• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 1 °C
  • Antalya 9 °C

Kara üzüm bağcılığı gelişiyor

Kara üzüm bağcılığı gelişiyor
Kara üzümün tip ve çeşitlerinin belirlenmesi için üretim çalışmalarına başladıklarını ve çalışmaların iki yıl içinde tamamlanacağını söyledi.

SAMSUN -Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünce yürütülen ve TÜBİTAK tarafından da desteklen bir projeyle kara üzümün antimutagen ve antikanserojen özelliklerinden dolayı Karadeniz Bölgesi'nde bağcılığın geliştirilmesini sağlamak amacıyla çalışma başlatıldığı bildirildi.
OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çelik, sağlık açısından da birçok faydası olan kara üzümün tip ve çeşitlerinin belirlenmesi için üretim çalışmalarına başladıklarını ve çalışmaların iki yıl içinde tamamlanacağını söyledi.
Fakültenin araştırma ve uygulama sahasında sürdürdükleri çalışmanın kara üzümün antimutagen ve antikanserojen özelliklerinden dolayı Karadeniz Bölgesi'nde bağcılığın geliştirilmesini sağlamayı amaçladığını anlatan Çelik, şunları kaydetti:
"Karadeniz'in güney yamaçlarında tütün, fındık ve çaya alternatif olarak kokulu kara üzüm yetiştirilmesini amaçlıyoruz. Bu nedenle TÜBİTAK tarafından da desteklenen bir proje başlattık. 90 bin TL tutarındaki proje kapsamında kara üzümün antimutagen ve antikanserojen özelliklerinden dolayı Karadeniz Bölgesi'nde bağcılığın artmasını sağlamak, üzüm üretimini teşvik etmek için bölgede yetişen kaliteli kokulu üzüm tiplerini geliştirmeyi amaçlıyoruz."
Çelik, proje kapsamında geliştirdikleri ve Karadeniz'de yetişen ve siyah kokulu üzümlerin kabukları ve çekirdeklerinin de önemli olduğunu belirtti.
Kanser hastaları için iyi bir besin olarak bilinen üzümün kabukları ve çekirdekleri ile beraber yenilmesi gerektiğini ifade eden Çelik, şöyle devam etti:
"Üzümün kabuklarında bulunan ve özellikle de Karadeniz'deki nemli iklimlerde yetişen kokulu kara üzümün kabuğunda bolca yer alan resveratrol maddesi bir yandan üzümün yetişmesini sağlarken, öte yandan antioksidan, antimutagen ve antikanserojen aktivitesi göstererek, insan vücudunda kanser dokularının oluşumunu, gelişimini ve artmasını engellemektedir. Ayrıca kolesterolü düşürdüğü de saptanmıştır."
Çelik, bazı ziraat ile tıp fakülteleri arasında yapılan iş birliği çalışmalarına da değinerek, bu kapsamda kendileri de bir proje üzerinde çalıştıklarını bildirdi.
Çelik projenin, üzümün kanser araştırmaları çalışmalarındaki önemi, lösemi ve lenfoma tedavisinde kemoterapinin etkisinin artırılması ya da yan etkilerinin azaltılması için resveratrol kullanılabilmesi yolunda bir çalışmayı kapsadığını kaydetti.

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.