojinin gelişmesi ile eski iletişim yöntemlerini özel coğrafi ortamlarda işe yaramaz hale getirdi. Dağlarda yankılanan ıslık dili bir gün ortadan kaybolabilir.


FINDIĞIN BAŞKENTİ
Tayvan Merkez Haber Ajansı’nın yaptığı haberde Giresun fındığının önemi şöyle anlatılıyor:
Türkiye'deki en büyük fındık üretim bölgesi olan Giresun’un Nutella ile Kinder gibi ünlü İtalyan ve Alman çikolata markalarının Giresun fındığı kullandığı belirtiliyor. Giresun’un fındığın başkenti olduğu ve türkülere konu olan fındığı Karadeniz’in simgesi olduğu anlatılıyor. Hatta "Buralarda değilsen fındık bile yemem" sözler olan türkü Karadeniz'de Giresun kırsalında söyleniyor. Sözleri aşk hikayelerine dokunuyor.

Fındık üretim sezonun, vadide fındık toplamakla meşgul kadınlar bulunuyor.. Başörtülerini sarıp pantolonlarına naylon ip dokuma çantalar asıyorlar, Bahçedeki dalları aşağı çekiyorlar. Diğer elleriyle zümrüt yeşili kabuğa sarılı taze fındıkları koparıyor ve dokuma çantaya koyuyorlar. .

karadeniz’in-“islik-dili”--001.jpg

KÖYÜN ANADILI ıSLıK DILI
Deniz seviyesinden 700 metreden daha yüksekte bulunan Çanakçı Kasabasında (Çanakçı) Kuşköy Köyü yer alıyor. Burası dünyaca ünlü "Kuş Köyü" dür. Bu "Kuş Köyü"nün anadilinin ıslık dili olduğu anlamına geliyor.
Kuşköyü’nün insanlarının haberleşirken, adeta cıvıltı gibi seslenmeleri zaman zaman vadide yankılanıyor. Bazen gürültülü, bazen zarif sesler çıkıyor.
Bu sesi dallardaki kuşlar değil… Dillerini, dişlerini ve parmaklarını birbirleriyle iletişim kurmak için "kuş sözcüklerini konuşmak" için kullanan çiftçiler çıkarıyor.

UNESCO LISTESINDE
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) 2017 yılında somut olmayan kültürel miras listesine Türkiye’nin “Islık dilini” de dahil etti. Resmi web sitesine göre, bu iletişim yöntemi bir ıslık çalmak ve söylemek istediklerinizi ifade etmek suretiyle taklit edilir. Dik dağlar ve engebeli arazi, yerel halkın böyle bir gelenek geliştirmek için, çoğunlukla dışarıda kalmak için alternatif uzaktan iletişim yolları bulmasını gerekli kıldı. Bu dil sadece zamanın uzun olduğu tarım alanlarında kullanılıyor.

ISLIKLA SOHBET
Yağmurdan sonra, Kuş Köyü'nün dağları ve zirveleri yemyeşil oluyor. Vadilerin serinliği insane ferahlık getiriyor. Köylü Mürsel Kodalak ve babası ile küçük erkek kardeşi, evlerinin arkasından birkaç torba fındık topladılar. Fındıkları topladıktan sonra, iki küçük parmağını ağzına sokup yüksek bir ıslık sesi çıkardı., Topladığı fındıkları ıslıkla anlattı. Sonra vadiden biri ona ıslık çalarak cevap verdi. iki taraf bir süre birbirleriyle "konuştu"lar.. Onu izleyen yabancıların kafası karıştı.

Mürsel Kodalak ile 65 yaşındaki teyzesi Ümmühan Kodalak arasında, her ikisinin de bahçede fındık topladıklarını birbirlerine bildirmeleri anlamında bir "konuşma" gerçekleşti.
 

karadeniz’in-“islik-dili”--002.jpg

YÖRE HALKI GELİŞTİRDİ
Çanakçı Belediye Başkanı Tuncay Kasım, ıslık dilinin belirli bir coğrafi ortamda geliştirilmiş özel bir insan kültürü olduğunu söyledi. Geçimlerini tarıma ve hayvanlara bağlayan yöre halkının derin vadide birbirleriyle iletişim kurarak geliştirdiklerini söyledi.
Tuncay Kasım, bu dilde, vücudun gerçek hareketi simgelenir. Bu hareket dağın tepesine ve sonra derin vadiye iner. Ancak ses akışı böyle olmak zorunda değildir. Islık dilinin sadece kısa cümleler konuşabileceğini, çok uzun cümlelerin ifade edilmesinin zor olduğunu belirtti.

70'TEN FAZLA ETNIK GRUP KULLANıYOR
Fransız biyoakustikçi ve dilbilimci Julien Meyer, ıslık dilinin bağımsız bir dil değil, aynı kelimeleri üflemek için ıslık kullanan mevcut yerel dilin bir uzantısı olduğuna dikkat çekti. Araştırmasında, dünyada 70'ten fazla etnik grubun birbirleriyle iletişim kurmak için ıslık dilini kullandığını buldu.

karadeniz’in-“islik-dili”--003.jpg

ISLIK DİLİ’NİN KİTABINI YAZDI
Giresun Üniversitesi Turizm Bölümü Profesörü Musa Genç, uzun yıllar yerel ıslık dilini çalıştı. İnsanların 40 ila 60 desibele kadar yüksek sesle konuşabildiğini, 80 ila 90 desibele kadar bağırabildiğini ve ıslık çalmanın 130 desibel üretebileceğini belirtti. Fransız araştırmacı, Fransızca normal konuşulduğunda sesin 40 metreye, bağırmanın 200 metreye, ıslık dilinin 700 metreye ulaşabildiğini gösteriyor.

Musa Genç, "Türkiye'deki köylüler bana 300 metre mesafe içinde ıslık dili kullanmanın birbirleriyle kolayca iletişim kurabileceğini söylediler" dedi.

Genç, bir literatür çalışması yaptı ve Karadeniz'de ıslık dilinin 2500 yıldır var olabileceği sonucuna vardı. Bu çıkarımın doğrulanamayacağını kabul ediyor, "ancak bu alanda en az 4,500 yıldır ıslık dilinin kullanıldığını biliyoruz" dedi.

Araştırmasının sonuçlarını bir araya getirdi ve bu yıl içinde "Türk Islık Dili (Kuş Dili) - 2500 yıllık kültürel mirasımız jest kullanmadan iletişim kurmanın tek yoludur" kitabını yazdı.

Genç, Türkçe’de 8 ünlü ve 21 ünsüz harfler olduğunu söyledi. Diğer dillerde çok fazla sesli bulunmadığı için, Türkçe’nin diğer dillere göre daha fazla ve zengin ıslık dilleri geliştirebileceğini belirtti.

Bilim ve teknolojinin gelişimi, uzun süredir devam eden ıslık dilinin hayatta kalmasına meydan okudu. UNESCO, cep telefonu kullanımının ana tehditlerden biri olduğuna dikkat çekti. Yeni neslin ıslık diline olan ilgisinin önemli ölçüde azalmaya devam ettiğini belirtti. 1960'larda 46 köy ıslık dilini kullanıyordu.

karadeniz’in-“islik-dili”--004.jpg

ÜNİVERSİTEYE DERS OLARAK EKLENDİ
Bugün sadece Çanakçı, Görele, Tirebolu’da hala ıslık dilini kullanan yaklaşık 10.000 kişi bulunuyor. Kuşköy Köyü, 1997 yılından bu yana her yaz herkesin "kuş konuşması" için toplantılar düzenliyor. 39 yaşındaki köylü Orhan Civelek, 2013 yılından bu yana köyde genç nesile ıslık dilini öğretiyor. Ataların bıraktığı kültürel mirası korumaya çalışıyorlar.

Genç, Giresun Üniversitesi Turizm Bölümü'nün Orhan Civelek ile işbirliği yaparak ıslık dilini önümüzdeki dönem seçmeli ders olarak eğitime dahil etti. Ayrıca bu dili tanıtmak için bir mobil uygulama (App) geliştirmeyi planladığını bildirdi.

karadeniz’in-“islik-dili”--005.jpg

KORUNMASI GEREKİYOR
Yerel benzersiz "kuş dili"nin ortadan kalkmasıyla ilgili olarak, Çanakçı belediye başkanı Tuncay Kasım, hükümetin yardımıyla ve akademik çalışmalarla ıslık dilinin korunmasının mümkün olduğunu söyledi.
Başkan Kasım, "Gençken, tüm vadi kuş dilini konuşuyordu. Şimdi sadece Küçüköy köyü bf sesleri duyabiliyor. Yaşam ortamındaki ve üretim faaliyetlerindeki değişiklikler, içsel kültürü ortadan kaldıracak. Köyde yaşamaya devam etmek isteyen insanlar ile kuş dili konuşan insanları çocuklarla yaşamaya teşvik etmenin bir yolu yoksa, yaşayan dil bir gün ortadan kalkacaktır” dedi.

Bu haber toplam 3014 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.