KARS - Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş: "Büyük oyunu görmezsek, Ortadoğu’da Türkiye’de neler olduğunu anlamamız mümkün değildir. Büyük resim, bir asır sonra bu coğrafyayı bir kere daha bölmektir, paramparça etmektir. Suriye’de yaptıkları gibi, Irak’ta yapmaya çalıştıkları gibi"
Bakan Numan Kurtulmuş: "Güçlü ve büyük bir Türkiye olarak, bu oyunu bozmamızı istemiyorlar. Biz de güçlü ve büyük bir Türkiye olarak bu oyunu bozacağız ve bu bölgenin daha fazla parçalanmasına müsaade etmeyeceğiz"
Kars'ta, Osmanlı Devleti tarafından doğu sınırlarının korunması için yapılan, Osmanlı-Rus Savaşı'nda bir tabur askerin şehit olması nedeniyle literatüre "Kanlı Tabya" olarak geçen ve restore edilip "Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi"ne dönüştürülen tabyanın açılışı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş tarafından gerçekleştirildi.
Kurtulmuş, açılış dolayısıyla tabya içinde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok önemli bir toprak parçasında bulunduğunu, Anadolu denilen bu coğrafyada tarih, kültür, medeniyet bakımından büyük hazinelerin yer aldığını belirtti.
Bunun büyük bir şans olduğunu ve aynı zamanda da büyük bir sorumluluk yüklediğini anlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Dünyanın hiçbir tarafında böyle bir ülke yok. Bir tarafta Göbeklitepe, bir tarafta Efes var. Bir tarafta Eshab-ı Kehf, bir tarafta Hazreti Mevlana, Eyyüp Sultan Hazretleri, Ebü'l-Hasan Harakani Hazretleri var. Böylesine mübarek bir zenginliğin üzerinde oturuyoruz. Troya’dan Osmanlı'ya kadar bu coğrafyada 24 büyük medeniyet gelmiş ve geçmiş. Her birisinin eserleri var. Sadece fiziki eserler anlamında söylemiyorum. Günlük hayatımızın içerisinde bugün bile devam ettiğimiz, bugün bile sürdürdüğümüz birçok izleri var."
Kurtulmuş, bu anlamda Anadolu topraklarının, Trakya ve hatta çok daha geniş bir gönül coğrafyasının zengin bir arşiv olduğunu aktararak, "Dünyanın en önemli arşividir, dünyanın en zengin kütüphanesidir. Burada farklı tarihi kültürel değerleri hep beraber bir arada buluyoruz ve bunları sonraki nesilleri öğretmek için canla başla gayret sarfediyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin gönül coğrafyasının 780 bin kilometrekarelik alanla sınırlı olmadığını dile getiren Kurtulmuş, gönül coğrafyasının Afrika’nın uçlarına, Doğu Afrika’ya, Orta Afrika’ya, Güney Afrika’ya, Batı Afrika’ya, Asya’nın içlerine kadar uzandığını söyledi.
Bakan Kurtulmuş, bu binaları laf olsun diye onarmadıklarını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ne buradaki Kanlı Tabya laf olsun diye onarılıyor ne de Darfur’daki Sultan Ali Dinar’ın sarayını laf olsun diye onarmıyoruz. Hatıralara sadece saygı olsun diye de değil. Bu hatıraları canlandırıp, yeniden bu geniş coğrafyanın birliğini, beraberliğini, vahdetini, bu milletin yeniden gücünü, asaletini, kudretini ve saffetini ortaya koymak için bunları yapıyoruz. Buradan genç nesillerimiz inşallah dersler alacaklar. Kanlı Tabya’da yaşananları hatırlayacaklar. Niçin bu cephelerin açıldığını, niçin bu milletin üzerine saldırıldığını, bugün niçin saldırıldığını anlamak için öğrenecekler."
- "Büyük resim bambaşka bir şey"
Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada kalıcı bir düşmanlık oluşturulmaya çalışıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Oyun hiç değişmedi. Koskaca Osmanlı cihan devleti bir zamanlar 20 milyon küsur kilometrekare. Savaşa girmeden öncesi en son hali 4,5 milyon kilometrekare, 20 yılda 780 bin kilometrekareye düştü, paramparça edildi. Şimdi istiyorlar ki kalan bu parçalar da dağılsın. Büyük oyunu görmezsek, Ortadoğu’da, Türkiye’de neler olduğunu anlamamız mümkün değildir. Büyük oyunu, büyük resmi şöyle düşünün; küçük parçalardan oluşan büyük bir puzzle, her parçası başka bir şey. Ama her parçayı yerine koyup, büyük resmi gördüğünüz zaman, büyük resim bambaşka bir şey. Büyük resim, bir asır sonra bu coğrafyayı bir kere daha bölmektir, paramparça etmektir. Suriye’de yaptıkları gibi. Irak’ta yapmaya çalıştıkları gibi. Türk’ü, Kürt'ü, Arap'ı, Acem’i, diğerini, herkesi birbirine kalıcı olarak düşman kılmaktır. Büyük oyun, Sünni’nin, Alevi’nin, mezhebi ve meşrebi birbirinden farklı olan insanları maalesef birbirinden kalıcı olarak ayırmaktır."
- "7,5 milyar bütün insanlık aleminden sorumluyuz"
Kurtulmuş, "Türkiye’nin başı niye sıkıntıdan kurtulmuyor?" sorusunun cevabının burada olduğunu ifade etti.
Bu oyunu gördüklerini, bu oyunu oynayanların, oynamaya çalışanların da bunu bildiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Güçlü ve büyük bir Türkiye olarak, bu oyunu bozmamızı istemiyorlar. Biz de güçlü ve büyük bir Türkiye olarak bu oyunu bozacağız ve bu bölgenin daha fazla parçalanmasına müsaade etmeyeceğiz. Büyük bir kültürel hazinenin üstünde oturuyoruz. Bu hazinenin üstünde oturmak bize sorumluluk ve büyük bir şuur veriyor. Bize sadece Kars’ta ve Türkiye’de yaşayan 80 milyon vatandaştan değil, 1,5 milyar Müslüman coğrafyasında yaşayan insanlardan, hatta 7,5 milyar bütün insanlık aleminden sorumluyuz. Asırlardır atalarımızın yaptığı gibi hakkı, hukuku, adaleti, barışı ne pahasına olursa olsun sağlamak için mücadele edeceğiz. En büyük gücümüz, kültürümüzdür, coğrafyamızdır, tarihimizdir, üstünde oturduğumuz bize bahşedilmiş olan bu cennet vatandır."
- "Ecdat boşuna kan dökmemiş, şehit olmamış"
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da Kars’ın tarihi dokusuna bakıldığında birçok şehrin sahip olmak adına belki de can atacağı binlerce değeri bulunduğunu belirtti.
Anadolu coğrafyasının her yerinin kıymetli olduğunu söyleyen Arslan, "O kadar kıymetli ki binyıllardır hep birilerinin gözü bu coğrafya üzerinde olmuş, hep birilerinin gözü Asya ile Avrupa arasında geçiş noktası olan, Afrika ile Balkanlar'ı, Kafkaslar'ı, Ortadoğu’yu birbirine bağlayan köprü konumundaki bu ülkenin üzerinde hep birilerinin gözü, hep emelleri olmuş. Gerçekten değerli bir coğrafyadayız." şeklinde konuştu.
Arslan, bunun iki şeyden kaynaklı olduğunu gördüklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Birincisi, bin yıldır bu coğrafyada sadece Kars’ta 1,5 milyon şehit verildiği söyleniyor. Nitekim bundan 100 sene önce Sarıkamış’ta 90 bin ecdat şehit olmuş. İkinci boyutu ise niye dünyanın gözü Türkiye'nin ve bu coğrafyanın üzerinde? Büyüyen, gelişen, yükselen Türkiye’nin yolunu kesmek adına, bu kutlu yürüyüşün liderinin önünü kesmek adına dünya niye el ele vermiş de üzerimize geliyor? Bunu da gençlerimize iyi anlatmamız lazım. İşte bu coğrafya bu kadar kıymetliyken, dünya için köprü konumundayken biz anlıyoruz ki ecdat boşuna kan dökmemiş, şehit olmamış."
Bu kadar kıymetli olan bir coğrafyayı korumanın çok önemli olduğunu aktaran Arslan, "Bu kadar kıymetli bir coğrafyada Serhat’ta bekçilik yapmak da önemli. Ama biz sorumluluk alanlar, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde diyoruz ki evet ecdat bu toprakları kanını dökerek bize vatan olarak bırakmış, bugün de polisimizle, askerimizle, güvenlik korucumuzla yine vatan olarak gelecek nesillere bırakmak için şehadet şerbeti içmeye hazırız. Gençlerimiz, fidanlarımız ister içeride ister dışarda şehadet şerbeti içmeye devam ediyorlar. Allah onların hepsinin mekanlarını cennet eylesin. Geçmişini doğru bilmeyenlerin geleceğini sağlıklı kurma şansı yok." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından Kurtulmuş ve Arslan, açılışını yaptıkları müzeyi gezerek, "Kars Antlaşması"nın ardından Rus heyetince dönemin Kolordu Komutanı Kazım Karabekir'e hediye edilen "Beyaz vagon"u inceledi, kent merkezindeki Gazi Ahmet Muhtarpaşa Konağı'nı ziyaret etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.